EKONOMİ - 08 Ağustos 2020 Cumartesi 04:51

Yerli otomobil, TOGG adıyla devam edecek

A
A
A
Yerli otomobil, TOGG adıyla devam edecek

Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) CEO'su Gürcan Karakaş, marka beğeni endeksi yaptırdıklarını belirterek "TOGG'un marka beğeni endeksi yüzde 73’lere çıktı. Dolayısıyla şimdilik yola TOGG markası ile devam etme kararı aldık" dedi.

Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) CEO’su Gürcan Karakaş’ın katılımıyla “Türkiye’nin Otomobili”ne ilişkin online basın toplantısı düzenlendi. Yapılan tüketici araştırmalarına ilişkin detayları paylaşan Karakaş “Türk tüketicisinin yüzde 70’inden fazlası elektrikli araçlara geçmeye hazır. Kıyasladığımız zaman bu oran Avrupa'da ilk sıralarda” dedi. Bilinirlik ve genel beğeni oranının yüzde 90'ın üzerine çıktığını gördüklerini belirten Karakaş “Marka beğeni endeksine baktığımız zaman da kısa sürede yüzde 73 gibi bir artış olduğunu gördük. Bu bizi TOGG markasıyla devam etme konusunda cesaretlendirdi. Biz TOGG markasıyla devam ediyoruz. Bunu yaparken tabii ki gerek Türkiye'de gerekse yurt dışında pazarlarımızda çok değişik isim alternatiflerini de ölçerek test ederek bu sonuca vardık” diye konuştu. TOGG kelimesinin ve ifadesinin güçlü ve her dilde de benzer şekilde okunabilen ve tescilde bir sıkıntı oluşturmayan bir marka olarak ortaya çıktığını kaydeden Karakaş “Bu yüzden TOGG ile devam etmeye karar verdik” ifadelerini kullandı.

ON ŞİRKETLE İŞ BİRLİĞİ
Dünyadaki 10 global şirketle iş birliği yapma konusunda gizlilik anlaşması yapıldığını bildiren Gürcan Karakaş, TOGG'un tedarikçi seçimlerinin yüzde 93’ü tamamlandığını, bunların yüzde 78’inin Türkiye’den, yüzde 22’sinin ise Avrupa ve Asya’dan farklı şirketlerden oluştuğunu kaydetti. Şu ana kadar TOGG'un iki patentinin tescil edildiğini belirten Karakaş, bunlardan birinin sürüş testlerine yönelik diğerinin de batarya ile ilgili olduğunu söyledi. Batarya konusunda hem görüşmeler hem teknik detaylandırmaların devam ettiğini kaydeden Karakaş, yerli firmalarla da görüşüldüğünü ancak ihtiyaç duyulan bataryanın Türkiye'de geliştirilemeyeceği konusunda görüş birliğine varıldığını aktardı. Karakaş “Bizim ihtiyacımız olan teknoloji, elektrikli araçların ihtiyacı olan teknoloji şu an Türkiye'de henüz üretilmiyor. Ve Türkiye'deki irili ufaklı birçok şirketle de görüştük ve geldiğimiz nokta bunu Türkiye'de üretimin başlangıcına kadar hatta ilk iki aracın üretimine kadar geliştirmemizin mümkün olmadığı yönünde. Dolayısıyla biz bu projeye dünyanın sayılı oyuncularından biriyle devam ediyoruz. Bu dünyanın sayılı oyuncularından birisini ülkemize getirme konusunda da ikna ettik” değerlendirmesini yaptı.

İKİ SENE ÜLKEMİZDE KALACAĞIZ
Gürcan Karakaş, kendi ülkesinde başarılı olmayan bir markanın yurt dışına ihracatta başarılı olamayacağını düşündüklerini dile getirdi. Bu nedenle önce ülke içinde kalmayı planladıklarını belirten Karakaş “Biz 18 ay, belki iki sene kadar bir süre sadece kendi ülkemizde kalmayı tercih ediyoruz. İhracata kalkıştığımız anda ilk hedefimiz Avrupa pazarı olacaktır. İlk gideceğimiz ülkelerin başında Almanya, Fransa hatta İtalya var diyebilirim” dedi.

