SAĞLIK - 28 Mart 2024 Perşembe 11:10

Nadir hastalığıyla mücadele ediyordu, babasının karaciğeriyle yaşama tutundu

A
A
A

Akraba evliliği yapan Demir çiftinin nadir olduğu belirtilen transaldolaz eksikliğiyle dünyaya gelen çocukları Hafsa Betül, babasının donör olmasıyla yapılan karaciğer nakliyle yaşama tutundu. Nakli gerçekleştiren Prof. Dr. Yıldıray Yüzer, “Aldolaz enzim defekti çok nadir görülüyor, bu bebeklerde çok erken yaşta siroz ve karaciğer kanseri gelişiyor, kanser nedeniyle de hayatlarını kaybediyorlar. Babası donör oldu, şu an çok sağlıklı, bu da son derece mutlu ediyor. Dünyada 8’nci bebek olarak geçti, mutlaka uluslararası dergilerde yayınlayacağız” dedi.

Sancaktepe’de yaşayan Mustafa ve Neslihan Demir çifti 3’üncü çocuklarının olacağını öğrenince büyük mutluluk yaşadı. Akraba evliliği yapan çiftin gittiği doğum öncesi kontrollerde ise bebekte bazı problemler tespit edilirken doğum sonrası da takipler sürdü. Gelişim geriliği gibi birçok soruna neden olan genetik ve metabolik bir hastalık olduğu belirtilen transaldolaz eksikliği tanısı alan, Hafsa Betül adı verilen bebekte görülen problemler zaman içerisinde artmaya başladı. Nadir olduğu belirtilen hastalığıyla mücadele eden Hafsa Betül’ün değerleri 3 yaşına geldiğindeyse ciddi seviyelere ulaşınca karaciğer nakli kararı alındı. Donör arayışı başlarken tetkikler sonrası babanın verici olabileceği anlaşıldı, hemen ameliyat hazırlıklarına başlandı. Babadan kızına karaciğer nakli başarıyla gerçekleşirken Demir ailesi de rahat bir nefes aldı. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Yıldıray Yüzer ve Çocuk Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Dilek Güller hastanın durumu ve nakil sürecine ilişkin bilgi verirken Demir ailesi yaşadıkları zorlu süreci anlattı.

Nadir hastalığıyla mücadele ediyordu, babasının karaciğeriyle yaşama tutundu

“Çok nadir bir hastalık olduğunu söylediler”

3 yaşındaki kızına donör olan 45 yaşındaki Mustafa Demir, “Kızımın rahatsızlığı zaten anne karnında birazcık belliydi ama müdahale edilemiyordu. Doğduktan 5 ay sonra tıbbi genetikte kan verdik, sonucunda rahatsızlığını öğrendik. Transaldolaz enzim eksikliği tedavisinin şu an için mümkün olmadığını, dünyada çok nadir bir hastalık olduğunu söylediler. En son geldiğimiz noktada karaciğer değerleri devamlı yüksek çıkıyordu. Karaciğerinde tümör ve ileri derecede siroza çevirme durumunu, nakil mecburiyetini öğrendik. Babası olarak ben karaciğer verdim. Biz bu konuda şanslıyız, şanslı olmayan aileler de var” dedi.

Nadir hastalığıyla mücadele ediyordu, babasının karaciğeriyle yaşama tutundu

“İkisi aynı anda ameliyata girdi, zor bir gündü”

Hem kızı hem eşi için endişelendiğini, ameliyatın başarıyla tamamlanmasıyla çok mutlu olduğunu anlatan 36 yaşındaki Neslihan Demir, “Anne karnında gelişim geriliğiyle 5’nci ayından sonra takibe alındık. 37 haftalıkken doğdu, 1 ay kuvözde yattı. Sürekli gastroenteroloji takibindeydik, karaciğer enzimlerimiz yüksek çıkıyordu. Sonrasında artık karaciğer nakli olmasını önerdiler, yoksa ‘Karaciğer kanserine yol açar’ dediler. Çok şükür, zordu ama güzel bir ameliyat sürecimiz geçti. Nakil babadan oldu, babanın kan grubu uydu, benimki uysa illa ki ben de verecektim. İkisi aynı anda ameliyata girdi, benim için zor bir gündü ama 24 saat sonrasında ikisinin de uyanık ve sağlıklı bir şekilde olduğunun haberini alınca çok mutlu oldum. Ameliyata girmeden önce bile burnu kanadı, ameliyat sürecinde kanaması durmazsa nasıl olur diye çok korktum, endişelendim” diye konuştu.

