Göz tembelliğinin bebeklik veya çocukluk döneminde görme fonksiyonunun anormal gelişiminden dolayı bir veya her iki gözde görmenin azalması ile ortaya çıktığını belirten Urartu Göz Uzmanı Operatör Dr. Özgür Bülent Timuçin, bu görme kaybının sebebinin göz ile beyin arasındaki sinir iletiminin bozulmasından kaynaklandığını söyledi. Timuçin, “Bunun nedenleri arasında en sık, bir gözde diğer göze oranla çok farklı bir kırma kusurunun olması veya her iki gözde yüksek kırma kusurunun olması, tek gözde kayma, görmeyi engelleyen göz kapağı düşüklüğü ve katarakt sayılabilir” dedi.
Erken teşhis edilen göz tembelliği tedavisinin oldukça basit olduğuna vurgu yapan Timuçin, “Günümüzde 15 yaşa kadar tedavisi mümkündür. Tedavide gözlük ihtiyacı varsa, gözlük verilir ve iyi gören göz belirli sürelerle kapatılarak tembel göz çalıştırılır. Bazı durumlarda (şaşılık, katarakt) cerrahi gerekebilir. Ancak çocuk da bu bozukluğun erken dönemde fark edilememesi, tedavi başarısını direkt etkilemektedir. Büyük açılı şaşılık veya bariz leke, katarakt gibi dışarıdan ailenin kolaylıkla fark edemediği durumlar dışında göz tembelliği maalesef kolaylıkla gözden kaçabilmektedir. Bugün için okullarımızda görme fonksiyonuna yönelik tarama muayeneleri yapıldığından, göz tembelliği riski bulunan çocuklarımızın büyük çoğunluğunu 7-8 yaşlarında yakalayabiliyoruz. Ancak 7-8 yaş aralığı göz tembelliği tedavisinde başarı için ideal bir yaş aralığı değildir. Bu nedenle erken çocukluk döneminde rutin göz muayenesi son derece önemlidir. Ebeveyn, çok daha erken dönemde herhangi bir görme bozukluğu belirtisi saptamasa bile çocuğuna göz/görme muayenesi yaptırmalıdır” şeklinde konuştu.
Atilla İdiz