ASAYİŞ - 08 Kasım 2009 Pazar 16:52

İzmir'de facia gibi kaza: 7 ölü

A
A
A
İzmir'de facia gibi kaza: 7 ölü

İzmir'in Gaziemir ilçesinde meydana gelen trafik kazasında ilk belirlemelere göre 7 kişi öldü.

CEM ULUCAN/İZMİR

Edinilen bilgiye göre, Şeyhmus A. yönetimindeki 35 TDN 81 plakalı minibüs, İzmir'den Ayrancılar istikametine giderken tekerleğinin çıkması sonucu karşı şeride geçti. Karşıdan gelen 35 RS 566 ve 06 SR 567 plakalı araçlara çarpıp takla atan minibüs, çarpışmanın şiddeti ile ikiye ayrıldı. Kazada olay yerinde 6 kişi hayatını kaybetti. İzmir'deki değişik hastanelere kaldırılan 14 yaralıdan biri, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Kazada hayatını kaybedenlerin cenazeleri, olay yerine gelen savcının talimatıyla İzmir Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü morguna kaldırıldı.

Kimlikler belirlendi

Trafik kazasında hayatını kaybeden 7 kişinin Hilal Yıldız (12), Sevinç Pekgöz (48), Havva Çoban, Ayşe Peköz, Fırat Ay, minibüs sürücüsü Şehmus Ay ve otomobil sürücüsü Zeydan Yıldırım (45) olduğu tespit edildi.
Kazada yaralanan ve bölgede bulunan çeşitli hastanelere kaldırılan 14 kişinin isimleri ise şöyle:

