EĞİTİM - 14 Mayıs 2020 Perşembe 12:59

Yakın Doğu Koleji 2020-2021 Burs Sıralama, Seviye Tespit ve Giriş Sınavı 13 Haziran'da yapılacak

A
A
A
Yakın Doğu Koleji 2020-2021 Burs Sıralama, Seviye Tespit ve Giriş Sınavı 13 Haziran'da yapılacak

Yakın Doğu Koleji, 2020-2021 Eğitim ve Öğretim Yılı Burs Sıralama, Seviye Tespit ve Giriş Sınavı’nın 13 Haziran 2020 tarihinde yapılacağı duyuruldu. Sınav sonucunda öğrencilere, Dr. Suat Günsel Bursu, Tam Eğitim Bursu, Yarım Eğitim Bursu, Çeyrek Eğitim Bursu ve kayıt hakkı verilecek.

Yakın Doğu Koleji’nden verilen bilgiye göre, sınav 13 Haziran 2020 Cumartesi günü, saat 10.00’da Yakın Doğu Koleji Ortaokul Binası ile Gazimağusa’da yapılacak. İki oturumdan oluşacak sınavın birinci oturumunda; 30 Matematik, 10 Fen Bilgisi ve 10 Sosyal Bilgiler sorusu, ikinci oturumunda ise 30 Türkçe, 20 İngilizce sorusu olmak üzere toplam 100 soru sorulacak.

Sınav konularının, 2019-2020 Eğitim ve Öğretim Yılı ilkokul müfredatının 10 Mart 2020 tarihine kadar olan bölümlerin tümünü kapsayacağı belirtildi. Geçmiş yıllara ait sınav sorularına ise nec.k12.tr adresinden ulaşılabileceği kaydedildi.

Sınav sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uygun yapılacak

Yakın Doğu Koleji Giriş Sınavı, kornavirüs (COVID-19) pandemisi önemleri kapsamında sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uygun bir şekilde gerçekleştirilecek. Sınava katılacak öğrencilerinde uyulması gereken kurallara önem vererek sınava gelmeleri, eldiven ve maskelerini yanlarında bulundurmaları gerekiyor.

Kayıtlar 12 Haziran’a kadar devam edecek

Sınav kayıtları, 12 Haziran 2020 tarihine kadar Lefkoşa için Yakın Doğu Koleji Ortaokul Binası Sekreterliği’nden, Mağusa için ise Mağusa Küçük Sanayi bölgesindeki Near East Bank binasında bulunan Yakın Doğu Koleji standında yapılabilecek. Sınav kaydı için aday öğrencinin sınav kayıt ücreti 100 Türk Lirası ile bir adet fotoğrafı gerekiyor. Sınava, www.nec.k12.tradresi üzerinden de online kayıt yapılabilecek.

Velilere yönelik bilgilendirmeler yapılacak

Yakın Doğu Koleji’nin eğitim sistemi, giriş sınavı, burs sistemi, vizyonu, aktiviteleri, sportif ve akademik başarıları hakkında daha detaylı bilgi almak isteyen aday öğrenci velileri, hafta içi 08.30-16.00 saatleri arasında kolej idaresinden veya (0392) 2236464 (5161 veya 5271) no’lu telefonlardan arayarak bilgi alabilir veya nec.k12.tr internet adresinden her türlü bilgiye ulaşabilirler.

Dr. Suat Günsel Bursu almaya hak kazanan öğrenciler eğitim ücreti ödemeyecek

Başarılı öğrencileri ödüllendirmek, başarıyı teşvik etmek ve eğitime destek vermek amacı ile Burs Sıralama Seviye Tespit ve Giriş Sınavı kapsamında verilen Dr. Suat İ. Günsel Bursu almaya hak kazanan öğrenciler, kolej eğitimleri süresince herhangi bir eğitim harcı ödemeyecekler ve yılda 9 ay boyunca 500 TL maaş alacaklar.