PANDEMİYE KARŞI TEKNOLOJİLERİ YANSITACAĞIZ
Üretilecek araçlarda pandemiye karşı yeni teknoloji ve donanımlar ekleyeceklerini belirten Karakaş “Yaptığımız araştırmalarda bunu tüketici kullanımı ve testlerinde de gördük, özellikle sağlığa yönelik, hijyene yönelik artı konfora yönelik konularda tedbirler bir iki derece daha artıyor. Dolayısıyla önümüzdeki aylarda belki de senelerde biliyorsunuz bu tüm dünyanın odağında orada da bazı gelişmeler bekleniyor. Biz de oradaki gelişmeleri yansıtabileceğiz” dedi.

700 İLYONLUK AR-GE YATIRIMI
Bursa’nın Gemlik ilçesinde kurulacak TOGG Gemlik Tesisinin 18 ayda tamamlanması ve 2022’nin son çeyreğinde ilk seri otomobilin banttan inmesi hedefleniyor. Tesiste 2030’a kadar, fikrî ve sınai mülkiyet hakları tamamen TOGG’a ait, tamamı elektrikli beş farklı modelden toplam bir milyon adet üretilecek. TOGG için şu ana kadar 700 milyon liranın üzerinde AR-GE yatırımı yapıldı.
TOGG Gemlik Tesisinde işe alımlar 2022 yılı başından itibaren başlayacak, üretim, senede 175 bin adetlik kapasiteye ulaştığında çalışan sayısı da 4 bin 300 kişiye ulaşacak.

HONDA FABRİKASIYLA İLGİLENDİK
TOGG'un, Honda Türkiye'nin Şekerpınar fabrikasının global kararla kapanacak olması nedeniyle bu fabrikaya ilgisi olup olmadığı sorusunu yanıtlayan Karakaş, şunları aktardı: Tabii ki ilgilendik burayla. Yani ülkede böyle bir değer varken, açıklanmışken de belli bir noktadan sonra kapatılacağı ilgilendik. Hatta ilgilenirken sadece Honda Türkiye ile değil Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızla ve Honda Japonya ile beraber değerlendirdik. Ama orada geldiğimiz noktada Honda'nın stratejik öncelikleriyle ve fabrikayı kapatma tarihleriyle bizim süreçlerimiz içerisinde bir uyuşmazlık olduğu için bunu hayata geçiremedik.

