GÜNDEM - 21 Nisan 2025 Pazartesi 14:16

Sırrı Süreyya Önder’i ameliyat eden Prof. Dr. Sağbaş: "Sağ kalp kısmen kasılmaya başladı"

A
A
A
Sırrı Süreyya Önder’i ameliyat eden Prof. Dr. Sağbaş: "Sağ kalp kısmen kasılmaya başladı"

TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in hayati tehlikesinin sürdürdüğü belirtilirken, ameliyatı gerçekleştiren Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Ertan Sağbaş ise, "Cumartesi günü gerçekleştirdiğimiz işlem planlıydı. Açtığımızda gördüğümüz bizim için de sürpriz oldu. Açtığımızda sağ kalbin kısmen kasılmaya başladığını gördük. Bu iyi haberdi. nörolojik açıdan ciddi endişelerimiz halen yüksek riskleriyle devam etmektedir. Nörolojik durumu ise belirsizliğini koruyor" dedi.



"Bugün hastanemiz yoğun bakım ünitesindeki 6’ncı gününde hayati tehlikesi halen devam etmektedir"


Geçirdiği kalp rahatsızlığı sebebiyle hastaneye kaldırılan TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in, yapılan ameliyat sonrası yoğun bakım servisindeki tedavisine devam ediliyor. Hastane Başhekimi Prof. Dr. Çavlan Çiftçi ile ameliyatı gerçekleştiren doktorlardan Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Ertan Sağbaş Önder’in ameliyatına ve son durumuna ilişkin açıklama yaptı.


Sırrı Süreyya Önder’in, hastanenin yoğun bakım ünitesindeki 6’ncı gününde hayati tehlikesinin devam ettiğini belirten Prof. Dr. Çavlan Çiftçi, "Sırrı Bey’e cumartesi günü kalp cerrahlarımız tarafından planlı revizyonu yapılarak tekrar hastamızın göğsü açıldı. İçeride cerrahi alanın temiz olduğu, dokularda enfeksiyon olmadığı, kanayan herhangi bir cerrahi bir alanın olmadığı görüldü. En önemlisi sağ kalbin kasılmaya başladığını gördük. İlk ameliyatta neredeyse hiç kasılmayan sağ kalp, tam olmasa da belirgin kasılmaya başlamış durumda. Hasta başı monitörümüzde artık arter nabız trasesi görülmeye başlandı. Hastamızın hemodinamisi stabil seyretmekte olup halen ECMO desteği ve inotropik destek tedavisi altındadır. Ancak dün kendisinin dren yerlerinden bir miktar kanaması olunca tekrar revizyona alınarak bakıldı, değerlendirilmesi yapıldı. Yine cerrahi alanlar temiz, sternum tellerinin deliğinden bir miktar kanadığı görüldü. Dikişlerle kontrol altına alındı ve kapatıldı" dedi.



"Nörolojik açıdan ciddi endişelerimiz halen yüksek riskleriyle devam etmekte"


Önder’in ilk geldiği andan itibaren şuurunun kapalı olduğunu, reflekslerinin ise istenilen seviyede olmadığını söyleyen Prof. Dr. Çavlan Çiftçi, "Beyin kan akımı transkraniyal doppler de mevcut. Nörolojik değerlendirmelerimiz, konuya ilişkin çalışmalarımız devam ediyor. Bu nedenle ilk ameliyat olduğunda ki basın açıklamamızda ifade ettiğimiz gibi nörolojik açıdan ciddi endişelerimiz halen yüksek riskleriyle devam etmektedir. Sabırla beklemeye devam edeceğiz" dedi.



"Süreç kalp yönünden beklendiği gibi ilerliyor"


Önder’in ameliyatını yapan doklardan Prof. Dr. Ertan Sağbaş ise, "Cumartesi günü gerçekleştirdiğimiz işlem planlıydı. Açtığımızda gördüğümüz bizim için de sürpriz oldu. Açtığımızda sağ kalbin kısmen kasılmaya başladığını gördük. Bu iyi haberdi. Bu, kalbin etkilendiğini ve yavaş yavaş açıldığını gösteriyordu. Bu da doğru yolda olduğumuzu gösteriyor aslında. Ama hala daha kalp güçsüz. Hala vücudun dolaşımını üstlenecek kadar değil. Bunun için biraz daha bekleyeceğiz. Desteğimiz devam ediyor. Kalbi destekleyecek ilaçları azaltıyoruz. İç organların durumu iyi, böbrek ve karaciğer iyi. Ama daha önümüzde çok uzun bir yol var. Ama kalp açısından kısmi de olsa bir iyileşme olduğunu söyleyebilirim. Süreç beklendiği gibi ilerliyor aslında, kalp yönünden bakmak gerekirse. Bu da doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Ama bir çok parametre var. Her şeyi ince ince düşünerek ayarlıyoruz. Tedavi ekibimizle birlikte tüm parametreleri inceleyip ayarlamalar yaparak ilerliyoruz. Hiçbir detayı atlamamak için titiz çalışıyoruz" diye konuştu.



"Nörolojik durumu belirsizliğini koruyor"


Önder’in nörolojik durumuna ilişkin de konuşan Prof. Dr. Ertan Sağbaş, "Nörolojik durumu ise belirsizliğini koruyor. Size net olarak bununla ilgili bir şey söylememiz mümkün değil. Çünkü görüntüleme yapamıyoruz. Yapılabilen görüntülemelerde beyinde bir kan akımı görüldü. Arkadaşlar olduğunu söyledi. Ancak görüntüleme yapılamadığından tüm bunlar belirsizliğini koruyor. İlk planda şartları zorlayarak bir görüntüleme yapmak istiyoruz. Ancak bunu ne zaman ve nasıl gerçekleştireceğimiz belli değil. Sağ ve sol kalbin iyi olduğunu kasılmasını görürsek ve kalbin kasılma gücünü artıran inotropik destekleri de yeterli miktarda azaltabilirsek, o zaman ECMO desteği sonlandıracağız. Onun için daha zaman var. Tekrar açılmamak üzere göğüs kapatıldı, şu an için bir operasyon planlanmıyor. Kanama yok. Bu konuda tekrar ameliyat gerekliliği yok. Aort damarının tekrar yırtılması gibi bir durum söz konusu değil. Yapılan kontrollerde herhangi bir yeni yırtık ya da kanama bulunmuyor. Bypass da çalışıyor. Cerrahi alanlarda kanama yok. Size bir süre vermemiz mümkün değil. Anlık takiplerle gidiyoruz. Günlük açıklamalar yapabiliriz. Önümüzde uzun bir yol var" diye konuştu.



Sırrı Süreyya Önder’i ameliyat eden Prof. Dr. Sağbaş: "Sağ kalp kısmen kasılmaya başladı"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.