EKONOMİ - 24 Kasım 2017 Cuma 13:57

Blockchain, İstanbul’da masaya yatırıldı

A
A
A
Blockchain, İstanbul’da masaya yatırıldı

’Blockchain Summit İstanbul 2017’, Kadir Has Üniversitesi’nde kamu kurum ve kuruluşların, özel sektörün ve konuya ilgi duyan öğrencilerin katılımı ile gerçekleştirildi.

’Blockchain Summit İstanbul 2017’, Kadir Has Üniversitesi’nde kamu kurum ve kuruluşların, özel sektörün ve konuya ilgi duyan öğrencilerin katılımı ile gerçekleştirildi. Zirvede konunun uzmanları Blockchain (Kayıt Zinciri) Teknolojisi ve kripto paralar hakkında önemli bilgiler verdi ve merak edilen soruları cevapladı.



Bu yıl Avrasya Blockchain ve Dijital Para Araştırmaları Derneği (BLASEA) tarafından Kadir Has Üniversitesi’nde ilki düzenlenen ’Blockchain Summit İstanbul 2017’ye yoğun ilgi gösterildi. ’Geleceğe adım at’ sloganı ile düzenlen zirvede konunun uzmanları önemli bilgiler verdi. Zirvede gelecekte Blockchain (Kayıt Zinciri) sisteminin nasıl yaygınlaşacağı, Türkiye’de bu sistemi geliştirmek için atılacak adımlar ve geleceğe bugünden nasıl uyum sağlanabileceği gibi mevzuat çalışmalarına yön verecek fikirler ele alındı. Avrasya Blockchain ve Dijital Para Araştırmaları Derneği Başkanı Kadir Kurtuluş ve Copyrobo CEO’su Hasan Kurtuluş Blockchain ve kripto paralar hakkında açıklamalarda bulundu.



Blockchain’i kayıt zinciri olarak tanımlayan ve hakkında bilgi veren Copyrobo CEO’su Hasan Kurtuluş, ’’Kayıt Zinciri (Blockchain) Özetle Dünya Dijital Kayıt Birliği’nin adı konulmamış bir adıdır. Avrupa Birliğinde dijital birlik var. Buna göre AB ülkesinde bir belge, herhangi bir otorite tarafından onaylandığı zaman 28 AB ülkesinde tanınıyor. Bu şu demek; Türk şirketlerinin burada dezavantaja sahip olması demek. Ama kayıt zinciri teknolojisiyle beraber kayıt zincirini tanıyan ülkeler nedeniyle biz, aslında Dünya Dijital Birliği’ni kullanabilir hale geliyoruz. Biz Singapur, ABD ve Avrupa şirketiyle sözleşme imzalayıp zaman damgaladığımız zaman, bu ülkeler kayıt zincirini tanıdığı için aynı AB’nin sitemindeki gibi dijital kayıt birliğine üye oluyoruz. Bu da ekonomimize inanılmaz katkı sağlıyor’’ dedi.



’’Siyasi iradenin Blockchain konusunda halkla ilişkiler yapması lazım’’


Türkiye’de kayıt zinciri durumunu değerlendiren Kurtuluş, ’’Tam olarak net bir şeyler yok. Burada bir halkla ilişkiler var. Siyasi idare, ne kadar çok bunun ciddiyetini gösterirse öğrencilerimiz milli kripto parayı yapmak için bu konuda çalışır. Elektrikli arabayı dünyaya duyurduk. Biz, bunu yapacağız dedik. Patent sahibi insanlar geliyorlar, Türkiye’ye teklifte bulunuyorlar. Bu bir bilgidir. Aynı durumu kayıt zincirinde yapmamız lazım. Biz kayıt zincirini kullanacağız, bu AB’nin alternatifi ve Dünya Dijital Kayıt Birliği’nin başlangıcı. Bunu yapacağımızı söylediğimiz zaman öğrencilerimiz çalışacak, şirketlerimiz araştıracak ve dünyadaki diğer şirketler bize proje önerecekler. Bu yüzden Türkiye’nin halkla ilişler yapması lazım ve böyle bir siyasi idareyi göstermesi gerekiyor’’ şeklinde konuştu.



