SAĞLIK - 28 Ekim 2017 Cumartesi 09:58

Erken dönem saç dökülmesinden korunmak için yapılması gerekenler

A
A
A
Erken dönem saç dökülmesinden korunmak için yapılması gerekenler

Dermatolog ve Farmakoloji Uzmanı Dr.

Dermatolog ve Farmakoloji Uzmanı Dr. Serkan Aygın, erken yaşta saç dökülmesi konusunda bilgiler paylaştı.


Dermatolog ve Farmakoloji uzmanı Dr. Serkan Aygın, erken yaşta saç dökülmesi konusunda kadın ve erkeklerin bilinçlenmesi adına açıklamalarda bulundu. Aygın, erkeklerin çogunun, saçlarını 20’li yasların basında kaybetmeye basladığını söyledi. Aygın kadınlarda ise dökülmenin her dönemde olabildiğine dikkat çekti. Aygın yaptığı açıklamada saçların normalden fazla döküldüğünü anlamak için saç fırçası ve tarağın incelenip normalden fazla saç olup olmadığına bakılması gerektiğini söylerken, “Günde 40-50 saç teli dökülmesi normal olarak degerlendirilebilir” dedi.


Mevsim geçislerindeki 15-20 günlük süreçlerde saç dökülme rakamının 100 saç teline kadar artmasının normal olduğunu söyleyen Aygın,”Ortalama birinin 100 bin saç teli oldugunu ve aynı zamanda kırılan saçların da yeniden uzadıgını düsündügümüzde bu rakamlar hiç de korkutucu rakamlar degildir. Saçlarınıza elinizi attıgınız her seferinde elinize 5-10 saç teli geliyorsa, bu da saçlarınızın dökülme sorunu ile karsı karsıya oldugunuzun bir göstergesidir. Saglıklı saçlarda tarama dısında kopmalar olmaz” şeklinde konuştu.


Sağlıklı saçlar için yapılması gerekenler


Dr. Serkan Aygın erken yaslarda olusturulan alışkanlıkların bir ömür boyu saçlarınızın saglıklı kalmasını saglayacağını ve saç dökülmesini tedavi etmek için en uygun zamanın onları kaybetmeden önceki zamanlar olduğunu belirtti. Aygın, “Bununla birlikte, sorunu baslangıç asamasında bulursanız, etkilenen bölgedeki saçların dökülmesini de engelleyebilirsiniz. Beslenmenizi degistirmekten, oral ve topikal ilaçların kullanımı, saglıklı bir saç bakımı rejimini takip etmeye kadar, saglıklı saç büyümesini tesvik etmek için yapabileceginiz çok sey var” diye konuştu.


Saç bakımı için üç önemli nokta


Dr. Serkan Aygın, “Protein ve demir, saç büyümesi için gerekli olan temel besindir. Saç teli kompozisyonunuzun yüzde 90’ı proteinden olusur. Aynı zamanda saç derisinde etkili kan dolasımı için demir de gereklidir. Protein eksikligi saçlarınızın kuru ve kırılgan olmasına neden olurken, demir eksikligi saç foliküllerini zayıflatır. Günlük beslenmenizin önemli bir bölümünün bu iki besinden zengin gıdalardan geldiginden emin olun. Beslenme uzmanlarının aktardıgı bilgilere göre demir ve protein yönünden zengin yiyecekler sunlardır: Et ürünleri ve soguk su balıkları, yumurta, yesil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller (Nohut, börülce, kuru fasulye, barbunya), kuru meyve ve tahıllar, yagsız yogurt ve köy peyniri” diye konuştu.


Bakım ve yıkama


“Çogu zaman, saçlara gereken özeni göstermemek veya sert davranmak saç dökülmesinin ardındaki nedenlerden biridir. Saçlarınız çok hassastır, bu yüzden bunları akılda tutmanız önemlidir” diyen Dr. Serkan Aygın, “Saçlarınızı yaz aylarında günde bir defa, kıs aylarında ise 2-3 günde bir defa yıkayabilirsiniz. Tabi eger jöle gibi sekillendiriciler kullanıyorsanız saçlarınızı kesinlikle yatmadan önce yıkamayı unutmamalısınız. Sampuan seçiminde ise örnegin saçınız yaglı ise her markanın ürettigi yaglı saçlar için yapılmıs sampuan sizin saçınızda istediginiz etkiyi göstermeyebilir. Dolayısıyla kendi saçınızla en iyi eslesen sampuanı kullanmalısınız. Bu illa pahalı ürünleri kullanın anlamına da gelmemektedir” ifadelerini kullandı.


Profesyonel yardım


Her gün normal saçlardan daha fazla saç kaybedildiğinin fark edildiği takdirde, bir doktora başvurulması gerektiğinin altını çizen Aygın, “Doktorunuz, size yapacagı muayene neticesinde, hangi tedavinin daha uygun olduguna karar verecektir. Bilinen en etkili saç dökülmesi tedavilerinden biri saç mezoterapisidir. Dogrudan saçlı deriye enjekte edilen bir tedavidir. Bu tedavi dısında PRP, topikal tedaviler ve ilaçlı tedaviler de vardır. Mezoterapi bir ilaçtan ibaret degildir. Kisinin durumu göz önüne alınarak hazırlanan veya içerigi ona göre belirlenebilen bir tedavi uygulamasıdır. Sadece bir veya iki defa uygulanmaz. Kür seklinde uygulanır” dedi.


Aygın saç tedavileriyle ilgili şunları kaydetti: “Mezoterapi dısında PRP (Platelet Rich Plasma, Trombositten Zengin Plazmanın) adı verilen ve kandaki saç için etken maddeyi artırmayı hedefleyen tedavidir. Bu tedavide kisiden alınan kan santrifüj edilerek zenginlestirilmesidir. Bu zenginlestirme sonrasında kan tekrar saçlı bölgeye enjekte edilir. Saç mezoterapisi ve PRP tedavileri dönüsümlü olarak kullanılabilecegi gibi belli bir program dahilinde birbirini takip eden dönemlerde de kullanılabilir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.