ASAYİŞ - 11 Mayıs 2021 Salı 08:42

Türkiye susmuyor! Kudüs için tek yürek

A
A
A
Türkiye susmuyor! Kudüs için tek yürek

İşgal altındaki Doğu Kudüs'te İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırıları için Tüm Türkiye tek yürek oldu.

İstanbul’da İsrail Konsolosluğu önünde Mescid-i Aksa eylemi

İstanbul’da vatandaşlar, İsrail Konsolosluğu önünde Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırıyı protesto etti.

İstanbul’da vatandaşlar, İsrail devletinin Filistinlere yönelik saldırılarını protesto etmek için İsrail Başkonsolosluğu önüne geldi. Bayrak ve pankartlarla yürüyerek konsolosluk önüne gelen vatandaşlar, sloganlar atarak İsrail’e tepkilerini gösterdi. Polis ekiplerinin güvenlik önlemi aldığı protestolar sürüyor.

Türkiye susmuyor! Kudüs için tek yürek

Türkiye susmuyor! Kudüs için tek yürek
 

İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırıları Ankara’da protesto edildi

Memur-Sen İsrail'in Mescid-i Aksa ve Doğu Kudüs'te Filistinlilere yönelik saldırılarına tepki gösterdi. Türkiye Büyük Millet Meclis bir araya gelen sendika üyeleri ve vatandaşlar, ellerinde Türk ve Filistin bayraklarıyla sloganlar eşliğinde Filistinlilere yapılan saldırıları kınadı.

Burada bir basın açıklaması yapan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Biz bugün burada insan olmanın asgari şartını yerine getirmek için toplandık. Evet. İnsan olmanın asgari şartı bugün bu meydanda toplanmaktır. İsrail’in vahşetini, işgalini, zulmüne, zorlabalığını bitirmek için haykırmaktır. Evet insan olmanın asgari şartı, Mescid-i Aksa’da Siyonist postaldan rahatsız olmaktır. Koronavirüs’ü, stratejik aparata dönüştüren, insanlığın bu zayıf anında hayâsızca ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’ya saldıran İsrail’in terörist vasfını ilan, yaptıklarını telin etmek, asgari gerekliliktir.

İsrail’in işgaliyle birlikte dünyanın kirli düzenine’de karşı çıkmak gerek. İsrail vahşetiyle birlikte sömürü zihniyetine de son vermek için direnmek gerek. Biz biliyoruz ki; ABD ve sistemin egemenleri, İsrail’in kan değirmenine su taşıyor. Biz biliyoruz ki; küresel medya ağı da uluslararası kuruluş kulvarı da, ulusulararası hukuku yalanı da İsrail’e karşı üç maymunu oynarken, İsrail için güç kaynağı haline geliyor. Biz susmazsak. Biz, vazgeçmezsek. Biz, direnmeye devam edersek. Biz hep birlikte söz söylersek İsrail yıkılacak. Filistin kurtulacak. Siyonizm de işgal de zulüm de bitecek. İsrail, Mescid-i Aksa’da yıkılışına yürüyor. İsrail, Mescid-i Aksa’da yok oluşuna yürüyor.

İsrail’in yıkılışını da, enkazını da göreceğiz. İsrail’e ses çıkarmayan, vahşete söz söylemeyenlerin, soysuz siyonizme devlet diyenlerin yüzüne tüküreceğiz. İsrail yalan üzerine kurulmuştur. İsrail, Filistin’i talan üzerine kurulmuştur. Siyonist rejimin yalan ve talan düzenini yeneceğiz ve bitireceğiz. Bunu imanımızın gereği sayıyor ve biliyoruz. Kimileri, gücün oluşturduğu anaforda bunu göremeyebilir, korkabilir, susabilir, pusabilir. Biz korkmadan, pusmadan, yılmadan, yorulmadan haykırıcağız.

