EKONOMİ - 01 Haziran 2023 Perşembe 10:38

Yeni vergi sistemi önerisine göre 900 milyar dolar 2 trilyona ulaşabilir

A
A
A
Yeni vergi sistemi önerisine göre 900 milyar dolar 2 trilyona ulaşabilir

İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası’nın, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte çalıştığı yeni vergi sistemi Çarşamba Buluşmalarında kamuoyu ile paylaşıldı. Büyüme dostu olduğu iddia edilen sistemin, devlet ile iş dünyasını uzlaştıracağı, sürdürülebilir kalkınmayı sağlayacağı belirtilerek, “900 milyar dolar olan milli gelirin, bu modelin uygulanması halinde Güney Kore gibi 2 trilyon dolara ulaşma potansiyeli var” değerlendirilmesi yapıldı.

Yeni vergi sistemi önerisi Altınbaş Üniversitesinin düzenlediği Çarşamba Buluşmalarında ele alındı. Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cemal İbiş, Eski Başbakan Yardımcısı ve Eski Ekonomi Bakanı Prof. Dr. Nazım Ekren ve Eski İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası Başkanı Vehbi Karabıyık’ın konuşmacı olarak katıldığı söyleşinin moderatörlüğünü İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası Başkanı İbrahim Aktan yaptı. Prof. Dr. Cemal İbiş, yaptığı değerlendirmede 900 milyar dolar olan milli gelirin, bu modelin uygulanması halinde Güney Kore gibi 2 trilyon dolara ulaşma potansiyeli olduğunu belirtti. Cemal İbiş, yaptırdıkları saha anketlerine göre iş dünyasının beklentisinin şeffaf, basit, adil ve evrensel bir vergilendirme sistemi olduğuna değindi. Buna göre tam bir sistem önerisi getirdiklerini vurgulayan Cemal İbiş, iş dünyasının beklenti ve yükümlülüklerini temel aldıklarını anlattı. Böylece öncelikle toplumun, toplanan vergilerin kamu yararına harcandığına inandırılmasının şart olduğunu anlattı.

Yeni vergi sistemi önerisine göre 900 milyar dolar 2 trilyona ulaşabilir

İşletme sahiplerinin de vergiye bir kamu ve sosyal sorumluluk bilinciyle yaklaşmaları gerektiğini savunan ve vergisini veren vatandaşın, ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde harcanacağından emin olmak istediğine işaret eden İbiş, “Bu da şeffaflığı gerektiriyor. 2, 2.5 yılda bir çıkan vergi aflarına sınırlama getirilmeli. Kayıt dışılık da önemli bir sorun. Hem gerçek kişililer hem de işletmeler yüksek vergi ödediklerini düşünüyorlar. Bu da işletmeleri vergiden kaçınmaya teşvik ediyor. Tüm paydaşların kendilerini güvende bulacakları adil vergilendirme yapılmalı. Olay mahkemeye intikal ettiğinde mahkemesine göre farkı kararlar çıkabiliyor. Sonuç olarak, ekonominin iki aktörü iş dünyası ve kamu yararını öncelikleyen devletin bir araya gelerek yeni nesil konsensus oluşturmalarını tavsiye ediyoruz. Böylece tüm bu sorunlardan arındırılmış, Türkiye’yi kurtaracak vergi sistemini ortaya koymuş oluruz” değerlendirmelerini yaptı.

“İşletmelerin GSMH’ya katkılarına göre vergide farklılaşmaya gidilmeli”

Cemal İbiş, Kalkınma Öncelikli, Büyüme Dostu Vergi Sistemi’ne göre öncelikle ele alınması gereken aksiyonlara değindi: “Kayıt dışılık ve vergi yükü arasındaki ilişki dikkate alınarak, vergi mevzuatı sadeleştirilmeli. Kayıt dışılığı önlemek için, işletmelerin üzerindeki gizli kamusal yükler azaltılmalı. İşletmelerin uluslararası piyasalarda rekabet etmesini kolaylaştırmak için GSMH’ye, istihdama ve ihracata katkılarına bakılarak vergilerde farklılaşmaya gidilmeli. İşletmelerin sürdürülebilir olabilmeleri için kurumsallaşmaya önem vermeli şart. Start-up ve AR-GE girişimcilerini destekleyen vergi mevzuatı geliştirilmeli. Yurtdışına beyin göçünü engellemek ve üreticiliği desteklemek için serbest bölge avantajlarına sahip, ‘serbest teknopark’lar oluşturulmalı.”

