EKONOMİ - 23 Ekim 2023 Pazartesi 14:14

Orta Doğu’da görülen çatışma ortamı altına talebi artırdı

A
A
A

Gram altın; ons altın ve dolardaki artışın etkisiyle yükselişe geçti. Orta Doğu’da yaşanan çatışma ortamı altına yükseliş olarak yansıdı. Spot piyasada gram altın bin 855 liradan satılıyor.

İsrail’in Gazze’ye saldırıları ve savaşın yayılma riski ile birlikte güvenli liman olarak görülen altına talep arttı. Ons altın en son Rusya - Ukrayna savaşı döneminde 2 bin 50 dolar seviyelerini görmüştü. Yılın dip seviyeleri olan bin 800 dolara kadar gerileyen altın Orta Doğu’daki çatışma ortamının başlamasıyla tekrar bin 980 dolar seviyelerini test etti. Gram altın spot piyasada bin 855 liradan, çeyrek altın 3 bin 30 liradan, yarım altın 6 in 60 liradan, tam altın ise 12 bin 80 liradan alıcı buluyor.

Orta Doğu’da görülen çatışma ortamı altına talebi artırdı

‘‘Altın savaş riski ile fiyatlanıyor’’

Altın fiyatları ile ilgili görüşlerini belirten Finans Analisti İslam Memiş, ‘‘Altın fiyatları son iki haftadır savaş riski altın fiyatlanmaya devam ediyor. Gram altın da yeni rekorlar gördük. Gram altın, bin 867 lira seviyelerine kadar çıkarak yeni rekorları gördü. Şu anda gram altın bin 857 lira seviyesinde seyrediyor. Bu hafta için biraz gerileme yaşanabilir. Özellikle Merkez Bankası’nın faiz kararı ve Euro bölgesinin faiz kararları var. Her iki Merkez Bankası da faizleri artıracak. Hızlı yükselişlerin ardından kar satışlarını bekliyorum. 1840 dolar seviyesine kadar ons altında bir gerileme yaşanabilir. Yıl sonuna kadar ons altında 2 bin doların üzerine atakların gelmesini bekliyorum’’ dedi.

Orta Doğu’da görülen çatışma ortamı altına talebi artırdı

2024 yılı için gram altında hedeflerin yüksek olduğunu ifade eden Memiş, ‘‘Gram altında bu yıl beklentimiz bin 880 lira seviyesiydi. Bin 867 liraya ulaşmasıyla bu beklentiye yaklaştık. Ancak yıl sonuna kadar tekrar bin 880 direncinin takip etmeye devam edeceğiz. Bu hafta altın yatırımcısına son bir alım fırsatı sunabilir. Gram altın TL fiyatında bin 780 lira seviyesine kadar son bir geri çekilme mümkün olabilir. 2024 yılında 2 bin 500 lira seviyesi gündemde kalmaya devam ediyor. Altın borcu olan veya düğün yapacaklar bu seviyeleri fırsat olarak görebilir’’ diye konuştu.

‘‘Risk arttıkça altına talep artar’’

Orta Doğu’da tansiyonun yüksek olduğunu hatırlatan Memiş, ‘‘Yatırımcı elinde bulunan altınları satmak için aceleci davranmamalı. Önümüzdeki aylarda gram altında yeni rekorlar görebiliriz. Yılbaşında gram altın fiyatı 2 bin lira seviyelerine ulaşabilir. Savaş risklerinin oluşması sonrasında da yatırımcı duygusunu kontrol edebilmeli. Varlıklarını panikle satmaması gerekiyor. Belirsizlik devam ediyor. Küresel piyasalar belirsizliği sevmez. Dolayısıyla risk artmaya devam ettiği sürece altın güvenli liman gömleğini tekrar giyer. Rusya-Ukrayna savaşı başladığında ons altın 2 bin 57 dolar seviyesine kadar çıkmıştı. İsrail - Hamas arasındaki çatışmalar başlamadan ons bin 808 dolar seviyesindeydi. Burada da yükselişler görüldü. Ancak tekrar altının ons fiyatının 2 bin dolar üzerinde fiyatlamalar mümkün’’ şeklinde konuştu.

