GÜNDEM - 01 Kasım 2018 Perşembe 11:19

Türkiye su altı teknolojisinde dünyaya açılıyor

A
A
A
Türkiye su altı teknolojisinde dünyaya açılıyor

Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) ile Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş. (STM) ortaklığında Türkiye’nin ilk yerli ve milli dalgıçlar ve denizaltı arası optik haberleşme sistemi geliştirildi. Denizaltı ve dalgıçlar arasında iletişimi sesli olarak sağlayacak teknoloji için Paris’te düzenlenen Denizcilik Fuarı Euronaval 2018’de, dünyanın önde gelen savunma firması Alman Hensoldt (HOO) ile iş birliği protokolü imzalandı.

Türkiye’nin ilk yerli ve milli denizaltı optik haberleşme sistemi olan ‘Denizaltı ile Dalgıçlar Arası Optik Haberleşme Sistemi‘, denizaltı teknolojisine yeni bir boyut kazandıracak. Ayrı bir mühendislik ve yüksek teknoloji gerektiren bu uygulama ile denizaltı ve dalgıçlar sadece ışık ile kurulan iletişim, teknoloji sayesinde sesli olarak yapılabilecek. Savunma Sanayi Başkanlığı’nın (SSB) yerli ve milli teknoloji geliştirme politikası kapsamında, hayata geçirilen teknoloji için Paris’te düzenlenen denizcilik fuarı Euronaval 2018’de, dünyanın önde gelen savunma firması Alman Hensoldt ile iş birliği protokolü imzalandı. STM ve BAU tarafından geliştirilen ‘Denizaltı ile Dalgıçlar Arası Optik Haberleşme Sistemi‘,Hensoldt’un Optik Gözetleme Sistemine entegre edilecek. Bu işbirliği, su altında denizaltı ve dalgıçlar arasında haberleşmeye imkân veren dünyada örneği olmayan bir sistemin geliştirilmesini sağlayacak.
 

“Dünya literatüründe en üst noktada üniversitemizin çalışmaları var”

Savunma sanayi için Bahçeşehir Üniversitesi olarak 10 sene önce Ar-Ge Birimi’ni oluşturduklarını ve bu birimin deneyimlerine dayanarak bu projeyi ortaya çıkarttıklarını aktaran BAU Rektörü Prof. Dr. Şenay Yalçın, “Bu bizim için çok önemli. Çünkü tamamen Türk insanının alın teri ile Türkiye’nin bütçe imkânlarıyla geliştirilen bir sistemdir. Bu sistemin amacı; Güvenli optik haberleşme sistemlerinin sanayi ve özellikle avunma alanlarında uygulanmasına yönelik bir çalışmadır. Bu proje dünyada bir ilktir. Su altı haberleşmeler, su üstü haberleşmeler, helikopter denizaltı haberleşmelerine yönelik yapılan çalışmalar sonucunda dünya literatürü taranırsa ulaşılabilecek en üst noktada Bahçeşehir Üniversitesi’nin bu çalışmalarını görebiliriz” dedi.
Teknolojinin geliştirilmesinin kendileri ve ülke için önemli olduğunu söyleyen Yalçın, şöyle devam etti: “Elektro manyetik haberleşme yapıyorsanız bu haberleşmelerin tespiti her zaman mümkün ve kolaydır. Ancak bu geliştirilen sistemde sadece ışık ile haberleşme yapabiliyor ve neredeyse bunun algılanması imkânsız bir durum. Bizim teknoloji transferi ofisimizin ilk defa bu şekilde yüksek bir teknoloji ürününün transferi yapılacak. Paris’te ‘Euronaval’ olarak adlandırılan bir ‘exhibition’a katıldık. Bu fuarda sadece dünyanın denizcilik ile ilgili çalışma yapan firmaları yer aldı ve orada gördük ki en çok dikkat çekici ürün bizim ürünümüzdü. Almanya’da denizaltı periskopları üreten ‘Hensoldt’ firması var ve dünyada en iyi şirketler arasında birinci diyebiliriz. Bu şirket bizimle çok ilgilendi ve STM, Bahçeşehir Üniversitesi ve Hensoldt arasında bir ön anlaşma imzaladık. Bu anlaşma ile bizim ürünümüz dünyaca üretilen denizaltı ürünlerine ekleme yapılacak ve bu sayede güvenli haberleşme sistemi geliştirilmiş olacak. Bu bizim için gurur verici bir durum”