Nadir hastalığıyla mücadele ediyordu, babasının karaciğeriyle yaşama tutundu

“Dünyada 8’nci bebek, mutlaka uluslararası dergilerde yayınlayacağız”

Hafsa Betül’ün hastalığı ve nakil sonrası süreçlere yönelik bilgi veren Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Yıldıray Yüzer şöyle konuştu: “Aslında genetik bir eksiklikten bahsediyoruz. Bu tür genetik eksikliği olan çocuklar genellikle alıştığımız herhangi bir şikayetle başvurmuyor. Çocuğumuz büyümüyor, gelişmiyor, kasları çok zayıf, bir türlü kilo almıyor gibi her tarafa çekilebilecek yakınmalar oluyor. Fakat artık ülkemizde de çok gelişmiş genetik laboratuvarları var, bu bilince sahip çocuk hekimlerimiz var. Eksik olan genetik enzim ya da o maddeye sahip olan bir karaciğeri, eksik olan karaciğerin yerine koyduğunuz zaman hayat normale dönebiliyor. Bu bizim mesleğimizin en güzel olaylarından birisi. Bebeğimizde de bir kuşku üzerine araştırılınca ortaya çıkıyor. Özellikle aldolaz enzim defektinde kansere karşı ciddi açıklıkları var, karaciğerlerinde erken yaşta siroz gelişiyor. Hafsa bebeğin babası donör olmaya çok gönüllüydü, biz de onun gereken çalışmalarını yaptık. Babası donör oldu, çok problemsiz, güzel bir nakil süreci yaşadı. Bugün de kontrole geldi, çok sağlıklı, hayat dolu, bu da bizleri son derece mutlu ediyor. Metabolik genetik hastalıkların bazılarında nakil yüzde yüz, kesin çözüm olabiliyor. Bizim için en dramatik yönü; bu bebeklerde çok erken yaşta siroz ve karaciğer kanseri gelişiyor ve kanser nedeniyle de hayatlarını kaybediyorlar. Aldolaz enzim defekti çok nadir görülen bir defekt, dünyada 8’nci bebek olarak geçti. Mutlaka uluslararası dergilerde yayınlayacağız, çok nadir görülen, çok nadir tanınabilen bir olay”

Nadir hastalığıyla mücadele ediyordu, babasının karaciğeriyle yaşama tutundu

“Nakil yapılmasaydı çok daha kötü sonuçlar doğurabilirdi”

Akraba evliliklerinde kalıtsal hastalıkların çocuklara aktarılma ihtimalinin yüksek olduğunu ifade eden Çocuk Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Dilek Güller, “Anne baba arasında akraba evliliği olduğu için büyüme, gelişme geriliğinden dolayı doğumdan sonra takipleri yapılırken transaldolaz enzim eksikliği tespit ediliyor. Dünyada çok nadir görülen hatta yayınlara baktığımızda neredeyse 40-50 ailede tespit edilebilen bir genetik hastalık durumu. Bize yönlendirilme nedeni; kanamalarının olması bunun yanında enzim eksikliği nedeniyle karaciğerin tutulmasına bağlı olarak sirozunun gelişmesi biz de hastayı değerlendirdik. Karaciğer nakli yapılarak daha sağlıklı olabileceğine karar verdiğimiz için nakil yaptık. Nakilden sonra yüzde 75-80 bütün problemlerinin çözülmüş olmasını bekliyoruz. Şu an kanamayla ilgili hiçbir problemi kalmadı, organı da babadan aldık, gayet iyi çalışıyor. Bundan sonra beklentimiz sağlıklı ve mutlu bir şekilde büyümesi. Nakil yapılmasaydı kanama bozuklukları, karaciğerin siroz olması, üzerine de kanser eklenmesiyle tabi ki çok daha kötü sonuçlar doğurabilirdi. Akraba evliliği, hamilelik sürecinde büyüme, gelişme geriliği gelişiyor. Doğum sonrasında yüz anomalileri, ekstremitelerde kısalık, büyüme, gelişme gerilikleri vardı, şu anda Türkiye’de bütün her yerde genetik tahliller yapılıyor. Bunların sonucunda da hastalıkların tanıları çok güzel koyulabiliyor. Bu hastalıklarda erken tanı önemli çünkü dünyada 11 aylık çocuklarda kanser tespit edilmiş. Organ bağışının artması bizim için her zaman çok önemli çünkü sırada bekleyen çocuklarımız var” şeklinde konuştu.