''Ayşe Birsen Tekgöz (50), Nazmi Güzey (29), Ayşegül Akyıl (20), Ümit Akyıl (30), Yasemin Güzel (23), Selahattin Tekçetin (45), Fatma Yıldırım (41), Mustafa Arıkan (58), Ali Cevat (52), Havva Çoban (69), Engin Tekgöz (29), Fahri Serdar Akatay (40), Seher Akatay (26), Deniz Akatay (1)."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Nene Hatun Tarihi Milli Parkı için sanal gerçeklik adımı Nene Hatun Tarihi Milli Parkının tanıtımı ve korunmasında yenilikçi bir adım atıldı. Atatürk Üniversitesi ile Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 13. Bölge Müdürlüğü arasında "Nene Hatun Tarihi Milli Parkının Tanıtımı ve Korunmasında Sanal/Artırılmış Gerçeklik Uygulamalarının Etkilerinin Araştırılması Projesi" protokolü imzalandı. Rektörlük makamında gerçekleştirilen imza törenine, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu ile Doğa Koruma ve Milli Parklar 13. Bölge Müdürü Akif Ümüzer katıldı. Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Bülent Çavuşoğlu ve Prof. Dr. Hasan Yılmaz’ın da hazır bulunduğu, projenin yürütücülüğünü ise Mimarlık ve Tasarım Fakültesinden Prof. Dr. Metin Demir’in yaptığı protokol; Nene Hatun Tarihi Milli Parkının kaynak değerlerinin korunması, tanıtılması ve sürdürülebilir bir yaklaşımla yönetilmesi amacıyla sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojilerinin etkin bir şekilde kullanılmasını kapsıyor. Hacımüftüoğlu: "Üniversitemizin Tüm İmkanlarını, Değerlerimizi Tanıtmak ve Yaşatmak İçin Kullanıyoruz " Törende bir konuşma yapan Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, Nene Hatun’un tarihi önemine vurgu yaparak şunları ifade etti: "Nene Hatun Tarihi Milli Parkı, milletimizin kahramanlık ve fedakârlık dolu geçmişine tanıklık eden bir mirastır. Bu projeyle, teknolojiyi etkin bir şekilde kullanarak parkımızın değerlerini daha geniş kitlelere tanıtmayı ve koruma bilincini artırmayı hedefliyoruz. Atatürk Üniversitesi olarak bilimsel katkılarımızla ülkemizin doğal ve kültürel mirasına sahip çıkmaya devam edeceğiz." Ümüzer: "Sanal ve Artırılmış Gerçeklik, Farkındalığı Artıracak" Atatürk Üniversitesinin bilgi, birikim ve teknolojik altyapısının şehir için oldukça önemli olduğuna vurgu yapan ve bu kapsamda hazırlanan protokolün detayları hakkında bilgi veren 13. Bölge Müdürü Akif Ümüzer ise bu projenin milli parkların korunması ve tanıtımında önemli bir örnek teşkil edeceğini belirterek: "Sanal ve artırılmış gerçeklik uygulamaları sayesinde ziyaretçilerimize parkımızın tarihi ve doğal zenginliklerini daha etkili bir şekilde anlatacağız. Atatürk Üniversitesinin bu süreçteki bilimsel katkılarıyla, milli park yönetimimize yenilikçi bir boyut kazandıracağız" dedi. Proje kapsamında geliştirilecek sanal ve artırılmış gerçeklik uygulamalarıyla, milli parkın tarihi, doğal ve kültürel varlıklarının daha etkin bir şekilde tanıtılması ve korunması sağlanacak. Taraflar, bu süreçte elde edilen verilerin analiz edilerek sürdürülebilir yönetim stratejileri geliştirilmesi için ortak bir çalışma yürütecek.
Ağrı Ağrı Milli Eğitim Müdürü Kökrek, başarılı doktoru makamında ağırladı Ağrı İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Kökrek, Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin gözde hekimlerinden Kulak Burun Boğaz (KBB) Uzmanı Op. Dr. Seyfettin Aslan’ı makamında misafir etti. İstanbul Tıp Fakültesi’nden 2016 yılında mezun olan ve 2017-2022 yıllarında Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi alanında çalışmalarını sürdüren Op. Dr. Seyfettin Aslan, 2023 yılında Ağrı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne atanarak görevine başladı. Başarılı ameliyatları ve tedavi süreçleriyle binlerce hastaya şifa olan Aslan, kentin en çok tercih edilen hekimlerinden biri haline geldi. Vatandaşlar, Aslan’a muayene olabilmek için Merkezi Hekim Randevu Sistemi’ne (MHRS) yoğun talepte bulunurken, randevu almak için günlerce beklemeyi göze alıyor. Yoğun hasta trafiğine rağmen öğrencilerin eğitimi ve projelere destek amacıyla İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Kökrek’i ziyaret eden Aslan, Kökrek ile bir süre sohbet etti. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Kökrek, Aslan’a teşekkür ederek bir hediye takdim etti. Aslan da misafirperverliğinden dolayı Kökrek’e teşekkür etti. Ziyaret kapsamında Kökrek, Aslan’a müdürlük binasında yer alan ve "Nuh’un Gemisi" şeklinde tasarlanan kütüphaneyi gezdirerek bilgi verdi. Ayrıca TOBB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Kimya Teknolojisi Bölümü öğrencilerinin “Ağrı Dağı” markasıyla ürettikleri hijyen malzemelerinin sergilendiği stantları tanıttı.