Çünkü, biz zulmün ebet müddet sürmeyeceğine ve zulümle abat olunamayacağına iman etmişiz. Filistin’de, sırtını teknolojiye dayamış küresel Ebrehe’nin fillerine karşı taşla sapanla direnen Ebabillerin galip geleceğini göreceğiz hep birlikte. Biz, o Ebabillerin tarafındayız. Ebrehenin karşısındayız, Biz biliyoruz ki; İsrail,asırlarca sâri getto kültürüyle o bölgede hep düşman üreterek var olmaktadır” dedi.

Türkiye susmuyor! Kudüs için tek yürek

İsrail yüzlerce araçlık konvoyla protesto edildi

İsrail polisinin Mescid-i Aksa'da cemaate saldırması, Yalova’da yüzlerce aracın katıldığı konvoyla protesto edildi.

Yalova’daki sivil toplum kuruluşlarının organizesinde yüzlerce aracın katıldığı konvoy ile İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırılarına tepki gösterildi.

90. Yıl Spor Salonu önünden başlayan konvoya katılan vatandaşlar, ellerinde Türkiye ve Filistin bayrakları taşıdı. Çiftlikköy ilçesine kadar giden konvoy, daha sonra yeniden kent merkezine döndü. Protesto gösterisi 90. Yıl Spor Salonu önünde sonlandırıldı.

Türkiye susmuyor! Kudüs için tek yürek

Ordu’da Filistin’e destek konvoyu

Ordu’da işgal altındaki Doğu Kudüs'te İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırıları, düzenlenen konvoyla protesto edildi.

İşgal altındaki Filistin’e yapılan saldırıları kınamak, İsrail’in uyguladığı politikayı protesto etmek adına Memur-Sen Ordu binası önünde toplanan kalabalık, İsrail aleyhine sloganlar attı. Türk ve Filistin bayrakları taşıyan vatandaşlar, zaman zaman tekbir getirdi.

Grup adına basın açıklaması yapan Diyanet-Sen Şube Başkanı ve Memur-Sen Başkanvekili Kerim Alptekin, “Filistin, saldırı altında. Kudüs, kirli postallar altına eziliyor, Mescid-i Aksa gettolaşmış ruhların, terörist canilerin tasallutu altında ve bir halk direnmeye devam ediyor.

İkiyüzlü dünyaya inat, başını kuma gömenlere inat bir halk, bir ümmet ölüme aldırış etmeden, korkak düşmenin üzerine yürüyor. Utan dünya, utan insanlık. Unutmak felakettir, biz bugün buraya hatırlatma yapmak için, teröre karşı direnen ve her neresinden bakarsanız bakın insan olmanın onurunu kurtarmak için imanın izzetini korumak adına, çoluk çocuk demeden, kadını ve erkeğiyle, genci ve yaşlısıyla canını ortaya koyan yiğitlerin mücadelesine omuz vermek, insan olmanın asgari şartını yerine getirmek için toplandık” dedi.

Basın açıklamasının ardından yaklaşık 200 araçlık konvoy bayraklarla şehir turu attı.

Türkiye susmuyor! Kudüs için tek yürek

Kayseri'de binlerce kişi Filistin'e destek için toplandı

Kayseri'de binlerce vatandaş; İsrail polisinin Mescid-i Aksa'da Filistinlilere saldırmasına tepki göstererek araçlarla konvoy oluşturdu. Ellerindeki Türk ve Filistin bayraklarıyla toplanan vatandaşlar İl Müftüsü Şahin Güven'in dualarıyla Filistin'e destek verdi.

Gün boyu İsrail polisinin Mescid-i Aksa'ya saldırmasına tepki göstermek için Kayserililer iftardan sonra araçlarıyla konvoy yaptı. Türk ve Filistin bayraklarıyla konvoy halinde Talas Paraşüt İndirme Alanı'na gelen binlerce vatandaş, Filistin'e destek sloganları attı.

Topluluğa seslenen İl Müftüsü Şahin Güven; "Hepinizin bildiği üzere bugün öğle ezanı akabinde duamızı 81 ilin 130 bin camisinden semalara gönderdik. Hepimiz 'amin' dedik. Unutmayın; Mescid-i Aksa için buradayız. Bizler Müslümanlar olarak camilerle ihya oluruz. İsrailli zalimlerin Mescid-i Aksa'ya yönelik yaptıkları şeyler bizim tarihimize, Müslümanlığımıza yapılmış olan bir saldırıdır.

