EKONOMİ - 20 Kasım 2023 Pazartesi 09:52

Orak: “KKM’den çıkışlar vatandaşa fayda sağlayacak şekilde tasarlanmalı”

A
A
A
Orak: “KKM’den çıkışlar vatandaşa fayda sağlayacak şekilde tasarlanmalı”

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre; 15 Ağustos’ta 3 trilyon 410 milyar TL ile zirveyi gören Kur Korumalı Mevduat (KKM) toplamı 2,92 trilyon TL’ye geriledi. Bankacılık kaynaklarına göre KKM’den çıkış yapan kişiler TL mevduatlarına dönüyor. Mevduatlarının değer kaybetmesinden çekinen vatandaşlara çağrıda bulunan Birevim Genel Müdürü Av. Mahir Orak, “KKM’den ayrılan vatandaşlarımız tasarruf finansmanının sunduğu avantajları değerlendirirse hem durağan halde bekleyen mevduatlar, ev ve araç gibi yatırımlara dönüşerek değerini korumaya hatta artırmaya devam edecek hem de ekonomik sisteme dahil edilerek milli ekonomiye katkı sağlamayı sürdürecek” dedi.


Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre; 15 Ağustos’ta 3 trilyon 410 milyar TL ile zirveyi gören KKM toplamı 2,92 trilyon TL’ye geriledi. Bankacılık kaynaklarından alınan bilgiye göre KKM’de geçen hafta yaşanan 86,2 milyar liralık kaybın bir kısmının gerçek kişilerin TL mevduat hesaplarına dönmesiyle yaşandı. “Söz konusu sistemsel dönüşümün vatandaşı zarara uğratacak sonuçlar doğurmasının önüne geçmek ilk gayemiz olmalıdır” diyen Birevim Genel Müdürü Av. Mahir Orak vatandaşa şu sözlerle çağrıda bulundu:


“Dolarizasyonun önüne geçmek maksadıyla uygulamaya konulan Kur Korumalı Mevduat sistemine vatandaşın ilgisi yüksek oldu. Birikimlerinin değer kaybına uğramasını istemediği için KKM’yi tercih edenlerin amacı hem faizsiz bir sistemde birikimlerini yatırıma dönüştürebilmek hem de milli ekonomiye katkı sağlayabilmekti. Fakat ekonomi yönetiminde Ortodoks politikalara geçişle birlikte KKM cazibesini yitirmeye ve kamu otoriteleri tarafından sistemden çıkışlar teşvik edilmeye başladı. Bu aşamada atılması gereken en önemli adım, yatırım hedeflerine ulaşmak isteyen vatandaşımızın mağduriyet yaşamaması için KKM sistemindeki birikimlerini tasarruf finansmanı sistemine dahil etmesidir. Çünkü tasarruf finansmanı sistemi, KKM’deki mevduatların sistem içerisinde kalarak vatandaşın birikimlerini canlı tutmasına vesile olur ve ev, araba ya da iş yeri gibi hedeflerine kısa sürede ulaşmalarını sağlar” diye konuştu.