Hasibe Karadağ - Furkan Serttaş - Erhan Can

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Türkiye’nin 13. Ramsar alanıydı çöle döndü Kars’ta geçmişte yaklaşık 182 kuş çeşidine ev sahipliği yapan Türkiye’nin 13. Ramsar alanı olan Kuyucuk Gölü tamamen kurudu. Kuruyan gölü kuşlar terk ederken, gölün etrafında bulunan sazlıklar da yakıldı. 2009 yılında ülkemizin 13. Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar (Ramsar) alanı olarak ilan edilen Kuyucuk Gölü Kuş Cenneti geçen süre içerisinde kururken, geçmişte kuşlarla dolu olan gölü kuşlar da terk etti. Kuyucuk Gölü’nün etrafını çevreleyen ve kuşlarının sığınağı, yuva yaptığı sazlıklarda kimliği belirsiz kişi ve kişilerce ateşe verilerek yakıldı. Kuyucuk Gölü’nün yanan sazlıkları ise havadan görüntülendi. Kuyucuk Gölü Kuş Cenneti’nin son durumunun içler acısı olduğunu ifade eden vatandaşlar, "Burası Kuyucuk Gölü 7-8 yıl öncesine kadar çok güzel kuş cenneti olan bir gölümüzdü ancak kurudu. Burası artı göçmen kuşların geçtiği noktadaydı. Bunun yanı sıra otluklar, sazlıklar yeni yakılmış. Bakımı yok, koruması yok. Gerekli tedbirlerin önlemlerin alınması gerekiyor. Kuşlarının içerisinde olduğu Kuyucuk Gölü’nün eski halini almasını istiyoruz" dedi. Öte yandan, Avrasya-Afrika göç yolunda birçok kuşa ev sahipliği yapan yaklaşık 245 hektarlık göl ve 416 hektarlık Ramsar alanına sahip göldeki sular çekildi. Kuşların yuvalarının bulunduğu sazlık alanlar da kurudu. Kuruyan sazlık alan da ateşe verilerek yakıldı. Arpaçay ilçesi sınırları içerisinde bulunan Kuyucuk Gölü Kuş Cenneti’ni kuşlar da terk etti.
İstanbul Dursun Özbek: "Bu onurlu göreve yeniden adayım" Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, 25 Mayıs’ta yapılacak başkanlık seçiminde yeniden aday olduğunu açıklayarak, "Önümüzdeki dönemde bu onurlu göreve yeniden aday olduğumu ifade etmek istiyorum. Sizlerin teveccühü ile bu göreve yeniden seçilirsem bu dönemde başardıklarımızın daha fazlasını yapmak için hiç durmadan çalışacağımın sözünü de vermek istiyorum" dedi. Galatasaray Yıllık Olağan Bütçe Toplantısı, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı, Anadolu Oditoryum Salonu’nda gerçekleştiriliyor. Toplantıda konuşan Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, "Bugün karşınıza bu sözlerin büyük bölümünü yerine getirmenin gurur ve mutluluğuyla bulunuyorum. Bundan yaklaşık 22 ay önce bana ve arkadaşlarıma bu onurlu görevi yapma fırsatını verdiniz. Tüm çalışma arkadaşlarımıza, taraftarımıza, üyelerimize en içten teşekkürlerimi gönderiyorum. Sizin desteğiniz olduğu sürece başaramayacağımız hiçbir şey yok. Yönetim olarak koyduğumuz hedeflerden uzaklaşmadan ama ayağımızı yorgana uzatarak plan yaptık. Amacımız sadece bugünü düşünen değil, Galatasaray’ın yarınlarını da sağlama alacak sürdürülebilir finansal yapıyla kulübümüzü geleceğe hazırlamaktır. Normalde faaliyette artı veren bir bütçemiz var. Fakat kulübümüz Sportif AŞ’ye borçları yüzünce alt toplamda eksi bir rakamla onayınıza sunacağız. Sahip olduğumuz sportif başarıyı daha yukarılara çıkarma için kulübümüzün gelir kaynakların çeşitlendirmemiz şart. 2023-2024 döneminde sponsor, reklam veren ve lisans gelirleri 20.2 milyon Euro’dan, 57.6 milyon Euro’ya yaklaşık 3 katı artış gösterdi. Kulübümüz sponsor ve büyük reklam veren sayısı son 9 ayda 34’ten 48’e yükseldi. Lisans gelirimiz 6 milyon TL’den 32 milyon TL’ye yükseldi. Yapılan çalışmaların umut verdiğini düşünüyorum" diye konuştu. 