Türkiye Gazetesi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir KADEM kadına yönelik şiddete dikkat çekti Eskişehir KADEM İl Temsilcisi Mehtap Özkaya, 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü ile ilgili yaptığı konuşmada televizyon dizilerinin kadına yönelik şiddet üzerindeki etkisini vurguladı. Eskişehir KADEM İl Temsilcisi Mehtap Özkaya, 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü ile ilgili yaptığı konuşmada bu yıl ki sloganlarının “şiddete seyirci kalma” olduğunu söyledi. Özkaya, geçtiğimiz yıl en çok izlenen 14 yerli yapım diziyi kadına yönelik şiddet bağlamında değerlendirdiklerini söyledi. İncelemeye konu olan 14 dizide toplam 327 bölümde 3 bin 13 kadına yönelik şiddet sahnesi tespit ettiklerini dile getiren Özkaya, “25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü vesilesiyle bir aradayız. Tüm dünyada kadınlar özel ve kamusal alanda farklı şiddet türlerine maruz kalıyorlar. Bu gerçeğe dikkat çekmek ve kadına yönelik şiddete karşı toplumda farkındalık yaratmak adına 25 Kasım önemli bir gündür. Bu yıl ki hazırladığımız kampanyamızın sloganı ise “şiddete seyirci kalma”. Bu sloganla vermeyi hedeflediğimiz mesajlar var. Medyada geçen kadına yönelik şiddet konusu bizimde uzun zamandır gündemimizde yer alıyor. Medyada kadına yönelik şiddet ve izleyici farkındalığı, yerli diziler üzerinde inceleme başlıklı önemli araştırmayı hayata geçirdik. Bu araştırmada geçtiğimiz yıl en çok izlenen 14 yerli yapım diziyi kadına yönelik şiddet bağlamında inceledik. Bu araştırmada dizilerde işlenen şiddet türlerini, bu türlerin oranlarını, yaygınlığını, izleyicilerin dizilerdeki kadına yönelik şiddete dair farkındalığını ve şiddet sahnelerinden etkilenme durumlarını ölçtük. İncelemeye konu olan 14 dizide toplam 327 bölümde 3 bin 13 kadına yönelik şiddet sahnesi tespit ettik. En çok karşılaşılan şiddet türlerine baktığımızda ise yüzde 51 oranında psikolojik, yüzde 24 sözlü, yüzde 11 çok boyutlu ve karmaşık, yüzde 8 fiziksel şiddet tespit ettik. Kadına yönelik şiddetin bütün türleri diziler aracılığıyla evimize sızıyor. Bu sebeple bizler kampanya boyunca “şiddete seyirci kalma” diyerek televizyon dizilerindeki kadına yönelik şiddet ve türlerine, etkilerine dikkat çekip sizlerle paylaşacağız. Kampanyamızın kadına yönelik şiddete karşı bireysel ve toplumsal farkındalık oluşmasını diliyor, hepinize duyarlılığınızdan dolayı teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Kahramanmaraş Deprem sonrası felç kalan Mehmet, hayallerini gerçekleştirmek istiyor Kahramanmaraş’ta depremden sağ kurtulan ancak omurilik felci teşhisi konulup yürüyemeyen 22 yaşındaki Mehmet, yeniden ayağa kalkıp vatani görevini yapmak istiyor. Kahramanmaraş’ta yaşayan 22 yaşındaki Mehmet Fatih Güngör, 6 Şubat depremleri sırasında bir tekstil fabrikasında çalışırken enkaz altında kalarak ağır yaralandı. Çeşitli hastanelerde tedavi gören Mehmet’e, omurilik felci teşhisi konuldu. Belinden aşağısı tutmadığı için yürüyemeyen gencin birçok hayalide yarım kaldı. Askerlik ve evlilik hayali yarım kaldı Hayatı boyunca vatani görevini yapmayı, otomobil kullanmayı ve evlenip yuva kurmayı hayal eden Mehmet, şimdi ise yeniden ayağa kalkabilmek için hayırseverlerin ve yetkililerin desteklerini bekliyor. “Ameliyattan sonra ayaklarımı hissetmedim” İhlas Haber Ajansı’na konuşan Mehmet Fatih Güngör, depremden sonra enkazda kaldığını ve 15 dakika içerisinde kurtulduğunu anlatarak, “Deprem sırasında iş yerinde çalışıyordum ve o anda duvar üzerime düştü. 