“Yüzde 100 başarı ile sonuçlandırıldı”

Denizaltı optik haberleşme sisteminin, optik haberleşmenin su altına inmesi ile başlayan bir çalışma olduğunu dile getiren BAUMIND Direktörü Selçuk Özyurt ise, “Savunma Sanayi Başkanlığı’ndan aldığımız destekle sistem uzak mesafelere daha iyi çalışacak şekilde geliştirildi. Sistem esas olarak dünya denizlerinde jerro modeli diye bilinen modelde okyanus tüpü 1, 2, 3 sularında ve kıyı tipi 1 sularında 50 metre mesafeye kadar kullanılacak. Dalgıçlar arasında ise 75-100 metre mesafeler için kullanılacak şekilde geliştirildi. Bu çalışmalar tamamlanıp başarı ile bitirildi. Uygulamalarda bir tanesi denizaltı ve helikopter arasındaki haberleşmeydi. Dizayn olarak denizaltı 50 metre suyun altında helikopter 50 metre suyun üzerinde olma şeklinde ikisinin arasında ışık ile optik olarak haberleşme yapıldı ve yüzde 100 başarı ile sonuçlandırıldı” dedi. En önemli hususun hava ile deniz arasındaki kesitte meydana gelen bozulmalar olduğunu söyleyen Özyurt, “Üniversitemizin başarısı, hocalarımızın da gayreti ile bu sistem yüzde 100 başarıyla sonuç verdi. Şuanda Amerika Birleşik Devletleri (ABD) bu konuda araştırmaya çıkmış vaziyette fakat biz bunu zaten Bahçeşehir Üniversitesi olarak yaptık bitirdik ve uygulama alanına sokuyoruz” dedi.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Kurum’dan üzerine iftira atan EMEP Milletvekiline sert yanıt Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca’nın kendisine yönelttiği yabancı maden şirketlerinden komisyon aldığı iddiasına ilişkin, "Kandilde el pençe divan durup meclis çatısı altında böyle iftiralarda bulunamazsınız. İddianızı ispatlayacaksınız" dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Bakan Kurum, sözlerine Elazığ’da meydana gelen 5 büyüklüğündeki depremden dolayı tüm vatandaşlara geçmiş olsun dileğinde bulunarak başladı. "11 ilimizde TOKİ binası yıkılmadı" 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerde gösterdiği performans ile beğeni toplayan TOKİ konutlarını hatırlatan Bakan Kurum, "11 ilimizde TOKİ ile yapmış olduğumuz sosyal konut seferberliği kapsamında bir binamız dahi yıkılmadı. Hiçbir vatandaşımızın canına ve malına zarar gelmedi. Bu bakış açısıyla projelerimizi yapıyor, zemin artı 4 katı geçmeyecek, Hataylıların Hatay’da Adıyamanlıların Adıyaman’da Kahramanmaraşlıların Kahramanmaraş’ta yeniden daha mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşanması bakış açısıyla projelerimizi yapıyoruz" şeklinde konuştu. "Deprem konutlarının yapılamayacağı iddiası doğru değildir" Bakan Kurum, "Deprem konutlarının yapılamayacağı iddiası doğru değildir. Bu devlet 3 ayda 180 bin konutun inşaatını başlatmış. Bugüne de kadar 130 bin konutu teslim gerçekleştirmiş. 7 Temmuz gününden bugüne 70 bin konutun ihalesini yaptık" ifadesini kullandı. "AFAD’dan 2024 yılında bize 492 milyar 873 milyon lira kaynak aktarılmış" Bakan Kurum, konuşmasını şöyle sürdürdü: Deprem konutları bakanlığımızın bütçesi ile yapmıyoruz. Bakanlığımızın bütçesi ile yapılan kısmı kentsel dönüşüm. Biz orada vatandaşımız mağdur olmasın diye AFAD’dan hak sahibi olanları AFAD’dan, olamayanları da Kentsel Dönüşüm Başkanlığımız bünyesinde hak sahibi yaparak aynı statü de değerlendiriyoruz. Deprem konutlarıyla ilgili bütçeyi merkezi bütçeden AFAD’a aktarıyor. AFAD’dan doğruca bakanlığımıza aktarılıyor. Kentsel dönüşüm alanlarında da bütçeyi bakanlığımız karşılıyor. Bu kapsamda AFAD’dan 2024 yılında bize 492 milyar 873 milyon lira kaynak aktarılmış. Bu kaynağın tamamı da deprem konutlarında kullanılmıştır." "2025 yılı sonunda 453 bin yuvayı teslim edeceğiz" Kurum, 2024 yılı sonuna kadar deprem bölgesinde inşa edilecek konut sayısı hedeflerini de açıklayarak, "130 bin konutun teslimini gerçekleştirdik 2024 yılı sonunda konut teslim sayısını 200 bin rakamına ulaştıracağız. 