KÜLTÜR SANAT - 21 Temmuz 2023 Cuma 10:39

Topkapı Sarayı depolarından günyüzüne çıkartılan 300 Hüsn-i Hat eseri sergileniyor

A
A
A

Osmanlı döneminde iç hazineyi ve mücevherleri korumakla görevli ‘ehl-i hiref’ denilen zanaatkarların yetiştirildiği Hazine Koğuşu, 9 yıl aradan sonra Hüsn-i Hat Galerisi olarak ziyarete açıldı. Padişahlara ve Osmanlı’nın ünlü hattatlarına ait 300 seçkin eser modern müzecilik kriterlerine uygun olarak Hazine Koğuşu’nda sergileniyor. Öte yandan ilk defa sergilenen eserler arasında Hicri 3. yüzyıla ait Kur’an-ı Kerim de öne çıkıyor.

Topkapı Sarayı’nın abide yapılarından Hazine Koğuşu 9 yıl aradan sonra Hüsn-i Hat Galerisi olarak ziyarete açıldı. Osmanlı döneminde iç hazineyi ve mücevherleri korumakla görevli ‘ehl-i hiref’ denilen zanaatkarların yetiştirildiği Hazine Koğuşu, Enderun avlusunda bulunuyor. Galeride, Milli Saraylar koleksiyonundan seçilen 300 nadide eser yer alıyor. Modern müzecilik kriterlerine uygun olarak düzenlenen ve iki katlı galeride ilk defa sergilenen eserler arasında Hicri 3. yüzyıla ait Kur’an-ı Kerim öne çıkıyor.

Topkapı Sarayı depolarından günyüzüne çıkartılan 300 Hüsn-i Hat eseri sergileniyor

Padişahlara ve Osmanlı’nın ünlü hattatlarına ait seçkin eserler, ziyaretçileriyle buluştu. Sergide Sultan 3. Ahmet, Sultan Abdülmecid, Sultan 2. Mahmud, Sultan 4. Murad ve Sultan Abdülaziz’in hat levhaları bulunurken, aynı sergide dönemin ünlü hattatlarından Hafız Osman, Hasan Çelebi, Ahmed Rakım Efendi’nin de eserleri yer alıyor.

Topkapı Sarayı depolarından günyüzüne çıkartılan 300 Hüsn-i Hat eseri sergileniyor

“Hatların bazıları padişahların kendi el yazmalarıdır”

Topkapı Sarayı Daire Başkanı İlhan Kocaman, “Hazine Koğuşu’nun restorasyonu tamamlandı. Hazine Koğuşu’nda Topkapı Sarayı envanterinde bulunan yaklaşık 3 bine yakın bulunan hat eserlerinden 300 tanesini orada sergiliyoruz. Hazine Koğuşu’nda hat levhaları bunun yanında yine bizim Topkapı Sarayı’nda bulunan el yazmaları ki bunların başında çok önemli olan Kuran-ı Kerim’ler gelir. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki yeryüzünde elle yazılmış olan Kuran-ı Kerim’lerin birinci nüshaları ve en nadirleri Topkapı Sarayı’nda bulunmaktadır.

Bunları da yine orada sergiliyoruz. Hem hat eserleri hem el yazmaları bunların içinde hatların bazıları padişahların kendi el yazmalarıdır. Çünkü padişahlar şehzadelik dönemlerinde çok yoğun bir eğitimden geçiyorlar. Dil, hat, sanat öğreniyorlar.

Topkapı Sarayı depolarından günyüzüne çıkartılan 300 Hüsn-i Hat eseri sergileniyor

Devlet yönetiminin yanında bunları da öğrendikleri için ürünlerini ortaya çıkarıyorlar. Bunları da biz bugün Hazine Koğuşu’nda sergiliyoruz. Topkapı Sarayı ile özdeşleşen tabii ki bir de hazine var. Hazine de aynı şekilde Hazine-i Hümayun denir. Padişahın şahsına ait hazinedir. Bu koleksiyonda yaklaşık 10 bine yakın eser var daha önceden 120’ye yakın eser sergileniyordu biz şuan da bin 100 eser sergiliyoruz. Bununla kalmayacağız zamanla inşallah artırarak sürdüreceğiz.

