GÜNDEM - 22 Nisan 2024 Pazartesi 12:23

İstanbul’daki depreme karşı yeniden yapılan okullarda "çalışmalar ağır gidiyor" iddiası

A
A
A

İstanbul’da 26 Eylül 2019 tarihinde meydana gelen merkez üssü Silivri olan 5.8 büyüklüğündeki depremin ardından bir çok okulun boşaltılmasına karar verilmişti. Mega kent İstanbul’da riskli bulunan okullarda depreme yönelik güçlendirme veya yıkılarak yeniden yapım çalışması başlatılırken, vatandaşlar çalışmaların ağır gittiğini, sürecin kendileri ve çocukları için zor olduğunu belirterek, okulların bir an evvel bitirilmesini istedi. Çalışmaların ağır gittiği iddia edilen okullardan biri havadan görüntülendi.

Deprem ülkesi olan Türkiye’de aralıklarla irili ufaklı depremler gerçekleşirken, İstanbul’da ise beklenen büyük deprem vatandaşları tedirgin ediyor. Uzmanlar mega kent İstanbul’da kentsel dönüşüm çalışmalarının hızlandırılması gerektiğini belirtirken, 26 Eylül 2019 tarihinde meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki Silivri depreminin ardından bir çok okul boşaltılmış, kimi okulların güçlendirmesine, kimi okulların ise yıkılarak yeniden yapımına karar verilmişti. İstanbul Valiliği, 20 Şubat 2023 Pazartesi itibarıyla, riskli 93 okul ve eğitim kurumunun tahliye edileceğini duyurmuş, Valilikten yapılan açıklamada, söz konusu okullardaki öğrencilerin depreme karşı güvenli okullara nakledileceği belirtilmişti. İstanbul Valiliği ve İstanbul Proje Koordinasyon Birimi (İPKB) tarafından yürütülen çalışmaya göre İstanbul’daki okulların depreme karşı yapım ve güçlendirme çalışmalarına dair son durum raporu açıklanmış, yaklaşık 2 ay önce yapılan açıklamaya göre İstanbul’daki okulların 1428’i riskli bulunurken, 148 okul ise boşaltılmıştı. Boşaltılan 148 okulda yeniden yapım ve güçlendirme çalışmalarının ağır aksak gitmesi velileri çileden çıkardı. Bu süre zarfında başka okullara sığınan 148 okulun öğrencileri adeta çile çekiyor. Öğrenci velileri ise çalışmaların ağır aksak gittiğini iddia ediyor.

İstanbul’daki depreme karşı yeniden yapılan okullarda

Okullardaki çalışmaların ağır gittiği iddia edildi

İstanbul Valiliği ve İstanbul Proje Koordinasyon Birimi (İPKB) tarafından yürütülen çalışmaya göre İstanbul’daki okulların depreme karşı yapım ve güçlendirme çalışmalarına dair son durum daha önce açıklanmıştı. Bu rapora göre İstanbul’daki okulların 1428’i riskli bulunurken, 148 okul boşaltıldı. 481 okul yıkılıp yeniden yapılırken, 799’u ise güçlendirme yoluyla depreme dayanıklı hale getirildi. 148 okulda ise çalışmalar halen devam ediyor. Eyüpsultan, Sultangazi ve Bayrampaşa’da yıkılarak yeniden yapılan bazı okullardaki çalışmalar, kamerayla görüntülendi. Vatandaşlar okullardaki çalışmaların ağır gittiğini, sürecin kendileri ve çocukları için zor olduğunu iddia etti.

İstanbul’daki depreme karşı yeniden yapılan okullarda

"Çocuklarımız var, bir an önce bitmesini istiyoruz"

Gökhan Karadeniz, “Burası yıkılmadan önce Şehit Öğretmenler Okulu vardı. Burası çok dayanıksızdı. Veliler buranın yıkılmasını istedi. Vali, muhtar devreye girdi, belediye başkanları da devreye girdikten sonra buranın yıkımı kararı verildi. 2 sene önce buranın yıkımına başlandı. Şu anda yapımı devam ediyor. Temelin atılmasını gördük, sağlam bir temel atıldı. Güzel bir bitim bekliyoruz, başka diyecek bir kelime bulamıyorum. Çocuklarımız var, bir an önce bitmesini istiyoruz” dedi.

