SAĞLIK - 25 Nisan 2024 Perşembe 10:34

Uzmanından ‘Çöl tozu’ açıklaması!

A
A
A

Afrika üzerinden gelen çöl tozları ve sıcak hava dalgası Türkiye’de etkili olurken Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, “Çocuklar, alerjisi ve astımı olanlar, KOAH’lılar, yaşlılar daha fazla risk altında. Partiküllerin içinde kimyasallar da var, ileriye dönük kronik, nörolojik hastalıklar açısından etkiler oluşturduğu gösterilmiş. Solunum semptomları olan hastalar acillere artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla geliyor. ‘Neden olduk’ diyorlar. Dışarıda geçireceğimiz vakti azaltalım, maskeyle çıkalım, aldığımız sebze meyveleri bol suyla yıkamaya çalışalım” dedi.

Afrika üzerinden gelen çöl tozları ve sıcak hava dalgası Türkiye’de etkili oluyor. Rüzgar ile birlikte gelen toz, Yunanistan’ın başkenti Atina’yı turuncuya boyarken uzmanlar, tozun birkaç gün daha Türkiye’yi etkilemeye devam edeceğini belirtti. Meteoroloji Genel Müdürlüğü toz taşınımına yönelik uyarılar yaparken uzmanlar, insan sağlığına etkisine yönelik bilgi verdi. Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, risk gruplarına ilişkin konuşurken çöl tozuna karşı toplumda dikkat edilmesi gerekenleri sıraladı.

“Çocuklar, alerjisi, astımı olanlar, KOAH’lılar ve yaşlılar daha fazla risk altında”

Havadaki tozun vücudun birçok noktasını etkilediğini ifade eden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Abdullah Kansu, “Kışı biraz zor geçirdik özellikle viral hastalıklarımız çok fazlaydı, o dönemi şu an biraz kapattık, biraz alerjenler ortaya çıkmıştı. Bahar erken geldi, mart ayında çiçekler, polenler alerji mevsimi derken bugünlerde sabahları uyanıyoruz, arabalarımızın üstü çamur şeklinde. Sahra Çölleri’nden gelen dünyanın döngüsünde olan şeyler bunlar, ülkemize, şehirlerimize ulaşan kum fırtınasıyla ortaya çıkmış bir toz bulutu var. Bunlar mikro küçük partiküller şeklinde havada şu anda uçuşuyorlar. Bunları soluyoruz, belli bir mikro partikülün altındakilerin de akciğerimizin en küçük hava keseciklerine kadar ulaştığını biliyoruz. Bu da bizim solunum yolu şikayetlerimizi artırıyor. Bir; çocukları söylemek lazım, ikincisi alerjisi ve astımı olanlar, üçüncü grup olarak KOAH’lı, dördüncü yaşlı grubumuzu saymamız lazım. 4 grubun bugünlerde dışarıdaki bu etkene maruz kaldığında doğacak sonuçları daha fazla. Hepimiz maruz kalıyoruz ama saydığımız 4 grup daha fazla risk altında. Sadece akciğer için de bir etki oluşturmuyor şu an cildimizde; yüzümüzde, elimizde, saçımızda hissediyoruz. Etrafta uçuştuğu için göz bölümüne gelen hasta sayımızda bir artış var, solunum yoluyla ilgili ciddi manada artan bir şey var. Bu tozların içinde sadece kum taneleri, toz değil kimyasallar da var. Onların ileriye dönük kronik, nörolojik hastalıklar açısından da etkiler oluşturduğu dünyada gösterilmiş. Evimizde sinekliklerimiz vardır, partikülleri, polenleri, böcekleri, uzaklaştıracak şekilde, az düzeyde olsa bile geçişini engeller ama ‘Penceremizi çok açalım, havalandıralım’ gibi durumları en azından şu bir hafta için biraz azaltmamamız gerekiyor. Çok acil, olağanüstü bir durum yoksa bu grubun özellikle dışarıda çok vakit geçirmemesini hatırlatmak lazım” dedi.

