SAĞLIK - 20 Temmuz 2018 Cuma 15:50

Op. Dr. Doğan: "Mide botoksu ile zayıflamak mümkün"

A
A
A
Op. Dr. Doğan: "Mide botoksu ile zayıflamak mümkün"

Op.

Op. Dr. Mahmut Doğan, son dönemlerde sık kullanılmaya başlayan mide botoksu operasyonu ile zayıflamanın ve obeziteden kurtulmak mümkün olduğunu dile getirdi. Doğan, "Mide botoksu sayesinde erken tokluk hissi oluşuyor" dedi.


Genelde kırışıklıkları gidermek veya daha genç bir görünüme sahip olmak için kullanılan botoks yöntemi, obezite tedavisinde de kullanılıyor. İstanbul Cerrahi Hastanesi Obezite Cerrahisi Merkezi ’nden Op. Dr. Mahmut Doğan, mide botoksu ile ilgili bilgi verdi. Doğan, mide botoksu ile fazla kilolardan kurtulmanın mümkün olduğunu söyledi.


"5-6 ayda yaklaşık 15-20 kilo kaybedilebiliyor"


Mideye yapılan botoks enjeksiyonları ile 5-6 ayda yaklaşık 15-20 kilo kaybedilebildiğini belirten Doğan, "Bunun sebebi botoksun mide boşalmasını geciktirmesi ve erken doymaya neden olmasıdır. Botoksun bir diğer etkiside mide den salgılanan açlığı uyaran hormon gyrelin üzerine etkisidir. Yapılan çalışmalarda mide botoksu yapılan hastalarda bu hormonun salgılanmasının azaldığı gösterilmiştir. Böylelikle obezitenin tedavisinde botoks enjeksiyonu, midenin Anteplorik kısmına yapılması, günümüzdeki invazif bariatrik cerrahi girişimlerine kıyasla daha az komplikasyon görülmesi nedeniyle, alternatif bir tedavi yöntemi olarak kabul edilebilir.Yapılan çalışmalarda botoksun etkisinin, işlemden İki gün sonra başladığı ve kilo vermenin ise işlemden yaklaşık 1 ay sonra başladığını göstermiştir. Ortalama 4 ay içerisinde yüzde 15-20 civarında kilo kaybı sağlanabilmektedir. İlk botoks işleminden 6 ay sonra ikinci botoks işlemi yapılabilmektedir. Böylelikle mide botoksunun başarı oranı yükselmektedir" dedi.


"İşlem 15 dakika sürüyor"


Op. Dr. Doğan mide botoksu işleminin yaklaşık 10 ile 15 dakika arası zamanda yapıldığını kaydederek, "Mide botoksu yaklaşık 10 ile 15 dakika arasında sürmektedir. Etkisi genelde işlemden 4 gün sonra ortaya çıkar. İlk etki olarak hastalarda, erken doyma etkisini görüyoruz. Bununla beraber hastalarda açlık hissinin oluşması da gecikmektedir. Buna bağlı olarak da hastalar birinci aydan sonra kilo vermeye başlarlar. Takriben mide botoksu uygulanan hastalarda, kilolarının yaklaşık yüzde 15 ile 20 arasında kilo vermeleri amaçlanmaktadır. Mide botoksunun etkisi yaklaşık 4 ile 6 ay arasında değişmektedir. İşlem sonrasında 2. defa veya 3. defa uygulamalar yapılabilmektedir. Başarı oranları ikinci uygulamadan sonra artma eğilimleri göstermektedir. Hastalarımızın yüzde yetmişbeş ile sekseni, ikinci uygulamadan sonra kilo verebilmektedirler. Mide botoksu uygulamasının en güzel tarafı, mide balonu takılan hastalarda erken dönemde ortaya çıkan bulantı, kusma, karın ağrısı gibi şikayetlerin görülmemesidir. Bugün baktığımız zaman, mide botoksu yapılan hastalar grubunda, mide botoksu uygulamasına bağlı olarak, hiçbir yan etki görülmemiştir. Son derece güvenli ve kolay uygulanabilen bir yöntemdir" diye konuştu.