"Süreç bizim için uzun sürdü, inşaat çalışmamız çok ağır gidiyor"

Çiğdem Erdinç isim vatandaş ise, “Çocuğum Beşinci sınıftan sekizinci sınıfa kadar Serdar Aksu İlkokuluna gitti. Bu sene çok zorluklar çektik. Çocukları ilkokula giden başka arkadaşlarımın da çocukları var onlar başka okulda. Her birimiz bir yere dağıldık. Süreç bizim için uzun sürdü. İnşaat çalışmamız çok ağır gidiyor. Olmuyor yani. Benim çocuğum sabah erken saatte gidiyor. Baya okul uzak mesafede. Çalışmalar çok ağır gidiyor. Bir an evvel bitmesini istiyoruz”

İstanbul’daki depreme karşı yeniden yapılan okullarda

"Okul bu yıl da yetişmeyecek gibi"

Uzun süredir devam eden okul inşaatı hakkında konuşan Bayram Tunç "Bu okul 2 yıldır inşaat halinde devam ediyor. Geçen yıl Eylül ayında açılması lazımdı. Okul bu yıl da yetişmeyecek gibi. Çocukların her biri başka okula gidiyor. Biran önce bitse de öğrenciler yerine kavuşsa. Buradaki bütün esnaflar okula bağlı çalışıyor. Bizde zarardayız. Biran önce bitirilirse daha iyi olur ama bu sene zor" dedi.

“Burada inşaat olduğu için çocukları okula getirip götürürken zorlanıyorum”

İnşaatın sokakta trafiğe sebep olduğunu dile getiren Rahşan Koç "Burada inşaat olduğu için çocukları okula getirip götürürken zorlanıyorum. Trafik sorunu çözülse çok daha rahat edeceğiz. İnşaat yakında bitince biraz daha rahata kavuşuruz. Görünüşe göre eğitim bu dönemde başlamaz diye düşünüyorum. Bu okulun öğrencileri başka okullarda öğrenim görüyor. Biran önce bitsin ki şu trafik de rahatlar. Diğer kaldırımdan geçemiyoruz. Burada da yeni bir inşaat başlayacak. Çocukları okula getirip götürmek sorun oluyor. Çünkü sabah ve öğlen burası çok kalabalık oluyor" şeklinde konuştu.

“Kepçe falan hiç bir çalışma yok”

Çalışma yapılmadığını söyleyen Cemal Erman, "Buradaki okul inşaatını depreme dayanıklı değil diye yıktılar. Yaklaşık 2 ay oldu yıkalı şuan okul çalışmaları hafriyat aldılar sürekli biz toz yutuyoruz açıkçası. Mahalle sakinleri olarak biz rahatsızız bu konuda. Cuma günü 9 günlük tatile çıktık ben tatilden geldim bu tarihe kadar hiç bir kazma vuran işçi çalışmıyor. Kepçe falan hiç bir çalışma yok. İnşaat durmuş halde yani şuan. Vatandaş olarak, halk olarak ve esnaf arkadaşlarımız, yanımızda okul var öğrenciler falan sürekli toz yutuyoruz" dedi.

İstanbul’daki depreme karşı yeniden yapılan okullarda

“Aşağı yukarı 5 ile 6 aydır çalışma adı altında hiçbir şey yapılmıyor”

