Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmet Kırpınar, 2008 de yapılan adrese dayalı nüfus sayımı sonuçlarına göre Türkiye’de 5 milyon üzerinde yaşlı nüfusun bulunduğunu söyledi.
Yaşlıların ruhsal, fiziksel, sosyal, ekonomik, yasal olmak üzere çeşitli sorunları olduğunu anımsatan Kırpınar, unutkanlığın ve bellek işlevlerinde azalmanın yaşlılarda oldukça sık görülen bir durum olduğunu ifade etti. Kırpınar, 55-64 yaş grubunda unutkanlığın yüzde 41, 70-85 yaş grubunda yüzde 52 seviyesinde tespit edildiğini belirtti.
“İleri yaştaki bireyler hastalık korkusunu taşırken, erişkinler ebeveynlerinin bu tür bir hastalığı olduğunda çaresiz kalacaklarını düşünerek karamsar kalmaktalar” diyen Kırpınar, bu nedenle bellek ve unutkanlık konusunun yaşlıların gündemindeki en önemli sorun alanlarından biri olduğunu anlattı.
Alkolün, sigaranın, bazı ilaçların, kafein ve amfetaminlerin, devam eden sağlık sorunlarının, uyku, diyet ve stres gibi nedenlerin unutkanlığa yol açan etmenler arasında olduğunu anımsatan Kırpınar, yaşlıların minareler, vitaminler yönünden bilinçli bir şekilde beslenmeleri, su ve şeker dengelerine dikkat etmeleri, fiziksel ve mental (beyinsel) egzersiz yapmaları durumunda yaşlılığın çok daha kaliteli bir süreç olarak yaşanacağını sözlerine ekledi.
Yaşlıların yüzde 80’ninde kronik rahatsızlıklar bulunduğunu, bakımlarının da bu gerçeklik doğrultusunda yapılması gerektiğini anlatan Kırkpınar, yaşlıların yaşam ortamlarının özenli bir şekilde oluşturulması gerektiğini ifade etti.
Yaşlı odalarının florsan ışıkları yerine gün ışığı-sarı ışıkla aydınlatılması gerektiğini ifade eden Kırkpınar, “Banyo, tuvalet gibi ortamlar yaşlılar için sürekli aydınlık tutulmalı. Yaşlıların her yıl göz kontrolleri yaptırması gerekir. Kuru göz sorununa karşı da saç kurutma ve diğer ısıtıcıları kullanmamaları zorunludur. İşitme sorunlarına karşı karşılarında durup yüzlerine bakarak konuşmalıdır. Fısıltılı konuşmak yaşlılarda yanlış anlamalara neden olmaktadır. Bundan da kesinlikle kaçınmalıdır. Tuz ve şekerin tansiyonu ve diyabeti artırdığı bilinmeli ve yaşlılarda bu iki maddenin tüketimine azami dikkat edilmelidir. Dokunma, ağrı, basınç ve ısı duyularında da yaşlıların değişiklikler olmaktadır. Bu nedenle sobalardan, elektrikli ısıtıcılardan ve ayaklarını radyatörlere dayayarak dinlenme veya yatmalarına fırsat verilmemeli. Yaşlılarda derinin neminin korunması da önemli. Bu yüzden değeri düşük sabunlar ve şampuanlar yaşlılarda kullanmamalı. Yaşlıların günde 1,5-2 litre kadar su tüketmeleri sağlıklarını korumada önemli.”diye konuştu.