Kurtuluş sözlerine şöyle devam etti: ’’AB, 2014 yılında Dijital Tek Pazar Yasası’nı çıkardı. Kayıt zincirinin önem kazanmasıyla beraber bu dijital birliğin dünyada olabileceğini göreceği için bununla ilgili araştırma yapıyorlar, şirketlere yatırım yapıyor, startup’lara ödül veriyorlar ve her türlü komisyonlarında değerlendiriyorlar’’.



Kayıt zincirinin yatırımcıya avantajı


Kayıt defterinin yatırımcıya sağladığı avantaj konusunda açıklama yapan Kurtuluş, ’’Notere gittiğin zaman onaylı belge var. Ama bu Türkiye’de geçerli. Kayıt zinciri ile delillendirilen belgeniz, kayıt zincirini tanıyan bütün ülkelerde delil oluyor. 30 tane ya da kaç tane ülkede kayıt zinciri varsa delil oluyor. Ekstra legal masraf yapmanıza gerek kalmıyor. Burada işlevsel olarak bir kar var. Kripto para tarafı da var. Kayıt zincirinin kullanıldığı protokoller, kripto paralar; Bitcoin ve Ethereum daha çok finansal sisteme yönelik. Buda yatırım aracı olarak düşünülebilir’’ ifadelerini kullandı.


’’Türkiye’de Blockchain’in bilinirliğini arttırmak istiyoruz’’



Etkinlik hakkında bilgi veren BLASEA Başkanı Kadir Kurtuluş, ’’Türkiye’de Blockchain’in bilinirliğini arttırmak istiyoruz. Şirketlerimizin ve öğrencilerimizin bu alanda projeler yapmasını istiyoruz. Türkiye’deki mevzuat çalışmalarına katkı sağlamak gibi amacımız var. Çünkü Blockchain (Kayıt Zinciri) tek başına bir iş değil. Bir birliktelik ile olabilecek bir iş. Bu anlamda hem devletimizin hem şirketlerimizin hem de bireysel olarak insanların bir katkı sağlaması gerekiyor ki; bir Türkiye vizyonu çıkartalım’’ dedi.



’’Bankalarımızı bölgenin finansal merkezi haline getirebiliriz’’


