POLİTİKA - 24 Kasım 2023 Cuma 11:57

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Gazze’deki vahşet karşısında uluslararası örgütler ve küresel sistem çok kötü bir sınav vermektedir"

A
A
A
00:00
00:00
HD

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Gazze’deki vahşet karşısında uluslararası örgütler ve küresel sistem maalesef çok kötü bir sınav vermektedir. Küresel barış ve istikrarı sağlamakla görevli olan Birleşmiş Milletler Güvelik Konseyi bu süreçte tamamen işlevsiz kaldı" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İletişim Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen “Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi’ne videomesaj gönderdi. Kendi alanında uluslararası marka haline gelen Stratejik İletişim Zirvesi’yle katılımcıları Türkiye’de ağırlamaktan memnuniyet duyduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin bu sene Türkiye’nin hemen yanı başında tarifi imkansız acıların yaşandığı sancılı bir dönemde tertip edildiğini söyledi.

"Bu vahşet karşısında uluslararası örgütler ve küresel sistem maalesef çok kötü bir sınav vermektedir"

Gazze’de 7 Ekim tarihinden beri insanlığa dair ne kadar değer varsa hepsinin ayaklar altına alındığı, büyük bir vahşet ve katliam yaşandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İsrail’in kasıtlı bir şekilde hedef aldığı siviller sadece çocuklarla ve kadınlarla sınırlı değil. İsrail özellikle tüm zorluklara rağmen Gazze’deki insani trajediyi dünyaya duyurmaya çalışan gazetecileri de öldürüyor. İsrail’in saldırıları sonucunda bugüne kadar 60’tan fazla gazeteci katledildi. Elektriğini, suyunu, yakıtını, gıdasını keserek açıkça savaş suçu işleyen İsrail Gazze halkının dışarıyla iletişimini de keserek de yaşanan zulmün duyulmasına engel olmaya çalışmaktadır. Bu vahşet karşısında uluslararası örgütler ve küresel sistem maalesef çok kötü bir sınav vermektedir. Küresel barış ve istikrarı sağlamakla görevli olan Birleşmiş Milletler Güvelik Konseyi bu süreçte tamamen işlevsiz kaldı. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 40 ülkenin çekimser, 121 ülkenin ise evet oyuyla kabul edilen karar ise insanlığın ortak vicdanını yansıtması bakımından anlamlıydı değerliydi. Bizi Gazze krizinde çocuk ölümleri kadar üzen bir başka durum uluslararası basın kuruluşlarının taraflı yayınları oldu. 7 Ekim hadisenin önü sürülen bir çok basın yayın kuruluşu İsrail’in Gazze’de işlediği insanlık ve savaş suçlarını görmezden geldi. Hatta İsrail güvenlik güçleri tarafından kendi meslektaşlarının katledilmesi karşısında bile bu tavır değişmedi. Bu ilkesiz tutumun sadece hayatını kaybeden gazetecilerin ailelerini değil basın camiasının tamamını derinden yaraladığına inanıyorum. Türkiye olarak nasıl ilk günden itibaren Gazze halkının yanında İsrail zulmünün karşısında olduysak İsrail’in hakikati imha etmeyi amaçlayan propaganda savaşına da geçit vermiyoruz" dedi.

"Savaş, çatışma, saldırı ve savunmaların yalnızca cephede olmadığını hep birlikte gördük, görüyoruz"

