SAĞLIK - 22 Mayıs 2018 Salı 12:27

Ramazan ayında beslenme

A
A
A
Ramazan ayında beslenme

Ramazan ayı boyunca tek veya iki öğün yemek yemek yerine 3-4 öğün şeklinde az ve sık yenilmesi sağlık açısından önemli.

Ramazan ayı boyunca tek veya iki öğün yemek yemek yerine 3-4 öğün şeklinde az ve sık yenilmesi sağlık açısından önemli.


Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi diyetisyeni Nevin Saran Sezer, normalde iki ya da üç ana öğün ve günün normal saatlerinde yemek yenilmesine alışkın olan metabolizmanın Ramazan ayında uzun süreli aç kalınması nedeniyle açlığa uyum sağlamak için daha az enerji harcamaya başladığını ve buna bağlı olarak da metabolizma hızının azaldığını söylerdi.


Azalan metabolizma hızı nedeniyle daha az kalori yakılacağından, vücudun yağ depolaması artar ve kilo artışı sorunlarına yol açacağının altını çizen Sezer, "Yine uzun açlık sonucu özellikle iftar saatine yakın saatlerde iyice belirginleşen kan şekeri düşüklüğü fazla miktarda yemek yenilmesine neden olur. Bu sebeplerden ötürü Ramazan ayı boyunca tek veya iki öğün yemek yemek yerine 3- 4 öğün şeklinde az ve sık yenilmelidir.


Ramazan ayında tek öğün yerine öğün sayısının arttırılması, uzun açlık süresinin kısaltılması, tokluk süresinin arttırılması ve kan şekeri kontrolünün sağlanması amacıyla sahur mutlaka yapılmalıdır. Sahurda ağır ve yağlı yiyeceklerin yenilmesi susuzluğa da neden olacağından kaçınılmalıdır. Bunun yerine hem gece yenilen bir öğün olması hem de daha uzun süre tok tutacağından kahvaltı tarzında yenilmelidir. Sahurda az tuzlu kahvaltılıklar, süt, yoğurt veya kefir, haşlanmış yumurta, menemen veya omlet; yumurtalı sebze yemeği, çorba, az yağlı tam tahıl ekmekleriyle yapılmış peynirli tostlar, peynirli veya sebzeli az yağlı yapılmış börek veya gözlemeler, kavun, karpuz gibi sulu taze meyveler, yine daha uzun süre tok tutan lif oranı yüksek kuru kayısı, kuru erik , kuru incir gibi kuru meyveler, ceviz, fındık, badem gibi tuzsuz yağlı tohumlar, domates, salatalık, biber gibi söğüş sebzeler, tam tahıllı ekmekler sahur için uygun seçenekler olarak tercih edilebilirler" dedi.


İftarda sofralarda çok sayıda ve bol miktarda yemek çeşidi olabileceğini belirten Sezer, "Özellikle uzun süreli açlığın getirdiği bir fizyolojik yanıt olarak iftarda çok fazla miktarda yemek yeme isteği duyulabilmektedir. Ancak bu uzun açlık sonrası bir anda ve fazla miktarda yemek yenilmesinin getirebileceği mide yanması, mide ekşimesi, reflü, ani kan şekeri yükselmesi ve buna bağlı olarak gelişen ani kan şekeri düşüklüğü, uyku, uyuşukluk, rahatsızlık şikayetlerinden korunabilmek için mümkünse iftar yemeği ikiye bölünerek yenilmelidir. İftar yemeğinin ilk bölümünde iftariyeliklerle oruç açılıp sonrasında çorba ve yanında tam tahıllı 1-2 dilim ekmek, biraz salata veya yoğurt yenildikten sonra 20- 30 dakika ara verilip, sonrasında iftar yemeğinin ikinci kısmı olarak bir sebze yemeği veya ızgara/ fırında yapılmış et, tavuk, balık yemeklerinden biri ile yanında pilav, makarna tercih edilmelidir. Doygunluk hissi yemeği yemeğe başladıktan 15- 20 dakika sonra oluşmaya başladığından yavaş ve iyi çiğneyerek yemek yemek veya yemek yerken bir süre ara verilmesi daha az ve kontrollü yemeğe yardımcı olur. Yine fazla kalori alımının engellenmesi için fazla sayıda ve miktarda iftariyelik yerine az miktarda ve bir, iki çeşit seçilen iftariyeliklerle oruç açılmalıdır. İftar sofralarında sık olarak yağlı etler, hamur işleri, kızartılmış yiyecekler ve tatlılar ağırlıklı olarak daha fazla yer almaya başlar. Kızartılarak yapılan yiyecekler yerine fırında, ızgara veya haşlayarak yapılmış yiyecekler, hamur işleri yerine de kan şekerini daha dengeli şekilde yükselten bulgur, makarna, fırın patates gibi yiyecekler tercih edilmelidir. Tatlı olarak kızartılarak yapılmış hamur tatlıları, ağır şerbetli tatlılar yerine haftada 3-4 kez sütlü tatlılar, meyve tatlıları, dondurmalar, kuru meyveler, meyve salataları, az şekerli hoşaf ve kompostolar tercih edilebilir" dedi.