Önemli amaçlarından bir tanesinin bir Blockchain stratejisi oluşturmak olduğuna dikkat çeken Kurtuluş, ’’Sadece mevzuat değil, mevzuattan önce strateji belirlememiz gerekiyor ve bu strateji ile insan kaynaklarını besleyeceğiz. İnsan kaynaklarımız beslenirse bu alanda şirketlerin ciddi katma değer oluşturabilmeleri sağlanabilir. Biz, medeniyetimize yakışır bir iş yapmak istiyoruz. Tüm bölge ülkelerin finans merkezi olmak istiyoruz. Bunun yolu da Blockchain’den geçiyor. Bu bizim için önemli bir fırsat diyebiliriz, bu fırsatı avantaja çevirmeliyiz ve bölgesel finans merkezi olmak için bu teknolojiyi kullanmalıyız. Blockchain (Kayıt Zinciri) alt yapısıyla uluslararası gayrimenkul borsası, enerji borsası kurabiliriz, ortak kripto para birimi yapabiliriz. Bankalarımızda finansal anlamda Blockchain (Kayıt Zinciri) olmadığı için gelecekte rekabette dezavantajları olacak. Çünkü dünya bu projelere çalışıyor. Bu dezavantajı ortadan kaldırıp bankalarımızda bölgenin finansal merkezi haline getirebiliriz. Daha doğrusu finans merkezindeki aracıları haline getirebiliriz. Bu amaçların hepsi kapsayan güzel bir etkinlik oldu. Blokchain’e, Bitcoin’e, kripto paralara ve akıllı kontratlara çok faklı açılardan bakma şansımız oldu. Çalışma gruplarımızı oluşturduk. Mevzuata ne gerekiyorsa desteğimizi vereceğiz. Türkiye’nin bu alanda geç kalmamasını sağlayacağız ve umuyoruz’’açıklamasında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasında bebekleri hastanelere sevkini sağladığı iddia edilen sanık savunma yaptı İstanbul’da bebekleri anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine 4’üncü gününde devam ediliyor. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Renas Kılıç, "Amacım, Esenyurt Belediye Başkanı olmaktı" dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava dördüncü gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada bebekleri, çetenin ilişkisi olan hastanelere sevk eden Renas Kılıç, savunma yaptı. "Siyasi ve makam olarak bir yere gelmek istiyordum" 2017 yılında göreve başladığını aktaran Kılıç, "Reyap’ı korumak için işe başladım. Daha sonra Esenyurt Belediyesi’nde işe başladım. Hastanede de görev aldım. Ben bebeklere iğne yapıyordum. Siyasi ve makam olarak bir yere gelmek istiyordum. O hastaneye bir sevgim vardı. Ben vazifem gereği orada işimi yapıyordum" diye konuştu. Para karşılığı hasta sevkini sağladığı iddialarını yalanladı Mahkeme başkanı sanığa, "Bebek sevki sağlamak için maddi menfaat sağladığın iddiaları var. Bununla ilgili ne diyorsun?" diye sordu. Sanık, "112 bu kadar basit bir sistem değil, kabul etmiyorum" diye yanıtladı. "Fırat Sarı’dan para almadım, para verdim" Fırat Sarı ile hastaların durumu dışında bir iletişiminin olmadığını aktaran Renas Kılıç, "Fırat Sarı’dan para almadım, Fırat Sarı’ya para verdim. Polis fezlekesinde de bana Fırat Sarı’dan para aldığım konusunda diretme yapıldı. Para alsam bu halde olmazdım. Kesinlikle kabul etmiyorum, bu imkansızdır. Fırat Sarı’ya hasta talebi olduğunda bana bunu söylememesi gerektiğini söyledim" diye konuştu. "Hastalar mutlaka önce güveze alınır, sonra sevki yapılırdı" Savunmasına devam eden Kılıç, "Yabancı hastalar vardı. Mavi kod geldiği zaman o hasta ilk önce mutlaka kuvözde kalırdı, sonra sevki yapılırdı. Benim görevim, hastalar ilçe başkanlarına ya da belediyelere geldiklerinde, o an nereden hasta geliyorsa, oraya yakın eczane ile anlaşıp, hastaları o eczaneye yönlendiriyorduk" ifadelerini kullandı. Mahkeme başkanı, sanığa Fehmi Alperen ile sanık arasında geçen "Sen gönderme dersen ben göndermem" konuşmasını sordu. Sanık buna cevap olarak "Burada hastadan bahsetmiyorduk. Bir takım kişilerin işten çıkarılmasından bahsediyorduk. Eşim Hasdal’da 112 de çalışıyor, devlet memuru" diye konuştu. "Amacım, Esenyurt Belediye başkanı olmaktı" Savunmasına devam eden Renas Kılıç, "Yedi aydır tutukluyum, hedefim kimseyi öldürmek değil, ben belediye bünyesinde çalışıyorum. Amacım bu işlere bulaşıp, kazanç sağlamak değil, Esenyurt Belediyesi’nde Belediye başkanı olmaktı. Asla suçlu çıkacağıma inanmıyorum. Bu çocuklar vefat etti, ben bu çocukların evlerine gidip, tedavilerini kendim yapıyordum, nasıl zarar verebilirim? Ben hiçbir talimatı Fırat Sarı’dan almadım, Bebek başı para almıyordum, hak ediş alıyordum" ifadelerini kullandı. Cumhuriyet savcısı sanığa, Fehmi Alperen’le sanık arasında geçen ilaç temini konuşmasını sordu. Sanık, "Başka ilaçlarda vardı, farklı hastanelerden ilaçlar alıyorduk. Bir hastane sahibi değilim, nasıl SGK’dan para alabilirim? Üzerime atılı kamu zararı suçlamalarını kabul etmiyorum" dedi. Duruşmaya ara verildi Mahkeme, sanık Renas Kılıç’ın savunmasının ardından, duruşmaya ara verdi. Duruşma, aranın ardından diğer sanıkların savunmaları ile devam edecek.
