Yerel Haberler
İstanbul
08 Mayıs 2024 Çarşamba - 22:26 Mehmet Muharrem Kasapoğlu: "Spordaki yükselişimiz devam edecek" Önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı, İzmir Milletvekili Mehmet Muharrem Kasapoğlu, sporun Türkiye’nin yükselen alanlarından biri olduğunu belirterek, "Spordaki yükselişimiz devam edecek" dedi. 70. Gillette Milliyet Yılın Sporcusu ödül töreninde 2023 yılın enleri sahiplerini buldu. Törende basın mensuplarına konuşan Önceki dönem Gençlik ve Spor Bakanı, İzmir Milletvekili Mehmet Muharrem Kasapoğlu, "Dile kolay 70 yıl, durmaksızın, sporun, sporcunun, spor camiasının yanında olan bir çalışma. Ben bugüne kadar bu güzel geleneği sürdüren herkese minnetlerimi ifade ediyorum. Spor, Türkiye’nin yükselen alanlarından biri. Spordaki yükselişimiz devam edecek. Spora gönül verenler için önemli bir motivasyon kaynağı. Tüm adayları, ödüle layık görülen tüm spor camiasının fertlerini tebrik ediyorum. Milli takımımızda hocamız ile yeni bir heyecan var. İnanıyorum hem Avrupa’da milli takımımızla hem de Paris’ta olimpiyatlar var. Tokyo’da en çok madalya sayısına ulaşmıştık. Yeni hedefler, yeni başarılar olsun. Sporda yılların emekleri var. Emek, inanç ve kenetlenme var. O yüzden inanıyorum bu birliktelik tablosuyla güçlenerek devam edecek. Türkiye artık bir spor ülkesi. İnanıyorum futboluyla, basketboluyla, voleyboluyla, cimnastiğiyle, atletizmle, yüzmesiyle her alanda bu güçlü yürüyüş devam edecek. Gayret olmadan başarı olmaz" diye konuştu.
Dolandırıcı zabıt katibinin yargılanmasına devam edildi
08 Mayıs 2024 Çarşamba - 21:23 Dolandırıcı zabıt katibinin yargılanmasına devam edildi Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak görev yaparken yüksek kar getirisi vaadiyle 8 vatandaşı milyonlarca lira dolandıran zabıt katibi ve diğer 14 sanığın yargılandığı davanın görülmesine mahkemenin verdiği aranın ardından devam edildi. Duruşmanın devamında savunma yapan sanık Süleyman Demirel’in kız kardeşi. “Ağabeyim özünde çok iyidir, çok zekidir. Yaşamayı severdi Süleyman” dedi. Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak görev yaparken yüksek kar getirisi vaadiyle 8 vatandaşı milyonlarca lira dolandıran zabıt katibi Süleyman Demirel ve diğer 14 sanığın yargılandığı davanın görülmesine mahkemenin verdiği aranın ardından devam edildi. “Yaşamayı severdi Süleyman” Duruşmada savunma yapan sanık Süleyman Demirel’in kız kardeşi sanık Dilek Demirel. “Kişilerin hiçbirini tanımıyorum. Ağabeyim bana icralık olduğunu ve hesabının bloke olduğunu söyledi. Bu nedenle bana para gönderiliyordu. Ağabeyim özünde çok iyidir, çok zekidir. Olayın içeriğindeki birçok şeyi yeni öğreniyorum. Benim çocuğum ile kendime ait bir hayatım var. Süleyman’ın özel hayatına vakıf değilim. Normal sjs kardeşin edebileceği muhabbetler oldu aramızda. Yaşamayı severdi Süleyman. Bana o kadar para gelmesi garip geldi. Sordum ‘Seni ilgilendirmez’ dedi. Ne yaptığını sorguladım bana ‘Benim hayatım’ dedi. Ben istemiyordum hesabıma para atmasını” ifadelerini kullandı. “Ben 33 yıl adalete hizmet etmiş zabıt katibiyim” Sanık Süleyman