İftardan hemen sonra veya yatmadan önce yemek yenilip yatılmasının mide şikayetlerine sebep olabileceğini kaydeden Sezer, "Ramazan ayı boyunca günlük su alımının yeterli miktarlarda karşılanması önemlidir. Sıcak yaz günlerinde vücudumuzun artan sıvı kayıplarının yerine konulabilmesi ve vücut işlevlerinin yerine getirilmesi için günlük 1,5- 2 litre kadar su ve sıvı iftar ile sahur arasında tüketilmelidir. Vücudun uzun süre susuz kalması tansiyon düşüklüğü ya da yüksekliğine, halsizlik, yorgunluk, baş ağrısı gibi şikayetlere neden olabilir. Sıvı ihtiyacının karşılanması için süt, ayran, cacık, kefir, az şekerli komposto, hoşaf, limonata, ıhlamur, kuşburnu gibi bitki çayları ile taze sıkılmış meyve suları gibi sıvı içeceklerin tüketimi artırılmalıdır. Ramazan ayı boyunca yapılacak yürüyüş ya da egzersizlerin oruçlu iken yapılması uygun olmadığından, yürüyüş ya da egzersizler hafif olacak şekilde ve iftardan 1 saat sonra yapılmalıdır" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta Kızık kilimi özel ihtiyaçlı çocuklarla yeniden hayat buldu Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi (TOGÜ) öncülüğünde hayata geçirilen "Özel Eğitimin Elinden Tarih Dokunuyor, Kızık kilimi" projesiyle özel ihtiyaçlı çocuklar Tokat’ın coğrafi işaretli kültürel mirasına dokunarak hem sosyal hayata katılıyor hem de geleneksel kilim dokuma geleneğini yaşatıyor. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi öncülüğünde hayata geçirilen "Özel Eğitimin Elinden Tarih Dokunuyor: Kızık kilimi" projesinin açılışı gerçekleştirildi. Tokat’ın önemli kültürel değerlerinden biri olan Kızık kiliminin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılmasını amaçlayan proje, özel eğitim öğrencilerinin aktif katılımıyla dikkat çekti. TOGÜ Eğitim Fakültesi, Özel Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi, Toplumsal Katkı ve Sosyal İnovasyon Koordinatörlüğü, Sürekli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Tokat Halk Eğitim Merkezi iş birliğinde hazırlanan projenin açılışı, TOGÜSEM Binası Taşlıçiftlik Kampüsü’nde düzenlendi. Proje kapsamında özel ihtiyaçlı bireyler, geleneksel el sanatlarından biri olan Kızık kilimi dokuma sürecine dâhil edilerek hem mesleki hem de kültürel kazanımlar elde etti. Etkinlikte, kilim dokuma tezgâhlarında yapılan çalışmalar katılımcıların beğenisine sunuldu. "Özel ihtiyaçlı çocuklar kültürel mirasa dokunuyor" Projenin özel eğitim alanında farkındalık oluşturduğunu belirten TOGÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Yılmaz, Tokat’a özgü Kızık kilimi geleneğinin yaşatılmasına önemli katkı sağladığını ifade ederek, "Biliyorsunuz coğrafi işaretli Tokat’ın kültürel mirası olan Kızık kilimini sosyal sorumluluk vizyonumuz özelinde birleştirerek Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile iş birliği halinde bir projeye dönüştürdük. Burada başta unutulmaya yüz tutmuş somut olmayan kültürel mirasımız olan Kızık kilimini tekrar canlandırmak ve gün yüzüne çıkartmak amacıyla özel öğretim bölümü öğrencilerimizin de desteğiyle özel ihtiyaçlı çocuklarımıza burada eğitimler veriliyor. Kızık kilimi dokuma ustaları sınırlı. Bu alanda da bir ihtiyaç var. Geleneğimizin yaşatılması gerekiyor. Bunu daha önemli kılan özel ihtiyaçlı çocuklarımızın eliyle yapmaları oldu. Özel ihtiyaçlı çocuklarımız okullarını bitirdikten sonra sosyal yaşamdan uzaklaşıyorlar. Bunların sosyal yaşama katılmaları açısından bu projeyi çok kıymetli buluyorum" dedi.