Çalışmaların hızlandırılması gerektiğini söyleyen Zeki Kardeş isimli vatandaş, "Arkada gördüğünüz boş arazi okuldu burası. Okulu komple boşalttılar yıkacağız diye burayı da depreme dayanıksız diye kaldırdılar. Başka okula verdiler öğrencileri taşımalı eğitim ile sonra güçlendirme yaptılar. Öğrenciler 1 sene sonra buraya geri geldi. Akabinde de şu görmüş olduğunuz arazi büyük bir çukur. Aşağı yukarı 5 ile 6 aydır çalışma adı altında hiçbir şey yapılmıyor burada. Daha yüzde 1’lik çalışma yapılmamış burada. Sadece yaptıkları bu toz, toprak ve pislik. Hafriyat kamyonları çıkıyor burada ve burada kardan çok zarar var şuanda. Yani buradan biz çok şikayetçiyi. Buranın biran önce yapılması ve hızlandırılması lazım. Yeni eğitim öğretim yılına yetişmesi lazım. Bizim devletten talebimiz, beklentimiz, ricamız budur" diye konuştu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa’da ücretsiz fide için uzun kuyruklar oluştu Nilüfer Belediyesi “Fide Bizden Ürün Sizden” kampanyası çerçevesinde bu yılda yerel tohumlardan üretilen yüz binlerce fideyi vatandaşlara ücretsiz olarak dağıtıyor. Kampanyada domates, biber ve patlıcanın çeşitli türlerinden 300 binden fazla fide vatandaşla buluşacak. Nilüfer Belediyesi, 5 yıldır olduğu gibi bu yılda “Fide Bizden Ürün Sizden” kampanyasıyla vatandaşları yüz binlerce fideyle buluşturarak üretime teşvik ediyor. Nilüfer Belediyesi Halk Evi önünde dağıtımı devam eden fidelere vatandaşlar, yoğun ilgi gösterirken, çeşitli türlerden domates, biber ve patlıcan fideleri 3 gün boyunca vatandaşla buluşacak. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir de dağıtım ekiplerine katılarak vatandaşlara ücretsiz fide dağıttı. Kampanya gösterilen ilginin memnuniyet verici olduğunu ifade eden Başkan Özdemir, hedeflerinin kentte tarım bilincini geliştirip gelecek nesillerle tanıştırmak olduğunu belirtti. Sağlıklı gıdaya erişim ve tarımın önemini adaylık sürecinde hep dile getirdiğini kaydeden Özdemir, “Toprağına, tohumuna sahip çıkan bir Nilüfer için çalışacağımızı söyledik. İklim değişikliği tarım ve sağlıklı gıdaya erişim gelecekte çok daha fazla önem kazanacak. Tarım alanlarının talan edilmesi üretimi azaltacak ve erişim krizine yol açacak. Tarımın desteklenmesi ve toprakların aktif hale getirilmesini istiyoruz. Bu konularda kırsal bölgelerle ortak çalışmalar içerisindeyiz. Üreticinin girdi ve pazarlama sorunu var. Onların örgütlenmesi ve desteklenmesi çok önemli. Doğru üretim, toprak analizi gibi konularda işbirliği yaparak kooperatifimiz aracılığıyla pazarlama desteği sunacağız. Bizim amacımız tarım topraklarının daha aktif hale gelmesidir. Tarım alanlarının korunması için gereken adımları atacağız. Talan edilmesine müsaade etmeyeceğiz. Bizler sizlere hizmet etmek için buralardayız” dedi. Nilüferli çiftçilerin yerel tohumlardan zirai ilaç kullanmadan yetiştirdiği fideleri ücretsiz dağıttıklarını ifade eden Başkan Özdemir, “3 gün boyunca çeşitli türlerden domates, biber ve patlıcan fidelerinden bu yıl 300 binin üzerinde fideyi dağıtmaya başladık. Dilerim birçok Nilüferli ürün yetiştirmenin keyfine varır. Bu kampanyada emek veren herkese, özellikle de dağıtımız bu fideleri üreten çiftçilerimize ve çalışma arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Diktiğiniz fideler bol ürün versin, bereketli olsun” şeklinde konuştu. Başkan Şadi Özdemir daha sonra fide üretimi gerçekleştiren çiftçilere teşekkür sertifikası verdi.