Yeni eğitim vizyonu ile öğrenciler yeteneklerine göre eğitilecek

Ülkemizin ilk özel koleji olma özelliğini taşıyan Yakın Doğu Koleji, eğitimde kaliteyi artırmak, öğrencilerin bireysel ilgi ve yeteneklerini göz önünde tutarak her bireyin sahip olduğu potansiyeli en üst seviyeye çıkarmayı misyon edinerek yeni eğitim öğretim yılında yeni eğitim vizyonu ile öğrencilerini yetiştirecek.

Öğretim faaliyetleri alanında uluslararası standartlara uygun; yabancı dil, teknoloji, bireysel ve sosyal gelişim alanlarında yeterli donanıma sahip öğrenciler yetiştirmeyi ve onlara özgün bireyler olduklarını fark ettirerek hayata hazırlamayı hedefleyen Yakın Doğu Koleji, uyguladığı NECSIS sitemi ile okul, öğrenci ve veli koordinasyonunu en iyi şekilde sağlıyor.

Veliler öğrencilerin durumunu takip ediyor

Velilere öğrencilerin her türlü sınav sonucu analizini gösteren bir web uygulaması olarak tasarlananın bir sistem olan NECSIS ile sınav sonuçlarına göre ve her öğrenci için takviye ihtiyacı duyulan ders konuları velilere elektronik posta aracılığı ile iletiliyor. Öğrencilerin sınav sonuçlarına göre gerek okul saatlerinde, gerekse okul saatleri dışında yapılacak kurslar bu program sonucunda her öğrenci için ayrı ayrı belirleniyor. Sınav soruları ise konu ve becerilere göre şekillendirilip puanlandırılıyor.

“Deneyim ve tecrübelerimizi yeni öğrencilerimizle paylaşacağız”

COVID-19 salgını nedeniyle içinde bulunduğumuz süreçte bir değişiklik olmaması halinde, Yakın Doğu Koleji Giriş Sınavının planlandığı şekilde 13 Haziran 2020 tarihinde yapılacağını belirten Yakın Doğu Okullar Grubu Ortaeğitim Başkanı Asım İdris, deneyimli eğitim kadrosu ve çağdaş alt yapısı ile bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da öğrencilerine nitelikli eğitim vermeye devam edeceklerini söyledi.

 Yakın Doğu Okullar Grubunun deneyimli öğretmen kadrosu ve güçlü alt yapısı ile bugüne kadar bir marka olmayı sürdürdüğünü ifade eden İdris, “İçerisinde geçitiğimiz bu olağanüstü pandemi döneminde de eğitim müferedatımızı eksiksik olarak online dersler ile tamamladık. Öğrencilerimizin akademik programlardan geri kalmaması için online uygulamalarla sürecin sağlıklı bir şekilde devamlılığının sağlanması hedefimizi başarıya gerçekleştirdik. Bu durum  bizim hem alt yapımızın hem de akademik kadorumuzun ne kadar güçlü ve deneyimli olduğunu gösteriyor. Bu deneyim ve tecrübeyi gelecek olan altıncı sınıftaki öğrencilerimize de sağlamak için 13 Haziran’da Gazimağusa ve Lefkoşa’da yapılması planlanan Giriş Sınavımıza tüm öğrencileri davet ediyorum” dedi.

Asım İdris, sınavın öğrencilerin, ailelerin, görev alacak öğretmen ve çalışanlarının sağlıklı koşullarda görev yapmalarını sağlayacak düzenlemeleri göz önünde tutarak gerçekleştiriliceğini belirtti.

