GÜNDEM - 02 Mayıs 2024 Perşembe 22:06

Bayraktar TB3 SİHA yerli motor ile rekor irtifaya çıktı

A
A
A
Bayraktar TB3 SİHA yerli motor ile rekor irtifaya çıktı

Baykar’ın milli ve özgün olarak geliştirdiği Bayraktar TB3 SİHA, Yüksek İrtifa Sistem Performans Testini başarıyla tamamladı. Bayraktar TB3, yerli motor ile 33 bin feet irtifaya çıkarak rekor kırdı.


Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen silahlı insansız hava aracı Bayraktar TB3’ün test süreci başarıyla devam ediyor. İlk uçuşunu Cumhuriyet’in 100. yılına armağan olarak 27 Ekim 2023 tarihinde yaptıktan sonra orta ve yüksek irtifa performans testlerini başarıyla sürdüren SİHA, bir testi daha başarıyla tamamlayarak rekor kırdı.



Yerli motorla rekor irtifa


Bayraktar TB3 SİHA, Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki AKINCI Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde gerçekleştirilen uçuşta 33 bin feet irtifaya çıkarak Yüksek İrtifa Sistem Performans Testini başarıyla tamamladı. TEI tarafından yerli olarak geliştirilen PD-170 motoruyla havalanan milli SİHA, gerçekleştirilen yüksek irtifa uçuş testi sırasında yerli bir motorla şimdiye kadar çıkılan en yüksek irtifaya ulaştı. Bayraktar TB3 SİHA yerli motorla kırdığı irtifa rekoru ile Türk havacılık tarihine önemli bir imza attı. Milli havacılık tarihinin irtifa rekoru ise 45 bin 118 feet ile Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen Bayraktar AKINCI TİHA’ya ait bulunuyor.



Toplam uçuş 327 saate ulaştı


Bayraktar TB3 SİHA bugüne kadar gerçekleştirilen test uçuşlarında toplam 327 saat 35 dakika havada kaldı. Milli SİHA, 20 Aralık 2023’te gerçekleştirilen uzun uçuş testinde yere inmeden 32 saat havada kalmış ve gökyüzünde 5 bin 700 km yol kat etmişti.



Milli SİHA, milli kamera


Bayraktar TB3 SİHA, 26 Mart 2024 tarihinde ilk kez Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 ile uçtu. İcra edilen test kapsamında dünyadaki muadillerine göre en yüksek performansa sahip olan ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi entegrasyonu başarıyla gerçekleştirildi.



TCG Anadolu’dan ilk uçuş 2024’te


Öte yandan Bayraktar TB3 SİHA’nın katlanabilen kanat yapısıyla TCG Anadolu gibi kısa pistli gemilerden kalkış ve iniş kabiliyetine sahip dünyadaki ilk silahlı insansız hava aracı olacağı öğrenildi. Baykar Yönetim Kurulu Başkanı ve Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar, Bayraktar TB3 için 2024 yılı içinde TCG Anadolu gemisinde testlere başlanmasını planladıklarını açıklamıştı. Görüş hattı ötesi haberleşme kabiliyetine de sahip olacak milli SİHA, bu sayede çok uzun mesafelerden kumanda edilebilecek. Böylece keşif, gözetleme, istihbarat ve taşıdığı akıllı mühimmatlar ile taarruz görevlerini deniz aşırı hedeflere karşı icra ederek Türkiye’nin caydırıcı gücünde çarpan etkisi yapacak.



İhracat şampiyonu


Başlangıçtan bugüne tüm projelerini öz kaynakları ile yürüten Baykar, 2003 yılındaki İHA Ar-Ge sürecinin başlangıcından itibaren tüm gelirlerinin yüzde 83’ünü ihracattan elde etti. 2021 ve 2022 yıllarında Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre savunma ve havacılık sektörünün ihracat lideri oldu. Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından 2023’te de sektörün ihracat şampiyonu olduğu açıklanan Baykar, geçen yıl 1.8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Son yıllarda gelirlerinin yüzde 90’ından fazlasını ihracattan elde eden Baykar, 2023’te savunma ve havacılık sektöründeki ihracatın 3’te 1’ini tek başına yaptı. Dünyanın en büyük SİHA ihracatçısı olan Baykar’ın halihazırda imzalanan sözleşmelerinin yüzde 97.5’i ihracat kaynaklı gerçekleşti. Bayraktar TB2 SİHA için 33 ülkeyle, Bayraktar AKINCI TİHA için ise şimdiye kadar 9 ülke ile olmak üzere toplam 34 ülkeyle ihracat anlaşması imzalandı.