6 Şubat 2023 tarihindeki deprem sonrasında bölgeye her zaman destekte olduklarını söyleyen Başkan Özbek, "Bildiğiniz gibi bundan yaklaşık 14 ay önce ülkemiz büyük bir deprem felaketi geçirdi. Kulübümüz gerekli aksiyonları yaptı. Dertlere derman olmak için çalıştık. Bölge ile irtibatımızı hiç kesmedik. Kulübümüz bu ramazan ayında konteyner kentimizde her gün 2 bin vatandaşımıza yemek dağıtımında bulundu. 23 Nisan’da da yönetim kurulumuzla Hatay’a gittik. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, çocuklara armağan ettiği günü mutlu bir şekilde geçirmeleri için vesile olduk. Maddi ve manevi desteğini esirgemeyen tüm Galatasaraylılara teşekkür ediyorum. Birlikte 1905 adı altındaki sosyal sorumluluk çalışmalarımız aralıksız devam edecek. 28 Şubat’ta Engelsiz Aslanlar Balosu’nu gerçekleştirdik. Toplanan geliri Galatasaray Paralimipik Akademisinin kurulması için kullanacak. Kulübümüz Türkiye en büyük sivil toplam örgütü olması bilinciyle sosyal sorumluluk projelerini en başarılı şekilde gerçekleştirecektir" dedi. "10 aylık ciromoz yaklaşık 1.5 milyar TL’ye ulaştı" Mağazacılıkta rekor satışlar yaptıklarını ifade eden Dursun Özbek, "10 aylık ciromuz yaklaşık 1.5 milyar TL’ye ulaştı. 100. yıl formamız sadece bizim değil diğer takım taraftarları tarafından da beğeniliyor. Bu sezon hedefimiz yaklaşık 700 bin forma. Önümüzdeki senenin planlaması 1 milyon adet. Şampiyonluğumuzu 100. yıl formamızla kutlayacağımıza inanıyorum" şeklinde konuştu. "130 villa, Galatasaray kasasına 2.5 milyar TL girdi sağlayacak" 2017 yılında başlayan Riva projesiyle ilgili de bilgiler veren Özbek, "Önemli projelerimizden biri Riva projemizdi. 2017 yılında başlayan ve hala devam eden proje bugün devam etmektedir. 1400 villadan oluşan bir proje. Yüzde 50-55’e yakını satılmış olup, kulübe büyük destek sağlamıştır. Geriye kalanlar için satış süreci ve inşa süreci devam etmektedir. Riva’daki satışlarımız yavaş gitmektedir. Kulübümüze ait yaklaşık 130 villa mevcut, Galatasaray kasasına da 2.5 milyar TL girdi sağlayacaktır" açıklamasında bulundu. "Florya’daki araziyi Galatasaray kendi imkanlarıyla aldı" Kemerburgaz’daki arazinin 2016-2017 döneminde kulübüme kazandırdıklarını hatırlatan Başkan Özbek, "Hayalim Galatasaray’a bugün futbol ekonomisinin geldiği seviye itibarıyla ihtiyacı olan tesisi yapmaktı. Florya tesislerimiz yıllarca evvel başkanlarımız tarafından kulübümüze kazandırılmış o sayede çağ atlayan kulüp hale gelmişti. Dünyada futbolun geldiği rekabet durumu bizim yeni bir tesise ihtiyacımız olduğunu ortaya koymuştur. Florya’daki arazimizin ekonomik değeri de çok yüksek. Galatasaray’ın önümüzdeki yıllarını yönetilebilir ve sürdürülebilir finansal yapıya kavuşması için planlıyoruz Florya’daki 22 dönüm arazimiz vardı. Buna bitişik olan 40 dönemin arazi Milli Emlak’ın arazisiydi. Bu süreçte satın alınması projenin 65 dönümlük alanda olması için büyük çaba sarf ettik. Buradan büyük teşekkürü merhum başkanımız Mustafa Cengiz’e göndermek istiyorum. O dönemde 20 dönüm araziyi tekrar geri almıştır. Arsanın ekonomik değeri çok büyümüştür. Bizim amacımız yaklaşık 65 dönüm olan ve tapunun tamamının Galatasaray’a ait olan arsanın geliştirilmesiydi. Bu araziyi 1 milyar 85 milyon TL artı KDV karşılığında satın aldık. Galatasaray bu arsayı kendi imkanlarıyla almıştır. Rekabette olduğumuz kimseler bu arsanın Galatasaray’a bedelsiz verilmiş gibi bir algı yapma peşindeler. Bugün itibarıyla arsanın borcu kalmamıştır. Florya projesi çalışmaları devam ediyor" değerlendirmesinde bulundu. "Bankalar Birliği’nden çıkacağız" Bankalar Birliği’nden en