Balıkesir Ayvalık’ta genel temizlik yoğun tempoda devam ediyor Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde; Ayvalık Belediyesi Park-Bahçeler ve Temizlik İşleri Müdürlükleri ekiplerinin ortak yürüttüğü çalışmalarla; Sarımsaklı sahil, Altınova merkez, Altınova sahil, Çamlık merkez, Armutçuk 150 Evler Mahallesi, Cunda (Alibey) Adası, Şirinkent, Sahilkent ve Ayvalık’a bağlı köylerde sezon hazırlıkları sürdürülüyor. Ekipler hafta boyunca ot temizliği, makilik alan ve sahil mıntıkalarında genel temizlik çalışmalarını, yaz sezonuna kadar tamamlamak amacıyla yoğun bir tempoda yürütüyor. Sahil şeritlerindeki kum temizleme işlerini titizlikle tamamlayan ekipler; kent içinde yeşil alan ve parklardaki ot biçme; konteyner, cadde ve sokakların yıkama çalışmalarına düzenli aralıklarla devam ediyor. Ayvalık genelindeki tüm bölgelerde; yeşil alanlar, ana caddeler ve ara sokaklar, yol ve kaldırım kenarlarında bulunan yabani otların temizliği de aksatılmıyor. Bahar ilaçlamalarını kısa sürede tamamlayan ekipler, yabani ot temizliği öncesi kentin mahalle, sokak ve caddelerinde haşereleri önleyici ot ilaçlama çalışmalarını da gerçekleştirdi. Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin; yabani otla mücadelenin yanı sıra, bu alanlarda oluşabilecek karasinek, sivrisinek, bit, pire, kene, yeşil alan biti ve kırmızı örümcek gibi haşerelere karşı ıslah çalışmalarının da aralıksız sürdürüldüğünü söyledi.
İstanbul İTO Başkanı Avdagiç’ten “enflasyon hedefi” açıklaması İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Enflasyonla mücadele çok önemli. Bu süreçte aynı zamanda ihracatçının rekabetçiliğini zora sokacak ve ithalatın cazibesini artıracak kur politikasının oluşturduğu riskleri de yakından takip etmek ve bu konuda gerekli tedbirleri almak çok önemlidir” dedi. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, enflasyon hedefleriyle ilgili değerlendirmede bulundu. İstanbul Ticaret Odası’ndan (İTO) yapılan yazılı açıklamaya göre Avdagiç, TCMB’nin 2024 yıl sonu TÜFE tahminini yüzde 36’dan yüzde 38’e çıkarmasını, "Merkez Bankası’nın yaptığı bu yukarı yönlü güncelleme ekonomik programın başarısına gölge düşürecek boyutta değildir. Bilakis, cari piyasa koşullarını eş zamanlı olarak programa ve hedeflere yansıtan bu dinamik ve tutarlı yaklaşım hem yurtiçi hem de uluslararası piyasada ekonomi programına olan güveni pekiştirecektir. Enflasyonun temmuz ayı ile birlikte baz etkisinin de desteğiyle zirve seviyesinden hızla geri çekilmesini bekliyoruz. Böylece Türkiye dezenflasyonist sürece girmiş olacaktır." diye konuştu. “Yeni ekonomi programını yeni bir kalkınma hikayesine dönüştürmeliyiz” Enflasyonla mücadeleye dikkati çeken Avdagiç, enflasyonun baz etkisi ile yıllık bazda düşüyor olmasının önemli olmakla beraber, asıl takip edilmesi gereken verinin aylık enflasyon oranları olduğunu vurguladı. Avdagiç, “Önemle üzerinde durduğumuz bir husus da, daha evvel de ifade ettiğimiz gibi döviz kuru ile enflasyon arasındaki korelasyonun bozulmaması gerektiğidir. Enflasyonla mücadele çok önemli. Bu süreçte aynı zamanda ihracatçının rekabetçiliğini zora sokacak ve ithalatın cazibesini artıracak kur politikasının oluşturduğu riskleri de yakından takip etmek ve bu konuda da gerekli tedbirleri almak çok önemlidir.” değerlendirmesini yaptı. "Yeni ekonomi programını yeni bir kalkınma hikayesine dönüştürmeliyiz" diyen Şekib Avdagiç, sürdürülebilir büyümeyi gerçekleştirmek için, ’yüksek teknolojiye dayalı üretim ve ihracat stratejileri geliştirmemizin’ zorunlu hale geldiğini kaydetti. “Son gelişmeler de iyimser beklentilerimizi artırıyor” Avdagiç, "Biz Türkiye’nin, sadece rakamsal büyümeyi değil, gerçek refahı tesis edecek kalkınma