Murat Ergin - Muhammed Fırat Aksoy


 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Amasya Oluz Höyük kazıları 18 yıldır sürüyor Amasya’da 18 yıldır süren Oluz Höyük kazıları, 6 bin 500 yıl öncesine uzanan tarihe sahip höyüğün Hitit, Frig ve Pers medeniyetleri dönemlerinde inanç merkezi olarak kullanıldığını ortaya çıkardı. Kazı Başkanı Prof. Dr. Şevket Dönmez, “Kazılarda gördüğümüz büyük fotoğraf, Oluz Höyük dini bir merkez şeklinde değerlendirilmiş olmasıdır” dedi. Günümüzden 6 bin 500 yıl öncesine kadar uzanan tarihe sahip Oluz Höyük’te, Kalkolitik’ten başlayarak Erken Tunç Çağı, Asur Ticaret Kolonileri, Hitit, Frig, Pers, Med, Helenistik Dönemleri ile Anadolu’ya ilk gelen Türk topluluklarının izleri görülüyor. Kazılar ‘Geleceğe Miras Projesi’ çerçevesinde ilerliyor Kazıların Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın uyguladığı ‘Geleceğe Miras Projesi’ çerçevesinde ilerlediğine değinen İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk İslam Arkeolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Dönmez, “Oluz Höyük, Hitit Dönemi’nden başlayarak Frig Dönemi’nde büyük bir ana tanrıça kutsal alanı olarak kullanılıyor. Pers Dönemi’nde de ateş kültüne evrilen bir dini çeşitlilik içinde. Ama geleneksel olarak dini özelliğini hiç kaybetmemiş bir merkezle karşı karşıyayız” diye konuştu. Pers Yolu Anadolu’da tek Kazılarda ortaya çıkan 2 bin 500 yıllık Pers Yolu’nun Anadolu’da tek, ünik bir eser olarak dikkat çektiğine değinen Dönmez, “Çok yakında Pers Yolu ile ilgili konservasyon çalışmalarımız başlayacak. Bununla ilgili projelerimizi hazırlıyoruz. Kutsal alanları ayağa kaldırarak burayı Amasya kültürünün, turizminin bir noktası yapmaya çalışacağız” şeklinde konuştu. “Oluz Höyük, Amasya turizmine önemli katkı sağlayacak” Kazı alanında incelemelerde bulunup bu yıl çıkarılan eserlerle ilgili detaylı bilgi edinen Amasya Valisi Önder Bakan da “Kültür ve Turizm Bakanlığımızın desteğiyle kazılar yakın zamanda daha iyi bir noktaya gelecek. Oluz Höyük, Amasya turizmine önemli katkı sağlayacaktır” açıklamasında bulundu. İncelemeye İl Kültür ve Turizm Müdürü Bilal Eken ile Amasya Müzesi Müdürü Celal Özdemir de katıldı.
Diyarbakır Narin Güran cinayeti davasının ikinci duruşmasında tanık çoban dinlendi Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle yargılandığı davanın ikinci duruşmasında çoban Ahmet Akgün tanık olarak dinlendi. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinde tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile Narin’in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi’ne sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar’ın yargılandığı davanın duruşmasında, adli gözlem odasında tutuklu şüpheli 15 yaşındaki R.A’nın dinlenilmesinin ardından mahkeme başkanı tarafından bazı aile bireylerinin katılımıyla yapılan toplantıya ilişkin görüntünün izleneceği belirtildi. Bunun üzerine sanık avukatı Mustafa Demir söz alarak, "Celse arasında hukuksuz bir şekilde video geldi. Bu nedenle bu konuda işlem yapılmamasını talep ediyoruz" dedi. Mahkeme başkanı, söz konusu görüntünün Erhan Güran’ın evine taktırdığı kamera görüntüsü olduğunu, bir ihbar üzerine görüntünün Diyarbakır Barosu’na geldiğini ve baronun görüntüyü mahkemeye sunduğunu hatırlattı. Ortada bir muğlak durum kalmaması için görüntünün dosyaya eklediklerini ifade eden mahkeme başkanı, sanık avukatının talebinin reddine karar verdiklerini bildirdi. Duruşmada daha sonra Narin Güran’ın cansız bedeninin bulunduğu 8 Eylül’den bir gün önce Tavşantepe Mahallesi’nde amca Erhan Güran’ın evinin bahçesinde bazı aile bireylerinin katılımıyla yapılan toplantıya ilişkin kaydedilen görüntünün bir kısmı izlendi. Görüntünün ardından Tavşantepe Mahallesi’nde çobanlık yapan Ahmet Akgün (33) tanık olarak dinlendi. Mahkeme başkanının "Görüntüde yer alan kişi sen misin?" sorusu üzerine Akgün, görüntüde yer alan kişinin kendisi olduğunu söyledi. Mahkeme başkanının "Ahmet Bey sizi neden çağırdılar?" sorusuna Akgün, "Erhan ağabeyin evine beni çağırdılar. Bana, ’Sen de dışardasın, çobanlık yapıyorsun, bir şey gördün mü?’ dediler. Yabancı araba hiç görmedim" cevabını verdi. Mahkeme başkanının "Narin’i olay günü gördün mü?