Yakın Doğu okullar grubu olarak her zaman olduğu gibi eğitim vizyonu ile ülkede bir gelişim rolünü devam ettireceklerini dile getiren İdris, her sınıf ve öğrenci seviyesine göre çağdaş eğitim öğretim yaklaşımları, güncel yöntem ve tekniklerle eşgüdümlü planlanlanan programlarla öğrencilerin yeni dönemde zengin bir müfredatla eğitim alacaklarını sözlerine ekledi.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Okul öncesi disleksi belirtilerine dikkat Özgül öğrenme güçlüğü olarak da anılan disleksi, çocuğun akademik başarısını etkilerken sosyal ilişkilerde zorluklar yaşamasına neden olabiliyor. Disleksinin erken dönemde anlaşılması halinde olumsuz etkilerinin azaltılabileceğini belirten Dr. Öğretim Üyesi Hale A. Kahyaoğlu Çakmakcı, okul öncesindeki dönemde çocuğun iyi gözlemlenmesi gerektiğini söyledi. Çakmakcı; konuşmada gecikme, konuşurken yakın hecelerle seslerin karıştırılması, yön-zaman kavramlarının karıştırılması ve baskın eli seçmede zorluk gibi sorunların mutlaka dikkate alınması gerektiğini vurguladı. İstanbul Atlas Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Hale A. Kahyaoğlu Çakmakcı, disleksiye ilişkin değerlendirmede bulundu. Okuma, yazma ve dil becerilerinde zorlanma yaşanır Disleksinin nörogelişimsel öğrenme bozukluğu olduğunu belirten Kahyaoğlu Çakmakcı, “Diğer adıyla özgül öğrenme güçlüğü, seslerle harflerin arasındaki bağlantıyı işlemedeki güçlük nedeniyle ortaya çıkan bir öğrenme bozukluğudur. Disleksili bireylerde görme ve işitme ile ilgili organik patolojiler olmaksızın okuma, yazma ve dil becerilerinde zorlanma yaşanmaktadır” dedi. 20 kişilik sınıfta en az 1 çocukta disleksi görülüyor Toplumda bilinenin aksine özgül öğrenme güçlüğüyle zeka (normal, üstün, sınır) arasında herhangi bir ilişki bulunamadığını vurgulayan Kahyaoğlu Çakmakcı, “Disleksi ülkemizde ortalama yüzde 5 ile yüzde 7 oranlarında görülmektedir. Yani ender olarak görülen bir bozukluk değildir. 20 kişilik bir sınıfta en az 1 kişide disleksi var demektir” şeklinde konuştu. Dislekside belirtiler okula başlamayla netleşiyor Disleksinin gelişimsel evrelere göre değişen belirtileri olduğunu ifade eden Kahyaoğlu Çakmakcı, “Ailelerin sık sık okumalar yapıp çocuklarındaki gelişimsel çizelgeleri takip etmeleri gerekmektedir. Disleksili çocuklar çok erken dönemde belirtiler göstermeye başlayabilirler ancak okula başlamalarıyla birlikte belirtiler netlik kazanır” dedi. Okul öncesi dönemdeki belirtilere dikkat Disleksinin okul öncesi dönemdeki belirtilerine dikkat çeken Kahyaoğlu Çakmakcı, “Okul öncesi dönemde konuşmada gecikme, konuşurken yakın hecelerle seslerin karıştırılması, yön-zaman kavramlarının karıştırılması ve baskın eli seçmede zorluk gibi sorunlar yaşayabilirler” uyarısında bulundu. Okuma ve yazmada zorluklar ortaya çıkabiliyor Okul dönemindeki belirtilerin okuma ve yazmada ortaya çıktığını kaydeden Kahyaoğlu Çakmakcı, “Okul döneminde çocukların geç, hatalı ve yavaş okuma; harfleri karıştırma, okuduğunu anlamada zorluk; geç, yavaş, ters, hatalı, aralıklı-çok bitişik yazma ve matematiksel işlemleri öğrenmede ve yapmada zorlukları vardır. Okul döneminde yabancı dili öğrenmede, okuduğu kitabı ya da hikayeyi özetlemede ve yeni kelimeler öğrenmede zorluk yaşarlar” diye konuştu. Çevresel faktörler de etkili oluyor Dislekside genetik faktörlerin yanı sıra çevresel faktörlerin de etkili