Uzmanından ‘Çöl tozu’ açıklaması!

“Hastalar artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla geliyor”

Toza karşı maske kullanımına yönelik konuşan Dr. Öğr. Üyesi Kansu, “Özellikle kronik grubun kullanması şart, en basit cerrahi maske dediğimiz pandemide kullandığımız maske ile başlanabilir ama bu belli partikülün altını tutmayacaktır. İmkanı olanların özellikle bu saydığımız risk faktöründeki kişilerin 3M maskeleri kullanmalarını hatırlatabiliriz. Bu günlerde göğüs hastalıkları ya da acillere solunum semptomları olan hastalar, alerji, astım geçmişi olan hastalarımız kum fırtınası, partiküller sebebiyle artan şikayetlerle, atak dediğimiz tabloyla karşımıza geliyor. Neler var; öksürük, hırıltı, gece solunum şikayetleri, bir miktar ateş, nefes darlığı şeklinde bu hastalar acile ya da göğüs hastalıklarına geliyorlar. ‘Neden olduk, ne değişti’ diyorlar, farkına değiller. Alerjenlerin bu günlerde etkisi var ama son 2 haftadır bu kum fırtınasının bu alerji, astım, KOAH olan hastalarda biraz daha solunum semptomlarını kötüleştirdiğini, acile getirdiğini biliyoruz. Meteoroloji açısından takip etmemiz lazım, uzmanların görüşünü dinleyeceğiz, bu hafta akışının süreceğini biliyoruz. Boğazımızda bir gıcık hissi sadece bu saydığımız risk grubu değil şu anda hepimizde var. Cildimizde bir kuruluk hissi var. Birincisi dışarıda geçireceğimiz vakti biraz azaltalım, ikincisi pencerelerimizi çok açmayalım, üçüncüsü maskeyle çıkalım, dördüncüsü eve geldiğimizde lütfen bir duş alalım, üstümüzü değiştirelim. Beşincisi sıvı tüketimi, bol su içmeye çalışalım çünkü o sinüslerimiz, bronşlarımız, burnumuzun içinde de birikiyor bize gıcık hissi de yapıyor. Bu sadece bedenimize aldığımız bir şey değil, şu an da her yere arabamızın üzerine düştüğü gibi tarladaki ekinlere, mahsullere, sebze, meyvelere de düşüyor. Eve aldığımız, pazardan getirdiğimiz sebze meyveleri bol suyla yıkamaya çalışalım" şeklinde konuştu.

