EĞİTİM - 30 Kasım 2016 Çarşamba 15:54

İstanbul Aydın Üniversitesi öğrencilerinden bir uluslararası başarı daha

A
A
A
İstanbul Aydın Üniversitesi öğrencilerinden bir uluslararası başarı daha

İstanbul Aydın Üniversitesi öğrencileri, Danimarka KEA Üniversitesi’nin yürüttüğü “Charette” programında “The Dead Come Alive” projesiyle “En İyi Konsept” dalında birincilik ödülüne layık görüldü.

İstanbul Aydın Üniversitesi öğrencileri, bilimsel başarılarını Türkiye sınırlarının dışına taşımaya devam ediyor. Öğrenciler Danimarka KEA Üniversitesi tarafından yürütülen “Charette” adlı mimarlık programını başarıyla tamamlarken, ekipten Yağmur Aysan ise projesiyle “En İyi Konsept” dalında birinci oldu.

'Mezarlık Projesi' ödül getirdi
Mimarlık ve Tasarım Fakültesi’nden Mihriban Çiçek ve Seçkin Atalay ile Güzel Sanatlar Fakültesi’nden Yağmur Aysan’dan oluşan ekip, beş günlük yoğun bir çalışma sonucu, Danimarka’nın başkenti Kopenhag için özel olarak hazırladıkları özgün mezarlık projesi “The Dead Come Alive” ile birincilik ödülüne layık görüldüler. Türkiye’den sadece İstanbul Aydın Üniversitesi’nin kabul edildiği programa İAÜ bursu ile katılan öğrencilere KEA Üniversitesi’nden gelen sertifika ve birincilik ödülü, İstanbul Aydın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yadigâr İzmirli, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turhan Nejat Aral ve Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Mehmet Reşat Başar’ın da katıldığı küçük bir törenle takdim edildi.

Charette nedir?
Charette, Danimarka KEA Üniversitesi tarafından yürütülen ve Avrupa’nın seçkin üniversitelerinden aday gösterilen öğrencilerin takımlar halinde katıldığı, yarışmalı bir uluslararası program. Bu programda mimarlık ve tasarım öğrencileri, kendilerine verilen mimari bir problemi beş günlük bir zaman içinde çözmeye çalışıyorlar.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bayraktar TB3 SİHA’dan Süpersonik füzeyle tam isabet Dünya havacılık tarihinde bir ilke imza atarak kısa pistli bir gemiden iniş kalkış yapan ilk SİHA olan Bayraktar TB3, İHA-122 Süpersonik Füze ile gerçekleştirdiği ilk atış testinde hedefi tam isabetle vurdu. Dünya havacılık tarihinde bir ilke imza atarak kısa pistli bir gemiden iniş kalkış yapan Bayraktar TB3 SİHA, geliştirme sürecinde yeni bir kilometre taşını daha geride bırakarak mühimmat entegrasyon testlerini sürdürüyor. İHA-122 ile imha etti Bayraktar TB3 SİHA, 25 Mart Salı günü Muğla’nın Dalaman ilçesinden Roketsan tarafından geliştirilen İHA-122 Süpersonik Füze ile havalandı. Atış testi için gökyüzüne yükselen Bayraktar TB3, ilk denemesinde 50 kilometreyi geçen mesafeden deniz üzerinde bulunan 6X6 metre ebadındaki perdeli hedefi tam isabetle vurdu. Bayraktar TB2 işaretledi, Bayraktar TB3 vurdu Atış testinin lazerle