Demirel’in annesi sanık Hamiyet Çoban ise, “Ben 33 yıl adalete hizmet etmiş zabıt katibiyim. Bugüne kadar hiç usulsüz sorgulama yapmış biri değilim. Oğlumu vuran kişilere zaman zaman sorgulama yaptım. Dosya detaylarını da görme imkanım yoktur. Ben bu kişilerin kişisel verilerini sorgulama amacıyla bir işlem yapmış değilim” şeklinde konuştu. Müşteki Rukiye Kumral ise, “Sanık Büşra Çatak eski arkadaşımdı. Bana liseden bir arkadaşı olan Süleyman’ın yurt dışından para transferi yaparak kazanç sağladığını söyledi. Bana ‘Kendisi adliye çalışanıdır, ailesi de adliye çalışanıdır’ dedi. Büşra beni sürekli arayarak ‘Düşünüyor musun sende?’ gibi sorular sordu. Beni bu şekilde işe soktu. Bana kesinlikle bir ticaret olduğunu söyledi, parayı kendi hesabına attırdı. Ben toplam 750 bin liraya yakın ödeme yaptım” dedi. Müşteki beyanlarının ardından duruşma, 10 Mayıs Cuma günü görülmesine devam edilmek üzere ertelendi. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Süleyman Demirel’in Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak görev yaptığı belirtildi. İddianamede Demirel’in, birkaç yıl önce tanışmış olduğu Levent Sırataş’a, adli personel olması nedeniyle zaman içinde mahkemelerde dosyası olan birçok iş adamı ile tanıştığını, bu iş adamlarına yatırımlarında kullanmaları için çevresindeki tanıdıklarından para temin ederek karşılığında komisyon aldığını söylediği aktarıldı. Sanık Demirel’in kar payı kazanmak için para vermek isteyen kişilerin üzerlerine kayıtlı mal varlıklarını UYAP sistemleri üzerinden kendi şifresi ya da hakim şifresi ile sorgulayarak tespit ettiği de iddianamede açıklandı. İddianamenin devamında “Mal varlıklarını şahıslara yine kar payı vereceğini vaat ederek teminat adı altında kurmuş olduğu suç örgütü içerisindeki Bülent Sevinç, Levent Şahin, Abbas Kırmızı, Sevgen Atilla, Cemal Karaoğlu, Evel Karısık, Semih Gündoğdu ve Sadettin Volkan Durak isimli şahısların üzerine geçirdiği, bu şahıslar arasında bahse konu mal varlıklarının sürekli el değiştirdiği, sistem içindeki herkesin bu yöntem ile para kazandığı yapılan araştırmalarda anlaşılmıştır” ifadeleri kullanıldı. Müştekilerden Levent Sırataş’ın, zabıt katibi Süleyman Demirel ve onun aile üyelerine bir kaç kez para verdiği, Demirel’in her seferinde bu paraları ödemeyi taahhüt ettiği kar payı ile birlikte Levent Sırataş’a geri ödeyerek güvenini kazandığı, bu şekilde müşteki Sırataş vasıtası ile müşteki Büşra Nur Güldorum ve annesi müşteki Nurdan Canbıçak ile tanıştığı, tanıştıktan sonra onlardan da kar payı ödemesi teklifi ile paralar istediği iddianamede belirtildi. Süleyman Demirel’in müştekiler ile yaptığı görüşme ve konuşmalarda birlikte çalıştığını söylediği aile üyelerinden Büyükçekmece Adliyesi Memur Suçları Bürosunda zabıt katibi olarak çalışan eski eşi Vildan Öz’ü, Büyükçekmece Adliyesi Soruşturma Kaleminde katip olarak çalışan annesi Hamiyet Çoban’ı, özel bir şirkette çalışan kardeşi Dilek Demirel’i müştekilere güven vermek ve dostluk kurmak amacıyla tanıştırdığı da iddianamede kaydedildi. Örgüt lideri Süleyman Demirel’in hesaplarında bloke