TEKNOLOJİ - 25 Eylül 2021 Cumartesi 11:31

Yangın söndürme bombasında yerli ve milli adım

A
A
A
Yangın söndürme bombasında yerli ve milli adım

Malatya’da bilim insanları tarafından geliştirilen ve bir çok ülkeden dev şirketin dikkatini çeken yangın söndürme bombasının üretimi için Türk Havacılık ve Uzay Sanayisi (TUSAŞ) ile prensipte anlaşıldı. Gerekli anlaşma ve sözleşmelerin yapılmasının ardından üretimi yapılacak olan yangın söndürme bombasının Türkiye’ye ciddi bir döviz getirmesi bekleniyor.

Malatya İnönü Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde araştırma görevlisi olan Murat Toptaş, 2019 yılında orman ve petrol boru hatlarında çıkacak yangınları söndürmek için ‘Yangın Söndürme Bombası’ geliştirmişti. İçerisinde yangın söndürmede oldukça etkili olan bor minerali malzeme içeren 180 kilogram ağırlığındaki bomba, devasa yangınlarda kullanılmak için tasarlandı.

İsviçre, Japonya, Suudi Arabistan ve Kanada’dan birçok şirketin ilgi gösterdiği bomba için ilk adım yerli ve milli olarak atıldı. Bombayı geliştiren bilim adamı Toptaş, seri üretim için Türk Havacılık ve Uzay Sanayisi (TUSAŞ) ile prensipte anlaşmaya vardı. Önümüzdeki süreçte İnönü Üniversitesi ve TUSAŞ arasında anlaşma imzalanacak ve seri üretime geçilecek.

2019 yılında orman yangınları, petrol, doğalgaz boru hatlarında yangınlarında ve mühimmat depolarında oluşacak muhtemel yangınlara karşı geliştirilen bombanın, yerli ve milli olarak üretilmesi için yurtdışından alınan teklifleri reddettiğini belirten Toptaş, “ 2019 yılında yangın söndürme mühimmatı projesi adı altında orman yangınları petrol doğalgaz boru hatlarında meydana gelen yangınlar ve mühimmat depolarında ortaya çıkması muhtemel yangınlarla mücadele etmek maksadıyla yeni bir ürün geliştirdik. Projemizin ismi daha sonra akıllı yangın söndürme mühimmatı olarak değiştirildi. Projemizin 18 ay ile 24 aylık patent süreci vardı. Bu patent sürecinin sonuçlanmasını bekledik. Hala da devam eden bir sürecimiz var. Bu nedenle proje bir süre gecikti. Bu arada yurt dışından birçok ülkeden yangın söndürme mühimmatının çalışma şekli veya ürünün kendisinin doğrudan temini yolunda bazı proje ortaklıkları ve satın alma teklifleri aldık. Ayrıca projemizin kendi ülkemizde üretilmesi taraftarıydık biz. Hem kendi çalışmalarımızın sonlanmasını beklemek hem de projenin milli olarak ülkemizde üretilmesini sağlamak amacıyla yurtdışından gelen teklifleri beklettik” dedi.

“Yurtdışından birçok ülkeden, bombayı üretim ve satın alma teklifleri aldık”

Yangın söndürme bombasını satın alma ve üretimi konusunda birçok ülkenin kendileriyle iletişime geçtiği belirten Toptaş, “ İlk ilgilenen İsviçre oldu. Daha sonra Japonya, sonrasında Suudi Arabistan Kanada ortaklığı bulunan birkaç şirket bizimle yangın söndürme mühimmatı konusunda irtibata geçtiler. Satın alma veya ortak üretim konusunda. Bugün geldiğimiz noktada Savunma Sanayi başkanlarımızın da yardımıyla TUSAŞ havacılıkla görüşmeler yapıldı. İnönü Üniversitesi, TUSAŞ havacılıkla prensipte anlaşıldı. TUSAŞ havacılığın uygun göreceği 3’üncü bir ortakla yangın söndürme mühimmatının üretiminin projenin başlanmasına karar verildi” şeklinde konuştu.