hikâyesini yazacağına inanıyoruz" dedi. Bu hikâyenin iki temel unsurunun, ’iyi yönetişim’ ile ’kaynak-harcama dengesi’ olduğuna inandıklarını kaydeden Şekib Avdagiç, "Bu kapsamda yatırım ortamını iyileştirecek iklimin tesisi, eğitim sisteminin yüksek teknolojili üretimi ve mesleki eğitimi güçlendirecek şekilde yeniden kurgulanması, rekabetçi üretimin desteklenmesi, denk bütçe ve hukuksal reformlar da son derece önemli başlıklar" diye konuştu. Avdagiç, mevcut ekonomi programının iyi çalışmasının gelecek için iş dünyasını ümitlendirdiğini kaydetti. Avdagiç, "Son gelişmeler de iyimser beklentilerimizi artırıyor. Ayrıca uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen not artışları, enflasyonla mücadele ve finansal istikrar programına güveni teyit ediyor. Fitch Ratings’in ardından S&P de Türkiye’nin kredi notunu yükseltti. İlave olarak her iki kuruluşun değerlendirmesinde de görünümün “pozitif” olması, bir sonraki notun potansiyel olarak artışa işaret etmesi bakımından ayrıca önem taşıyor." değerlendirmesinde bulundu. “Temmuz ayı ile Türkiye dezenflasyonist sürece girmiş olacaktır” Avdagiç, hem IMF hem de Dünya Bankası yetkililerinin “Türkiye’nin doğru yolda ilerlediği” yönündeki beyanlarının, programın uluslararası alanda da kabul gördüğünü ortaya koyduğunu belirtti. Avdagiç, şunları söyledi: "Bunları çok önemsiyoruz. Çünkü bize iki fayda sağlıyor: Birincisi Türkiye’nin ve Türk şirketlerin yurtdışı borçlanma maliyetini aşağı çekiyor. İkincisi de yabancı yatırımcı girişinde önemli bir katalizör işlevi görüyor. Bunlar bileşik kaplar gibi birbiriyle bağlantılı. Gerek yabancı sermaye girişi, gerekse dış kaynak maliyetindeki ucuzlama döviz kurundaki oynaklıkları da azaltacaktır."
Muğla Türkiye Yüzyılı maarif modeli Muğla’da tanıtıldı Millli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Türk eğitim sisteminde köklü değişiklikler öngören "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli", Muğla’daki eğitim yöneticilerine tanıtıldı. Toplantının ilk yarısında, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin farklı başlıklar altında masaya yatırılarak eğitim yöneticilerine tanıtıldığı belirtildi. Yapılan sunumda, modelin beceri odaklı, sadeleştirilmiş içeriğe sahip olduğu ve öğrenciyi zihinsel, sosyal, duygusal, hissi, fiziksel ve ahlaki açıdan bir bütün olarak gören bütüncül eğitim yaklaşımını benimsediği vurgulandı. Maarif Modeli’nin uygulanmasıyla birlikte, temel eğitim süresinin 12 yıla çıkarılması, anaokulu eğitiminin zorunlu hale getirilmesi, mesleki eğitime daha fazla önem verilmesi, yabancı dil eğitiminin geliştirilmesi, öğretmenlik mesleğinin statüsünün yükseltilmesi gibi gelişmelerin kaydedileceği ifade edildi. Toplantının ikinci yarısında ise Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin başkanlığında, Ankara’da düzenlenen toplantının gündem maddelerinin görüşüldüğü belirtildi. İl Milli Eğitim Müdürü Emre Çay, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin uzun soluklu bir çalışmanın ürünü olduğunu ve Türkiye’nin vizyonuna uygun bireyler yetiştirmeyi amaçladığını belirterek, modelin bireysel farklılıklara ve yetkinliklere dayalı eğitim sistemine geçişi sağlayacağına vurgu yaptı. Yeni müfredatın, 2024-2025 eğitim öğretim döneminden itibaren okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul beşinci sınıf ve lise dokuzuncu sınıflarda kademeli şekilde uygulanacağı belirtildi. Tanıtım toplantısı, İl Millî Eğitim Müdürü Emre Çay başkanlığında, il müdür yardımcıları ve ilçe millî eğitim müdürlerinin katılımıyla gerçekleştirildi.