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, Narin’i görmediğini öne sürdü. Mahkeme başkanının "Sana neden inanmıyorlar, seni arka tarafa çektiler, ne yaptılar?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, "Bana vurdular. Karnım direğe çarptı. Gömleğimi yırttılar" diyerek ağladı. Mahkeme başkanının "Kız muhabbeti nedir?" sorusu üzerine ise Akgün, şöyle konuştu: "Kız görmedim. Enes’in (Narin’in ağabeyi) kızla birlikte olduğuna şahit olmadım. Namusum ve şerefim üzerine kimseyi görmedim. Ahırda bile kimseyi görmedim. Ahır zaten uzaktadır." Mahmeke başkanının "Enes’in kız getirdiğini gördün mü? Olaydan sonra kimse sana baskı yaptı mı?" şeklindeki sorularına Ahmet Akgün, "Görmedim" ve "Yok" şeklinde cevap verdi. Mahkeme başkanının "Seni neden çağırdılar?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, "Hayvanları otlatıyorum. Güran ailesinden bazıları bana ’gel’ dediler. Ben de hayvanların işlerini bitirdikten sonra elimi yüzümü yıkayıp gittim. Ne için gittiğimi de bilmiyordum" ifadelerini kullandı. Başkanın "Savcıya bir şey söyleme diye tehdit ettiler mi?" sorusuna Ahmet Akgün, "Bana bir şey söylemediler" cevabını verdi. Savcının "Güranlarla alakalı bir iletişimin var mı, Salim, Yüksel, Enes ve Nevzat’ı tanıyor musun?" sorularına Ahmet Akgün, "Güranlarla bir işim yok. Köylümüz olduğu için tanıyorum" şeklinde cevap verdi. Savcının "Salim ile Nevzat’ın arası nasıldı?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar’ın kardeş gibi olduklarını kaydetti. Savcının "Çağırdıklarında beni de döverler diye korktum’ demişsin" sözleri üzerine Akgün, "Erhan ağabeyler belki beni de döverler diye korktum. Çünkü kızları kaybolmuş diye" dedi. Savcının "Seni dövmek için kimler arkaya götürdü?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, şu ifadeleri kullandı: "Kurtuluş, Salih, Ömer ve Baran götürdü. Dövdüler. Ben ne ise doğru söylüyorum. Bir şey bilmiyorum. O günden sonra ben de çok üzüldüm. Yemek yiyemedim. Ben çoban olduğum için çok dolaşırım bölgede. Bir şey görüp görmediğimi soruyorlar." Savcının "Enes’i sana çok soruyorlar. Neden duymadım diyorsun? Kürtçe bilmesem de Türkçe biliyorum. Enes ismi çok geçiyor" sorusu üzerine Ahmet Akgün, "Ben ne diyeceğimi bilmiyorum ki. Bana ’Enes’i gördün mü?’ diyorlar. Ben Enes’i nereden göreceğim. Sabah 06.00’da gidiyorum, akşam dönüyorum. Çobanım. Kimseye zararım olmaz” diye konuştu. Avukat Nahit Eren’in "Narin’in öldürüldüğü gün herhangi bir araç gördün mü? Hayvanları dereye götürdün mü?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, hayvanlarını dereye götürmediğini ve araç görmediğini öne sürdü. Eren’in "Toplantıda hakaret ve küfürleri duydun mu, sana edildi mi?" sorusuna Ahmet Akgün, "Hayır, bana böyle bir laf edilmedi" cevabını verdi. Eren’in "Aile, bir cinayetin sebebini sorguluyor. Sana hareketliliği soruyorlar. Başka bir adamı soruyorlar" sözleri üzerine Ahmet Akgün, "Hatırlamıyorum. Bilmiyorum" dedi. Eren’in "Kürtçe soru soruyor. Şerefsiz Enes diye söylemleri duydun mu?