EĞİTİM - 18 Mayıs 2016 Çarşamba 14:28

"sağlam Bir Milli Eğitim İçin Önce Evrensel Eğitim"

A
A
A
"sağlam Bir Milli Eğitim İçin Önce Evrensel Eğitim"

Prof. Dr. Ziya Selçuk, mevcut müfredat anlayışının doğanın ilkelerine aykırı olduğunu söyledi.
Türk ve Avrupalı eğitimcilerin İstanbul’da düzenlediği panelde sağlam bir milli eğitim için önce evrensel eğitim modeli gerektiği belirtildi. Tarabya İngiliz Okulları ve Cambridge Uluslararası Sınavları tarafından düzenlenen panelde konuşan Prof. Dr. Ziya Selçuk, mevcut müfredat anlayışının doğanın ilkelerine aykırı olduğunu belirterek, başarı yerine mutluluk ve sevgiyi, hafıza yerine zekanın öne çıkarılmasını, şimdiye odaklanmayı, kişiselleştirme ve esnek müfredatı önerdi.
Türk ve Avrupalı eğitimciler, Horizon Eğitim Grubu ve Cambridge Uluslararası Sınavları (CIE) tarafından İstanbul’da ortak düzenlenen ’Uluslararası müfredatın ulusal eğitimle birlikte nasıl yürütülür’ konulu etkinlikte ’Milli Eğitim için önce Evrensel Eğitim’in önemine vurgu yaptılar. İstanbul’da Tarabya İngiliz Okulları’nın Yeniköy kampüsünde düzenlenen etkinlikte öğretmenlere özel bir eğitim de verildi. Program kapsamında düzenlenen konferansa TED Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Ziya Selçuk, İtalya Eğitim Bakanlığı’ndan Gisella Lange, Cambridge Üniversitesi Yayınları yazarı Tim Chadwick, Cambridge Uluslararası Sınavları Avrupa Bölge Müdürü Burcu Benderli ve Cambridge Associate Okulları Akademik Direktörü Janet Williams konuşmacı olarak katıldı.
Panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren Tarabya İngiliz Okulları kurucusu Mehmet Gültekin, yurtdışında eğitim görmek için başvuran Türk öğrencilerin yaşadıkları en büyük sorunlardan bir tanesinin diploma akreditasyonu olduğunu söyledi. Gültekin, Cambridge eğitim müfredatlarının hem devlet, hem de özel okullarda ulusal müfredata başarıyla uygulandığını da belirtti.
Prof. Dr. Ziya Selçuk konuşmasında müfredatla ilk tanışma deneyimlerine yer verirken, eğitimcilerin ’her çocuk parmak izi kadar farklıdır’ düşüncesine sahip olduğunu ancak her çocuğa aynı müfredat, aynı ders, aynı sınav ve aynı ödevin verildiğini belirtti. Bunun varoluşsal bir çelişki olduğunu ifade eden Dr. Selçuk informel eğitimin formel eğitimden daha önemli hale geldiğini aktardı.
“Sağlam bir milli eğitim kurmak için önce evrensel bir eğitim modeli gerekir” diyen Prof. Dr. Selçuk, mesajı insana olan her faaliyetin önce evrensel bir renk taşıması gerektiğinin altını çizdi. Çocuğun doğasına uygun eğitim yapabilmek için, ilham, cesaret ve heyecanın ön koşul olduğunu belirttikten sonra okulun gelecekteki rollerine de değindi.
Müfredatın etkisinin bilgi, ölçme ya da öğrenen merkezli olmasına göre farklılaşabileceğine değinen Ziya Selçuk, önemli olanın çocuğa dışardan bilgi yüklemek değil, çocuğun içinde var olanın desteklenmesi olduğunu belirtti. Mevcut müfredat anlayışının doğanın ilkelerine aykırı olduğunu örneklerle vurguladıktan sonra çözüm önerilerini de ortaya koydu. Şimdiye odaklanmak, öğrenmenin kişiselleştirilmesi, esnek müfredat yaklaşımı, hafıza yerine zekanın bütünsel öne çıkarılması, başarı yerine mutluluk ve sevgi temelli yaklaşım önerilerinde bulundu.