“Sektöre, yeni ürün kazandırdığınız zaman ülkeye çok ciddi bir döviz getirisi olabilir”

Yangın söndürme bombası konusunda dünyada diğer ülkelere oranla ilerleme kaydettiklerini ve bombanın sektöre kazandırıldığı takdirde ülkeye ciddi bir döviz getirisi olacağını belirten Toptaş, “ Yangın söndürme bombaları 1908’li yıllardan itibaren tüm dünyanın ilgisini çeken üzerinde çalıştığı bir konu. Ancak henüz efektif olarak kullanılan bir ürün üretilmiş değil. Biz bu konuda diğer ülkelere nazaran baya bir ilerleme kaydettik. Bombamızın şekli, çalışma şekli, patlayıcılık cinsi, söndürücü malzemenin cinsi ve birçok analiz bitmiş oldu. Yani onlardan çok öndeyiz. Bombamız iyi bir üreticiyle hızlı bir şekilde üretilebilir bir konumda. Ülkemiz için anlamı şu yangın söndürme sektörü bugün, sadece Amerika’nın, Avustralya’nın ve Japonya’nın içinde bulunduğu birkaç ülkede 100 milyar doları aşan bir pazara sahip şuan diğer ülkeleri de kattığımızda bu 200 milyar dolarlık bir sektör. 200 milyar dolarlık sektöre siz hiç olmayan yeni bir ürün kazandırdığınızda bu ülkemiz için çok ciddi bir döviz getirisi anlamına gelebilir. Yani her 200 milyar dolar her yıl para harcanan bir sektör var ve siz bu sektöre daha önce kullanılmamış etkili olan bir ürün kazandırıyorsunuz. Bu ülkemiz için ciddi bir döviz getirisi demektir” ifadelerini kullandı.

Yangın söndürme bombasının üretici firmalar tarafından yangın sezonundan önce yetiştirmeye çalıştırılacağını ifade eden Toptaş, “Biz üniversiteler olarak herhangi bir üretim imkanımız bulunmamakta üzerimize düşen konu yapmak projelendirmek ve üretici firmalara vermek. Önümüzdeki yangın sezonundan önce üretici firmalar bu tür bir ürünü yetiştirmeye çalışacaklar. Yani önümüzdeki yangın sezonundan önce bu ürün portatif hale getirilip test atışları yapılacak ve önümüzdeki yangın sezonuna bu tür bir ürünün çıkması planlanıyor” şeklinde konuştu.