hedefleme görevini havada bulunan Bayraktar TB2 SİHA üstlendi. Bayraktar TB2’nin işaretlediği hedef, Bayraktar TB3 tarafından başarıyla imha edildi. Böylece havada bulunan iki SİHA’nın koordineli lazerle işaretleme ve hedefe angajman yeteneği de başarıyla test edildi. Belirlenen takvim doğrultusunda, Bayraktar TB3’ün mühimmat ve faydalı yük entegrasyon testlerine geliştirme süreci boyunca devam edilecek. Havacılık tarihine imza attı Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen Bayraktar TB3 SİHA, 19 Kasım 2024’te TCG Anadolu’nun 12 derece eğimli rampaya sahip kısa pistinden başarıyla havalanmıştı. Ege ve Akdeniz’in buluşma noktasında 46 dakikalık tarihi bir test uçuşu gerçekleştiren Bayraktar TB3, aynı kısa piste hiçbir iniş destek ekipmanı kullanmadan başarıyla iniş yaparak dünyada bir ilki gerçekleştirmişti. Bayraktar TB3 SİHA, gemi testlerine başarıyla devam ederek, Çanakkale açıklarında seyreden TCG Anadolu gemisinde gerçekleşen ikinci uçuş testinde de iniş destek ekipmanı kullanmadan iki kez daha başarıyla iniş kalkış yapmıştı. Test parametrelerini başarılı bir şekilde icra eden milli SİHA, ortalama 20.000 feet irtifada uçtuğu testi başarıyla tamamlamıştı. Yerli motor ile en yükseğe Bayraktar TB3 SİHA, 25 Haziran 2024’te Edirne’nin Keşan ilçesindeki Baykar Uçuş Eğitim ve Test Merkezi’nde gerçekleştirilen uçuşta 36.310 feet irtifaya çıktığı Yüksek İrtifa Sistem Performans Testini başarıyla tamamladı. TEI tarafından yerli olarak geliştirilen PD-170 motoruyla havalanan milli SİHA, böylece kritik bir eşiği daha geçti. Milli havacılık tarihimizin irtifa rekoru ise 45 bin 118 feet ile Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen Bayraktar AKINCI TİHA’ya ait bulunuyor. Toplam uçuş 968 saate ulaştı Bayraktar TB3 SİHA bugüne kadar gerçekleştirilen test uçuşlarında toplam 967 saat 55 dakika havada kaldı. Milli SİHA 20 Aralık 2023’te gerçekleştirilen uzun uçuş testinde ise yere inmeden 32 saat havada kaldı ve gökyüzünde 5.700 km yol katetti. Bayraktar TB3 SİHA, 26 Mart 2024 tarihinde ilk kez Aselsan tarafından milli olarak geliştirilen ASELFLIR-500 ile uçtu. İcra edilen test kapsamında dünyadaki muadillerine göre en yüksek performansa sahip olan ASELFLIR-500 Elektro-Optik Keşif, Gözetleme ve Hedefleme Sistemi entegrasyonu başarıyla gerçekleştirildi. Deniz aşırı güç çarpanı Bayraktar TB3 SİHA, katlanabilen kanat yapısının yanı sıra sahip olacağı kabiliyetler ile sınıfındaki lider insansız hava aracı olacak. Görüş hattı ötesi haberleşme kabiliyetine de sahip olacak milli SİHA, bu sayede çok uzun mesafelerden kumanda edilebilecek. Böylece keşif-gözetleme, istihbarat ve taşıdığı akıllı mühimmatlar ile taarruz görevlerini deniz aşırı hedeflere karşı icra ederek Türkiye’nin caydırıcı gücünde çarpan etkisi sağlayacak.