İzmir Çağımızın stratejik müttefiki: yapay zeka Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü tarafından 5.’si düzenlenen PRTalks Paneli bu yıl, “Yapay Zeka ve İtibar Yönetimi” temasıyla gerçekleşti. İtibar Yönetimi Danışmanı, Yazar Salim Kadıbeşegil dünyanın yapay zeka ile yeni bir toplumsal sözleşmeye doğru gittiğini belirterek, “Yapay zeka bizim en verimli iş ortağımız olabilir ancak bu noktada en önemli tehlike yanlış bilgi ve veri sahteciliği” dedi. Selçuk Yaşar Kampüsü’nde gerçekleştirilen ve moderatörlüğünü Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özlem Alikılıç’ın üstlendiği “PR Talks” etkinliğinin beşincisine, İtibar Yönetimi Danışmanı, RepMan Kurucu Başkanı, Yazar Salim Kadıbeşegil, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Görsel İletişim Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Behiç Alp Aytekin ve Yapımcı- Yönetmen Can Fakıoğlu konuşmacı olarak katıldı. Yapay zeka ve itibar yönetimi Yapay zekanın itibar yönetimi için yalnızca bir araç değil, aynı zamanda stratejik bir müttefiğimiz olabileceğini belirten Salim Kadıbeşegil şunları söyledi: “Veri analizi ve algı yönetimi çok önemli. Yapay zeka ile sosyal medyada duygu analizi yaparak bir markanın itibar yönetimini nasıl yapabileceğini belirleyebilirsiniz ve idare edebilirsiniz. En önemli tehlike yanlış bilgi ve veri sahteciliği. Burada etik konusu da çok önemli bir kavram olarak ortaya çıkıyor. Yapay zeka şu anda hayatımızda ve bundan sonra da olacak. Önemli olan ondan nasıl faydalanabileceğimiz. Yapay zeka için GO oyununu örnek vermemin bir nedeni var. Orada bir şey bizim kontrolümüzden çıkıyor. İnsanın kontrolünden çıkarak bilgisayarın eline geçiyor. Bu bir dönüm noktası oluyor. Teknoloji insanlık tarihinin başından beri insanlığın hayrına olacağı iddia edilen buluşlarla gelişti. Teknolojiye hakim olmak bize bir kazanım getiriyor. Dünya Wikipedia gibi yani herkesin veri sağladığı ve faydalandığı bir alan olsa, hatta şirketler de bu şekilde yapay zekaya yaklaşsa o zaman çok güzelleyir. Böyle bir sistem etik, adil ve mantıklı olur.” Yapay zekaya ne kadar güvenebiliriz sorusunun da güncelliğini koruduğunu vurgulayan Kadıbeşegil, “Tabi ki bu teknolojiden destek alıyoruz. Bir tarafta Çin ve Hindistan var dünya nüfusunun yarısı. Diğer tarafta devletlerin bile üstünde 5 adam var. Yapay zeka dahil her şeyi kontrol ediyorlar. Elon Musk, Jeff Bezos gibi yeni yönetici sistemlerinin olduğu. Artık dünya sınırları kalktığı bambaşka bir toplumsal sözleşmeye doğru gidiyor. Peki İnsanlık nasıl bir toplumsal sözleşmeden geçiyor? Gönlümden geçen Wikipedia gibi bir dünya ama böyle mi olacak bilemiyoruz” diye konuştu. İnsana rakip mi? Aydın Adnan Menderes Üniversitesi İletişim Fakültesi, Görsel İletişim Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Behiç Alp Aytekin de yapay zeka ile insanın yarıştırıldığı bir ortam oluşturulduğunu belirterek, “Yapay zekadan faydalanmak için doğru üretim araçları nelerdir sorusunu sormamız gerekiyor. Yapay zeka ile birey arasında bir rekabet varmış ikilemi yaratılıyor. Aslında yapay zekayı eğiten aslında birey. Ona komutu yazan bir insan. Dolayısıyla yapay zekayı bir rakip değil müttefik gibi görmek mümkün. İşte bu noktada etik değerler ön plana çıkıyor. Nasıl ki tarih yazarken objektif ya da sübjektif olma durumu varsa bunun için de aynı şey geçerli. Yapay zekanın çıkışı batı olduğu için enformasyonu da onlar oluşturuyor” dedi. Rekabette eşitlik Yapay zekanın dünya tarihinde görmediğimiz bir hızda çok yüksek bir kullanıcı sayısına ulaştığını ifade eden Yapımcı ve yönetmen Can Fakıoğlu da “Yapay zekan, ucuz ve verimli bir hizmet sunuyor. Zaman ve enerjiden tasarruf ederek kullanılan bir uygulama. Duygu barındırmadığı ve 7/24 uyanık çalıştığı için fark yaratacak insanı nüansını koymasa bile hatadan arındırılmış mantıklı çözümü üretebiliyor. Bana göre bizim bunlara çok ihtiyacımız var. Toplumun her alanında karar mekanizmasının başındaki kişiler duygusal hareket ederek toplumun yararını gözetmeyen kararlar verebiliyor. Örneğin iklim krizi, ekonomik krizler küresel olarak hepimiz bu krizlerin içinde yaşıyoruz. Özetle o duygudan arınmış düz mantığı aklıselime ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.