Deformasyonla mücadele merkezinin vasıtasıyla 100’ün üzerinde kasıtlı yalan haberin ifşa edildiğini doğrusunu ortaya koyduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İletişim Başkanlığımız, TRT’miz ve Anadolu Ajansımız üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiler. Sahadaki durumu an be an haberleştiren Türk basın mensupları bu süreçte gerçekten cesur bir duruş sergilediler. Buradan yerli yabancı ayrımı yapmadan hakikatin savunuculuğunu yapan tüm gazetecileri yürekten tebrik ediyorum. Gazze başta olmak üzere son dönemde yaşadığımız kritik gelişmelerin bize hatırlattığı en kritik husus stratejik iletişimin önemidir. Savaş, çatışma, saldırı ve savunmaların yalnızca cephede olmadığını hep birlikte gördük, görüyoruz. Deformasyonun demokrasiyi yozlaştıran bireysel hak ve özgürlükleri hedef alan yıkıcı etkilerine karşı topyekün mücadele etmemiz gerekiyor. İletişim Başkanlığımızın ev sahipliğinde 3.’sü düzenlenen Stratejik İletişim Zirvesi’ni bu yönüyle çok önemli buluyorum. Hibrit tehditlerle küresel mücadele, istikrar, güvenlik, dayanışma teması altına yapılan tartışmaların verimli geçmesini diliyorum" diye konuştu.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Beyin ölümü gerçekleşen 53 yaşındaki hastanın organları 5 kişiye umut oldu SAMSUN (İHA) – Samsun’da tedavi gördüğü hastanede beyin ölümü gerçekleşen 53 yaşındaki erkek hastanın organları, nakil bekleyen 5 kişiye umut oldu. 3 gün önce Medicana International Samsun Hastanesi’ne beyin kanaması nedeniyle yatış yapan özel bireyin beyin ölümü tüm müdahalelere rağmen gerçekleşti. Aile ile yapılan görüşmelerde organ bağışı kabul edilince bu gece ameliyata alınan donörden 2 kornea, 2 böbrek ve 1 karaciğer nakil bekleyen hastalar, için alındı. Başarılı geçen operasyonun ardından karaciğer ve kornealar, OMÜ Tıp Fakültesi’ndeki 3 hastaya, böbreklerden biri İstanbul diğeri ise Sivas’taki organ bekleyen hastalara yetiştirilmek üzere yola çıktı. Operasyon hakkında bilgi veren Medicana International Samsun Hastanesi Organ Nakil Koordinatörü Hemşire Yeşim Yetkin "Donörümüz 3 gün önce beyin kanaması tanısıyla hastanemize yatmıştı. Yoğun bir tedavi süreci geçirdik ama tüm müdahalelere rağmen maalesef beyin ölümü gerçekleşti. Beyin ölümü sonrasında aile ile bir görüşme yaptık. Onlar da yüce gönüllü davranarak organları bağışlamayı kabul ettiler. Hastamız tam 5 kişiye umut olarak yeni bir yaşam için kapılar açılmasına vesile oldu. Umutla organları bekleyen 5 kişi inşallah yeniden hayata tutunmuş olacaklar. Karaciğer ve 2 kornea Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki hastalara, böbreğin biri Sivas’a diğeri de İstanbul Çapa’da tedavi gören hastalara gitti. Hastamız 53 yaşında erkek hastaydı. Hastamız, özel durumundan dolayı herhangi bir meslek icra etmiyordu" dedi. Organlar, hava ve karayolu ile nakil bekleyen hastalara yetiştirilmek üzere hastaneden uğurlandı.
Şanlıurfa Şanlıurfaspor yönetimi istifa etti Şanlıurfaspor yönetimi, Esenler Erokspor mağlubiyetinin ardından taraftarın ’yönetim istifa’ çağrıları sonrası istifa etti. Şanlıurfaspor, sahasında Esenler Erokspor’a 2-0 yenildi. Taraftar bu yenilginin ardından tribünde ‘yönetim istifa’ çağrısında bulundu. Bu çağrının ardından yönetim, yaptığı yazılı açıklama ile istifa ettiğini duyurdu. Yapılan açıklamada, "Sezon başından bu yana yönetim olarak çok büyük özveri ile yaptığımız mücadelenin maalesef bugün sonuna gelmiş bulunmaktayız. Sezonu zaten futbolcusu olmayan ve yüz milyon borcu olan bir takımı ayağa kaldırmak için yönetim olarak el ele verip sezon başında sahaya sürülebilecek bir takım kurup bırakacağımızı söylemiştik. Hatta devre arasında yine takımın bu durumunun desteksiz, sahipsiz bir yere varamayacağını defalarca dile getirmemize rağmen çağrımız bir karşılık bulmamıştır. Çalmadığımız kapı aramadığımız kimse kalmamıştır. 1. Lige çıktığımız sezon kupa töreninde boy boy resim çektirmek için sıraya giren siyasetçileri, iş adamları milletvekilleri, bürokratları, STK başkanları o günden sonra hiçbir şekilde Şanlıurfaspor’u bırakın desteği maçlarında dahi görülmemiştir. Oysa ki geçen yıldan bırakılan enkazın tek başına bizim omuzlarımızla kaldırılamayacağını defalarca gerek TV kanallarında gerek ziyaretlerde yüksek sesle dile getirmemize rağmen hala anlam veremediğimiz bir şekilde sessizlik, uzak kalma ve terk edilişi maalesef Şanlıurfasporumuzun suçuymuş gibi karşımıza çıkmıştır. Şayet devre arasında biraz destek verilebilseydi hazır ve kurulu olan takımımız dağılmayacak, iki-üç transfer ile belki de en kötü play-off dahi oynayacaktı. Şehrimizin devre arasında destek olmama anlamında zorlayıcı unsurların takımımızın dengesini bozmuş bu unsurlara rağmen transfer tahtası açılarak giden oyuncuların yerleri doldurulmaya çalışılmışsa da gerekli ekonomik destek görülmediğinden elimizdeki paraya göre transfer yapılmıştır. Bu kadar zorlu ve ekonomisi güçlü bir ligde şehrin kenetlenmeden ve yeterli destek sağlanmadan başarıya ulaşması zaten imkansızdır. Geldiğimiz haftaya kadar umutlarımızı kaybetmeden, destek geleceğini varsayarak mücadelemizi sürdürmeye çalıştık. Sadece bahsi geçen süreçte kısıtlı imkanlarla yönetim kurulumuz valimiz ve büyükşehir belediye başkanımız tarafından verilen desteklerle durumu idare etmeye çalıştık. Son olarak Esenler Erokspor maçı öncesi yaptığımız çağrılarda Başta Sayın Bekir Bozdağ ve milletvekillerine, belediye başkanlarına, iş adamlarına, eski kulüp başkanlarına, STK başkanlarına karınca kararınca destek çağrısı dahi maalesef sonuçsuz kalmıştır. Tüm bu bilgilendirmelerimizde Şanlıurfaspor taraftarlarının her şeyi bilmesine rağmen istifaya çağırılması gereken kişilerin yerine yönetim kurulu olarak bizlerin istifası istenmiş olup bizler de bu çağrıya uymak zorunda kaldık. Fakat bu takıma bugünden sonra yapılacak yeni yönetime başta milletvekillerimiz ve şehrimizin mülki idare amirlerinin destekleri ile hiçbir şeyin bitmediğinin gösterileceği de mümkündür. Koskoca Şanlıurfaspor için bizim açımızdan söylenecek söz kalmamıştır. Yönetim kurulu olarak bugünden itibaren istifa ettiğimizi bildiririz" ifadelerine yer verildi.