Yeni vergi sistemi önerisine göre 900 milyar dolar 2 trilyona ulaşabilir

“Karma ekonomi modeline göre düzenlenmeli”

Sistemim fikir babası, Eski Başbakan Yardımcısı ve Eski Ekonomi Bakanı Prof. Dr. Nazım Ekren ise modelin merkezine neden işletmeleri aldıklarına açıkladı. Sistemin “Sürdürülebilir” olması için işletmelerin fonksiyonlarını yerine getirmesi ve kurumsal yönetim ilkelerini uygulaması gerektiğini ifade eden Ekren’e göre, işletmelerin temel işlevi refah için mal - hizmet üretmeleri ve GSMH’ye sektörel katkıları. “Kamunun da mevzuat, destek ve teşvikle bu süreci hızlandırması sağlanmalı” Nazım Ekren Karma ekonomi modeli olarak tanımlanabilecek bir modelden bahsettiklerini dile getirdi.

“İrrasyonellik, aşırılık ve açgözlülük 21. Yüzyıl küresel krizlerinin en önemli nedeni”

Nazım Ekren 21. Yüzyıl başına kadar daha önce yaşanmamış küresel finans krizi, Ukrayna Rusya Savaşı, Covid 19 pandemisi ve son günlerde de enflasyonla mücadele gibi sorunların, ekonomik ve politik olarak yeni bir perspektif aranmasına neden olduğunu anlattı. Ekren ayrıca paradigmaların değiştiğini vurgulayarak, makroekonomik performans olarak adlandırdığımız büyüme, işsizlik, enflasyon, kur ve faiz gibi temel değişkenliklere odaklanmanın yeterli olmadığını dile getirdi. Makroekonomik yapı ve ilişkiler sisteminin etkilendiğini dile getiren Ekren, iyi kurgulanmamış reformların başka krizlere neden olabileceğine işaret etti. Kalkınma öncelikli büyüme dostu vergi sistemini çalışırken, “bir parça bütünü yansıtır” diyen Quantum önermesinden yararlandıklarını ifade eden Nazım Ekren, “21. Yüzyıl öncesi küresel ve ulusal sistemlerde istikrar sağlandığında büyüme de sağlanır diye varsayıldı. Şimdi ise tam tersi bir tablo var. Büyümeyle istikrar sağlamanın daha önemli olduğu ortaya çıktı. Bu bağlamda vergi ile işletmelerin yükümlülüklerini, sorumluluklarını ve beklentilerini düzgün tasarlarsak, sadece ekonomik değil toplumun genelinde istikrarı sağlayan büyümeyi tetikleriz” diye konuştu.

Yeni vergi sistemi önerisine göre 900 milyar dolar 2 trilyona ulaşabilir

“Vergi yükü azaltılırsa, toplam vergi hasılatı artar”

İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası Üyesi ve Eski Başkanı Vehbi Karabıyık ise, ana hedeflerinin Türkiye GSMH’nin bugünün 3 katına çıkarılması olduğunu belirtti. Kalkınmaya öncelik verilmesi gerektiğini belirten Vehbi Karabıyık, sadece vergi reformu yapmak istemediklerini asıl, ekonomik sistemin alttaki tabanını değiştirmek istediklerini kaydetti. Türkiye’nin kabuğunun değiştirmesi gerektiğini anlatan Vehbi Karabıyık, “900 milyar dolar, 2 trilyon dolara nasıl gelecek? Kalkınmayı iş adamı ve işletmeler aracılığıyla yapacağız elbette. Daha fazla üretip satacaklar, daha çok kazanacaklar ve devlet de daha fazla vergi alacak. Ama iş adamı üretmiyor. Yaptırdığımız araştırmada Türkiye’de 5 grup şirket tespit ettik. Asıl sorun, KOBİ dediğimiz Orta ve Büyük ölçekli firmaların yapılanmalarında. Vergi vermek istemedikleri için muhasebelerini düzgün tutmuyor ve kayıt dışı kalıyorlar. Bizim bu ifadeden anladığımız işletmelerin işlemlerinin kaydını defterlere kaydetmemesi. Doğru bilgi gelmediği için de geleceğe dönük plan ve program yapamıyorsunuz. Büyüyemiyor, gelişemiyor, üretmiyor ve 30 yaşına bile gelmeden yok oluyorlar. 100 yıllık kaç işletmemiz var” açıklamalarını yaptı.