Bursa Bakan Tekin: "Kim ne derse desin, Türkiye için meslek ve sivil toplum örgütleriyle protokol yapacağız" Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "’Meslek ve sivil toplum örgütleriyle protokol yapacağız’ dediğimizde bizi eleştiriyorlar. ’Her yerde protokol yapamazsın. Onayladığım yerle protokolü yaparsın’ diyorlar. Ben de diyorum ki, siz hangi vasfınızla Türkiye’deki sivil toplum örgütlerinin, meslek örgütlerini renklendirip meşrulaştırma yetkisine sahipsiz. Dolayısıyla siz ne derseniz deyin, bize bu konuda destek olacak herkesle protokol yapacağız" dedi. Bursa Ticaret ve Sanayi Orası ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında, ’Mesleki ve Teknik Eğitim İş Birliği’ protokolü imzalandı. Sektör iş birlikleriyle mesleki eğitime erişimi ve kaliteyi artırmak suretiyle öğrencilerin hayata ve istihdama hazırlanmalarına katkı sağlayacak ’Mesleki Eğitimde İş Birliği’ protokolü töreninde yaptığı konuşmada Bakan Tekin, "Değişen dünyanın içerisinde biz eğer hala statükocu bir mantıkla nostaljik bazı referanslarla oyalanırsak, yerimizde durursak, dünyadan kopuk bir hale geleceğiz. Bu anlamda Türkiye’nin en statükoyu besleyen veya statükocu kurumlarından bir tanesinin uzun yıllar Milli Eğitim Bakanlığı olduğunu kabul etmek lazım. Bilhassa mesleki ve teknik eğitim konusunda bu statükoyu çok uzun bir dönemi muhafaza ettik. Proje okullar, protokol okullar ilgili süreç aslında Milli Bakanlığı açısından bir milattır. Proje okul kavramını, protokol okul kavramını, milli eğitim literatürüne kazandıran bir kişi olarak, oradaki mantığımız Milli Eğitim Bakanlığının bu konudaki bu tutucu koruma refleksiyle beslenen bu tavrını dönüştürmek, değiştirmekti. Sadece meslek liselerinde değil, biz bunu güzel sanatlar liselerinde yaptık. Biz bunu spor liselerinde yaptık. Voleybol federasyonuyla protokol yaptık. Voleybol liselerini Türkiye’de voleybolun gelişimine katkılı bulunacak şekilde dönüştürdük. Futbol federasyonuyla futbol lisesi açtık. O dönem Bursaspor yönetimiyle de bir futbol lisesi üzerine bir protokol imzalamıştık. Bu belli alanlardaki eğitimim sektör temsilcileriyle beraber yapmak bizi zenginleştirecektir. Statükoyu beslemekten değil, gündeme ayar uydurmak, modern olan ayak uydurmayı kolaylaştıracaktır. Biz protokol okullarla, proje okullarla bu adımı attık" dedi. Mesleki eğitimin müfredatını belirleme yetkisini sektörle paylaştıklarını ifade eden Bakan Tekin, "Ayakkabıcılık lisesi yapacaksak, ayakkabıcılar odasıyla oturup müfredatını beraber belirlememiz lazım. Sonra dedik ki sadece müfredat olmaz eğitimci kadrosunu oluştururken 657’nin dışına çıkıp sektörde işi yapmak konusundaki uzmanlığıyla ön plana çıkmış öğretmenler istihdam etmemiz lazım. Yaptığımız protokollerle, sektör içerisinden ustabaşı usta gibi kişilerin mesleki eğitim veren okullarımızda, eğitici olarak çalışmalarının önünü açtık. Sonra yine uygulamada sorunlar yaşadığımız görülünce özellikle uygulama eğitimine giden çocuklarımızın uygulama eğitimi yapacak iş yeri bulması sıkıntılarıyla karşı karşıya kalınca bir adım daha attık. Asgari ücretin yüzde 30’u ve yüzde 50’si kadar iş yerine uygulamaya giden çocuklarımıza staj ücreti ödemeyi, yasal düzenlemeyle yaptık. Sonra yine sektörün talepleri oldu. Staja gelen çocukların, meslek hastalıkları ve