bulunması ve icra takiplerine konu olması nedeniyle büyük meblağlı paraları kendi hesabına almayarak örgüt üyesi olan Büyükçekmece Adliyesi zabıt katibi annesi Hamiyet Çoban ve yine Büyükçekmece Adliyesi zabit katibi olan eski eşi Vildan Öz’ün hesaplarını kullanarak işlem yaptığı, gayrimenkul yatırımları ile ilgili para devir alacağı tapuları da örgüt yöneticileri olan Abbas Kırmızı, Cemal Karaoğlu, Bülent Sevinç, Levent Şahin, Sevgen Atilla isimli şahısların üzerine almasını sağladığı da iddianamede belirtildi. İddianamede müşteki Büşranur Güldorum ve annesi Nurdan Canbıçak’ın örgüt lideri Süleyman Demirel ve diğer örgüt üyeleri tarafından toplamda 8 milyon 133 bin 480 TL zarara uğradıklarını beyan ettikleri açıklandı. Öte yandan ifadeleri alınan Gökhan Aytekin, Neriman Aytekin, Büşra Çatak, Ayhan Doğan, Cihan Könülşök ve Fatih Çetinkaya’nın zabıt katibi Süleyman Demirel’in kendilerinden kar payı ödemesi teklifi ile paralar aldığını ancak ödemiş oldukları paraları geri alamayarak mağdur olduklarını beyan edip şikayetçi oldukları aktarıldı. Bakırköy Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesinde çalışan zabit katibi Süleyman Demirel’in müşteki şahısları, kar payı vermek vaadiyle almış olduğu yüksek meblağlardaki para ve menkulleri, gayrimenkulleri, ziynet eşyalarını kurmuş olduğu suç örgütünde tefecilik yapan üyeleri ile birlikte dolandırarak menfaat temin ettikleri iddianamede belirtildi. Örgüt lideri zabit katibi Süleyman Demirel’in adliyede çalıştığı için çevresinin geniş olduğunu bu sayede bazı işler yaptığını bu işlerin bazılarının sosyal medya hesabı reklam geliri, memleketi olan Tokat’tan yaprak, salça getirip satması gibi işler olduğunu söyleyerek memur olmasına rağmen yaşadığı lüks hayatın bu sayede olduğuna müştekileri inandırdığı iddianamede belirtildi. Demirel’in bu sayede insanların yatırım amaçlı kendisine ve telkinleri sonucu etrafındaki tefeci olduğu bilinen kişilere para verilmesini sağladığı da iddianamede ifade edildi. Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesinin zabıt katibi Süleyman Demirel’in tefecilik yapan bir örgütle ortak hareket ettiği, parasını yüksek faizle kullandırmak isteyen vatandaşların gayrimenkullerini geçici olarak devralma karşılığında kar payı vaadinde bulunduğu, gayrimenkulünü devraldığı kişilere birkaç ay göstermelik ödemeler yaptığı ancak devam eden süreçte hileli yöntemlerle gayrimenkulleri tefeci örgütle iltisaklı farklı şahıslar adına sıra sıra tescil ettirip mağdurların mal varlıklarını ele geçirdiği, akabinde çete üyelerinin gayrimenkulleri farklı kişilere satma şantajıyla mağdurlardan para talebinde bulunmayı sürdürdüğü iddianamede aktarıldı. Demirel’in birlikte çalıştığı hakimlere ait UYAP şifrelerini kullanarak eriştiği kişisel verileri dolandırıcılık suçu için kullandığı, yine UYAP sistemi üzerinden edindiği bilgilerle icra mahkemelerindeki alacaklılarla irtibat kurup maddi menfaat karşılığında uyuşmazlığın mahkeme dışında çözülmesine yönelik girişimlerde bulunduğu yönünde tespitler yapıldığı da iddianamede açıklandı. Zabıt katibi Süleyman Demirel’in ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’, ‘dolandırıcılık’, ‘tefecilik’, ‘bilişim sistemine girmek’, ‘verileri hukuka aykırı olarak vermek ya da ele geçirmek’ suçlarından toplamda 40 yıldan 154 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianamede diğer 13 sanığın ise değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Dolandırıcı zabıt katibinin yargılanmasına devam edildi