KKM’den çıkışlar yüzde 14 seviyesinde


Kur Korumalı Mevduat ’tan çıkışların yüzde 14 seviyesinde olduğunu belirten Av. Mahir Orak, “Yaklaşık 500 milyar TL değerindeki mevduat çıkışı yüzde 14’e tekabül ediyor. Bu denli yüksek tutardaki mevduatın erimesi ne vatandaşımız ne de ekonomimiz için iyi sonuçlar doğurmaz. Tam da bu noktada tasarruf finansmanı, en akılcı finansman modeli olarak imdada yetişiyor. Amacımız, insana fayda prensibiyle çalışan, ülkemize ve vatandaşımıza fayda sunacak olan tasarruf finansmanı sisteminin avantajlarını göstermektir. Kazanılan her kuruşu tasarrufa dönüştürerek ve bu tasarrufları bir araya getirerek güçlendiren tasarruf finansmanı, ülkemizin refah seviyesini artırmakta, vatandaşımızın yatırım hedeflerine ulaşmalarını sağlamaktadır. Faize maruz kalmadan, borçlanmadan ve herhangi bir peşinat ödeme zorunluluğu olmadan herkesin bir evi ve bir arabası olsun, gelecek hedeflerine bugünden ulaşabilsin istiyoruz” dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasında örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine altıncı gününde devam ediliyor. Duruşmada örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor. Sarı bir bebek ile ilgili ‘Sarıkaya’nın da fişini çekeceğim ha gelmezseniz’, ‘haha dedemin fişi’ şeklindeki konuşmaya ilişkin, “Şimdi bunu siz duyunca irrite oluyorsunuz ama bunlar muhabbet. Bir hastanın fişini neden çekelim? Yapılmaması gereken bir şey. Tape olmuş dinlenmiş. Keşke yayınlanmasaydı” dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava altıncı gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, Medisense şirketinin sahibi olan, doktor olarak anlaşma yaptığı hastanelerin yenidoğan yoğun bakımlarını işleten, bebeklerin ihmalen ölmesine neden olan örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor. Duruşmada mahkeme başkanı tarafından sanığa tape kayıtlarında yer alan Çorlu Reyap Hastanesi’nin yenidoğan yoğun bakım servisinin sorumlu hemşiresi sanık Bahar Kanık ile Fırat Sarı arasında geçen bir bebeğin fişini çekme konuşması soruldu. Konuşmada Fırat Sarı’nın bir bebek ile ilgili ‘ölmesin ha’ dediği, Bahar Kanık’ın ‘Sarıkaya’nın da fişini çekeceğim ha gelmezseniz’ dediği, Fırat Sarı’nın ise ‘haha dedemin fişi’ cevabı üzerine Bahar Kanık’ın ‘haha çekeceğim fişi’ şeklinde cevap verdiği görüldü. Fırat Sarı bu tape kaydına ilişkin “O bebek için çok mücadele ettik. Durumu kötü bir bebekti. Öyle bir şey yok ama. Niye fişini çeksin. Şimdi bunu siz duyunca irrite oluyorsunuz ama bunlar muhabbet. Bir hastanın fişini neden çekelim? Ben hastaların uzun yatışı ile para kazanıyorsam neden fişini çekeyim? Yapılmaması gereken bir şey. Tape olmuş dinlenmiş. Keşke yayınlanmasaydı. Siz kendi aranızda konuşmuyor musunuz ‘birinin kellesini aldım’ diye. Keşke konuşmasaydım. Espri yapılmış ama yapılmaması lazımdı” dedi. Bunun üzerine duruşma savcısı, “Bizim üzerimizden örnek vermeden savunma yap” dedi. Duruşmaya 30 dakika ara verildi.
Sinop Sinop’ta lastikçilerin kış lastiği mesaisi Sinop’ta hava sıcaklığının düşmesi ve kış lastiği takma zorunluluğunun 1 Aralık’ta başlayacak olması nedeniyle lastikçilerin kış lastiği takma mesaisi başladı. Karlı ve buzlu havalarda mağdur olmak istemeyen araç sahipleri, kar lastiği taktırmak için lastikçilere giderek araçlarına lastiklerini taktırıyor. Küçük Sanayi Sitesi’nde oto lastik satımı ve değişimi yapan rot balans ustası Hasan Üçüncüoğlu, lastiklerin değişimi için kar yağışının beklenilmemesi gerektiğini belirterek, kış lastiklerinin yol güvenliği için hayati önem taşıdığına dikkat çekti. Vatandaşlara hem can hem de mal güvenliği açısından kış lastiği takmalarını tavsiye eden Üçüncüoğlu, “Her sene olduğu gibi Ulaştırma Bakanlığımızın hazırladığı genelgeye göre 1 Aralık - 1 Nisan takvimleri arasında yük ve yolcu taşımacılığı yapan ticari araçlarda kış lastiği takma zorunluluğu başlıyor. Bunun dışında yine hususi araçlarda da hava sıcaklığının 7 derecenin altında kış lastiği takmalarını hem can hem de mal güvenliği açısından tavsiye ediyoruz. Kış şartlarında kış lastiğinin dışında araçların cam silecekleri, cam suyu, motor suyu antifrizleri, akü gibi önem arz eden parçaların kış şartlarına hazır olmasını tavsiye ediyoruz. Eğer kar lastiği dersek sadece karda kullanılan lastik olarak algı oluşturuyor ama bu değil. Kış lastiği havanın 7 derece sıcaklık altında takılması. Kış lastikleri soğuk havalarda yumuşak kaldığı için yol tutuşunu iyi sağladığından kış lastiği olarak ifade edilmektedir. Bunlar da kullanıldığı coğrafyaya göre değişiyor. Normalde 4 yıl lastiğin ömrü fakat 3 yılda ömürlerinin tamamladığını söyleyebilirim. Çünkü, belli bir süre sonra sertleşiyor ve yol tutuşu azalıyor” dedi.