iş kazalarıyla karşı karşıya kaldığı için onları sigortalı yaptık. Bunlar 2014-2018 arasında birçoğu çok büyük toplumsal ve siyasal eleştiriyi muhalefet tarafından yapılmasına rağmen hayata geçirdiğimiz radikal dönüşüm hamleleriydi. Aynı radikal dönüşüm hamlelerini devam ettiriyoruz" diye konuştu. "Muhalefetin dediği gibi davranacak olursak okullarımızın kapısını sanayi kuruluşlarına kapatırız" Muhalefet tarafından yoğun eleştirilere maruz kaldıklarını belirten Bakan Tekin, "Bizi eleştirmek için ‘Mesleki ve teknik eğitimde MESEM’lerde siz çocuk işçilik yapıyorsunuz. Çocukları iş dünyasının emrine veriyorsunuz’ diyorlar. Çocuklarımızın bir meslek sahibi olması için Türkiye’de nitelikli vasıflı eleman ihtiyacını gidermek için çocuklarımızın iş yerlerinde beceri kazanmasını iş yerlerinde kendilerini nitelikli hale getirecek bir eğitim almalarını sağlamaya çalışıyoruz. Sanayi ve ticaret odaları da bu arkadaşları alkışlıyor. Şimdi bu aranan nitelikli elemana ihtiyacınız var mı yok mu? Muhalefetin dediği gibi davranacak olursak okullarımızın kapısını sanayi kuruluşlarına kapatırız. Öğrencilerimizi de ne staja göndeririz ne de bir şey yaparız. Ama ben diyorum ki bu, bu ülkeye hizmet etmek değildir. Biz bu işleri yaparken ’meslek ve sivil toplum örgütleriyle protokol yapacağız’ dediğimizde bizi eleştiriyorlar. ’Her yerde protokol yapamazsın. Onayladığım yerle protokolü yaparsın’ diyorlar. Ben de diyorum ki, siz hangi vasfınızla Türkiye’deki sivil toplum örgütlerinin, meslek örgütlerini renklendirip meşrulaştırma yetkisine sahipsiz. Benim gözümde bu yetki hukuk devletine aittir. Hukuk devletinin ilgili kurumlarına aittir. Dolayısıyla siz ne derseniz deyin, ben bize bu konuda destek olacak herkes de protokol yapacağız. Yapmak zorundayız. Bu okullarımızı zenginleştirmenin yolu budur diyorum. Bu konuda radikal adımlar atmaya devam ediyoruz. Bu yazın yayınladığımız mesleki ve teknik eğitim politika belgesi, sektör temsilcilerine bu anlamda inanılmaz bir alan açıyoruz. Neredeyse büyük yapıların içerisinde büyük istihdam yapan büyük sanayi tesislerinin içerisinde neredeyse okul açıyoruz. Bu noktayı buraya kadar taşıdık. Derdimiz şu. Bu ülkenin üretim altyapısının gelişmesine katkıda bulunmak" diye konuştu. Yayınlanan bir makalede okuduklarını salondakilerle paylaşan Bakan Tekin, "Bir ülkede insan kaynağı yani öğrencilerin, çocukların becerilerinin sağlıklı geliştirildiği bir ülkede ülkenin gayrisafi milli hasılası ortalamanın yüzde 2 puan daha yüksek olacaktır. Ben bunu istiyorum. Ben bu ülkenin milli gelirinin artmasını istiyorum. Ben bu ülkenin üretim kapasitesinin artmasını istiyorum. Ben bu ülkenin çocuklarının hızla değişen dünyaya adapte olmasını istiyorum. Bunun için de ne gerekiyorsa yapacağız. Bu mesleki eğitimin daha erken çağlarda başlaması durumunda daha faydalı olacağı sektör temsilcileri tarafından söylendi. Biz de mesleki eğitimin ortaokullarını pilot uygulama olarak açmaya başladık. Mesele biz değiliz. Mesele toplumumuz, mesele devletimiz, mesele milli gelirimiz, mesele ekonomimiz. Hal böyleyken hep beraber taşın altına elimizi koyalım istiyorum" dedi. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Bursa’nın Türkiye ekonomisinin en önemli merkezleri arasında yer aldığını söyledi. Kentin özellikle üretmiş olduğu değerlerle, sosyal ve kültürel her alanda Türkiye’nin en önemli itici gücü olduğunu ifade eden Başkan Burkay, dünya ekonomisindeki paradigma değişimine değindi. İbrahim Burkay, yüksek teknolojinin hakim olduğu sanayi devrimi ile birlikte dijitalleşme ve yapay zekanın üretimle bütünleştiği bambaşka bir döneme girildiğini belirterek, "Bu dönemde sadece bu değişimleri iyi okumak değil, aynı zamanda gereklerini yapmak en önemli görevlerimizden bir tanesi. Bu tabii ki nitelikli insan kaynağı ile mümkün. Burada iş dünyası olarak bizim en önemli dönüştürücü gücümüz Milli Eğitim Bakanlığımız" şeklinde konuştu. Geçmişte insanların aldıkları eğitimle 20-30 yıl boyunca hayatlarını sürdürebildiklerini ancak bugün bu sürenin 2-3 yıla kadar düştüğünü ifade eden Burkay, "Birçok alanda yıkıcı inovasyonun getirmiş olduğu değişiklikler yaşam boyu eğitimi olmazsa olmazlardan biri haline getirdi. BTSO olarak bu konuda çok büyük yatırımlarımız var. Cumhuriyet döneminin en önemli iki eserinden biri olan Uludağ’daki Kirazlıyayla Sanatoryumu’nu iş dünyamız için Bursa Business School ismiyle yaşam boyu eğitim merkezine dönüştürdük" diye konuştu. Bursa’ya ayrıca iki büyük mesleki ve teknik eğitim kampüsü kazandırdıklarını hatırlatan Başkan Burkay, 2019 yılından bu yana ise BTSO’nun 70 meslek komitesi ile birlikte proje okullarında önemli çalışmalara imza attığını kaydetti. Bu çalışmaları yeterli bulmadıklarını ifade eden Burkay konuşmasına şöyle devam etti: "Biz şunu biliyoruz ki yeni dönemde veriyi toplamak kadar veriyi anlamlı hale getirmek de önemli. Bu anlamda insan kaynağımızı bu alanlarda yetiştirmemiz gerekiyor. Türkiye’nin en büyük ticaret ve sanayi odası olaak Milli Eğitim Bakanlığımız ile yapmış olduğumuz protokolü de bu yönde atılmış önemli bir adım olarak görüyoruz. Sayın Bakanımıza teşekkür ediyor, protokolümüzün hayırlı olmasını diliyorum."
Manisa Eski ramazanları okul bahçesinde yaşattılar Manisa’nın Sarıgöl ilçesinin Bağlıca Halil Duran İlköğretim okulu öğretmen ve velilerin ortaklaşa düzenledikleri Ramazan iftar sofrası ile eski Ramazanları okul bahçesinde yaşattı. Sarıgöl Bağlıca Halil Duran İlköğretim okulu bahçesinde düzenlenen eski Ramazanlar iftar yemeği programına Sarıgöl İlçe Milli Eğitim Müdürü Cezmi Yıldırak, Okul Müdürü Ahmet Balamutcu, öğretmenler, veliler ve öğrenciler katıldı. Sarıgöl İlçe Milli Eğitim Müdürü Cezmi Yıldırak, etkinliğin eski Ramazan günlerini yaşatması yönünden örnek olduğunu ifade ederek şunları söyledi: "Okulumuz eski Ramazan aylarında olduğu gibi davulla mani söylenerek sahura kaldırılması canlandırdı. Bir de eskiden kahvehanelerde veya boş bir alanda gerçekleştirilen gölge oyunu ile Hacivat ve Karagöz oyunu gösterimi oldukça ilgi çekti. Okul yönetimine ve velilerimize böylesine bir etkinlik düzenledikleri için teşekkür ederim." Sarıgöl Bağlıca Halil Duran İlkokulu Müdürü Ahmet Balamutcu ise, "Okulumuz öğrenci velileri ve öğretmen arkadaşlarımızla ortaklaşa bir eski Ramazan iftarı ve bunun yanında eski Ramazan geleneklerini öğrencilerimize yaşatmak için gece düzenledik. Oldukça ilgi gördü. Öğrenciler davul çalarak mani söylediler. Veliler öğretmenler bahşiş verdi. Gölge oyununda Hacivat ve Karagöz oyunu yine öğrencilerimiz oynadı. Emeği geçen arkadaşlarıma ve velilerimize teşekkür ederim." dedi.