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, duymadığını iddia etti. Avukat Eren’in "Erhan elini masaya vuruyor, ’Biz bir şey duyduk. Biz onu buraya getireceğiz. Konuş eşeğin oğlu konuş’ dediler" sözleri üzerine Ahmet Akgün ağladı. Ahmet Akgün, "Okumam yazmam yok. Allah’ın fakir kuluyum. Bir şey bilmiyorum. Benden ne istiyorsunuz?" ifadelerini kullandı. Mahkeme başkanının "Neden sana soruyorlar, hakaret ediyorlar?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, "Gücüm yetmiyor. Allah hakkımızı bırakmasın" diye konuştu. Tutuklu sanık Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Adnan Ataş’ın "Suç duyurusunda bulundun mu?" sorusu üzerine Ahmet Akgün, suç duyurusunda bulunmadığını aktardı. Duruşmada söz alan tutuklu sanık Enes Güran’ın "Benim ismimi kim orada kullandı? Hakkımda ne konuşmuşlar?" demesi üzerine Ahmet Akgün, "Bilmiyorum. O kadar insanın arasında sana neden iftira edeyim ki?" dedi. Tutuklu sanık Yüksel Güran’ın avukatı Yılmaz Demiroğlu’nun "Adam veya kadın gördün mü?" sorusuna Ahmet Akgün, "Ben trafik polisi değilim ki kimlik sorayım. Kimseyi görmedim" cevabını verdi. Duruşmada daha sonra tanık olarak amca Erhan Güran’ın dinlenilmesine geçildi.
Adana Adana Valisi Köşger: "Cinayet vakası 2023 yılında 147 iken 2024’de 81’e düştü" Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, “2024 yılında genel itibariyle kişilere karşı işlenen en önemli 10 suçta rakamlarda iyileşme var” dedi. Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, 2024 yılı suç oranlarıyla ilgili açıklama yaptı. Köşger, “Adana’da tüm birimlerimiz tam bir uyum içerisinde. Bütün kurumlarımız elinden gelen gayreti en iyi şekilde gösteriyor. Bu uyumlu çalışmanın sonuçlarını tüm yılın değerlendirmesine yansıdığını görüyoruz” dedi. "Bazı suçlar arttı, bazı suçlar düştü" Vali Köşger, şöyle devam etti: "2023 yılında 162 cinsel saldırı suçu işlenirken 2024 yılında 177 suç işlendi. Cinsel taciz suçu ise 186’dan 182’ye düştü. Cinsel saldırıda minimal bir artış var, bu dikkatimizden kaçmamıştır. Mesela kasten öldürme önem verdiğimiz suçlardan birisidir. 2023 yılında 114 vaka mevcutken 2024 yılında bu sayıda 81’e düşmüş durumda. Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu ise 116’dan 119’a çıktı. Kişilerin huzurunu bozma 935’Ten 2024 yılında 840’lara düştü. Çocuk istismarı suçu ise 2023 yılında 530 iken 2024 yılında 526’ya düştü. Konut dokunulmazlığı ihlali ise 2023 yılında 147 iken, 2024’Te 130’a düştü. Hakaret suçları bin 585’den 2024 yılında bin 385’e düştü. Tehdit suçu ise 5 bin 832’den 6 bin 381’e yükseldi. Kasten yaralama suçun 7 bin 583’ten, 7 bin 360’a düştü. Yani bir iki suçta minimal artışlar var. Genel itibariyle kişilere karşı işlenen en önemli 10 suçta 1 yıl itibariyle rakamlarda iyileşme var. Tehdit suçlarında yüzde 98 aydınlatma mevcut. Evden hırsızlıkta suçu 2023 yılında bin 330 iken 2024 yılında 730’a düştü, yarı yarıya azalma var. İş yerinden hırsızlıkta 872’den 489’a düştü, yine burada da yarı yarıya azalma var. Oto hırsızlığı 133’ten 71’e düştü. Otodan hırsızlık suçu ise 725’ten 448’e düştü. Motosiklet hırsızlığı bin 440’tan, 704’e düştü. Kapkaç suçu ise 37’den 22’ye düştü. Yağma, gasp dediğimiz suç ise 524’ten 492’ye düştü. Burada da yüzde yüz aydınlatma var. Yankesicilik 58’den 40’a düşerken dolandırıcılık suçu 961’den 854’e düştü. Mala karşı işlenen suçlarda da yüzde 50’ye yakın düşmeler var. Genel rakamlar da bu şekilde." “2024’de Adana’da 4 bin 281 ruhsatsız silah ele geçirildi” Köşger, ruhsatsız silah yakalatanların artık tutuklandığını belirterek, "2023 yılında 5 bin 43 ruhsatsız silah ele geçirilirken 459 şüpheli tutuklanmıştı. 2024 yılında ise aldığımız tedbirler neticesinde insanların ruhsatsız silahla sokaklarda dolaşmasının azaldığını bir göstergesi olarak silah yakalama 4 bin 281’e düşerken tutuklama 937 oldu” sözlerine yer verdi.