POLİTİKA - 08 Ekim 2023 Pazar 19:25

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Filistin meselesi uluslararası hukuka göre çözülmeli"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Filistin meselesi uluslararası hukuka göre çözülmeli"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Filistin meselesi uluslararası hukuka göre çözülmeli. Adil bir barışın kaybedeni olmaz. Başkenti Kudüs olan bir Filistin devletinin hayata geçirilmesi artık ertelenemez bir ihtiyaçtır. Ateşe körükle gitmenin faydası yok. Türkiye, gerilimin düşmesi için elinden geleni yapacak" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi açılış törenine katıldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Afganistan’da meydana gelen depremlerde vefat eden kardeşlerimize Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Yaralılara acil şifalar diliyor. Ülkem ve milletim adına Afganistan’a geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. 8 ay önce asrın felaketini yaşamış ve 50 bine aşkın insanını deprem de kaybetmiş bir ülke olarak tüm imkanlarımızla Afgan kardeşlerimizin yanındayız. İlgili kurumlarımızı Afgan halkının ihtiyaç duyduğu yardım malzemelerinin deprem bölgesine süratle ulaştırılması noktasında talimatlandırmak. Uluslararası toplumu da Afganistan’a yardım etmeye çağırıyorum” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "85 milyonun her bir ferdi gibi Süryani toplumunun ihtiyaçlarını karşılamayı da devletimizin asli görevleri arasında addediyoruz. Özellik Yeşilköy’de ibadethane konusunda Süryani vatandaşlarımızın bizden geçmişi 14 yıla kadar uzanan bir talebi vardı. Başbakanlığımız döneminde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız rahmetli Kadir Topbaş’la birlikte bu süreci başlattık. Süryani cemaatinin yöneticileri ile eş güdüm içinde çalışarak uygun yer tespitinden arsanın tahsisi ile ilgili idari düzenlemelerin halledilmesine kadar gerekli adımların atılmasını sağladık. Sürecin kesintiye uğramaması ve süratle neticelendirilmesi noktasında Vatikan nezdinde de girişimlerde bulunarak 3 Ağustos 2019 tarihinde kilisenin temelini attık. İlk günden itibaren bizzat takip ettiğimiz karşılaşılan sıkıntıların çözülmesi noktasında güçlü irade gösterdiğimiz kilisenin bugün açılışını yapmanın sevincini yaşıyoruz. Devletimizin desteği, Süryani toplumunun da maddi katkısıyla inşa edilen kilisenin Süryani vatandaşlarımıza ve şehrimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Cumhuriyet tarihinde inşa edilen ilk kilise olan Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi 2002’den beri din ve inanç özgürlüğü alanında hayata geçirdiğimiz reform niteliğindeki bir çok çalışmadan sadece birisidir" diye konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

“Ülkemizdeki azınlıklara ait toplam 58 okul mevcuttur”

Türkiye’de azınlıklara ait 58 okul olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yasal değişikliklerle cemaat vakıflarının taşınmaz mal edine bilmelerine ve bunlar üzerinde tasarrufta bulunabilmelerine imkan sağladık. Taşınmaz malların vakıf adına tescili için gereken Bakanlar Kurulu izni şartını kaldırdık. Daha önce el konulmuş cemaat vakıf mallarının iadesini 3’üncü şahıslara geçenlerin ise bedelinin ödenmesini temin ettik. Bugüne kadar 113’ü Süryani cemaati olmak üzere toplam bin 84 taşınmazın cemaat vakıfları adına tescili tamamlandı. Dini azınlıklara ait ibadethanelerin restorasyonunu da ihmal etmiyoruz. Toplam 20 ibadethane restore edilerek ibadete açıldı. Balkanlar ve Batı Trakya’daki kardeşlerimize yönelik ayrımcılık artarak devam etse de biz farklı inanç gruplarına karşı asla böyle bir yola tevessül etmedik. Edilmesine de izin vermedik. Hiçbir şekilde bazı ülkelerle ikili ilişkilerimizde zaman zaman yaşanan anlaşmazlıkların vatandaşlarımızı etkilemesine müsaade etmiyoruz. Ülkemizdeki azınlıklara ait toplam 58 okul mevcuttur. 2013 yılında Süryanilerin de ana okulunun açılmasını temin ettik. Bu bölgede talep edilen okul konusunu da İçişleri Bakanımız Ali Yerlikaya beyin bugün verdiği müjdeyle yaklaşık 2 dönüme yakın arazinin tahsisiyle o adımı da atmış olacağız. Bu okulları devletimizin resmi okullarından ayrı tutmuyoruz. Ücretsiz kitaplardan diğer teşviklere kadar her türlü desteği kendilerine sunuyoruz. Ayrıca uzunca bir süredir yapılamayan vakıf seçimleri çıkarılan yönetmelik sayesinde başarılı bir şekilde kısa sürede gerçekleştirildi. Yeni yönetmeliğin yürürlüğe girmesiyle 6 ay içinde 167 azınlık vakfının seçimleri suhuletle tamamlandı. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak bundan sonra da her türlü ihtiyacınızda sizlerin yanında olmayı sürdüreceğim. Ortak devletimiz ve vatanımız olan Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlenmesi, büyümesi, dünyada hak ettiği yere gelmesi için sizlerin de gereken desteği vereceğinize inanıyorum. Türkiye Yüzyılı’nın inşasında sizlerin destek ve katkısına güveniyorum" dedi.