Orada; gece-gündüz nöbet tutan Filistinli kardeşlerimiz ise hepimiz adına dünyadaki 1 milyar 800 milyon Müslüman adına orada nöbet tutuyorlar. Onun için bizler de onların nöbetine destek vermek için buradayız. Her şehirde bu kadar insan toplanıyor, bunun ne anlamı var? Birincisi bu bilinç ve duyarlılığa sahip olmak önemli.

O yüzden hepinize teşekkür ediyorum. Çocuklarımıza Mescid-i Aksa'yı, Filistin'i böyle programlarla anlatacağız. İkinci olarak her şehirde bu şekilde bilinçli insanların Filistin ve Mescid-i Aksa davası için bir araya gelmiş olması, işgal edilmiş olan topraklarımızdaki zalimleri korkutuyor. Ama ondan daha çok onların ülkemizdeki işbirlikçilerini korkutuyor. Müslümanlar için dünyanın neresinde olursa olsun zulme karşı, zalime karşı mazlumla birlikte olmak gibi güzel bir hasretimiz var, onun için buradayız" ifadelerini kullandı.
Alanda toplanan vatandaşlar, İl Müftüsü Şahin Güven'in duasının ardından olaysız şekilde dağıldı.

Fatih Camii’nde Kudüs’e destek mitingi

 İsrail’in Kudüs’e karşı yapmış olduğu saldırıların ardından tepkiler çığ gibi büyüyor. Fatih Camii’nde toplanan binlerce insan İsrail’e karşı protesto mitingi düzenledi.

İsrail’in silahlı güçlerinin, Kudüslü Müslümanlara karşı takındığı saldırgan tutum ülkemizde büyük tepki çekmeye devam ediyor. Bugün ise İsrail’in Gazze’ye yaptığı hava saldırısında onlarca sivil insanın ölmesinin ardından, İstanbul’un tarihi mekanlarından birisi olan Fatih Camii’ne toplanan binlerce vatandaş İsrail’e karşı protesto mitingi düzenledi. Mitingde zulme uğrayan Kudüslü Müslümanlar için dualar edildi. İsrail’in saldırgan tutumu binlerce ağızdan lanetlendi. Açıklanan basın bildirisinin ardından binlerce kişi olaysız bir şekilde ayrıldı.

Türkiye susmuyor! Kudüs için tek yürek

Bartın’dan İsrail’e sert tepki

İsrail'in Mescid-i Aksa saldırıları, Bartın'da protesto edildi.

Bartın’da bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, İsrail’in Mescidi Aksa'da Filistinlilere saldırılarını protesto etti. Protesto gösterilerine Bartın’da öğrenim gören Filistinli üniversite öğrencileri de katıldı.
Bartın İmam Hatip Camiinde bir araya gelen Memur-Sen ile bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri konvoyla Cumhuriyet Meydanına hareket etti.

Burada açıklamalarda bulunan Memur-Sen Bartın İl Başkanı Muhammet Akça, “Kudüs’te adalet tüm dünyada adalet demektir. Çünkü adaletin düşmanı siyonizm ve onun beslediği emperyalizmdir. Mescid-i Aksa özgürleşmeden dünyada özgürlükten bahsedemeyiz. Çünkü özgürlüğün en büyük düşmanı siyonizmin yeşerdiği bu kirli düzendir.” Dedi.

Eğitim Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Muammer Karaman’da alanda yaptığı konuşmada Filistin için Kürt ve Türk kanının birbirine karıştığını kaydedip, “Kudüs meselesi, Mescid-i Aksa meselesi bir imani meseledir. Sizler imanınızla, tarih şuurunuzla bu memlekete ve bu dine inancınızla bağlılığınızla buraya koştunuz. Mescid-i Aksa bizim kutsal mabedimizdir.