2025 yılı sonuna geldiğimizde 11 ilimizde 453 bin yeni yuvayı afetzede kardeşlerimize teslim edeceğiz. Evine girmemiş tek bir depremzede kardeşimizi bırakmayacağız" diye konuştu. Bakan Kurum, 2025 yılı sonu itibariyle 81 ili kapsayan yeni sosyal konutu projesini de başlatacaklarını belirterek projenin özellikle deprem bölgesindeki kiracı vatandaşların en çok yararlanması için çaba sarf edileceğini ifade etti. Erzincan’ın İliç ilçesinde meydana gelen maden kazasına ilişkin Bakan Kurum’dan ÇED raporu açıklaması Bakan Kurum, 13 Şubat 2024’te Erzincan’ın İliç ilçesinde meydana gelen maden kazasıyla ilgili Bakanlığına yöneltilen eleştirilere ise şöyle yanıt verdi: "Türkiye bir hukuk devletidir. Bakanlıkların görev kapsamı hukuk devletinde anayasayla bakanlıklara verilmiştir. Attığımız her adım kanunladır. Kanun bakanlığa şu yetkiyi verdi. ’Git bu işletmeleri çevreye etkileri yönünden değerlendir’ demiş. Yani bu işletmenin kurulması aşamasında 22 farklı kurumdan görüş alınmış. Hepsi olumlu." Kurum, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu kurumlardan gelen görüşte ilgili firmaya denilmiş ki ’Şu tedbirleri alman kaydıyla ben sana ÇED raporunu veriyorum’. Bakanlığımız her ÇED raporunda olduğu gibi burada da incelemelerini yapmış. Kurumların ayrı ayrı görüşlerini almış. Biz bu işletmenin çevre mevzuatına göre iş yapıp yapmadığını 135 kere incelemişiz. En üst sınırdan idari para cezası ve işletmeyi kapatan benim. Bunları yapmış olmamıza rağmen ÇED raporu üzerinden yerel seçimden itibaren bunu siyasi malzeme yapmanın doğru olmadığı görüşündeyim. Cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunarak ve işletmeyi kapatarak sorumluluklarımızı yerine getirdik. Kanunun tüm cezai süreçleri hiçbir müsamaha göstermeksizin bu işletmeye karşı uyguladık. Bu konu can konusudur. Bu konu istismar edilemez." Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca’nın kendisine yönelttiği, "İliç’in acısı tap tazeyken hem doğayı hem işçilerin canını kurban ettiğinizi burada saklıyorsunuz. Görünen o ki sizin vatanseverliğiniz yabancı maden şirketlerinden tekellerden aldığınız komisyon kadar" iddiasına "Kandilde el pençe divan durup meclis çatısı altında böyle iftiralarda bulunamazsınız" yanıtını verdi. Bunun üzerine Bakan Kurum, "Çirkin iftirası, hazımsızlığın, düşmanca tutumunun saygısızlığının kanıtıdır. Haddinizi bileceksiniz. Kandilde el pençe divan durup meclis çatısı altında böyle iftiralarda bulunamazsınız. İddianızı ispatlayacaksınız. Şayet sizde biraz şeref ve haysiyet kırıntısı varsa kanıtlayacaksınız. Eğer kanıtlayamazsanız ben zaten şeref ve haysiyetten nasipsizlerle daha fazla konuşacak bir şeyim yok" ifadelerini kullandı. Hararetli geçen tartışmaların ardından TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının 2025 yılı bütçesi 219 milyar 294 milyon 468 bin lira olacak şekilde kabul edildi.