“Zalimin karşısında mazlumun yanında durmak bizim görevimizdir”

“Zalimin karşısında mazlumun yanında durmak bizim görevimizdir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Dünyanın pek çok yerinde acılar, zulümler, haksızlıklar, çatışmalar yaşanırken burada sergilediğimiz şu hoş görü tablosunu çok anlamlı ve değerli bulduğumu ifade etmek istiyorum. Türkiye farklı kültürleri, inanç mensuplarını asırlar boyunca barış içinde yaşatmış örnek bir birikime sahiptir. İnsanı yaratılmışların en şereflisi gören inancımız bizlere her zaman adil olmayı ve hakkaniyetle davranmayı emrediyor. Aynı şekilde bizim medeniyetimizde mazlumun da zalimin de kimliğine bakılmaz. Adı, inancı, mensubiyeti ne olursa olsun, zalimin karşısında mazlumun yanında durmak bizim görevimizdir. Ahmet Yesevi’den Yunus Emre’ye, Mevlana’dan Hacı Bektaşi Veli’ye kadar tüm gönül sultanlarımızın manevi rehberlerimizin bize telkini de bu yöndedir. Son dönemde İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı başta olmak üzere doğrudan insana yönelik nefret suçlarının arttığını görüyoruz. Kur’an-ı Kerim’i yakan fanatiklerin alçakça saldırılarına, düşünce hürriyeti denilerek maalesef göz yumuluyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

Büyükelçiliklerimizin önünde milyarlarca Müslümanı rencide ve tahrik eden bu saldırılan gerçekleştirilmesine müsaade ediliyor. Müslümanlarla birlikte akıl, izan ve vicdan sahibi diğer inanç gruplarının da bu nefret suçları karşısında verdiği tepki yok sayılıyor. Günden güne büyüyen, kimi ülkelerde artık tahammül sınırlarını aşan bu saldırılara yenilerinin eklenmesini asla kabul edemeyiz. Hangi bahaneyle olursa olsun, insanların kutsallarına saldırılmasına müsaade edenleri anlayışla karşılamamız mümkün değildir. Nefret suçlarına göz yumanlar farklı kültürlerin bir arada barış içinde yaşama iradesini de ne yazık ki dinamitlemektedir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asırlardır çeşitli inanç mensuplarına ev sahipliği yapan Türkiye İslam ve yabancı düşmanı akımlarla mücadelede de öncü rol üstlenmektedir. Birleşmiş Milletler başta olmak üzere üyesi olduğumuz tüm uluslararası platformlarda bu tehlikeye dikkat çekiyor, insanların kutsallarına yönelik eylemleri reddettiğimizi güçlü bir şekilde dile getiriyoruz. Musevi’si ve Hristiyan’ıyla ülkemizdeki tüm cemaatlerin bu konuda kararlı bir tavır takındığını görmekten memnuniyet duyuyorum. İstanbul Süryani Kadim Vakfı’na, Kuranı Kerimi ve Müslümanları hedef alan nefret suçları karşısında verdikleri tepki için teşekkür ediyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:

"Orta Doğu’ya kalıcı barışın gelebilmesi ancak Filistin-İsrail sorununun nihai bir çözüme kavuşturulmasıyla mümkündür"

Orta Doğu’ya kalıcı barışın gelebilmesi ancak Filistin-İsrail sorununun nihai bir çözüme kavuşturulmasıyla mümkün olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "3 semavi dinin de mukaddes beldesi olan Kudüs-ü Şerif’in hepimiz için önemi, anlamı, değeri ve yeri tartışılmaz. 4 asırdan fazla Kudüs’e hizmet etmekle müşerref olmuş milletimiz açısından bu mübarek beldenin çok müstesna bir konumu var. Kanuni Sultan Süleyman tarafından El-Halil kapısının üzerine yazdırılan, la ilahe illallah, İbrahim halilullah ifadesi atalarımızın Kudüs-ü Şerifin zengin karakterine gösterdiği ihtimamın en güzel en önemli sembolüdür. Ancak Osmanlı’nın bölgeden çekilmesiyle birlikte Müslümanların ve Hristiyanların Kudüs üzerindeki hakları, sayısız Birleşmiş Milletler kararına rağmen adım adım ihlal edilmiştir. Yüzyıllar boyunca bir barış ve esenlik yurdu olan Kudüs ne yazık ki gerilimin, işgalin, yıkımın ve gasbın sembolü haline gelmiştir. Orta Doğu tarihini bilenler şu gerçeği çok net bir şekilde görebiliyor. Bugün bölgemizdeki sorunların tamamının kökeninde Filistin meselesi bulunuyor. Bu mesele hakkaniyete uygun bir şekilde çözülmedikçe bölgemiz barışa hasret yaşamaya devam edecektir. Orta Doğu’ya kalıcı barışın gelebilmesi ancak Filistin-İsrail sorununun nihai bir çözüme kavuşturulmasıyla mümkündür. Bu noktada her zaman ifade ettiğimiz gibi iki devletli çözüm perspektifinin muhafazası son derece önemlidir. 1967 sınırları temelinde bağımsız ve coğrafi bütünlüğü haiz başkenti Kudüs olan bir Filistin Devletinin hayata geçirilmesi artık ertelenemez bir ihtiyaçtır” ifadelerini kullandı.

"Kudüs’ü zaman ve mekan olarak bölme gayretleriyle haremi şerife yönelik tacizlerin sayısı her geçen gün artmaktadır" ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye olarak bu konudaki tepkimizi ve itirazımızı her fırsatta dile getirdik. Tüm dünyanın sustuğu dönemlerde biz hakkı, hakikati, acı da olsa doğruyu söylemekten hiçbir zaman çekinmedik. Filistinli kardeşlerimizle daima dayanışma içinde olurken, bölgede gerilimi tırmandıracak, daha fazla kan akmasına yol açacak sorunları daha da derinleştirecek her türlü adımdan imtina edilmesi gerektiğini vurguluyoruz. Gazze halkının abluka sebebiyle çektikleri sıkıntıların hafifletilmesi için de ilgili kurumlarımız aracılığıyla her türlü gayreti gösterdik. Bugün de adil bir barışın kaybedeni olmaz düsturuyla hareket ediyoruz” dedi.

"Ateşe körükle gitmenin, hiç kimseye bir faydası olmaz"

Ateşe körükle gitmenin hiç kimseye bir faydası olmayacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Muhataplarımızla temaslarımızda en fazla üzerinde durduğumuz husus Filistin meselesinin uluslararası hukuka göre çözülerek bölgenin huzura, kalıcı barışa ve istikrara kavuşmasıdır. Adaleti tesis etmede geç kalındıkça maalesef bunun faturasını Filistinliler ve İsraillilerle birlikte tüm bölgemiz ödüyor. Özellikle masum çocukların daha kundaktaki bebeklerin ölümü ve acı çekmesi hepimizin yüreğini yaralıyor. Ateşe körükle gitmenin, başta her iki taraftaki siviller olmak üzere hiç kimseye bir faydası olmaz. Türkiye, çatışmaların bir an önce durması son hadiselerle birlikte iyice tırmanan gerilimin düşürülmesi için elinden geleni yapmaya hazırdır. Sükunetin tekrar tesis edilmesi için başlattığımız diplomatik çabaları yoğunlaştırarak devam ettirmekte kararlıyız. Bölgede söz sahibi tüm aktörleri de barışa samimiyetle katkı vermeye davet ediyoruz" diye konuştu.