Mide botoksu ne zamandan beri uygulanıyor ?


Op.Dr. Doğan, tarihçesiyle ilgili şunları belirtti: "Mideye uygulanan botoksun, tarihçesine bakarsak yaklaşık 14-15 yıldır uygulanmaktadır. Botoks sinir uçlarına etki eder ve bir takım kasların kasılmasına engel olur. Mide botoksu 2004 yılından beri kullanılıyor. Kabaca anlatmak gerekirse belirli oranlarda botoks maddesinin midenin çıkış noktasına enjekte edilmesiyle biz bu işlemi yapıyoruz. İşlem öncesinde hastaya mutlaka endoskopi yapılıp, midesinin değerlendirilmesi gerekir. Mide içerisinde botoks enjeksiyonuna engel olabilecek bir durum varsa, bunlar ne olabilir mesela mide ülseri olabilir. Mide çıkışında, midenin boşalmasını sağlayan pilor dediğimiz yapının deformasyonu gibi durumlarda mide botoksu işlemi yapılamamaktadır".


Op.Dr. Doğan, obezite hakkında da bilgi verdi. Doğan, obeziteyle ilgili olarak şunları söyledi: ”Vücut kitle endeksi kırkın üstünde olduğu zaman, sınıf 3 obezite kategorisine girmektedir hastalarımız. Bu morbid obezite adını da almaktadır. Bu tür hasta grubunda önerdiğimiz en başarılı tedavi yöntemi, bariatrik cerrahi prosedürlerdir. Ancak günümüzde ameliyat yöntemlerinden korkan veya aşırı kilolu hastalarda ameliyat sonrası gelişecek kompliksyonları, riskleri azaltmak amacıyla bazı ameliyat dışı yöntemleride kullanmaktayız. Bunların başında en fazla kullanılan yöntem mide balonu uygulamasıdır. Şu an mide botoksunu da yaygın bir şekilde kullanmaktayız. Mide botoksu aynı mide balonu gibi hastalara uygulanır. Hastaya endoskopi yapılır. Botoks uygulamasından kabaca bahsedecek olursak. Aslında genellikle plastik cerrahların güzelleşme amacıyla hastalarına uyguladıkları bir yöntemdir. Bu bizim alanımızda, genel cerrahi alanında da uzun yıllardır kullanılmaktadır. Özellikle akalazya hastalığında, anal fissür hastalığında botoks uygulaması yaygın olarak yapılmıştır. Bununla beraber obezitenin tedavisinde kullanılmaya başlanmıştır."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şanlıurfa Siverek’te yürek burkan protesto: Eşimin acısı son olsun, bu yolu kaldırın! Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde, sık sık ölümle sonuçlanan trafik kazalarıyla gündeme gelen şehir içi çevre yolunun, ilçe dışına taşınması talebiyle protesto eylemi düzenlendi. Geçtiğimiz gün aynı yolda eşini kaybeden ve taziyesini yarıda bırakıp eyleme katılan Ömer Gül’ün feryadı yürekleri dağladı: "Bu yol buradan kalksın, başka çocuklar yetim kalmasın!" İlçenin Şirinkuyu ışıklarında Siverek Kent Konseyi öncülüğünde toplanan siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve çok sayıda vatandaş, artan trafik kazalarına ve can kayıplarına tepki gösterdi. Kalabalık adına basın açıklamasını okuyan Siverek Kent Konseyi Başkanı Adnan Uğur Tamses, "Siverek’in içinden geçen Şanlıurfa-Diyarbakır karayolunun şehir dışına çıkarılması gerektiğini" vurguladı. "Geçici Önlemler Yetersiz Kalıyor, Artık Ertelenemez" Tamses, açıklamasında, "Geçmişte şehir dışında planlanan bu yol, Siverek’in hızlı ve plansız büyümesi nedeniyle bugün yerleşim alanlarının tam ortasında kalmıştır. Bu durum, ağır tonajlı araçların şehir içi