Manisa Manisa’da aile yapısının güçlendirilmesi için toplantı yapıldı Manisa Valisi Vahdettin Özkan başkanlığında gerçekleştirilen Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi İl Koordinasyon Kurulu Toplantısında toplumun temel yapı taşı olan ailenin korunması, güçlendirilmesi ve aile odaklı sosyal politikaların etkinliğinin artırılmasına yönelik çalışmalar ele alındı. Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı Vali Vahdettin Özkan başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda; toplumun temel yapı taşı olan ailenin korunması, güçlendirilmesi ve aile odaklı sosyal politikaların etkinliğinin artırılmasına yönelik çalışmalar ele alındı. 2025 yılının "Aile Yılı" ilan edilmesi kapsamında Manisa’da yürütülen faaliyetler ve projeler gözden geçirilerek, uygulamaların mevcut durumu ve geliştirilmesine yönelik hususlar değerlendirildi. Vali Vahdettin Özkan, güçlü aile yapısının güçlü bir toplumun temeli olduğunu belirterek, Manisa’da aileyi merkeze alan sosyal hizmet ve destek mekanizmalarının daha etkin şekilde yürütülmesi amacıyla çalışmaların süreceğini ifade etti. Vali Özkan konuşmasının devamında "Aileyi ve insanı odağa almak, sağlıklı ve güçlü bir toplumun temelidir. İnsani değerlerin tabiatına uygun refleksler geliştirmek, toplumsal dayanışmayı güçlendirecektir. Valilik olarak kurumlarımız ve STK’larımız ile yürüttüğümüz çalışmalar, aileyi merkeze alan sosyal hizmet ve destek mekanizmalarının etkinliğini artırmayı amaçlamaktadır. Sosyal hizmet uzmanlarımızın tespitleri doğrultusunda, uygulamalarda iyileştirme yapılması gereken alanları belirleyip daha etkili adımlar atmak için çalışacağız" ifadelerini kullandı. Toplantıda, ayrıca 2025 Aile Yılı kapsamında elde edilen kazanımlar da dikkate alınarak, 2026 yılı çalışmalarının planlanmasına katkı sunmak amacıyla paydaş kurumların görüş ve önerileri alınarak; yeni dönem faaliyetlerinin daha etkili ve koordineli yürütülmesine yönelik istişarelerde bulunuldu.
İstanbul Arnavutköy‘de büyük istihdam seferberliği başlıyor Arnavutköy Belediyesi, Cuma ve Cumartesi günleri düzenleyeceği Kariyer ve İstihdam Fuarı ile iş arayan vatandaşları, 80’den fazla firmanın katılım sağlayacağı kapsamlı bir etkinlikle buluşturacak. Arnavutköy Belediyesi, gençlerin ve iş arayan vatandaşların kariyer hedeflerini desteklemek ve istihdam imkanlarını artırmak amacıyla 26-27 Aralık 2025, Cuma ve Cumartesi günlerinde Kariyer ve İstihdam Fuarı düzenliyor. Arnavutköy Şehir Parkı’nda gerçekleştirilecek olan fuar, 40 farklı sektörü temsilen 80’den fazla firmayı bir araya getirerek iş dünyası ile bireyler arasında güçlü bir köprü oluşturacak. Katılımcılar, firmalarla birebir iş görüşmeleri yapma imkanı bulurken, aynı zamanda atölye çalışmaları ve çeşitli etkinlikler aracılığıyla kariyer planlamalarına katkı sunacak bilgiler edinebilecek. Kariyer ve İstihdam Fuarı, iş dünyasına adım atmak isteyenler için önemli fırsatlar sunarken; profesyonel gelişimi destekleyen etkinliklerle katılımcıların bilgi ve deneyim kazanmalarına