Volkan Kayalar



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Büyükkılıç’tan Yaşlılara Saygı Haftası mesajı Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, 18-24 Mart Yaşlılara Saygı Haftası dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Mesajında, yaşlı çınarlara saygı ve sevginin insanlığın borcu ile vazifesi olduğuna değinen Başkan Büyükkılıç, "Ulu çınarlar hem verdikleri emekle hem de edindikleri tecrübe ile sevgi ve saygıyı hak etmektedir. Bu yönüyle onlara sevgi ve saygı göstermek, insanlığın hem borcudur hem de vazifesidir" ifadelerinde bulundu. İfadelerinde yaşlı çınarları ‘dua kaynağı’ ve ‘rahmet unsuru’ şeklinde niteleyen Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, Yaşlılara Saygı Haftası’nın hiç olmazsa yılda bir ulu çınarları anma, anlama, onlarla görüşerek, dualarını alma, sevgi ile saygı duyma için bir fırsat olduğunu vurguladı. Büyükkılıç, "Ulu çınarlarımız, ömrünü hatıralarla, tecrübe ve gerek hayata gerekse etrafına emek harcayarak geçirmiş eli öpülesi, saygı duyulası, sevilesi emektarlarımızdır. Aslında her zaman hürmet gösterilerek elleri öpülmesi gereken değerlerimizdir yaşlı çınarlarımız. Ancak en azından hiç olmazsa yılda bir onların gününde ulu çınarlarımızı analım, hayır dualarını alalım, ellerini öpelim" mesajını paylaştı. Kayseri Büyükşehir Belediyesi olarak herkese ve her kesime yönelik hizmetlerinin içerisinde yaşlı çınarlara yönelik de proje ve faaliyetlerinin bulunduğuna işaret eden Başkan Büyükkılıç, Mustafa Kumlu Ulu Çınarlar Yaşlı Yaşam ve Dayanışma Merkezi’ni yaşlı çınarların hizmetine sunduklarını, orada ulu çınarları en iyi şekilde ağırlamaya özen göstererek birbirleri ile kaynaşmalarına vesile olduklarını kaydetti. Büyükkılıç, huzurevinde de yaşlı vatandaşları gözettiklerini, her fırsatta ziyaret ettiklerini dile getirerek, öte yandan Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı bünyesindeki Yaşlı Destek Sistemi ile de bugüne kadar 25 bin civarında haneye temizlik ve hane sakini yaşlılara kişisel bakım hizmeti sunduklarını vurguladı. Büyüğüne, yaşlısına sahip çıkmayan toplumların geçmişinden başlayarak geleceklerinin de kaybolacağına değinen Başkan Büyükkılıç, "Yaşlısına, büyüklerine sahip çıkmayan toplumların geçmişleri, dolayısıyla da geçmişten bu tarafa doğru gelecekleri de kaybolmaya yüz tutar. Ulu çınarlara sahip çıkmak insanlığımızın gereği olduğu kadar, geleceğimizin de varlığımızın da zorunluluğudur. Ama zorunluluk anlamında değil de insanlığımızın gereği olarak, samimiyetle, sevgi ve saygı çerçevesinde onlara sahip çıkmalı bu sayede de varlığımızı korumalıyız. Bu bilgi ve görüşlerden hareketle, 18-24 Mart Yaşlılara Saygı Haftası’nı en içten dileklerimle kutluyor, hayatta olan ulu çınarlarımızın ellerinden öpüyorum. Vefat eden yaşlı çınarlarımıza da Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum" ifadelerini kullandı.