Bayraktar TB3 SİHA yerli motor ile rekor irtifaya çıktı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bingöl Bingöl’de gösteri ve yürüyüşler 4 gün yasaklandı Bingöl Valiliği, gösteri, yürüyüş, basın açıklaması gibi etkinliklerin 4 gün süreyle yasaklandığını açıkladı. Valilikten yapılan açıklamada, “Kamuoyunda ’Kobani’ veya ’6-8 olayları’ olarak bilinen 2014 yılında yaşanan olaylarda Suriye’nin Kobani şehrinde yaşanan DEAŞ saldırıları sonrası Kuzey Irak’tan bu bölgeye silahlı yardım geçişi için Türkiye’den koridor açması istenmiş ve devam eden süreçte HDP Merkez Yürütme Kurulunca yapılan ’Halklarımıza acil eylem çağrısı’ adı altında yapılan bildiri sonucu ülke genelinde 2-3 gün süreyle kargaşa ortamı yaşanmış, söz konusu süreçte 2 polis şehit olmuş, 37 kişi hayatını kaybetmiş, 322 emniyet mensubu ve 433 kişi de yaralanmış, yapılan operasyonlarda 5 örgüt mensubu ölü, 3 örgüt mensubu da yaralı olarak ele geçirilmiştir. 2014 yılında yaşanan protesto ve şiddet olaylarıyla ilgili bölücü terör örgütü elemanları ile HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu 108 sanığın yargılandığı Ankara Sincan Adliyesi 22. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada 16 Mayıs 2024 günü karar duruşması yapılmış ve sanıklar hakkında çeşitli mahkumiyet cezaları verilmiştir. Ankara Sincan Adliyesi 22. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği mahkumiyet kararları sonrasında sosyal medya üzerinden çok sayıda halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden suç unsuru paylaşımların yapıldığı görülmüştür. Bu nedenle ilimiz farklı noktalarında terör örgütüne müzahir şahıs veya şahıslarca PKK/KCK terör örgütünü övücü ve destekleyici mahiyette eylemlerde bulunulabileceği, vatandaşların can ve mal güvenliğini olumsuz yönde etkileyecek fiillerin meydana gelebileceği, karşıt görüşlü grupların karşı karşıya gelerek istenmeyen olaylara sebebiyet verilebileceği değerlendirilmektedir. Milli birlik ve beraberliğimizi zedeleyici provokatif eylemlerin önüne geçilebilmesi, milli güvenlik, kamu düzeni ve güvenliğinin tesisi, can ve mal güvenliğinin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyetin ve kamu esenliğinin sağlanması, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, muhtemel yasadışı eylemlerin önlenerek müessif olayların yaşanmaması amacıyla valilik ve kaymakamlık makamlarının uygun göreceği etkinlikler ile kamu kurum ve kuruluşlarının düzenleyeceği resmi bayram, resmi anma günleri, resmi tören ve kutlamalar, spor faaliyetleri, bilimsel, ticari ve ekonomik amaçlarla yapılan etkinlik ve toplantılar hariç olmak üzere yapılması muhtemel her türlü eylem/etkinlikler ile belirtilen konuların devamı niteliğindeki (toplanma, yürüyüş, basın açıklaması, araç konvoyu, her türlü karşılama uğurlama, kapalı yer toplantısı, açlık grevi, oturma eylemi, miting, stant açma, çadır kurma, bildiri/broşür dağıtma, afiş/pankart asma gibi etkinliklerin 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11. maddesi ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 19. maddesine istinaden 16 Mayıs 2024 günü saat 00.01’den 19 Mayıs 2024 günü saat 23.59’a kadar olmak üzere 4 gün süre ile Bingöl il sınırları içerisinde yasaklanmasına, yine yukarıda belirtilen tarihler arasında ilçelerimizden veya çevre illerden bireysel veya toplu olarak veya ilimiz güzergahını kullanarak her türlü kanuna aykırı eylem, etkinliklere katılım sağlanmasının önlenmesi amacıyla kanuna aykırı eylem, etkinliklere katılması muhtemel şahıs, şahıslar, grup, grupların 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11. maddesinin c fıkra hükümleri gereğince ilimiz ve ilçelerimize girişlerine, buralardan bireysel veya toplu olarak çıkışlarına izin verilmeyecektir” denildi.