imkan tanıyacak. Arnavutköy Belediyesi’nin öncülüğünde gerçekleştirilen bu fuar, gençlerin kariyer yolculuklarına rehberlik etmeyi, iş arayan vatandaşların ise doğru istihdam fırsatlarına ulaşmasını sağlamayı hedefliyor. Öte yandan, İstanbul’un gelişen ilçesi Arnavutköy’de, özellikle Hadımköy bölgesinde artan sanayi kuruluşlarının nitelikli personel ihtiyacı her geçen gün yükselirken; Karaburun’un turizm potansiyeliyle birlikte hizmet ve turizm sektörlerinde de yeni istihdam alanları oluşuyor. İstanbul Havalimanı’na ev sahipliği yapan ilçe, havacılık, lojistik ve hizmet sektörlerinde ortaya çıkan yoğun personel talebiyle de dikkat çekiyor. Kariyer ve İstihdam Fuarı’nın, bu alanlarda oluşan iş gücü ihtiyacı ile iş arayanları aynı zeminde buluşturması hedefleniyor.
Tokat Tokat’ta Kızık kilimi özel ihtiyaçlı çocuklarla yeniden hayat buldu Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi öncülüğünde hayata geçirilen "Özel Eğitimin Elinden Tarih Dokunuyor, Kızık Kilimi" projesiyle özel ihtiyaçlı çocuklar Tokat’ın coğrafi işaretli kültürel mirasına dokunarak hem sosyal hayata katılıyor hem de geleneksel kilim dokuma geleneğini yaşatıyor. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi öncülüğünde hayata geçirilen "Özel Eğitimin Elinden Tarih Dokunuyor: Kızık Kilimi" projesinin açılışı gerçekleştirildi. Tokat’ın önemli kültürel değerlerinden biri olan Kızık Kilimi’nin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılmasını amaçlayan proje, özel eğitim öğrencilerinin aktif katılımıyla dikkat çekti. TOGÜ Eğitim Fakültesi, Özel Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi, Toplumsal Katkı ve Sosyal İnovasyon Koordinatörlüğü, Sürekli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Tokat Halk Eğitim Merkezi iş birliğinde hazırlanan projenin açılışı, TOGÜSEM Binası Taşlıçiftlik Kampüsü’nde düzenlendi. Proje kapsamında özel ihtiyaçlı bireyler, geleneksel el sanatlarından biri olan Kızık Kilimi dokuma sürecine dâhil edilerek hem mesleki hem de kültürel kazanımlar elde etti. Etkinlikte, kilim dokuma tezgâhlarında yapılan çalışmalar katılımcıların beğenisine sunuldu. "Özel ihtiyaçlı çocuklar kültürel mirasa dokunuyor" Projenin özel eğitim alanında farkındalık oluşturduğunu belirten TOGÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Yılmaz, Tokat’a özgü Kızık Kilimi geleneğinin yaşatılmasına önemli katkı sağladığını ifade ederek; "Biliyorsunuz coğrafi işaretli Tokat’ın kültürel mirası olan Kızık kilimini sosyal sorumluluk vizyonumuz özelinde birleştirerek Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile iş birliği halinde bir projeye dönüştürdük. Burada başta unutulmaya yüz tutmuş somut olmayan kültürel mirasımız olan Kızık kilimini tekrar canlandırmak ve gün yüzüne çıkartmak amacıyla özel öğretim bölümü öğrencilerimizin de desteğiyle özel ihtiyaçlı çocuklarımıza burada eğitimler veriliyor. Kızık kilimi dokuma ustaları sınırlı. Bu alanda da bir ihtiyaç var. Geleneğimizin yaşatılması gerekiyor. Bunu daha önemli kılan özel ihtiyaçlı çocuklarımızın eliyle yapmaları oldu. Özel ihtiyaçlı çocuklarımız okullarını bitirdikten sonra sosyal yaşamdan uzaklaşıyorlar. Bunların sosyal yaşama katılmaları açısından bu projeyi çok kıymetli buluyorum" dedi. (YK-RM-