- 19 Ağustos 2018 Pazar 11:57

EÜ’ye 3 milyon dolarlık sanal fabrika

A
A
A
EÜ’ye 3 milyon dolarlık sanal fabrika

Türkiye’nin tek PLM (Product Lifecycle Management-Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi) Merkezi olma özelliğini taşıyan Ege Üniversitesi (EÜ) Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi Mükemmeliyet Araştırma ve Uygulama Merkezi (EGE PLM), imzaladığı protokolle altyapısı uygun bir fabrikanın dijital veya karanlık fabrikaya dönüştürülmesini sağlayabilecek PTC PLM Windchill programını tüm ekleriyle edindi.

Türkiye’nin tek PLM (Product Lifecycle Management-Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi) Merkezi olma özelliğini taşıyan Ege Üniversitesi (EÜ) Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi Mükemmeliyet Araştırma ve Uygulama Merkezi (EGE PLM), imzaladığı protokolle altyapısı uygun bir fabrikanın dijital veya karanlık fabrikaya dönüştürülmesini sağlayabilecek PTC PLM Windchill programını tüm ekleriyle edindi. Yaklaşık 3 milyon dolar değerindeki programın üniversite sanayi işbirliği açısından da önemli olduğunu vurgulayan EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, programın kurulmasıyla EÜ bünyesinde oluşturulacak sanal fabrikada, yüksek lisans ve doktora programlarıyla yetiştirilecek öğrencilerin, fabrikaların entegrasyonunda etkin rol alacağını söyledi.



Endüstri ile işbirliği içinde araştırma ve eğitim faaliyetleri yoluyla PLM’nin geliştirilmesi ve uygulanmasını teşvik edip destekleyen EÜ Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi Mükemmeliyet Araştırma ve Uygulama Merkezi, bugün halen Türkiye’de tek olma özelliğine sahip. EÜ bünyesinde sanal mühendislik ortamında ürün geliştirmek, mühendis ve tasarımcılar yetiştirmek, sanal ürün ve proses geliştirme araçlarını ve uygulamalarını yaygınlaştırmak amacıyla faaliyetlerini sürdüren EGE PLM, önemli bir protokole imza attı. EGE PLM Merkezi Müdürü Prof. Dr. Semih Ötleş ve ekibi bir süre önce altyapısı uygun bir fabrikanın dijital veya karanlık fabrikaya dönüştürülmesini sağlayabilecek PTC PLM Windchill programını tüm ekleriyle birlikte edinmek üzere çalışma başlattı. Girişimler sonucunda, yaklaşık 3 milyon dolar değerindeki programın tüm eklentileriyle kullanılmasını içeren protokol imzalandı. PTC adlı yurtdışı merkezli dijital mühendislik yazılımları ve platformları geliştiren firmanın Türkiye çözüm ortağı Mechanica IRev ile EGE PLM işbirliğinde programın kurulum çalışmalarına başlandı.



“Üniversite sanayi işbirliği açısından önemli bir çalışma”


EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, çalışmalarla ilgili bilgi almak üzere EGE PLM Merkezini ziyaret etti. Merkez müdürü Prof. Dr. Semih Ötleş ile firma satış müdürü İrfan Çolak’tan bilgi alan Rektör Budak, programın üniversite sanayi işbirliği açısından önemine değindi. Çalışmalarından dolayı Merkez Müdürü Prof. Dr. Ötleş ve ekibini tebrik eden Rektör Budak, “EGE PLM, özellikle Sanayi 4.0 anlamında özel sektöre hitap edecek ve araştırıcı yetiştirecek önemli bir merkezimiz. Merkezimiz, çok özel bir programı kendi bünyesine katmış durumda. Program sayesinde üniversite sanayi işbirliğinde çok önemli bir adım atılmış oluyor. Bir anlamda üniversitemize sanal fabrika kurulacak, bir fabrikanın yönetimi ve üretimi aşamasındaki her türlü safhada nasıl kullanıldığını ve nasıl tasarımların söz konusu olduğu bilgisayar ortamında bu program sayesinde görülebilecek” diye konuştu.



Fabrikalar endüstri 4.0’a entegre edilebilecek


Üniversite sanayi işbirliğinde Endüstri 4.0’ı fabrikalara en iyi şekilde entegre edebilecek olanakları sağlamak istediklerini söyleyen Merkez Müdürü Prof. Dr. Ötleş, “Şu an 32 yüksek lisans öğrencimiz var, tamamı özel sektörde büyük fabrikalarda çalışan kişilerden oluşuyor. Öğrencilerimiz ‘PLM Uzmanı’ unvanı almak, burada o vizyonu ve misyonu kazanmak için yer alıyor. Merkezimizde sisteme kurduğumuz alt yapıyla PLM nedir, özellikleri nelerdir, Endüstri 4.0 için neden olmazsa olmaz ve fabrikaların nasıl entegre edilebilecekleri, PLM uygulamalarının sağlayacağı avantajları öğretmeye çalışıyoruz. Aynı zamanda yapacağımız TÜBİTAK ve benzeri projelerle bu sistemleri kendi fabrikalarına entegre etmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Türkiye’de halen tek PLM merkezi olarak bizler yer alıyoruz. PTC firmasının PLM Windchill programını tüm ekleriyle birlikte edindik. Oldukça büyük bir yazılım ve yüklemesi bile ciddi bir zaman alıyor. Bu yazılım, fabrikanın her hangi bir noktasında, fabrika yönetimi ve üretimiyle ilgili her şeyin yapılmasına olanak sağlıyor. Özel bir yazılım ve öğrencilerimize iyi bir fırsat sunmuş oluyoruz. Bu programları kullanan öğrencilerimiz, hatasız bir fabrika yönetimi ve üretiminin nasıl gerçekleştirilebileceğini öğreniyor, ayrıca kendi sektörlerinde de uygulama şansına sahip olabilecekler” dedi.