Türkiye’nin yaşadığı bazı toplumsal sorunları müfredata koyarak çözme kolaycılığını, neden sonuç bağlantısı açısından yanlış bulduğunu vurgulayan Prof. Dr. Selçuk uluslararası deneyimlerin önemli fakat yeterli olmadığını da ilave etti.
Daha sonra İtalya’daki eğitim reformunu anlatan Gisella Lange, İtalyan Parlamentosu kararıyla yapılan reformun sebeplerinden, içeriğinden, öncesi ve sırasında okullarda yapılan çalışmalardan bahsetti. Uluslararası eğitim müfredatlarının bu eğitim reformu için ne kadar önemli olduğuna da değinen Lange, bu tür bir reformun yoğun bir çalışma ve uluslararası müfredat ortaklığıyla her ülkede uygulanabileceğini söyledi. Ardından, Cambridge Uluslararası Sınavları Avrupa Bölge Müdürü Burcu Benderli, uluslararası müfredatın Türkiye’de nasıl uygulandığına dair Cambridge Associate Okulları Akademik Direktörü J. Williams’a bir soru yönelterek Türkiye örneğini vurgulamasını istedi. Williams uluslararası müfredatların Milli Eğitim müfredatı yanında uygulanabileceğinden ve öğrencilerin mezun olduklarında her iki diplomaya da sahip olabileceklerinden bahsetti.
Konu yabancı dil yeterlilik sınavlarına geldiğinde, Williams öğrencilerin lise birinci ve ikinci sınıfta takip ettikleri ve lise ikinci sınıfın sonunda girdikleri IGCSE English sınavlarının dünya üniversiteleri tarafından dil yeterliliği olarak kabul edildiğinin ve öğrencilerin her hangi başka bir dil sınavı almasının gereği olmadığının altını çizdi. Cambridge Üniversitesi Yayınları yazarı Tim Chadwick ise dünyada diğer çift diploma eğitim yapan okullarda yürütülen projelerden söz etti. Bu projelerde başarı için, dil ve branş öğretmenlerinin birbirlerini nasıl yardım edebileceğini anlattı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta Kızık kilimi özel ihtiyaçlı çocuklarla yeniden hayat buldu Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi (TOGÜ) öncülüğünde hayata geçirilen "Özel Eğitimin Elinden Tarih Dokunuyor, Kızık kilimi" projesiyle özel ihtiyaçlı çocuklar Tokat’ın coğrafi işaretli kültürel mirasına dokunarak hem sosyal hayata katılıyor hem de geleneksel kilim dokuma geleneğini yaşatıyor. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi öncülüğünde hayata geçirilen "Özel Eğitimin Elinden Tarih Dokunuyor: Kızık kilimi" projesinin açılışı gerçekleştirildi. Tokat’ın önemli kültürel değerlerinden biri olan Kızık kiliminin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılmasını amaçlayan proje, özel eğitim öğrencilerinin aktif katılımıyla dikkat çekti. TOGÜ Eğitim Fakültesi, Özel Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi, Toplumsal Katkı ve Sosyal İnovasyon Koordinatörlüğü, Sürekli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Tokat Halk Eğitim Merkezi iş birliğinde hazırlanan projenin açılışı, TOGÜSEM Binası Taşlıçiftlik Kampüsü’nde düzenlendi. Proje kapsamında özel ihtiyaçlı bireyler, geleneksel el sanatlarından biri olan Kızık kilimi dokuma sürecine dâhil edilerek hem mesleki hem de kültürel kazanımlar elde etti. Etkinlikte, kilim dokuma tezgâhlarında yapılan çalışmalar katılımcıların beğenisine sunuldu. "Özel ihtiyaçlı çocuklar kültürel mirasa dokunuyor" Projenin özel eğitim alanında farkındalık oluşturduğunu belirten TOGÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Yılmaz, Tokat’a özgü Kızık kilimi geleneğinin yaşatılmasına önemli katkı sağladığını ifade ederek, "Biliyorsunuz coğrafi işaretli Tokat’ın kültürel mirası olan Kızık kilimini sosyal sorumluluk vizyonumuz özelinde birleştirerek Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile iş birliği halinde bir projeye dönüştürdük. Burada başta unutulmaya yüz tutmuş somut olmayan kültürel mirasımız olan Kızık kilimini tekrar canlandırmak ve gün yüzüne çıkartmak amacıyla özel öğretim bölümü öğrencilerimizin de desteğiyle özel ihtiyaçlı çocuklarımıza burada eğitimler veriliyor. Kızık kilimi dokuma ustaları sınırlı. Bu alanda da bir ihtiyaç var. Geleneğimizin yaşatılması gerekiyor. Bunu daha önemli kılan özel ihtiyaçlı çocuklarımızın eliyle yapmaları oldu. Özel ihtiyaçlı çocuklarımız okullarını bitirdikten sonra sosyal yaşamdan uzaklaşıyorlar. Bunların sosyal yaşama katılmaları açısından bu projeyi çok kıymetli buluyorum" dedi.