“İşletmelerin vergi yükü yüzde 27”

Yapılan saha çalışmalarında işletmelerin vergi yüklerinin çok olması sebebiyle vergi ödemek istemediklerini tespit ettiklerinin altını çizen Karabıyık, işletmelerin üstündeki vergi yükünün yüzde 27 olduğuna dikkat çekerek, “Oran olarak OECD ile uyumlu, dünya ile aynı ama bizim ekonomimiz küçük. İş adamı bunun azaltılmasını istiyor. Biz de kurumsallaşalım, vergimizi verelim, kalkınmaya katkı sağlayalım diyorlar. Gelir ve kurumlar vergisini azalttığınızda toplam vergi hasılatını artırabiliyorsunuz. Dünyada bu böyle. Bunun için, yeni nesil bir konsensus oluşturmalı ve iş adamı ile devlet bir araya gelmeli diyoruz. Vergiyi indirdiğinizde kaybettiğiniz bir şey de olmuyor” diyerek sözlerine son verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak BEUN Öğrenci Topluluklarının ÜNİDES başarısı sertifika töreniyle taçlandırıldı Gençlik ve Spor Bakanlığı Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen ve gençlerin kişisel, sosyal ve kültürel gelişimlerine katkıda bulunmayı hedefleyen Üniversite Öğrenci Toplulukları İş Birliği ve Destek Programı (ÜNİDES) kapsamında destek almaya hak kazanan öğrenci toplulukları ve kulüp üyeleri için BEUN’da sertifika teslim töreni düzenlendi. Farabi Kampüsü Genç Ofiste gerçekleşen törene; Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Zonguldak Gençlik ve Spor İl Müdürü Halil Hacı, BEUN Genel Sekreteri Prof. Dr. Zehra Safi Öz, akademisyenler ve idari personel, Zonguldak Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü yönetimi ve personeli ile öğrenciler katıldı. Tören, aziz şehitlerin anısına saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Açılışın ardından, ÜNİDES Programı’nın amaç ve kapsamının aktarıldığı tanıtım filmi izlendi. Programın devamında sahne alan Gençlik Merkezi Müzik Topluluğu, seslendirdiği türkülerle katılımcılardan beğeni toplarken, öğrenciler de eserlere eşlik etti. ÜNİDES Programı kapsamında proje geliştirerek başarıyla uygulayan üniversite kulüp ve topluluklarına yönelik düzenlenen sertifika teslim töreninde; projelerde görev alan öğrenci topluluk üyeleri ile danışman akademisyenlere sertifikaları Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer ile Zonguldak Gençlik ve Spor İl Müdürü Halil Hacı tarafından takdim edildi. Törene ilişkin değerlendirmede bulunan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, öğrenci topluluklarının ÜNİDES kapsamında elde ettiği başarılardan duyduğu memnuniyeti dile getirerek şu ifadeleri kullandı: "Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi olarak öğrencilerimizin yalnızca akademik değil; sosyal, kültürel ve toplumsal gelişimlerini de destekleyen bir üniversite anlayışıyla hareket ediyoruz. Öğrenci topluluklarımızın proje üretme kültürünü benimseyerek her geçen dönem daha güçlü çalışmalar ortaya koyması, bu anlayışın somut bir yansımasıdır. ÜNİDES kapsamında Üniversitemiz öğrenci toplulukları; bugüne kadar toplam 65 projeyle desteklenmeye hak kazanmıştır. Bu sonuç, öğrencilerimizin sürdürülebilir bir başarı çizgisine sahip olduğunu ve topluluklarımızın ulusal ölçekte nitelikli projeler üretebildiğini göstermektedir. Bu vesileyle öğrencilerimize önemli fırsatlar sunan ÜNİDES Programı dolayısıyla başta Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Dr. Osman Aşkın Bak olmak üzere Gençlik ve Spor Bakanlığına teşekkür ediyor; projeleriyle destek almaya hak kazanan tüm öğrencilerimizi ve danışman akademisyenlerimizi tebrik ediyorum." Program günün anısına çekilen toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.