08 Mayıs 2024 Çarşamba - 20:59 Dolandırıcı zabıt katibinin yargılanmasına devam edildi Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak görev yaparken yüksek kar getirisi vaadiyle ile 8 vatandaşı milyonlarca lira dolandıran zabıt katibi Süleyman Demirel ve diğer 14 sanığın yargılandığı davanın görülmesine mahkemenin verdiği aranın ardından devam edildi. Duruşmanın devamında savunma yapan sanık Süleyman Demirel’in kız kardeşi “Ağabeyim özünde çok iyidir, çok zekidir. Yaşamayı severdi Süleyman” dedi. Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak görev yaparken yüksek kar getirisi vaadiyle ile 8 vatandaşı milyonlarca lira dolandıran zabıt katibi Süleyman Demirel ve diğer 14 sanığın yargılandığı davanın görülmesine mahkemenin verdiği aranın ardından devam edildi. “Yaşamayı severdi Süleyman” Duruşmada savunma yapan sanık Süleyman Demirel’in kız kardeşi sanık Dilek Demirel “Kişilerin hiçbirini tanımıyorum. Ağabeyim bana icralık olduğunu ve hesabının bloke olduğunu söyledi. Bu nedenle bana para gönderiliyordu. Ağabeyim özünde çok iyidir, çok zekidir. Olayın içeriğindeki birçok şeyi yeni öğreniyorum. Benim çocuğum ile kendime ait bir hayatım var. Süleyman’ın özel hayatına vakıf değilim. Normal 2 kardeşin edebileceği muhabbetler oldu aramızda. Yaşamayı severdi Süleyman. Bana o kadar para gelmesi garip geldi. Sordum ‘seni ilgilendirmez’ dedi. Ne yaptığını sorguladım bana ‘benim hayatım’ dedi. Ben istemiyordum hesabıma para atmasını” ifadelerini kullandı. “Ben 33 yıl adalete hizmet etmiş zabıt katibiyim” Sanık Süleyman Demirel’in annesi sanık Hamiyet Çoban ise “Ben 33 yıl adalete hizmet etmiş zabıt katibiyim. Bugüne kadar hiç usulsüz sorgulama yapmış biri değilim. Oğlumu vuran kişilere zaman zaman sorgulama yaptım. Dosya detaylarını da görme imkanım yoktur. Ben bu kişilerin kişisel verileri sorgulama amacıyla bir işlem yapmış değilim” şeklinde konuştu. Müşteki Rukiye Kumral ise “Sanık Büşra Çatak eski arkadaşımdı. Bana liseden bir arkadaşı olan Süleyman’ın yurt dışından para transferi yaparak kazanç sağladığını söyledi. Bana ‘kendisi adliye çalışanıdır ailesi de adliye çalışanıdır’ dedi. Büşra beni sürekli arayarak ‘düşünüyor musun sende?’ gibi sorular sordu. Beni bu şekilde işe soktu. Bana kesinlikle bir ticaret olduğunu söyledi, parayı kendi hesabına attırdı. Ben toplam 750 bin liraya yakın ödeme yaptım” dedi. Müşteki beyanlarının ardından duruşma 10 Mayıs Cuma günü görülmesine devam edilmek üzere ertelendi. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Süleyman Demirel’in Bakırköy Adliyesi’nde zabıt katibi olarak görev yaptığı belirtildi. İddianamede Demirel’in, birkaç yıl önce tanışmış olduğu Levent Sırataş’a, adli personel olması nedeniyle zaman içinde mahkemelerde dosyası olan birçok iş adamı ile tanıştığını, bu iş adamlarına yatırımlarında kullanmaları için çevresindeki tanıdıklarından para temin ederek karşılığında komisyon aldığını söylediği aktarıldı. Sanık Demirel’in kar payı kazanmak için para vermek isteyen kişilerin üzerlerine kayıtlı mal varlıklarını UYAP sistemleri üzerinden kendi şifresi ya da hakim şifresi ile sorgulayarak tespit ettiği de iddianamede açıklandı. İddianamenin devamında “Mal varlıklarını şahıslara yine kar payı vereceğini vaat ederek teminat adı altında kurmuş olduğu suç örgütü içerisindeki Bülent Sevinç, Levent Şahin, Abbas Kırmızı, Sevgen Atilla, Cemal Karaoğlu, Evel Karısık, Semih Gündoğdu ve Sadettin Volkan Durak isimli şahısların üzerine geçirdiği, bu şahıslar arasında bahse konu mal varlıklarının sürekli el değiştirdiği, sistem içindeki herkesin bu yöntem ile para kazandığı yapılan araştırmalarda anlaşılmıştır” ifadeleri kullanıldı. Müştekilerden Levent Sırataş’ın, zabıt katibi Süleyman Demirel ve onun aile üyelerine bir kaç kez para verdiği, Demirel’in her seferinde bu paraları ödemeyi taahhüt ettiği kar payı ile birlikte Levent Sırataş’a geri ödeyerek güvenini kazandığı, bu şekilde müşteki Sırataş vasıtası ile müşteki Büşra Nur Güldorum ve annesi müşteki Nurdan Canbıçak ile tanıştığı, tanıştıktan sonra onlardan da kar payı ödemesi teklifi ile paralar istediği iddianamede belirtildi. Süleyman Demirel’in müştekiler ile yaptığı görüşme ve konuşmalarda, birlikte çalıştığını söylediği aile üyelerinden Büyükçekmece Adliyesi Memur Suçları Bürosunda zabıt katibi olarak çalışan eski eşi Vildan Öz’ü, Büyükçekmece Adliyesi Soruşturma Kaleminde, katip olarak çalışan annesi Hamiyet Çoban’ı, özel bir şirkette çalışan kardeşi Dilek Demirel’i müştekilere güven vermek ve dostluk kurmak amacıyla tanıştırdığı da iddianamede kaydedildi. Örgüt lideri Süleyman Demirel’in hesaplarında bloke bulunması ve icra takiplerine konu olması nedeniyle büyük meblağlı paraları kendi hesabına almayarak örgüt üyesi olan Büyükçekmece Adliyesi zabıt katibi annesi Hamiyet Çoban ve yine Büyükçekmece Adliyesi zabit katibi olan eski eşi Vildan Öz’ün hesaplarını kullanarak işlem yaptığı, gayrimenkul yatırımları ile ilgili para devir alacağı tapuları da örgüt yöneticileri olan Abbas Kırmızı, Cemal Karaoğlu, Bülent Sevinç, Levent Şahin, Sevgen Atilla isimli şahısların üzerine almasını sağladığı da iddianamede belirtildi. İddianamede müşteki Büşranur Güldorum ve annesi Nurdan Canbıçak’ın örgüt lideri Süleyman Demirel ve diğer örgüt üyeleri tarafından toplamda 8 milyon 133 bin 480,00 TL zarara uğradıklarını beyan ettikleri açıklandı. Öte yandan ifadeleri alınan Gökhan Aytekin, Neriman Aytekin, Büşra Çatak, Ayhan Doğan, Cihan Könülşök ve Fatih Çetinkaya’nın zabıt katibi Süleyman Demirel’in kendilerinden kar payı ödemesi teklifi ile paralar aldığını ancak ödemiş oldukları paraları geri alamayarak mağdur olduklarını beyan edip şikayetçi oldukları aktarıldı. Bakırköy Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesinde çalışan zabit katibi Süleyman Demirel’in müşteki şahısları, kar payı vermek vaadiyle almış olduğu yüksek meblağlardaki para ve menkulleri, gayrimenkulleri, ziynet eşyalarını kurmuş olduğu suç örgütünde tefecilik yapan üyeleri ile birlikte dolandırarak menfaat temin ettikleri iddianamede belirtildi. Örgüt lideri zabit katibi Süleyman Demirel’in adliyede çalıştığı için çevresinin geniş olduğunu bu sayede bazı işler yaptığını bu işlerin bazılarının sosyal medya hesabı reklam geliri, memleketi olan Tokat’tan yaprak, salça getirip satması gibi işler olduğunu söyleyerek memur olmasına rağmen yaşadığı lüks hayatın bu sayede olduğuna müştekileri inandırdığı iddianamede belirtildi. Demirel’in bu sayede insanların yatırım amaçlı kendisine ve telkinleri sonucu etrafındaki tefeci olduğu bilinen kişilere para verilmesini sağladığı da iddianamede ifade edildi. Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesinin zabıt katibi Süleyman Demirel’in tefecilik yapan bir örgütle ortak hareket ettiği, parasını yüksek faizle kullandırmak isteyen vatandaşların gayrimenkullerini geçici olarak devralma karşılığında kar payı vaadinde bulunduğu, gayrimenkulünü devraldığı kişilere birkaç ay göstermelik ödemeler yaptığı ancak devam eden süreçte hileli yöntemlerle gayrimenkulleri tefeci örgütle iltisaklı farklı şahıslar adına sıra sıra tescil ettirip mağdurların mal varlıklarını ele geçirdiği, akabinde çete üyelerinin gayrimenkulleri farklı kişilere satma şantajıyla mağdurlardan para talebinde bulunmayı sürdürdüğü iddianamede aktarıldı. Demirel’in birlikte çalıştığı hakimlere ait UYAP şifrelerini kullanarak eriştiği kişisel verileri dolandırıcılık suçu için kullandığı, yine UYAP sistemi üzerinden edindiği bilgilerle icra mahkemelerindeki alacaklılarla irtibat kurup maddi menfaat karşılığında uyuşmazlığın mahkeme dışında çözülmesine yönelik girişimlerde bulunduğu yönünde tespitler yapıldığı da iddianamede açıklandı. Zabıt katibi Süleyman Demirel’in ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’, ‘dolandırıcılık’, ‘tefecilik’, ‘bilişim sistemine girmek’, ‘verileri hukuka aykırı olarak vermek ya da ele geçirmek’ suçlarından toplamda 40 yıldan 154 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianamede diğer 13 sanığın ise değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Eyüpsultan’da okul müdürünü silahla öldüren zanlı çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderildi
08 Mayıs 2024 Çarşamba - 19:27 Eyüpsultan’da okul müdürünü silahla öldüren zanlı çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderildi Eyüpsultan’da okuldan atılmasından sorumlu tuttuğu okul müdürünü silahla vurup hayatını kaybetmesine neden olan Y.K. çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderildi.Eyüpsultan’da 7 Mayıs’ta meydana gelen olayda iddiaya göre yabancı uyruklu öğrenci Y.K. (17), okuduğu özel liseden atılmasından sorumlu tuttuğu ve aralarında geçen tartışma dolayısıyla husumet beslediği okul müdürü İbrahim Oktugan’ı odasında silahla vurarak ağır yaralamıştı. Hastaneye kaldırılan Oktugan hayatını