15 dakika sonra beni kurtardılar, hastanelere gittim, çevre illerdeki hastanelere de gittim. Şuanda gelişmeler var. Enkaz altındayken kaburgam akciğerime batmış ve delik oluşmuş. Ankara’da onun tedavisi yapıldı, omurilik ve ortopedi ameliyatı oldum. Bir gün sonra kendime geldiğimde ayaklarımı hissetmediğimin farkına vardım” dedi. “Hayallerimi gerçekleştirmek istiyorum” Adana’da bir doktorun tedavisi ile sağlığına kavuşabileceğini belirten Güngör, “Adana’da bir doktor bulduk ancak seans başı 70 bin lira ücreti var. Omuriliğe kök hücre tedavisi yapıyormuş. En az 2 iğne vurulmam lazımmış ve daha sonra gelişim görebilecekmişim. Gelişim sonrası daha farklı bir tedavi uygulayacağını söyledi. Eski sağlığıma tam kavuşmayabilirim ama kendi işlerimi halledebileceğimi öğrendim. Hayallerim var. Askere gitmek istiyorum, hayat kurmak ve tekrardan çalışmak istiyorum. Araba sürmek istiyorum. Cumhurbaşkanımıza ve yetkililer hayırseverlerin yardım etmesini bekliyorum” diye konuştu.
Manisa Akhisar Emniyeti’nden geniş kapsamlı asayiş uygulaması Manisa İl Emniyet Müdürlüğü ve Akhisar İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekipler, ilçe genelinde geniş çaplı asayiş uygulaması gerçekleştirdi. Uygulamada, kurallara uymayan araç sürücüleri ile çeşitli eğlence merkezlerine para cezası kesilirken, üzerinde uyuşturucu madde bulunan şahıslar hakkında adli işlem başlatıldı. Manisa İl Emniyet Müdürlüğü; Akhisar ilçesi genelinde dün 20.00-00.00 saatleri arasında, Asayiş, KOM, TEM, Narkotik, Güvenlik Şube Müdürlüğü ve Akhisar İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı 38 ekip, 195 personel ile asayiş uygulaması yaptı. Uygulamada, bin 212 şahıs sorgulanırken, 556 araç da denetlendi. 43 araç sürücüsüne 186 bin 54 TL para cezası uygulandı ve 11 araç trafikten men edildi. 16 umuma açık istirahat ve eğlence yerinin kontrol edildiği uygulamada; 2 şahsa Kabahatler Kanunu 36/1 maddesine göre 1 bin 954 TL idari para cezası, 1 iş yerine ruhsat dışı konsomatris çalıştırmaktan, 1 iş yerine kapalı alanda sigara içmekten,1 iş yerine de ruhsatı olmadan canlı müzik yayını yapmaktan tutanak tutuldu. Denetlemelerde, 1 adet kurusıkı tabanca ele geçirilirken, 1 şahsa 5279 sayılı kanuna göre 8 bin 323 TL idari işlem uygulandı. Yine aynı uygulamada, 36 adet sentetik uyuşturucu madde, 1,6 gram esrar maddesi, 0,35 gram metamfetamin maddesi, 1 adet Akhisar İlçe Emniyet Müdürlüğü asayiş kanalını dinleyebilen el telsizi ele geçirilirken, 1 şahsa haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan, 2 şahsa alkollü araç kullanmaktan, 8 şahsa TCK 191 (Kullanmak için Uyuşturucu Madde Bulundurmak) suçundan adli işlem yapıldı. Manisa İl Emniyet Müdürlüğü, Manisa halkının huzur ve güvenliği için suç ve suçlularla mücadelenin aralıksız devam edeceği vurguladı.
İstanbul Ticaret Bakanı Bolat: "Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin tutuklama kararı alması çok önemli bir adım" Türkiye-Cezayir İş ve Yatırım Forumu’nda katılan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) birkaç gün önce İsrail’in soykırımının baş mimarları olan kişileri tutuklama kararı alarak suçlu ilan etmesi çok önemli bir adımdı. Filistin’de, Gazze’de, Batı Şeria’da, Lübnan’daki vahşi katliamın ve soykırımın son bulması noktasında cesaretlendirici olmuştur” dedi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye-Cezayir İş ve Yatırım Forumu’na katıldı. Beylikdüzü’nde bir otelde düzenlenen etkinlikte iki ülke arasındaki stratejik ortaklık ve ekonomik iş birliği konuları ele alındı. Foruma Bakan Bolat’ın yanı sıra Uluslararası İş Forumu Başkanı Erol Yarar, Cezayir İktisat Eski Bakanı Prof. Dr. Abdelkader Sammari, Cezayir Ankara Büyükelçisi Ammar Bellani, Müteahhitler ve Sanayiciler Kulübü Başkanı Rashid Bouhamid ve çok sayıda sektör paydaşları katıldı. “Bu yılın ilk yarısı itibariyle milli gelirimizi tam 5 katı artırarak, 230 milyar dolardan 1,2 trilyon dolara yükselttik” Türkiye-Cezayir İş ve Yatırım Forumu’nda konuşan Ömer Bolat, "Cezayir-Türkiye Karma Ekonomik Komisyon 12. Dönem Toplantısı da geçtiğimiz Mayıs ayında Ankara’da yapılmıştı. İki ülke liderleri ve hükümetleri arasında çok büyük bir yakınlık var ve yakın ilişkilerimiz devam etmektedir. 