Ankara Plastik poşet ücreti için komisyon toplantısı yapıldı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Plastik Poşet Komisyonu üyeleri, 5 yıldır 25 kuruş olarak uygulanan plastik poşetlerin 2025 yılındaki fiyatını istişare etmek için bir araya geldi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, plastik kaynaklı atık kirliliğinin önüne geçilmesi amacıyla plastik poşetleri, 1 Ocak 2019’dan itibaren ücretli hale getirdi. Poşetler, 5 yıldır marketler ve alışveriş merkezlerinde Bakanlığın belirlediği tutar olan 25 kuruştan satılıyor. Yeni yılda uygulanacak plastik poşetlerin ücretini istişare için ilgili kamu kurum ve kuruluşları, sektörde faaliyet gösteren dernek ve federasyon temsilcilerinin katılımıyla Bakanlıkta Plastik Poşet Komisyonu toplantısı gerçekleştirildi. Poşet üretim maliyeti 1,19 TL’ye ulaştı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü’nün koordinasyonundaki toplantıya, sektör temsilcileri katılarak görüşlerini bildirdi. 1 poşetin perakendecilere maliyetinin ortalama 1,19 TL’ye ulaştığına dikkat çekildi. Ayrıca 25 kuruş olan poşet fiyatının plastik poşet tüketimini azaltacak bir tutar olmadığı görüşü dile getirilirken, plastik poşet kullanımının arttığı da vurgulandı. Toplantıya katılan sektör temsilcilerinin çoğunluğunun fiyatın artması yönünde görüş belirttiği öğrenildi. Sektör temsilcilerinden alınan talepler Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a sunulacak. Ardından plastik poşetlerin yeni yıldaki satış fiyatı belirlenecek. Plastik poşetin ücretli olmasıyla ne kazanıldı? Plastik poşetlerin ücretlendirilmesi uygulaması ile 2019-2024 (ilk 6 ay) yıllarında plastik poşet kaynaklı 1,5 milyon ton plastik atığın oluşumu engellendi. Bu sayede plastik poşet üretimi için gerekli plastik ham madde ithali önlendi. Yaklaşık 10,6 milyar TL tasarruf sağlandı. Yaklaşık 64 bin 105 ton sera gazı salımı da engellendi.
İstanbul Sultangazililerin rotası Nevşehir oldu Sultangazililer, Anadolu’nun güzelliklerini Sultangazi Belediyesi’nin düzenlediği Kültür Gezileri ile keşfediyor. Bu kez rota tarihi ve doğa güzellikleriyle büyüleyen Nevşehir’e çevrildi. Şehrin önemli noktalarını rehberler eşliğinde gezen katılımcılar, unutulmaz bir gün geçirdi. Sultangazi Belediyesi, Türkiye’nin tarihi ve kültürel mekanlarına geziler düzenlemeye devam ediyor. İlçe sakinleri düzenlenen kültür gezileri ile şehrin önemli noktalarını görme fırsatı bulurken tarihte kısa bir yolculuğa çıkıyor. Katılımcılar Konya, Edirne, Kastamonu, Çanakkale, Bursa, Nevşehir gibi çeşitli medeniyete ev sahipliği yapmış şehirleri gezme imkanı buluyor. Katılımcılar eşsiz manzarayı fotoğrafladı Kültür Gezilerinde bu kez rota tarihi dokusuyla dikkat çeken Nevşehir’e çevrildi. Katılımcılara şehrin önemli noktaları rehberler eşliğinde tanıtıldı. Hititler döneminde yapılan Kaymaklı yer altı şehrini ziyaret eden katılımcılar, tarihin derinliklerine yolculuk yapma fırsatı buldu. Derbent vadisi, Üç Güzeller, Uçhisar Kalesi, Paşabağlar Vadisi peri bacaları katılımcıları büyülü atmosferinin etkisi altına aldı. Katılımcılar eşsiz güzellikleri bol bol fotoğraflamayı da ihmal etmedi. Tarihi ve doğa güzelliklerine yolculuk yapıldı Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, "Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Anadolu’nun kültürel zenginliğini gelecek nesillere aktarmak amacıyla geziler düzenliyoruz. Komşularımız bu gezilerle ülkemizin tarihi yapı ve doğa güzelliklerini keşfetme imkanı buluyor. Bu kez Nevşehir’e gezi düzenledik. Türkiye’mizin her tarafı eşsiz ama Nevşehir özellikle Peri Bacaları ile yerli ve yabancı turistlerimizin gözde yeri. Biz de komşularımızı Nevşehir’in büyülü atmosferi ile buluşturmak istedik. Anadolu’muzun güzel şehirlerine geziler düzenlemeye devam edeceğiz. Bütün komşularımızı bekliyoruz" dedi.