Antalya Antalya’da 23. Uluslararası Kemer Sualtı Günleri başladı Antalya’da bu yıl 23.’sü düzenlenen Uluslararası Kemer Sualtı Günleri, açılış seremonisi ile başladı. Kemer Yöresi Tanıtım Vakfı (KETAV) ve Akdeniz Üniversitesi Sualtı Arkeolojisi Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen ve bu yıl 23.’sü yapılan Uluslararası Kemer Sualtı Günleri için Ayışığı Parkı’nda bulunan bir işletmede açılış seremonisi düzenlendi. Açılışta konuşan Kaymakam Ahmet Solmaz, Kemer bölgesinin sürdürülebilir turizm anlamında en önemli aktivitelerden birinin dalış olduğunu söyledi. Kemer’de 20’ye yakın dalış noktası olduğuna dikkat çeken Kaymakam Solmaz, “Yılda yaklaşık 100 binin üzerinde insanın dalış yaptığı kanaatindeyim. Yani denizin altı ayrı bir dünya. Buraya gelen misafirlerimizin en azından bir kere suyun altını görmesini arzu ederim. Organizasyonda emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum” dedi. Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Sualtı Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü Başkanı ve Kemer Sualtı Arkeolojisi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Hakan Öniz ise Kemer Sualtı Günleri’nin herhangi bir festivalden farklı olduğunu belirterek, “Çünkü bu etkinlik sayesinde Kemer’i dünya arkeoloji sahnesine, dünya sualtı arkeoloji sahnesine taşıdık. Bugün haritada belki Türkiye’nin yerini gösteremeyecek pek çok insan dünyada Antalya diye bir kent ve Kemer diye bir ilçe olduğunu öğrendi. Şu anda dünyada sualtı fotoğrafçıları, sualtı arkeologları Kemer’i sualtı fotoğrafçılığıyla, sualtı arkeolojisi sayesinde çok yakından biliyorlar. Tereddütsüz biliyorlar, bunu başardık. Şimdi burada 17 ülkeden kültür bakanlıkları mensuplarını görüyoruz. Mauritius’dan Cibuti’ye, Mozambik’ten, Madagaskar’a Kenya’dan Portekiz’e kadar 14’ü Afrika ülkesi 3’ü Avrupa ülkesi kültür bakanlıkları uzmanları şu an UNESCO adına ve Dünya Sualtı Aktiviteleri Konfederasyonu yani CMAS adına buradalar, eğitim alıyorlar ve devletlerarası bir eğitimdeler” diye konuştu. KETAV Başkanı Volkan Yorulmaz da 23 yıldır yapılan bu organizasyonda emeği geçenlere teşekkür ettiğini kaydetti. Açılışa, Kemer Kaymakamı Ahmet Solmaz’ın yanı sıra Kemer Cumhuriyet Başsavcısı Gamze Almalı, İlçe Jandarma Komutanı Ömer Seyhan, İlçe Sahil Güvenlik Komutanı Soner Tuna, Kemer Belediyesi Meclis Üyesi Cansın Efir, Antalya Müze Müdürü Mustafa Demirel, KETAV Başkanı Volkan Yorulmaz ve yönetim kurulu üyeleri, Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Sualtı Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölümü Başkanı ve Kemer Sualtı Arkeolojisi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç.Dr. Hakan Öniz, Idyros Kazıları Bilimsel Danışmanı Dr. Ceyda Öztosun, UNESCO Sualtı Arkeolojisi UniTwin Network çerçevesinde Mozambik, Cezayir, Fas, Senegal, Cabo Verde, Cibuti, Komoros, Eritre, Kenya, Madagaskar ve Mauritius kültür bakanlıkları uzmanları, Arjantin, Polonya, Fransa gibi ülkelerden akademisyenler katıldı.