olduğunu belirten Kahyaoğlu Çakmakcı şunları söyledi: “Yapılan son çalışmalar, disleksinin genetik bir altyapısının olduğunu belirtse de çevresel faktörlerin de önemi yadsınamaz. Gebelikte sigara, alkol veya maddeye maruziyet, erken doğum, doğum sırasında oksijensiz kalma gibi faktörlerin yanı sıra malnütrisyon (yetersiz beslenme), ebeveynlerin olumsuz iletişim yöntemleri ve bilişsel becerileri olumsuz etkileyecek yaşam olayları risk faktörleri olarak sayılabilir.” Okula devamda ve sosyal alanda güçlük yaşayabilirler Disleksinin erken dönemde anlaşılması halinde olumsuz etkilerinin azaltılabileceğini belirten Kahyaoğlu Çakmakcı, “Disleksi çocuklarda uzun süre fark edilmezse, derslerinin açık ara gerisinde kalarak okula devam etmede güçlük yaşarlar. Bunların yanı sıra geride kaldığı için sosyal alanda da arkadaşları tarafından kabul görmede sorunlar başlar” dedi. Çocuğa ve aileye multidisipliner yaklaşım önemli Özgül öğrenme güçlüğünün özel bir çalışma ve özel bir uzmanlık gerektirdiğini vurgulayan Kahyaoğlu Çakmakcı, şu açıklamalarda bulundu: “Özgül öğrenme güçlüğünü anlamaya yönelik gerekli psikolojik testler ve ölçümler yapılıp değerlendirildikten sonra aileye psikoeğitim verilirken çocuğa da özel eğitim yöntemleriyle programlar başlanılır. Yaşıtlarıyla aynı hızda okuyamadıkları ve öğrenemedikleri için ve yine daha fazla çaba sarf etmek durumunda oldukları için özgüven kaybı yaşamaya başlayabilirler. Dolayısıyla özgül öğrenme güçlüğü olan çocuklara hem psikolojik hem eğitsel hem de aileye yönelik multidisipliner bir yaklaşımla çalışılması önemlidir. Özgül öğrenme güçlüğüne eşlik eden sorunların olup olmadığının da belirlenmesi kritik önem taşır.” Disleksiye başka sorunlar da eşlik edebilir Disleksisi olan çocuk ya da yetişkin bireylerde depresyon, anksiyete bozuklukları, DEHB ve zeka sorunlarının eşlik edebileceği uyarısında bulunan Kahyaoğlu Çakmakcı, eşlik eden soruna göre uzmanların uygulayacakları müdahalelerin değişiklik gösterdiğini söyledi. Aileler bu önerilere kulak vermeli Disleksili çocuğa ailenin yaklaşımının önemli olduğunu vurgulayan Dr. Öğretim Üyesi Hale A. Kahyaoğlu Çakmakcı, ebeveynlere şu tavsiyelerde bulundu: “Aileler çocuklarına güvende, huzurlu ve her koşulda kabul göreceklerini hissettirmeli. Aileler bu süreçte çok sabırlı olmalı ve çocuktan kendi gidiş hızından fazlasını beklememelidir. Disleksili bireylerin normal bireylere göre en ufak bir öğrenme deneyimi bile çok zorlayıcı ve zaman alıcı olabilir. ‘Nasıl bu kadar basit bir şey için bile bu kadar çok düşünürsün’ gibi cümleler çocuğun özgüvenini ve durumun üstesinden gelme gücünü olumsuz etkileyecektir. Aileler çocuğu başkasıyla kıyaslamamalı ve baskı altında hissettirmemelidir. ‘Hala ödevlerini bitiremedin mi? Bak arkadaşların çoktan hepsini bitirdi, yine yapamadın, beceremedin’ şeklindeki ifadelerden kaçınılmalıdır. Aileler öğretmenlerle iş birliği yaparak çocuğun gösterdiği olumlu gelişmeleri bolca dillendirmeli ve takdir etmelidir. Aileler olumlu örneklerle modellemeler yapabilir. Yani daha önce benzer sorunları yaşayıp üstesinden gelen kişilerin biyografilerini okuyup çocuklarıyla bu örnekler üzerinden konuşabilir. Bunların yanı sıra çok çaba gösterip çok çabalayan ailelere ‘yetersizlik’ duyguları, hayal kırıklıkları, korku ve endişeleri ile başa çıkmayı öğrenmek için bir uzmana danışmalarını öneririm.”