Ege’ye sanal fabrika kuruluyor


Ege Üniversitesi’nin hiçbir ücret ödemeden edindiği programın kurulumu ve ilerleyen süreçlerde yapılacak çalışmalarda yer alacak olan İzmir Merkezli Mechanica IRev adlı firmanın satış müdürü İrfan Çolak, PTC PLM Windchill programının alt yapısı uygun fabrikayı, dijital ve karanlık fabrikaya dönüştürebilecek yapıda olduğunu söyledi. Dünyadaki üniversiteler arasında yalnızca EÜ’nün programın bütün ürünlerine sahip olacağını hatırlatan Çolak, “Ekibimiz, merkezimizde PTC PLM Windchill adlı programın kurulumunu gerçekleştiriyor. 3 ay içinde burada sanal bir fabrikayı oluşturmayı planlıyoruz. Bu fabrika, data kartlarının yatırılması, data kartlarının yönetilmesi, aynı zamanda departmanlar arasındaki iletişimi kapsıyor. 5 ve 6. aylarda yine hedeflerimiz arasında, endüstriyel tesisler için geliştirilmiş nesnelerin internetini hayata geçirmek var. PLM & ERP & IoT ile sanallaştırdığımız makinalardan topladığımız verileri EGE PLM içinde önce işleyeceğiz sonra yönetmeye başlayacağız. Böylelikle sistem fabrikaların üzerindeki ikinci gözmüş gibi çalışacak. Yapay zeka entegrasyonuyla da depoda, üretim hattında, satın almalarda kritik noktalardaki kararları insanlardan alarak yapay zekaya yaptırmayı hedefliyoruz. Amaçlanan şey, ürünün fikir aşamasından müşteriye teslim ettikten sonraki Ar-Ge için geri bildirim (Feedback) toplama aşamasına kadar getirmek. Hangi süreçlerden geçecek, taslak, tasarım, imalat öncesi, imalat sonrası, departmanlar arası iletişim ürünün sahaya inmesi, müşteride kullanılması, kullanırken karşılaşılan hatalar gibi bilgiler toplanıp Ar-Ge departmanının ekranına, ürün geliştirme verisi olarak düşürmeyi planlıyoruz” bilgisini verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul ’’Ülkemizde madenciliğe karşı olumsuz algının giderilmesi gerekiyor’’ Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu (UMREK), Borsa İstanbul’da ‘Madencilik Sektörü ve Finansmanı Konferansı’ düzenledi. Konferansta, madencilik sektörünün gelişmesi ve finansmana erişim konuları ele alındı. Türkiye’nin madencilik sektöründeki gelişimini ve finansman stratejilerini ele almak amacıyla, Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu (UMREK) tarafından düzenlenen ‘Madencilik Sektörü ve Finansmanı Konferansı’nda sektör temsilcileri bir araya geldi. Borsa İstanbul ev sahipliğinde düzenlenen konferansta madencilik sektörünün gelişmesi ve finansmana erişim konuları ele alındı. Konferansta, finans ve madencilik sektörü arasındaki işbirliğinin geliştirilmesinin önemine değinildi. ’’Ülkemizde madenciliğe karşı olumsuz algının giderilmesi gerekiyor’’ Konferansın açılış konuşmasını yapan UMREK Başkanı Arslan Narin, ’’Madencilik ve finans sektörünü bir araya getirip güvenli bir yatırım ortamının sağlanması amacıyla bu konferansı düzenledik. Sektörün uzmanları bu konferansta bir araya geldi. Maden arama ve işletme projelerine çok ihtiyacımız var. Ülkemizde madenciliğe karşı olumsuz algının giderilmesi gerekiyor. Bizim şu anda 10 bin işletme ruhsatımız var, 7 bin tanesi de işletme izinli. Bizim bu işletme ruhsatlı sahalarımızda 100 ton altın çıkarma hedefimiz var. İşletme ruhsatı, bu alanda maden vardır, işletilebilir anlamına gelmesi gerekiyor. İşletme ruhsatı sahiplerine, finans sektörünün bir finansman sağladığını görmüyoruz. Çünkü doğru, şeffaf şekilde tespit edilmiş rezerv kaynaklarının olmadığını görüyoruz. Bu konferansın UMREK kodunun yaygınlaşması, uygulanması anlamında büyük katkılar sağlayacağını düşünüyorum’’ dedi. Borsa İstanbul Genel Müdür Yardımcısı Murat Bulut, ‘‘Borsa İstanbul olarak finans ve reel sektör arasındaki köprüyü güçlendirme misyonumuz doğrultusunda madencilik sektörünün finansmanına erişim imkanlarını değerlendirmek ve bu alandaki alternatif finansman yöntemlerini ele almak amacıyla bu tür etkinliklere önem veriyoruz. Finans sektörüyle madencilik sektörü arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi, bir yandan ülkemiz madencilik yatırımlarını sürdürülebilir büyümesine destek sağlarken, diğer yandan finans sektörünün yatırım alanlarının çeşitlendirmesine katkıda bulunacaktır. Bu bağlamda UMREK kodunun, şeffaflık ve kamuyu aydınlatma ilkelerini madencilik sektörüne başarıyla entegre ettiğini görmekten büyük bir mutluluk duyduğumu belirtmek isterim’’ dedi. ’’Şeffaflığın sağlanması, sektörlerimizin uluslararası arenada rekabet gücünü artırırken, yatırımcı güvenliğinin de pekiştirmektedir’’ diyen Bulut, ’’Burada madencilik ve finans sektörlerinin önde gelen temsilcileriyle bir araya gelerek ülkemizin maden kaynaklarını daha etkin ve bilimsel yöntemlerle ekonomimize kazandırmayı hedefliyoruz. Konferansımızda finans ve madencilik dünyasının yöneticileri, uzmanları ve akademisyenleriyle bir araya gelerek iş birliğimizi daha da ileriye taşınacak adımları konuşacağız. Teknik konularda oturumlar, paneller ve sunumlarla verimli bir gün geçireceğimizi umuyor. Bu etkileşimlerin yeni fikirlerin dolmasına ve sektörel gelişimimize katkı sağlayacağı inanıyorum’’ şeklinde konuştu.
Ankara MSB: "Son bir haftada Irak ve Suriye’nin kuzeyi dâhil 34 terörist etkisiz hale getirildi" Milli Savunma Bakanlığı, son bir haftada Irak ve Suriye’nin kuzeyi dâhil 34 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı. Milli Savunma Bakanlığı tarafından haftalık bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Bakanlıkta gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Milli Savunma Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, gündeme dair son gelişmeleri aktardı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) sahanın gerekliliğine uygun, alışılmadık ve öngörülemez şekilde operasyonlar gerçekleştirdiğini belirten Tuğamiral Aktürk, “Operasyonlarla Irak ve Suriye’nin kuzeyi dâhil 34’ü son bir haftada olmak üzere 1 Ocak’tan bugüne kadar 2 bin 539 (Irak bin 326 / Suriye bin 213) terörist etkisiz hâle getirilmiştir. Terör yuvalarına kilit vurmaya devam eden Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Irak’ın kuzeyindeki Pençe-Kilit operasyon bölgesinde tespit ettiği teröristlere ait mağarada çok sayıda silah ve mühimmat ele geçirmiştir” ifadelerini kullandı. Tuğamiral Aktürk, ayrıca geçen hafta Irak’ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 2 PKK’lı teröristin daha Habur’daki hudut karakoluna teslim olduğunu açıkladı. Hudut hattının Cumhuriyet tarihinin en yoğun ve etkin tedbirleri ile korunduğuna dikkati çeken Tuğamiral Aktürk, “Son bir hafta içerisinde 3’ü terör örgütü mensubu olmak üzere 331 şahıs yakalanmış, 1 Ocak’tan bugüne kadar hudutlarımızı yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 12 bin 941 olmuştur. Son bir haftada engellenen bin 934 şahıs ile birlikte bu yıl içerisinde engellenen kişi sayısı da 89 bin 689’a ulaşmıştır” şeklinde konuştu. İsrail’in saldırılarına da değinen Tuğamiral Aktürk, şunları söyledi: “İsrail, Filistin topraklarına yönelik işgallerine ve katliamlarına devam ederek uluslararası hukuku hiçe saymaktadır. Masum insanları katlederek ateşkesi ve iki devletli çözümü hiçe sayan İsrail, Filistin halkını hayati ihtiyaçlarından da mahrum bırakarak insani değerleri de ayaklar altına almaktadır. İsrail’in Gazze, Batı Şeria ve Lübnan’a yönelik saldırılarının ve toplu katliamlarının cezasız kalmaması için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin ve uluslararası toplumun güçlü bir duruş sergilemesi gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz.” Yerli ve milli savunma sanayi ürünleriyle TSK’nın caydırıcılığının arttığına vurgu yapan Tuğamiral Aktürk, “Kara Kuvvetleri Komutanlığımızca muhtelif miktarda T-70 genel maksat helikopteri, BAZNA mühimmatlı mini dron, 35 mm modernize çekili top ve ateş idare cihazının muayene ve kabul faaliyetleri tamamlanmıştır” açıklamasında bulundu.