Topkapı Sarayı depolarından günyüzüne çıkartılan 300 Hüsn-i Hat eseri sergileniyor

Çünkü bizim temel hedefimiz Topkapı Sarayı’nda bulunan yaklaşık 200 bine yakın eserin sergilenebilir nitelikte olanlarını sergiye çıkarmak ve saraya gelen ziyaretçiyle buluşturabilmektir. Bunların ekseriyetini gerek sarayın Enderun bölümünde gerekse Topkapı Sarayı’nın içinde yer alan darphane bölümünde büyük bir kısmını sergileyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Semanur Kaygısız - Ahmet Faruk Sarıkoç - Furkan Duman

 

 

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasında örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine altıncı gününde devam ediliyor. Duruşmada örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor. Sarı bir bebek ile ilgili ‘Sarıkaya’nın da fişini çekeceğim ha gelmezseniz’, ‘haha dedemin fişi’ şeklindeki konuşmaya ilişkin, “Şimdi bunu siz duyunca irrite oluyorsunuz ama bunlar muhabbet. Bir hastanın fişini neden çekelim? Yapılmaması gereken bir şey. Tape olmuş dinlenmiş. Keşke yayınlanmasaydı” dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava altıncı gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, Medisense şirketinin sahibi olan, doktor olarak anlaşma yaptığı hastanelerin yenidoğan yoğun bakımlarını işleten, bebeklerin ihmalen ölmesine neden olan örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor. Duruşmada mahkeme başkanı tarafından sanığa tape kayıtlarında yer alan Çorlu Reyap Hastanesi’nin yenidoğan yoğun bakım servisinin sorumlu hemşiresi sanık Bahar Kanık ile Fırat Sarı arasında geçen bir bebeğin fişini çekme konuşması soruldu. Konuşmada Fırat Sarı’nın bir bebek ile ilgili ‘ölmesin ha’ dediği, Bahar Kanık’ın ‘Sarıkaya’nın da fişini çekeceğim ha gelmezseniz’ dediği, Fırat Sarı’nın ise ‘haha dedemin fişi’ cevabı üzerine Bahar Kanık’ın ‘haha çekeceğim fişi’ şeklinde cevap verdiği görüldü. Fırat Sarı bu tape kaydına ilişkin “O bebek için çok mücadele ettik. Durumu kötü bir bebekti. Öyle bir şey yok ama. Niye fişini çeksin. Şimdi bunu siz duyunca irrite oluyorsunuz ama bunlar muhabbet. Bir hastanın fişini neden çekelim? Ben hastaların uzun yatışı ile para kazanıyorsam neden fişini çekeyim? Yapılmaması gereken bir şey. Tape olmuş dinlenmiş. Keşke yayınlanmasaydı. Siz kendi aranızda konuşmuyor musunuz ‘birinin kellesini aldım’ diye. Keşke konuşmasaydım. Espri yapılmış ama yapılmaması lazımdı” dedi. Bunun üzerine duruşma savcısı, “Bizim üzerimizden örnek vermeden savunma yap” dedi. Duruşmaya 30 dakika ara verildi.
Sinop Sinop’ta lastikçilerin kış lastiği mesaisi Sinop’ta hava sıcaklığının düşmesi ve kış lastiği takma zorunluluğunun 1 Aralık’ta başlayacak olması nedeniyle lastikçilerin kış lastiği takma mesaisi başladı. Karlı ve buzlu havalarda mağdur olmak istemeyen araç sahipleri, kar lastiği taktırmak için lastikçilere giderek araçlarına lastiklerini taktırıyor. Küçük Sanayi Sitesi’nde oto lastik satımı ve değişimi yapan rot balans ustası Hasan Üçüncüoğlu, lastiklerin değişimi için kar yağışının beklenilmemesi gerektiğini belirterek, kış lastiklerinin yol güvenliği için hayati önem taşıdığına dikkat çekti. Vatandaşlara hem can hem de mal güvenliği açısından kış lastiği takmalarını tavsiye eden Üçüncüoğlu, “Her sene olduğu gibi Ulaştırma Bakanlığımızın hazırladığı genelgeye göre 1 Aralık - 1 Nisan takvimleri arasında yük ve yolcu taşımacılığı yapan ticari araçlarda kış lastiği takma zorunluluğu başlıyor. Bunun dışında yine hususi araçlarda da hava sıcaklığının 7 derecenin altında kış lastiği takmalarını hem can hem de mal güvenliği açısından tavsiye ediyoruz. Kış şartlarında kış lastiğinin dışında araçların cam silecekleri, cam suyu, motor suyu antifrizleri, akü gibi önem arz eden parçaların kış şartlarına hazır olmasını tavsiye ediyoruz. Eğer kar lastiği dersek sadece karda kullanılan lastik olarak algı oluşturuyor ama bu değil. Kış lastiği havanın 7 derece sıcaklık altında takılması. Kış lastikleri soğuk havalarda yumuşak kaldığı için yol tutuşunu iyi sağladığından kış lastiği olarak ifade edilmektedir. Bunlar da kullanıldığı coğrafyaya göre değişiyor. Normalde 4 yıl lastiğin ömrü fakat 3 yılda ömürlerinin tamamladığını söyleyebilirim. Çünkü, belli bir süre sonra sertleşiyor ve yol tutuşu azalıyor” dedi.