Kudüs bizim kutsal şehrimizdir. Kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’de Mekke’den de Medine’den de daha fazla zikredilen bir şehirdir Kudüs. Dolayısıyla Kudüs’e sahip çıkmak imanımızın gereğidir. Ve biz bu görevi hep birlikte ifa ediyoruz. Yine en kutsal ayımızda, en kutsal gecemizde kutsal mabedimiz Mescid-i Aksa’ya saldırırken batılı dünya yine gözlerini kapadı. Deve kuşu misali kafasını kuma gömdü. Olanları sadece seyrediyor. Bu Filistin davası için Kürt’ünde Türk’ünde kanı birbirine karışmıştır. Yani Filistin yani Mescid-i Aksa Anadolu’yu da birleştiren kardeş eden bir davadır.” İfadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından alandaki Filistinli gençler uzun süre sloganlar attı.

İsrail’in Mescid-i Aksa’daki saldırılarına Afyonkarahisar’dan tepki

İsrail'in Doğu Kudüs'teki Mescid-i Aksa’da Filistinlilere yönelik saldırıları ve Filistinlilerin Şeyh Cerrah Mahallesi'nde evlerinden zorla çıkarılması, Afyonkarahisar'da protesto edildi.

Afyonkarahisar Platformu öncülüğünde çok sayıda sivil toplum kuruluşu mensupları sosyal mesafe kuralına uyarak kent meydanında toplandı. Türk, Filistin ve Doğu Türkistan bayrakları taşıyan protestocular, "Katil İsrail Filistin'den defol", "Dişe diş, kana kan, intikam intikam", "Kudüs'e selam, direnişe devam", "Mescid-i Aksa onurumuzdur" sloganları attı.

Afyonkarahisar STK Platformu adına açıklamada bulunan Ahmet Ertürk, Filistin’in her geçen gün Siyonist İsrail’in saldırılarıyla karşı karşıya kaldığını dile getirerek, “Tüm dünya İsrail katliamlarına gözünü yummuş durumda. Uluslararası hukuku çiğneyerek insanlık onurunu ayaklar altına alan İsrail’e karşı verilen mücadelemiz Kudüs özgür oluncaya kadar devam edecektir. Hatırlatmak isteriz ki İsrail’in işlemiş olduğu suçlar bitmek bilmiyor. Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından alınan tüm uluslararası kararlara rağmen işgalci İsrail hukuku tanımıyor, saldırmaya ve işgale devam ediyor. Terör örgütü İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yapmış olduğu haince saldırıları kınıyor ve lanetliyoruz. Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu, verdikleri diriliş mücadelesinde onlarla birlikte saf tuttuğumuzu bir kez daha belirtmek isteriz” diye konuştu.