İHA'ya yerli ve milli projeye desteklerinden ötürü teşekkür

Yerli ve milli projeye desteklerinden ötürü İhlas Haber Ajansı'na teşekkürlerini dile getiren Toptaş, "Özellikle İhlas Haber Ajansı'na teşekkür ediyorum. Çalışmamız ile başından beri ilgileniyor ve gündemde tutmaya çalışıyor. Sayenizde projemiz her yere ulaşabilir oldu. Sizlere teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Veysel Korkmaz - Hatice Yetmen
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın MHP’den 24 Kasım Öğretmenle Günü kutlaması Milliyetçi Hareket Partisi MHP Aydın İl başkanı Haluk Alıcık ve MHP 13. Dönem MYK Üyesi Burak Pehlivan 24 kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla mesaj yayınladı. MHP Aydın İl Başkanı Haluk Alıcık mesajında, “Ruhu büyük olanların, yaşadığı dönemlere sığmayıp çağlar üstüne sıçrayanların mutlaka rahle-i tedrisinden geçtikleri bir öğretmenleri, bir büyükleri, yalçın bir dağ gibi arkalarında duran muhterem hocaları vardır ve bu durum kaçınılmaz bir hayat gerçeğidir. Tarihin mimarı tek tek insanlardan mürekkep milletler, milletlerin ve medeniyetlerin mimarı da öğretmenlerdir. Öğretmen Türk milletinin varlık güvencesi, istikbal ve istiklal güvenliğidir” diyerek 24 Kasım öğretmenler gününü kutladı. MHP 13. Dönem MYK Üyesi Burak Pehlivan ise mesajında, ’Bilgiyle doldurulmuş zihinlerin yanında, zekayla duyguları birleştirerek evlatlarımızın kendilerini tanımalarına ortam hazırlayan beyin ve kalbin terkibinden filizlenmiş bir eğitim sürecini de hayata geçirmek için uğraşan değerli öğretmenlerimizin bu gayretleri bizim açımızdan takdire şayandır. Öğretmenlik mesleğini diğer mesleklerden ayıran en önemli özellik, malzemesinin ve meyvesinin insan olmasıdır. İnsanın insan olma vasfını ön plana çıkaran şey ise eğitim ve kültürdür. İrfanı ve vicdanı hür milli ve evrensel değerlere vakıf nesiller yetiştirmek gibi ulvi bir görev ifa eden tüm öğretmenlerimizin gününü saygıyla kutluyorum” dedi.
Bursa Yenilikçi ürünlerle gıda sektöründe fark yaşatıyorlar Ar-Ge çalışmaları ve yeni çıkacak ürünleriyle dikkat çeken Doybox Bidaa, "Geleneğin Pratik Tadı" sloganıyla hızlı tüketim pazarında devrim oluşturuyor. Geleneksel lezzetleri modern çözümlerle sunan firma, yeni ürünleri ve "bidaa dükkân" konseptiyle hem Bursa hem de Türkiye genelinde büyümeye devam ediyor. Ar-Ge ile yepyeni tatlar yolda Doybox Bidaa, sektördeki güçlü konumunu yenilikçi ürünleriyle pekiştiriyor. Firmanın Satış ve Pazarlama Yöneticisi Müge Gölcü, mevcut ürün yelpazesini ve Ar-Ge çalışmalarını şu sözlerle özetledi: “Şu anda 37 çeşit ürünümüz var; bunlardan 32’si donuk, 5’i ise buzdolabında saklanabiliyor. Donuk ürünlerimiz arasında pilav, tatlı çeşitleri, dolma, kavurma ve kuzu kol yer alıyor. Buzdolabında saklanabilen ürünlerimiz arasında ise kavanoz çorbalarımız, menemen harcı ve soğan turşusu var. Bununla birlikte, lazanya, imambayıldı ve mücver gibi 20’ye yakın yeni ürün üzerinde çalışıyoruz ve bunların bazılarını önümüzdeki ay piyasaya sunacağız.” Bidaa dükkânlarla geleneksel lezzetler her Yerde Bursa Zafer Plaza AVM’de açılan ilk tanıtım standı ve Nilüfer 23 Nisan Mahallesi’ndeki ilk konsept mağaza, Bidaa markasının hızlı tüketim ürünlerindeki başarısını ortaya koyuyor. Müge Gölcü, “Ev yemeği lezzetinde, tamamen doğal ve ekonomik ürünler sunarak hem Bursa’da hem de tüm Türkiye’de yayılmayı hedefliyoruz. Bu vizyon, ‘Geleneğin Pratik Tadı’ sloganımızda hayat buluyor,” dedi. Doymatikler ile daha fazla ulaşılabilirlik Doybox Bidaa, yalnızca dükkânlarıyla değil, tam otomatik çorba makineleri olan "Doymatik"lerle de tüketicilere ulaşmayı planlıyor. Gölcü, “Bidaa dükkânlarımızın yanı sıra Doymatik’lerimizi kolay erişilebilir noktalarda halkımızla buluşturarak, sağlıklı, hızlı ve pratik yemek seçeneklerini yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz,” ifadelerini kullandı. Hızla değişen yemek eğilimlerine yanıt Yoğun iş temposu ve hızlı yaşam tarzı nedeniyle sağlıklı ve pratik yemek seçeneklerine olan talebin arttığını vurgulayan Müge Gölcü, “Özellikle genç nesiller, koruyucusuz, güvenli ve hızlı tüketim ürünlerine yöneliyor. Biz de bu talebe yenilikçi çözümlerle yanıt veriyoruz. Doybox Bidaa, gelenekten geleceğe uzanan bir köprü olma misyonunu sürdürüyor,” dedi. Doybox Bidaa, Bursa’dan başlayarak tüm Türkiye’de sağlıklı, pratik ve ekonomik yemek çözümleri sunmayı hedefliyor. Yenilikçi Ar-Ge çalışmaları ve Bidaa dükkânlarıyla büyümeye devam eden firma, geleneksel lezzetleri modern bir şekilde tüketicilerle buluşturmaya kararlı.
Diyarbakır Minik yüreklerden Alpaslan’a anlamlı destek Diyarbakır’da ilkokul 2’inci sınıf öğrencileri SMA hastası olan ve valilik onayıyla kampanya başlatılan Alpaslan Arslan bebeğe anlamlı destek verdi. Minik öğrenciler, ’Alpaslan’a hayat ol, bağış yap’ sloganı ile yaptığı etkinlik ile harçlıklarını Alpaslan bebeğe bağışladı. Öğretmenim Okulları öğretmenlerinin desteği ile ilkokul 2’inci sınıf öğrencileri SMA hastası Alpaslan Arslan için bir etkinlik düzenledi. Etkinliğe katılan minik yürekler yaptıkları anlamlı destek ile büyüklerine örnek oldu. Etkinlikte öğrencilere içi boş harfler dağıtılarak boyandı. Keyifli dakikalar yaşayan öğrenciler etkinlik sonrasında hep bir ağızdan bağırarak ’Alpaslan’a hayat ol, bağış yap’ diyerek herkesi duyarlılığa davet etti. Etkinlik sonunda öğrenciler harçlıklarından biriktirdikleri paralarla Alpaslan’a bağışta bulundu. Kampanyanın yürütücüsü ve Alpaslan Arslan’ın avukatı Zeynep Kahraman, miniklerin duyarlılığı karşısında çok mutlu olduklarını söyledi. Kahraman, "Okullara kutu bırakma mantığı ile gittim. Özellikle devam eden kampanyada vatandaşların duyarsız olduğunu görünce küçük yaştaki çocukların daha duyarlı hale gelmesi için ön ayak olmak istedik. Okul öğretmenleri ile yaptığımız istişareler sonucunda öğrencilerin duyarlılık kazanması için harçlıklarını Alpaslan ile paylaşma kararı aldılar. Bunun neticesinde okulda bir etkinlik düzenledik. ’Alpaslan’a hayat ol, bağış yap’ adı altında bir etkinlik düzenledik. Her bir çocuğa içi boş harfler dağıtıldı ve boyandı. Böylelikle kampanyada ilkokul öğrencileri keyifli bir zaman geçirme imkanı da doğdu. Minik çocuklar sınıfça topladıkları paraları Alpaslan’a destek olmak üzere bağışladı" dedi. Minik çocuklar büyüklere örnek oldu İlkokul 2. sınıf öğrencilerinin yaptığı bu anlamlı hareketin kendilerini çok mutlu ettiğini belirten Avukat Zeynep Kahraman, "Çünkü bu yaşta paylaşıma yönelik hissedilen duyguların, ileride tekrarlanacağı kanaatindeyiz. Çocuklar büyüklere hep bir ağızdan ’Alpaslan’a destek ol, bağış yap’ şeklinde seslenerek ağabeylerine ve ablalarına örnek oldu. Minik çocuklarımızın duyarlılığını büyüklerimizden de bekliyoruz. Alpaslan’a destek için tüm duyarlı vatandaşların kampanyaya müdahil olmalarını istiyoruz. Bu duyarlılık konusunda herkesten maddi ve manevi destek bekliyoruz. Kampanyanın yayılması için Alpaslan adına açılan hesapların takip edilerek bağış yapılmasını temenni ediyoruz" diye konuştu. Valilik onayı ile kampanya başlatılan 7 aylık SMA hastası Alpaslan Arslan’ın tedavisinin tamamlanması için 82 milyon liraya ihtiyaç duyulduğu belirtildi.