22 yıldan bu yana Türkiye Cumhuriyeti olarak ekonomide çok büyük atılımlar ve başarılar kaydettik. Milli gelirimizi tam 5 katı artırarak, 230 milyar dolardan 1,2 trilyon dolara yükselttik, bu yılın ilk yarısı itibariyle. Kişi başına milli gelirimizi yine 22 yılda 3 bin 600 dolardan 13 bin 300 dolara yükselttik. Bu yılın sonunda inşallah 14 bin 500-15 bin dolar civarında kişi başı milli gelire ulaşacağız. Mal ihracatlarımızı 7.5 kat arttırarak 36 milyar dolardan 262 milyar dolara, hizmetler ihracatımızı da yine 7.5 kat artışla 14 milyar dolardan 112 milyar dolara yükselttik. Bugün Türkiye 340 milyar dolar mal ithalatı, 260 milyar dolar mal ihracatı ile 600 milyar dolar civarında bir toplam dış ticarete sahiptir. Milli gelirimizin yaklaşık yüzde 50’sini oluşturmaktadır. Dış yatırımlarda da, 2002’ye kadar 14 milyar dolar yabancı doğrudan yatırım gelmişken Türkiye’ye, bu rakam son 22 yılda 269 milyar doları aşmıştır. Bunları reformlarla, doğru politikalarla, siyasi ve ekonomik istikrarı koruyarak, hep yurt içi ve yurt dışı yatırımları, istihdamı ve ihracatı arttırmaya çalışarak başardık" dedi. “Cezayir bizim Afrika’daki ikinci büyük dış ticaret ortağımızdır” Cezayir ile yürütülen ticari ilişkilere değinen Bakan Bolat, "Cezayir bizim Afrika’daki ikinci büyük dış ticaret ortağımızdır. Birinci sırada Mısır, ikinci sırada Cezayir yer alıyor. Ancak Cezayir, Türkiye yatırımları için birinci ülkedir Afrika’da. Bin 500 Türk firması 6 milyar dolarlık yatırımlarla Cezayir’de yatırım, üretim, istihdam ve ihracat peşinde koşmaktadırlar. Bunu yaparlarken de Türkiye ile ticarette de köprü rolü oynamaktadırlar. Müteahhitlik bir başka başarı hikayemizdir. Türkiye’nin dünyada 2002’ye kadar 50 milyar dolarlık müteahhitlik hizmetleri varken, son 22 yılda buna 472 milyar dolar daha ilave oldu. 522 milyar dolara yükseldik,137 ülkede 12 bin 330 proje ile. Ve Afrika’da en büyük müteahhitlik hizmetlerini Cezayir’de gerçekleştirdik. 700’e yakın proje ve 33 milyar dolarlık müteahhitlik hizmetlerini gerçekleştirdik. Cezayir’de dış ticaret bakanımızla beraber bu tercihli ticaret anlaşması müzakerelerini hızlandıracağız. Bu ticaret diplomasisi çabalarımız, dünyayla maksimum ekonomik iş birliği çabalarımız, siyasi istikrar ve yurt dışı ilişkilerde kazan-kazan, birlikte güçlenmek, birlikte büyümek hedefleri doğrultusunda hızlı adımlarla yol alıyoruz. İslam ülkeleri ile dış ticaret anlaşmalarımız 22 yılda tam 11 kat yükseldi. 10,8 milyar dolardan 2023 yılında 130 milyar dolara artış gerçekleştirmiş olduk” ifadelerini kullandı. “UCM heyetini yürekten tebrik ediyoruz” Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni tutuklama kararı alması çok önemli bir adım olduğunu söyleyen Bakan Bolat, "Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) birkaç gün önce İsrail’in soykırımının baş mimarları olan kişileri tutuklama kararı alarak suçlu ilan etmesi çok önemli bir adımdı. Filistin’de, Gazze’de, Batı Şeria’da, Lübnan’daki vahşi katliamın ve soykırımın son bulması noktasında cesaretlendirici olmuştur. Suçların cezasız kalmayacağı ve adaletin ahirete kalmadan bu dünyada da tecelli edeceği noktasında yüreklere su serpmiştir. UCM heyetini yürekten tebrik ediyoruz. Türkiye olarak gerçekten dünyada tek başımıza da olsak, İsrail ile ihracat ve ithalatı 6 ay önce durdurma kararı almıştık ve bu kararımızı uygulamaktayız. Ama Filistin ekonomisine ayakta kalması için Filistin’in istediği ticaret noktasında da onlara gerek ihracatta gerek ithalatta destek vermekteyiz. Ve Gazze’dekiler başta olmak üzere kardeşlerimize 85 bin ton gıda ve sağlık yardımları, hijyen yardımları konusunda öncülük ediyoruz, etmeye devam edeceğiz" diye konuştu.