kaybederken, olayın ardından yakalanan Y.K. gözaltına alınmıştı.TutuklandıEmniyetteki işlemleri tamamlanan suça sürüklenen çocuk Y.K., Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi. Burada Savcılığa ifade veren Y.K., daha sonra çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe ‘kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.Hayati vücut bölgesine hedef alarak 2 el ateş ettiği belirtildiOlaya ilişkin detaylar ise Savcılığın sevk yazısında ortaya çıktı. Sevk yazısında, öldürülen Oktugan ile suça sürüklenen çocuk Y.K. arasında okulda ilişiğin kesilmesi ve aralarında geçen tartışma dolayısıyla husumet beslediğinin anlaşıldığı, 2023 Aralık ayında gerçekleşen olay sonrasında suça sürüklenen çocuğun ulaştığı ruhi sükûnete rağmen fiilini planladığı şekilde icra ettiği, böylece Y.K.’nın eğitimci Oktugan’ı silahla hayati vücut bölgesine hedef alarak 2 el ateş ettiği ve hayatını kaybetmesine neden olduğu belirtildi."Bu olaydan dolayı yaşananları kendime yediremedim’’Öte yandan suça sürüklenen çocuk Y.K.’nın Savcılıkta verdiği ifadesi ortaya çıktı. Y.K.’nın ifadesinde, ‘’2023’ün ilk döneminin ortalarında başka bir okuldan bu özel liseye kayıt oldum. Burada çeşitli sebeplerde hakkımda disiplin cezaları yazıldı, ben imzalamak istemedim. Aralık ayında sınıfımdayken disiplin cezalarından dolayı annemin geldiğini öğrendim. Müdür İbrahim Oktugan’ın odasına gittim, annemle oturuyorlardı. Anneme Arapça bir şeyler söylemek istediğim sırada müdür, ‘’Burası Türkiye, benim okulumda kimse bu şekilde başka dil konuşamaz’ dedi. Aramızda sözlü bir tartışma yaşandı. Annemin üzerine yürümesi üzerine polisi de aradık, daha sonra okulu terk ettik ve olaydan sonra bir daha okula dönmedim. Bizden aldıkları parayı da geri vermediler. Bu olaydan dolayı yaşananları kendime yediremedim’’ dedi.‘’Sabah anneme börek alacağımı söyleyerek çıktım, okula gideceğimden kimsenin haberi yoktu’’Olaydan 1 gün önce aynı okulda okuyan birini gördüğünü ve Aralık ayında yaşadığı olayın aklına geldiğini söyleyen Y.K. ifadesinin devamında, ‘’Tekrar sinir oldum. Müdürün hala okulda olup olmadığını sordum. Hala orada çalıştığını söyleyince 4 Mayıs günü 10 bin lira karşılığında aldığım tabanca ile okula gitmeye karar verdim. Sabah anneme börek alacağımı söyleyerek çıktım, okula gideceğimden kimsenin haberi yoktu. Kapıya geldiğimde selam verdim, bir anda kapı açıldı. Kimseye bir şey söylemeden hızlı bir şekilde müdürün odasına geçtim. Masada oturuyordu, beni görünce ayağa kalktı. Amacım ayaklarından vurmaktı ama bir anda kolunu havaya kaldırınca bana vuracağını düşünerek koluna doğru ateş ettim. 2 mermim vardı, ikisi de karnına geldi. Bana saldıracağını düşünerek ateş ettim. Sonrasında hızlıca odadan çıkıp geldiğim kapıya yöneldim ve silahı yere doğru tutarak ‘peşimden gelmeyin’ dedim. Kapıya koşup kapıyı zorladım, açılmayınca birinden açmasını rica ettim. Bir çocuk da kapıyı açtı. Benim amacım öldürmek değildi, dövmekti. Eve geçtim ve börek götürdüm. Üzerimi değiştirdim. Bir süre sonra da silahı ve telefonumu Alibeyköy Barajı’na attım’’ ifadelerini kullandı.