Manisa Manisa’da aile yapısının güçlendirilmesi için toplantı yapıldı Manisa Valisi Vahdettin Özkan başkanlığında gerçekleştirilen Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi İl Koordinasyon Kurulu Toplantısında toplumun temel yapı taşı olan ailenin korunması, güçlendirilmesi ve aile odaklı sosyal politikaların etkinliğinin artırılmasına yönelik çalışmalar ele alındı. Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı Vali Vahdettin Özkan başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda; toplumun temel yapı taşı olan ailenin korunması, güçlendirilmesi ve aile odaklı sosyal politikaların etkinliğinin artırılmasına yönelik çalışmalar ele alındı. 2025 yılının "Aile Yılı" ilan edilmesi kapsamında Manisa’da yürütülen faaliyetler ve projeler gözden geçirilerek, uygulamaların mevcut durumu ve geliştirilmesine yönelik hususlar değerlendirildi. Vali Vahdettin Özkan, güçlü aile yapısının güçlü bir toplumun temeli olduğunu belirterek, Manisa’da aileyi merkeze alan sosyal hizmet ve destek mekanizmalarının daha etkin şekilde yürütülmesi amacıyla çalışmaların süreceğini ifade etti. Vali Özkan konuşmasının devamında "Aileyi ve insanı odağa almak, sağlıklı ve güçlü bir toplumun temelidir. İnsani değerlerin tabiatına uygun refleksler geliştirmek, toplumsal dayanışmayı güçlendirecektir. Valilik olarak kurumlarımız ve STK’larımız ile yürüttüğümüz çalışmalar, aileyi merkeze alan sosyal hizmet ve destek mekanizmalarının etkinliğini artırmayı amaçlamaktadır. Sosyal hizmet uzmanlarımızın tespitleri doğrultusunda, uygulamalarda iyileştirme yapılması gereken alanları belirleyip daha etkili adımlar atmak için çalışacağız" ifadelerini kullandı. Toplantıda, ayrıca 2025 Aile Yılı kapsamında elde edilen kazanımlar da dikkate alınarak, 2026 yılı çalışmalarının planlanmasına katkı sunmak amacıyla paydaş kurumların görüş ve önerileri alınarak; yeni dönem faaliyetlerinin daha etkili ve koordineli yürütülmesine yönelik istişarelerde bulunuldu.