Hasibe Karadağ - Furkan Serttaş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Öğrenciler unlu mamul üretim tesisini gezdi Minik öğrenciler Erzincan’da bir yufka imalathanesini ziyaret ederek, gözleme pişirip afiyetle yediler. Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile Erzincan Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle Demirkent TOKİ İlkokulu öğrencileri, Erzincan’da faaliyet gösteren bir işletmeyi ziyaret ederek; yufka, mantı, gözleme, erişte ve kesme kadayıfın üretim aşamalarından nasıl geçerek soframıza kadar geldiğine tanıklık ettiler. Erzincan Demirkent TOKİ İlkokulu’nun İlimizde Üretilen Ürünler Projesi kapsamında unlu mamul üretimi gerçekleştirilen bir işletmeye ziyarette bulundular. Hijyen kuralları çerçevesinde hazırlanan öğrenciler, işletmede bayanlar tarafından üretilen ürünleri yakından görme fırsatı buldular. İşletmede yufka üretimi, mantı üretimi, erişte üretimi, gözleme üretimi ve Erzincan’ın coğrafi işaretli ürünü olan kesme kadayıfın üretim aşamalarına tanıklık eden öğrencilerin heyecanı gözlerden kaçmadı. Bone, önlük ve galoş takan öğrencilerin ilgisini özellikle mantı ve yufka üretimi çekti. Soframıza kadar gelen bu ürünlerin hangi ortamlarda, nasıl üretildiğini öğrenen öğrenciler işyeri sahibi ve öğretmenlerine soru yağdırdı. İşletmede çalışanların gözetimi altında gözleme pişiren öğrenciler hem tecrübe kazandılar hem de pişirdikleri gözlemeleri afiyetle yediler. Öğrencilerin ürünlerin üretim aşamalarını görüp inceledikleri gezide öğrencilere Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürü Murat Şahin, İl Müdür Yardımcısı Serkan Kütük, Demirkent TOKİ Ortaokul Müdür Yardımcısı Canan Köse Kütük, 2. Sınıf Öğretmeni Arzu Tan ve Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Gıda ve Yem Şubesinde görevli gıda denetmenleri eşlik ettiler.
Erzincan Hububatta sarı pasa dikkat! Erzincan’da son günlerde yoğun olarak görülen yağmurların ardından hububat ekili sahalarda sarı pas hastalığına karşı dikkatli olunması yönünde uyarı geldi. Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada hava sıcaklıkları ve nem oranının sarı pas için uygun bir ortam oluşturduğu ifade edilerek çiftçilerden hububat ekili tarlalarını gezerek kontrol etmeleri istendi. Erzincan’da 2023 yılı verilerine göre 390 bin 762 dekar alanda buğday ve 243 bin 652 dekar arpa ekilişi gerçekleşmişti. 2024yılı üretim yılında bu alanlarda da çok büyük bir değişim beklenmiyor. Özellikle sulu tarım yapılan ekim alanlarında kontrollerini sürdüren Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri çiftçileri uyardı. Konu hakkında açıklama yapan Erzincan İl Müdürü Murat Şahin, "Hastalık belirtisi en erken görülen pas türü olarak dikkat çekiyor. Buğday tarlalarında ilkbaharda 10-15 derece hava sıcaklığı ve yüksek nem hastalık için uygun şartları oluşturuyor. Yaprakların üst yüzeyinde makina dikişi şeklinde ve sarı renkte püstüller görülür. Bu püstüllerden etmenin çevreye dağılımı rüzgarla olmaktadır. Hastalığın şiddetli olduğu yıllarda sporlar, başakların kavuz ve kılçıkları üzerinde de görülebilir. Mücadelesinde, Kültürel tedbir olarak önce sık ekim yapılmamalıdır. Buğday tarımında iyi hazırlanmış alana mibzer ile ekim tercih edilmelidir. Yabancı ot mücadelesi zamanında yapılmalıdır. Fazla azotlu gübre verilmemeli, bitki besleme toprak analizi sonucuna göre yapılmalıdır. Ekim münavebesi uygulanarak üst üste hububat ekimi yapılmamalıdır” dedi. Çiftçilerin çeşit seçerken; pasa dayanıklı buğday çeşitleri ile üretim yapması gerektiğine dikkat çeken İl Müdürü Şahin, ara konukçu bitkilerin imha edilmesi gerektiğini söyledi. Kimyasal mücadelede ise buğdayda alt yapraklarda ilk belirtiler görüldüğünde ve hava şartları uygun olduğunda (% 90 nem ve 15-20 derece sıcaklıkta) hastalığa karşı ruhsatlı bitki koruma ürünleriyle uygun hava şartlarında uygulama yapılması gerektiğini kaydeden Şahin, Ayrıca üreticilerin; son ilaçlama ile hasat arasındaki süreye mutlaka dikkat etmeleri gerektiğini söyledi. Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürü Murat Şahin, "Bu kapsamda buğday tarlalarında sarı pas görülen alanlarda bayrak yaprağa kadar bulaşıklık olmadan ve parsel içine etmen yayılmadan üreticilerimizin en yakın İl/İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğüne başvurmaları gerekmektedir" dedi.