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Türkiye ve Doğu Anadolu’da deprem gerçeği: Bilim uyarıyor, tedbir hayat kurtarıyor Atatürk Üniversitesi Pasinler Meslek Yüksek Okulu Dr. Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı Ülkemiz ve Doğu Anadolu’da deprem gerçeği konulu seminer verdi. Türkiye, dünyanın en aktif deprem kuşaklarından biri üzerinde yer alıyor. Ülkemiz topraklarının yaklaşık yüzde 96’sı deprem riski altında bulunurken, nüfusun büyük bir bölümü yıkıcı depremlerin meydana gelebileceği alanlarda yaşamını sürdürüyor. Bu gerçek, depremle yaşamayı öğrenmenin bir tercih değil, zorunluluk olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Depremler neden oluyor? Depremler, Dünya’nın kabuğunu oluşturan levhaların hareketleri sonucu meydana geliyor. Bu hareketlerin temel nedenine bakıldığında yerin derinliklerindeki ısı kaynaklı konveksiyon akımlarının olduğu belirleniyor. Kıtaların geçmişte "Pangea" adı verilen tek bir kara parçası hâlinde olduğu ve zamanla ayrıldığı artık bilimsel olarak kabul ediliyor. Türkiye ise bu hareketli levha sınırlarının kesişim noktasında yer alıyor. Büyüklük ve şiddet arasındaki fark Bir depremin büyüklüğü, açığa çıkan enerjiyi ifade ederken; şiddeti, depremin yerleşim alanlarında oluşturduğu hasarla ilgilidir. Aynı büyüklükteki bir deprem, sağlam zemine sahip bir bölgede hafif hasarla atlatılabilirken, zayıf zeminlerde ağır yıkıma yol açabiliyor. Sismik boşluklar alarm veriyor Dr.Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı’nın dikkat çektiği en önemli konulardan biri de "sismik boşluklar". Bu terim, uzun süredir büyük deprem üretmemiş ancak enerji biriktirmeye devam eden fay segmentlerini tanımlıyor. Marmara’dan Doğu Anadolu’ya, Ege’den Akdeniz’e kadar birçok bölgede tespit edilen bu alanların, önümüzdeki yıllarda 6 ila 7 büyüklüğünde depremler üretme potansiyeline sahip olduğu ifade ediliyor. Doğu Anadolu’da acı tecrübe Doğu Anadolu Bölgesi, tarih boyunca Türkiye’nin en yıkıcı depremlerine sahne oldu. 1939 Erzincan, 1976 Çaldıran, 1983 Horasan-Narman, 2011 Van ve 2020 Elazığ depremleri; binlerce can kaybına ve büyük ekonomik yıkıma neden oldu. Bu depremler, bölgenin aktif fay sistemleri üzerinde yer aldığını açıkça gösteriyor. Erzurum ve Pasinler özelinde risk Erzurum Fay Zonu, Erzurum Fay Zonu; neotektonik dönemde aktif olan, doğrultu atımlı faylardan oluşan karmaşık bir sistemdir. Pasinler, Horasan ve Narman çevresinde tarihsel ve aletsel dönemlerde büyük depremler meydana gelmiştir. 1924, 1952 Pasinler Depremi ve 1983 Horasan-Narman Depremi bölgenin yüksek sismik riskini ortaya koymaktadır. Kuzey Anadolu Fayı üzerindeki Yedisu Fayı, Ardahan Kırığı, Çayırlı Aşkale Fayı, Van Gevaş Fayı ve Hakkari Yüksekova Faylarının deprem üretmesi durumunda bundan etkilenecek illerin arasında Erzurum ve Pasinler İlçelerinin olacağı görülmektedir. Bu sismik boşluklar bilimsel çalışmalara göre günümüzde de aktif olan bir yapı niteliği taşıyor. Erzurum , Pasinler ve çevresinde geçmişte yaşanan depremler, bölgenin gelecekte de sismik risk altında olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle yerel ölçekte yapılacak mikro-bölgeleme çalışmalarının, olası depremlerde can ve mal kaybını azaltmada hayati öneme sahip olduğu her zaman vurgulanması gereken bir özellik olduğu görülüyor.. Çözüm: Bilim, Planlama ve Hazırlık Deprem zararlarını azaltmanın yolunin kadercilikten değil bilimden geçtiğini ifade eden Dr.Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı; "Aktif fayların net biçimde belirlenmesini, riskli alanlarda yapılaşmanın sınırlandırılmasını, deprem master planlarının hazırlanmasını, İl Afet Risk Azaltma Planlarının (İRAP) etkin şekilde uygulanmasını öneriyor. Bireysel düzeyde ise depreme dayanıklı yapılaşma, ev içi eşya sabitlemeleri, acil durum çantası ve doğru davranış biçimleri (Çök-Kapan-Tutun) hayati önem taşıyor. Teknoloji de uyarıyor Günümüzde Android telefonlarda kullanılan erken uyarı sistemleri, deprem dalgalarını insanlardan saniyeler önce algılayarak kullanıcılara uyarı gönderebiliyor. Bu birkaç saniyelik kazanım bile, doğru davranışla birleştiğinde hayat kurtarabiliyor. Sonuç olarak deprem engellenemez ancak etkileri azaltılabilir. Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesi, bilimi rehber edinmesi ve hazırlıklı olması gerekiyor. Bu konuda bizlerin ortak mesajı net: "Deprem değil, ihmal öldürür."