İstanbul Arnavutköy‘de büyük istihdam seferberliği başlıyor Arnavutköy Belediyesi, Cuma ve Cumartesi günleri düzenleyeceği Kariyer ve İstihdam Fuarı ile iş arayan vatandaşları, 80’den fazla firmanın katılım sağlayacağı kapsamlı bir etkinlikle buluşturacak. Arnavutköy Belediyesi, gençlerin ve iş arayan vatandaşların kariyer hedeflerini desteklemek ve istihdam imkanlarını artırmak amacıyla 26-27 Aralık 2025, Cuma ve Cumartesi günlerinde Kariyer ve İstihdam Fuarı düzenliyor. Arnavutköy Şehir Parkı’nda gerçekleştirilecek olan fuar, 40 farklı sektörü temsilen 80’den fazla firmayı bir araya getirerek iş dünyası ile bireyler arasında güçlü bir köprü oluşturacak. Katılımcılar, firmalarla birebir iş görüşmeleri yapma imkanı bulurken, aynı zamanda atölye çalışmaları ve çeşitli etkinlikler aracılığıyla kariyer planlamalarına katkı sunacak bilgiler edinebilecek. Kariyer ve İstihdam Fuarı, iş dünyasına adım atmak isteyenler için önemli fırsatlar sunarken; profesyonel gelişimi destekleyen etkinliklerle katılımcıların bilgi ve deneyim kazanmalarına imkan tanıyacak. Arnavutköy Belediyesi’nin öncülüğünde gerçekleştirilen bu fuar, gençlerin kariyer yolculuklarına rehberlik etmeyi, iş arayan vatandaşların ise doğru istihdam fırsatlarına ulaşmasını sağlamayı hedefliyor. Öte yandan, İstanbul’un gelişen ilçesi Arnavutköy’de, özellikle Hadımköy bölgesinde artan sanayi kuruluşlarının nitelikli personel ihtiyacı her geçen gün yükselirken; Karaburun’un turizm potansiyeliyle birlikte hizmet ve turizm sektörlerinde de yeni istihdam alanları oluşuyor. İstanbul Havalimanı’na ev sahipliği yapan ilçe, havacılık, lojistik ve hizmet sektörlerinde ortaya çıkan yoğun personel talebiyle de dikkat çekiyor. Kariyer ve İstihdam Fuarı’nın, bu alanlarda oluşan iş gücü ihtiyacı ile iş arayanları aynı zeminde buluşturması hedefleniyor.
Tokat Tokat’ta Kızık kilimi özel ihtiyaçlı çocuklarla yeniden hayat buldu Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi öncülüğünde hayata geçirilen "Özel Eğitimin Elinden Tarih Dokunuyor, Kızık Kilimi" projesiyle özel ihtiyaçlı çocuklar Tokat’ın coğrafi işaretli kültürel mirasına dokunarak hem sosyal hayata katılıyor hem de geleneksel kilim dokuma geleneğini yaşatıyor. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi öncülüğünde hayata geçirilen "Özel Eğitimin Elinden Tarih Dokunuyor: Kızık Kilimi" projesinin açılışı gerçekleştirildi. Tokat’ın önemli kültürel değerlerinden biri olan Kızık Kilimi’nin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılmasını amaçlayan proje, özel eğitim öğrencilerinin aktif katılımıyla dikkat çekti. TOGÜ Eğitim Fakültesi, Özel Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi, Toplumsal Katkı ve Sosyal İnovasyon Koordinatörlüğü, Sürekli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Tokat Halk Eğitim Merkezi iş birliğinde hazırlanan projenin açılışı, TOGÜSEM Binası Taşlıçiftlik Kampüsü’nde düzenlendi. Proje kapsamında özel ihtiyaçlı bireyler, geleneksel el sanatlarından biri olan Kızık Kilimi dokuma sürecine dâhil edilerek hem mesleki hem de kültürel kazanımlar elde etti. Etkinlikte, kilim dokuma tezgâhlarında yapılan çalışmalar katılımcıların beğenisine sunuldu. "Özel ihtiyaçlı çocuklar kültürel mirasa dokunuyor" Projenin özel eğitim alanında farkındalık oluşturduğunu belirten TOGÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Yılmaz, Tokat’a özgü Kızık Kilimi geleneğinin yaşatılmasına önemli katkı sağladığını ifade ederek; "Biliyorsunuz coğrafi işaretli Tokat’ın kültürel mirası olan Kızık kilimini sosyal sorumluluk vizyonumuz özelinde birleştirerek Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile iş birliği halinde bir projeye dönüştürdük. Burada başta unutulmaya yüz tutmuş somut olmayan kültürel mirasımız olan Kızık kilimini tekrar canlandırmak ve gün yüzüne çıkartmak amacıyla özel öğretim bölümü öğrencilerimizin de desteğiyle özel ihtiyaçlı çocuklarımıza burada eğitimler veriliyor. Kızık kilimi dokuma ustaları sınırlı. Bu alanda da bir ihtiyaç var. Geleneğimizin yaşatılması gerekiyor. Bunu daha önemli kılan özel ihtiyaçlı çocuklarımızın eliyle yapmaları oldu. Özel ihtiyaçlı çocuklarımız okullarını bitirdikten sonra sosyal yaşamdan uzaklaşıyorlar. Bunların sosyal yaşama katılmaları açısından bu projeyi çok kıymetli buluyorum" dedi. (YK-RM-