Elazığ Doç. Dr. Uysal, “Akdeniz Anemisi kalıtsal bir hastalıktır” Akdeniz Anemisi’nin (Talasemi) kalıtsal bir hastalık olduğunu dile getiren Doç. Dr. Ayşe Uysal, “Ülkemizde yaklaşık 4 bin 500 yüz civarında Talasemi hastası var. Bu hastalığın ülkemizdeki taşıyıcı oranı yaklaşık 1 milyon 300 bin kişidir” dedi. Fırat Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayşe Uysal, Akdeniz Anemisi hastalığı hakkında bilgiler verdi. Akdeniz Anemisi hastalığının kalıtsal olarak geçen en sık kan hastalığı olduğunu vurgulayan Uysal, “Dünyada oldukça fazla görünür. Dünyada her yıl 60 bin civarında Talasemi hastasının doğduğu tahmin ediliyor. Ülkemizde yaklaşık 4 bin 500 yüz civarında Talasemi hastası var. Bu hastalığın ülkemizdeki taşıyıcı oranı yaklaşık 1 milyon 300 bin kişidir. Ülkemizde en çok Akdeniz bölgesinde görülüyor. Bu hastalık, özellikle akraba evliliğinin yaygın olduğu yerlerde daha fazla görülüyor. Bu hastalık kalıtsal bir hastalıktır. Anne veya babanın Talasemi ile ilgili bir geni taşıması, bireyin taşıyıcı veya hasta olması açısından yeterlidir” diye konuştu. Uysal, “Bu hastalığın ortaya çıkması kırmızı kan hücrelerinin içindeki oksijen taşımayla görevli olan hemoglobinin yapısındaki globülin proteininin sentezlenmesindeki görevli genin mutasyona uğraması sonucu ortaya çıkıyor. Bu hastalığın önlenebilir olmasının önemli. Ayrıca taşıyıcı bireylerin önceden saptanması son derece önemlidir. Ülkemizde evlilik öncesi Talasemi açısından tarama testleri zorunlu ve bu testlerin sonucuna göre kişiler, hastalık açısından uyarılıyor. Ayrıca genetik danışmanlık almaları öneriliyor. Özellikle iki taşıyıcı bireyin evlenmesi, hasta bir çocuğun dünyaya gelmesi olasılığını yükseltiyor. Bunun önüne geçilmesi içinde kişilere genetik danışmanlığın mutlaka önerilmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.
Manisa Öğrenciler velilerini ikna etti kan bağışına yoğun ilgi oldu Manisa’nın Sarıgöl ilçesinde Manisa Türk Kızılayı Kan Merkezi ve Sarıgöl Türk Kızılayı koordinatörlüğünün ortaklaşa düzenlediği "Sarıgöl sana kanım feda" kan bağışında öğrencilerin velilerine ısrarlı olması üzerine kan bağışı kampanyasına yoğun ilgi gösterildi. Sarıgöl Hükümet Konağı önündeki meydanda Manisa Türk Kızılayı Kan Merkezi tarafından kurulan özel çadır, kan bağışında bulunmak isteyen çok sayıda öğrenci velisi ve vatandaşın akınına uğradı. Bir hafta öncesi Sarıgöl Türk Kızılayı İlçe Koordinatörlüğü tarafından okullara ve mahalle muhtarlıklarına gönderilen afişler ile duyurulan kan bağışı kampanyası ilçede büyük ilgi gördü. İki gün boyunca devam edecek olan "Sarıgöl sana kanım feda." kan bağışı kampanyasında öğrencilere bir kan bağışçısı getirene Kızılay rozeti, anahtarlık hediye edildi. Birden fazla kan bağışçısı getiren öğrencilere de Kızılay’ın İyilik Madalyası verildiğini ifade eden Sarıgöl Türk Kızılayı Koordinatörü Yusuf Tüfekçi, "Bu uygulama her ilçede olacak. Amaç küçük yaşlarda öğrencilerimizin kan bağışının önemini kavratmaktır. ’Sarıgöl sana kanım feda’ kampanyası büyük ilgi gördü. İki gün devam edecek olan kampanyamıza diğer normal kan bağışlarında olan ilgiden daha fazla bir ilgi var. Bunun sebebi öğrencilerin velilerine ısrarcı olmalarından kaynaklanıyor. Bir ünite kan üç hayat kurtarmakta. Kampanyamıza destek veren öğrencilerimize ve duyarlı vatandaşlarımıza teşekkür ederim." diyerek kampanya sonunda 300 üniteden fazla kan bağışı almayı beklediklerini söyledi.