trafikle iç içe seyretmesine, özellikle yayalar, öğrenciler ve bölge sakinleri için ciddi bir can güvenliği tehdidi oluşturmasına neden olmaktadır. Alınan geçici önlemler ve uyarı levhaları, sorunun köklü çözümü için yeterli olmamaktadır. Bu sorun artık ertelenemez bir noktaya gelmiştir" dedi. Basın açıklamasında yetkililere 4 maddelik acil çağrı yapıldı. Bu maddeler," Mevcut çevre yolunun ivedilikle şehir dışına alınması. Yeni çevre yolunun uzun vadeli şehir planlamasına uygun şekilde projelendirilmesi. Mevcut yol üzerinde, çözüm sağlanana kadar acil ve etkili trafik güvenliği önlemlerinin artırılması ve yetkili kurumların, yerel dinamikleri ve halkın taleplerini dikkate alarak süreci şeffaf bir şekilde yürütmesi. Tamses, bu çağrının tamamen insani ve vicdani bir talep olduğunu belirterek, yetkilileri sorumluluk almaya davet etti ve sürecin takipçisi olacaklarını vurguladı. Eşini Kaybeden Ömer Gül: "Benim Acım Son Olsun, Bu İhmalkârlıktır" Basın açıklamasına, geçtiğimiz gün aynı yol üzerinde meydana gelen trafik kazasında 15 günlük bebeğinin annesi olan eşi Canan Erçek Gül’ü kaybeden Ömer Gül de katıldı. Taziyesini yarıda bırakarak eyleme destek veren acılı eş, şunları söyledi: "Dün bu yolda, karşıya geçerken eşimi kaybettim. Yeni ölümlerin yaşanmaması için taziyemi yarıda bırakıp bu eyleme katıldım. İnşallah benim acım son olur, bu yolda ki ölümler benim acımla son bulsun. Şehir içinden 170 kilometre ile arabalar gidiyor, benim eşime de çarpan sürücü 170 kilometreyle hızla gidiyordu. Bu ihmalkârlıktır. Eşim 3 çocuğu yetim bıraktı, biri henüz 15 günlük. Bunun vebali kime? Ben bunun peşinde değilim, yalnızca bundan sonra gerekli önlemlerin alınmasını istiyorum. Cumhurbaşkanıma buradan sesleniyorum, rica ediyorum bu benim acım son olsun, hiç kimsenin bir daha böyle bir acı yaşamasını istemiyorum. Rica ediyorum yetkililer kimse bu yolu buradan kaldırsınlar, başka çocuklar yetim kalmasın." Ömer Gül’ün feryadı, eyleme katılan vatandaşları derinden etkiledi. Basın açıklamasının ardından vatandaşlar 5 dakikalık oturma eylemi yaptıktan sonra, olaysız dağıldı.
Ankara Başkent’te çağırdıkları ’Martı Tag’ sürücüsü Özcan’ı darp eden 4 taksici hakkında karar açıklandı Ankara’da ’Martı Tag’ uygulaması üzerinden çağırdıkları araç sürücüsü Alper Özcan’ı darbettikleri gerekçesiyle yargılanan 4 sanık taksi şoförü hakkında karar açıklandı. Ankara 36. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar Abdurrahman Akbaş, Umut Can Kurtoğlu, Ömer Berkan Altunbaş ile taraf avukatları katıldı. Diğer tutuksuz sanık Murat Akbaş ise duruşmaya katılmadı. Mahkeme başkanı bu celse karar vereceklerini bildirerek, Abdurrahman Akbaş’a söz verdi. Akbaş savunmasında, "Arabanın anahtarını almaya çalışmadım. Bize vurmasın diye elinden tutmaya çalıştım. Biz de taksiciyiz yağma söz konusu olamaz. Beraatimi talep ediyorum" dedi. Söz alan diğer sanıklar Umut Can Kurtoğlu ile Ömer Berkan Altunbaş da mahkeme heyetinden beraatlerini talep etti. Avukat ve sanık beyanlarının ardından mahkeme kararını açıkladı. Sanıklardan Abdurrahman Akbaş, ‘Nitelikli yağmaya teşebbüs’ suçundan 7 yıl 6 ay, ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan 3 yıl 4 ay ve ‘Tehdit’ suçundan 1 yıl 8 ay olmak üzere toplam 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, sanık Ömer Berkan Altunbaş hakkında, ‘Nitelikli yağma’ suçundan beraat kararı verirken, ‘Kasten yaralama’ ve ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 3 yıl 4 ay hapis cezasına mahkum etti. Sanık hakkında, ‘Tehdit’ suçundan verilen 1 yıl 8 ay hapis cezası ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Sanık Murat Akbaş, ‘Nitelikli yağmaya teşebbüs’ ve ‘Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 10 yıl 10 ay hapis cezası alırken, diğer sanık Umut Can Kurtoğlu ise tüm suçlamalardan beraat etti.
Muğla YÖK 2025 raporu açıklandı: MSKÜ 4 alanda öne çıktı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ), YÖK’ün 2025 Yılı Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporunda 4 kategoride ilk 20’de yer almayı başardı. Yükseköğretim Kurulu tarafından, Türkiye’deki 201 üniversitenin 67 farklı gösterge doğrultusunda değerlendirildiği "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025" kamuoyu ile paylaşıldı. Eğitim-öğretimden sürdürülebilirliğe, uluslararasılaşmadan toplumsal katkıya kadar geniş bir perspektifte hazırlanan raporda, MSKÜ, "Eğitim-Öğretim", "Araştırma-Geliştirme, Proje ve Yayın", "Uluslarasılaşma" ve "Topluma Hizmet ve Sosyal Sorumluluk" alanlarında çalışmalarındaki verilerle Türkiye’nin önde gelen Üniversiteleri arasında yerini aldı. Aktif öğrenci toplulukları ile sosyal Üniversite MSKÜ, öğrencilerin sadece akademik değil sosyal gelişimlerine de verdiği önemi sıralamadaki yeriyle kanıtladı. Rapordaki "Öğrenci Topluluğu Sayısı" göstergesine göre MSKÜ, bünyesindeki 218 öğrenci topluluğu ile devlet ve vakıf üniversiteleri arasında Türkiye genelinde 7. sırada yer aldı. Sanattan spora, bilimden kültüre kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteren toplulukları, kampüsün yaşayan bir ekosisteme sahip olduğunu tescilledi. Bilimsel araştırmaların desteklenmesi Araştırma kültürünü teşvik eden Üniversitemiz, TÜBİTAK Bilim İnsanı Destek Programları (BİDEB) kapsamında sağlanan desteklerde de üst sıralarda yer aldı. Rapora göre MSKÜ, toplam 330 BİDEB desteği (burs ve proje) ile Türkiye’nin en çok destek alan üniversiteler arasında 18. sırada yer aldı. Bu veri, öğrencilerin ve araştırmacıların proje üretme kapasitesinin ve bilimsel yetkinliğinin yüksekliğini gözler önüne serdi. Uluslararasılaşma: Akademik hareketliliğin desteklenmesi Uluslararasılaşma vizyonu doğrultusunda çalışmalarını sürdüren MSKÜ, akademik kadrosunun küresel deneyimini artırmada önemli bir başarı elde etti. "Değişim Programları Kapsamında Giden Öğretim Elemanı Sayısı" göstergesinde 15. sırada yer alan Üniversitemiz, akademisyenlerinin yurt dışı tecrübesini artırarak evrensel bilim standartlarını kampüse taşımaya devam ediyor. Engelleri Kaldıran Kampüs: Güçlü erişilebilirlik envanteri Son olarak, "Engelsiz Üniversite" vizyonuyla hareket eden MSKÜ, raporda yer alan Erişilebilirlik Envanteri Sayısında 200’ün üzerinde envanter kaydıyla Türkiye’nin en iyi üniversiteleri arasında 11. sırada yer aldı.