kısa süre çıkacaklarını açıklayan Dursun Özbek, "Florya arazisinin geliştirilmesi suretiyle elde edeceğimiz ilk avans ödemesiyle de Bankalar Birliği konsorsiyumuna olan borcumuzu ödeyeceğiz ve tamamen yapılandırma anlaşmasının dışına çıkacağız. Gayrimenkullerle ilgili Galatasaray’a fon akışı olacak. Bu fon akışının birinci hedefi Bankalar Birliği konsorsiyomuna borcumuz yaklaşık 2 milyar 200 milyon TL. Bunun çok sebebi var. Çünkü bugün itibarıyla bu borcun faizi yıllık 1 milyar 200 milyon TL. Kulübümüze gelecek fon bunun çok üzerinde" dedi. "Kemerburgaz tesislerini haziran ayının sonunda bitirme projemiz var" Kemerburgaz Metin Oktay Tesisleri’ndeki alanın 14 bin metrekare olduğunu söyleyen Özbek, "Tesisimizi haziran ayının sonunda bitirme projemiz var. Yeni sezonu orada açmak istiyoruz. Çok güzel bir proje oldu. 17 Mayıs bizim için çok önemli bir tarih. UEFA Kupası’nın yıl dönümünü kutlayacağız. Onun için 17 Mayıs’ta Kemerburgaz Tesisimize davet ediyorum. Piknik yapıp, buradaki gelişmeleri beraber izleme fırsatı bulacağız. Kemerburgaz’daki yatırım için kulüp kasasından 200 milyon TL ödendi. Ödenecek bir kısım daha var" ifadelerini kullandı. "Tarihimizde 60. büyük kupayı alarak başkanlarının hayal edemeyeceği bir rakama ulaştık" Süper Lig’in ardından TFF Süper Kupa’yı da kazandıklarını anlatan sarı-kırmızılıların başkanı, "Cumhuriyetimizin 100. yılında kazandığımı şampiyonluğun üzerine 7 Nisan’da 100. yılın Süper Kupası’nı da kazanarak bu başarıyı perçinlendik. Yarın gençlerimiz Cumhuriyetimizin 100. yıla dönüp baktığında Galatasaray’ın başarılarını görüp, gururlanacaklardır. Bu kupa ile tarihimizde 60. büyük kupayı alarak başkanlarının hayal edemeyeceği bir rakama ulaşmış olduk. Bu büyük gururda başta Okan hoca olmak üzere ekibi, futbolcu kardeşlerime, geçmiş başkanlarıma ve yönetim kurullarına teşekkür ediyorum" diye konuştu. "Erden Timur, sırf başarılı diye birileri tarafından hedef gösterildi, haksızlığa uğradı" Sportif AŞ Başkan Vekili Erden Timur’a ayrı teşekkür eden Dursun Özbek, "Önemli bir teşekkürü de Sportif AŞ Başkan Vekili Erden Timur kardeşime ayırmak istiyorum. Birlikte çıktığımız yolda elinden gelenin iyisini yapmaya çalıştı. Sırf başarılı diye birileri tarafından hedef gösterildi, haksızlığa uğradı. Galatasaray’a yaptıkları ve bundan sonra yapacakları için kendisine teşekkür ediyorum. Önümüzdeki dönemde de sevgili Erden’in Galatasaray’a hizmet edeceğinden eminin" açıklamalarında bulundu. Cumhuriyet’in 100. yılında Galatasaray başkanı olarak görev yapmaktan büyük bir gurur ve mutluluk duyduğunu söyleyen Başkan Özbek, "Bu onurlu görevi en iyi şekilde yerine gitmeye çalıştık. Kimi zaman çok zorlandığımız günler, uykusuz gecelerimiz oldu. Galatasaray için çalışmaktan hiç yorulmadık. Bu süreçte bizi ayakta tutan sizin verdiğiniz destekti. Bu dönemde Galatasaray birlik ve beraberlik için neleri başarabileceğimi göstermiş olduğumuzu düşünüyorum" şeklinde konuştu. "Bu onurlu göreve yeniden adayım" Yapılacak başkanlık seçiminde yeniden aday olacağını açıklayan Dursun Özbek, "Malumuz 25 Mayıs tarihinde seçimli olağan genel kurulumuz var. Bugün sizin huzurunuzda önümüzdeki dönemde bu onurlu göreve yeniden aday olduğumu ifade etmek istiyorum. Sizlerin teveccühü ile bu göreve yeniden seçilirsem bu dönemde başardıklarımızın daha fazlasını yapmak için hiç durmadan çalışacağımın sözünü de vermek istiyorum" dedi. Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, toplantıda amatör branşlar ve diğer projelerle ilgili de bilgiler aktardı.