Kayseri Kocasinan Sporcusu Mehmet Taşdemir, Down Futsal Avrupa Şampiyonası için hazırlanıyor Kocasinan Belediyesi Spor Kulübü’nün özel sporcusu Mehmet Taşdemir, 2025 Haziran ayında düzenlenecek Down Futsal Avrupa Şampiyonası’na katılmak için milli takım kampına katıldı. Kayseri’yi gururla temsil eden Taşdemir, 14-27 Mart tarihleri arasında Konya’da gerçekleştirilen Down Futsal milli takım kampında yer alarak, şampiyonaya yönelik hazırlıklarını sürdürüyor. Kocasinan Belediyesi, Samet Balcı’dan sonra Mehmet Taşdemir’in davetiyle milli takıma 2 sporcu ve 1 antrenör göndererek, bu önemli organizasyonda Kayseri’yi ve Kocasinan’ı temsil etmenin gururunu yaşıyor. "Özel sporcularımızın başaramayacağı hiçbir şey yok" Özel sporculara yönelik verdiği desteği artırarak onların ulusal ve uluslararası arenada daha başarılı olmaları için gerekli tüm imkanları sağlamaya devam edeceklerini belirten Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, özel sporculara verdikleri desteğin artarak devam edeceğinin altını çizen "Özel çocuklarımıza her zaman destek olacağız. Onların başarıları, sadece kendi hayatlarını değil, tüm toplumumuzu etkileyen büyük bir hikaye oluşturuyor. Kocasinan Spor Kulübü olarak, bu özel sporcuların potansiyellerini en iyi şekilde ortaya çıkarmak için önemli bir rol üstleniyoruz," dedi. Ayrıca, Başkan Çolakbayrakdar, Türkiye Down Sendromlu Futsal Milli Takımı ve Antrenör Uğur Arı’yı da tebrik ederek, "Down Sendromlu Futsal Milli Takımımız, iki kez Avrupa Şampiyonası’nda büyük başarılar elde etti. Dünya Üçüncüsü ve Dünya İkincisi olarak bizlere gurur yaşattılar. Ay-yıldızlı bayrağımızı dalgalandırmak ve İstiklal Marşımızı dinletmek için desteğimiz her zaman devam edecek" diye konuştu. "Başkan Çolakbayrakdar’ın desteği spordaki başarıyı artırıyor" Kocasinan Spor Kulübü Antrenörü Uğur Arı ise, Başkan Çolakbayrakdar’a teşekkür ederek, "Başkanımızın özel sporculara gösterdiği ilgi ve destek, spordaki başarılarımızı daha da artırıyor " şeklinde konuştu.
Kütahya Çanakkale Zaferi’nin 110. yılı Kütahya’da gururla kutlandı Türk tarihinin en büyük zaferlerinden biri olan 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi, Kütahya’da düzenlenen törenlerle anıldı. 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 110. yılı dolayısıyla gerçekleştirilen ilk tören, Kütahya Hava Şehitliği’nde yapıldı. Törene Kütahya Valisi Musa Işın, Hava Er Eğitim Tugay ve Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mustafa Baş, Milletvekili Ali Fazıl Kasap, Kütahya Belediye Başkanı Eyüp Kahveci ve Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Kütahya Şube Başkanı Asım Okat katıldı. Protokol üyelerinin şehitlik anıtına çelenk sunmasının ardından, saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Daha sonra şehitler için Kur’an-ı Kerim okunarak dualar edildi. Vali Musa Işın ve protokol üyeleri, törenin ardından şehit mezarlarına karanfil bırakarak, aileleriyle görüştü. Törende öğrenciler de şehitler için Kur’an-ı Kerim okuyarak dua etti. Vali Işın, törende duygu dolu anlar yaşarken, Şeref Defteri’ne şu ifadeleri kaleme aldı: "Sizler, vatan, bayrak, namus ve mukaddesat uğruna en değerli varlığınız olan canlarınızı vererek, şehitlik mertebesine ulaşmış bulunuyorsunuz. Bu topraklarda huzur içinde, bağımsızlığın tadına vararak yaşayan her vatandaşımız sizlere minnet borçludur. Bizlere düşen görev, uğruna canlarınızı verdiğiniz değerlere sahip çıkmaktır. Sizlere layık olmanın tek yolu da budur.18 Mart Şehitler Günü’nde, Malazgirt’ten Çanakkale’ye, Dumlupınar’dan 15 Temmuz’a kadar tüm şehitlerimizi rahmetle anıyoruz." Kütahya’da düzenlenen anma programları gün boyunca devam ederken, Çanakkale Zaferi’nin anlamı ve önemi bir kez daha vurgulandı.