GÜNDEM - 01 Mart 2013 Cuma 11:07

Türkiye Güldünya'yı unutmayacak

A
A
A
Türkiye Güldünya'yı unutmayacak

Türkiye “Güldünya” ismini ilk kez 2004 yılında duydu. Akrabasının tecavüzüne uğradıktan aile kararı ile kardeşleri tarafından infaz edilen Güldünya Tören’in ölümü üzerinden tam 10 yıl geçti...

ÖMER FARUK AYDEMİR / İSTANBUL

Güldünya’nın Bitlis’te başlayan hikayesi, Türkiye’de şiddet gören kadınlar için örnek olarak gösterildi. Sanatçıların adına şarkı yazdığı Güldünya, ölümünden sonra da şiddet gören kadınları için bir sembol olarak hafızalara kazındı.

HİKAYESİ TECAVÜZ İLE BAŞLADI

Türkiye'de töre cinayeti ve tecavüzün simgesi haline gelen Güldünya Tören’in hikayesi, Bitlis’in Budaklı köyünde başladı. 1982 yılında Budaklı doğumlu olan Güldünya’nın ailesi 'Şego' olarak bilinen aşiretine bağlıydı. Teyzenin oğlu olan ve aynı zamanda da halasının kızıyla evli olan Servet Taş'ın tecavüzüne uğrayan Güldünya, hamile kaldı. Karnındaki şişliği gizlemeye çalışsa da ailesi durumu kısa sürede fark etti. Aile meclisinde sorgulanan Güldünya, çocuğunun babasının Servet Taş olduğunu söyledi ancak Servet Taş, tecavüzü reddetti. Bir süre sonrası Servet Taş’ın da durumu kabullenmesi ile konu aşiret büyüklerine anlatıldı. Aşiretin kararı
Servet Taş'ın Güldünya'yı kuma olarak alıp köyü terk etmesi yönünde oldu.

Güldünya bunu istemeyince Servet Taş, köyden kaçarak izini kaybettirdi, Güldünya ise İstanbul Fatih'te yaşayan amcası Mehmet Tören'in yanına gönderildi. Bir süre İstanbul’da yaşayan Güldünya, ölümünde 6 ay önce öldürülmek istendi. Bitlis’ten gelen abisi İrfan Tören, kardeşini öldürmek istedi ancak başarılı olamadı. Güldünya pencereden atlayarak kaçtı. Polise sığınan Güldünya, öldürülmekten korktuğunu söyledi. Polis tarafından karakola getirilen Güldünya’nın amca ve abisi genç kadını öldürmeyecekleri yönünde söz verdi. Güldünya, Bitlis’te uzun süre imamlık yapan ve köyden tanıdığı arkadaşının babası Alaattin Ceylan'ın yanına gitmek istedi. Küçükçekmece'de yaşayan Alaattin Ceylan’ın yanına yerleşen Güldünya, 1 Aralık 2003 günü ‘Ümut’ adını verdiği bir bebek dünyaya getirdi. Bebeğinin öldürülmesinden korkan Güldünya, çok sevdiği yavrusunu evlatlık vermek zorunda kaldı.

HASTANE ODASINDA ÖLDÜRÜLDÜ

Güldünya hakkında aşiretin ölüm kararı, 2004 yılında çıktı. Baba Şerif Tören, Şubat ayında İstanbul’a gelerek Alaattin Ceylan'ın evinde kaldı. 25 Şubat'ta da ağabey İrfan Tören İstanbul’a geldi ve Güldünya’yı Bursa’daki teyzelerine götüreceğini söyledi. 1 Mart günü ikili birlikte otogara gitmek üzere evden çıktı ancak 100 metre uzakta Güldünya'nın kardeşi Ferit Tören ortaya çıktı ve silahını ateşledi. Yaralanan Güldünya, hastaneye kaldırıldı. Güldünya ilk tedavisinin ardından sevk edildiği Bakırköy Devlet Hastanesi'nde ameliyata alındı. İfadesinde kardeşlerinden şikayetçi olmadığını söyleyen Güldünya, başına geleceklerden habersiz ölümünü bekledi. Aynı gece Güldünya’nın kardeşi Ferit Tören, yarım bıraktığı işi bitirmek için hastaneye geldi. Saat 03.45 sıralarında hastaneye refakatçi olduğunu söyleyerek giren Ferit Tören, 22 yaşındaki Güldünya’nın başına iki el ateş etti. Katil, hastaneden kaçarken, Güldünya’nın beyin ölümü gerçekleşti. Aile tarafından istenmeyen Güldünya'nın cenazesi, aşiretin devreye girmesiyle Bingöl'e götürülerek defnedildi.

GÜLDÜNYA’NIN KARDEŞLERİ HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI

Güldünya Tören'in öldürülmesine ilişkin davada Yargıtay, mahkemenin kararını bozdu. İkinci kez yargılanan İrfan Tören müebbet, Ferit Tören ise 23 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Güldünya'yı öldürdüğü için 23 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan Ferit Tören de cezaevinde 29 Şubat 2012'de kalp krizi geçirerek öldü.

BABA ŞERİF TÖREN, KIZINA TECAVÜZ EDEN SERVET TAŞ’I ÖLDÜRDÜ

Güldünya’ya tecavüz eden teyzesinin oğlu Servet Taş, 7 yıl sonra 14 Ekim 2011’de Sultanbeyli’de sokak ortasında kurşunlanarak öldürüldü. Ahmet Yesevi Mahallesi Barbaros Caddesi Zeliha Sokak’ta 34 TD 2052 plakalı otomobilde bulunan iki kişiden biri, evinden çıkan 38 yaşındaki Servet Taş'a kurşun yağdırdı. Vücuduna 6 kurşun isabet eden Taş, olay yerinde hayatını kaybetti. Olayı soruşturan polis, Servet Taş’ı öldürenin Güldünya’nın babası Şerif Tören olduğunu ortaya çıkardı. Şerif Tören kısa bir süre sonra yakalanarak cezaevine gönderildi.

AİLELER ADLİYEDE BİRBİRİNE GİRDİ

Güldünya’nın babası Şerif Tören’in kızına tecavüz eden Servet Taş’ı öldürmesi ile ilgili dava, iki aileyi birbirine düşürdü. Tören ve Taş aileleri, 12 Aralık 2012 tarihinde Kartal Adliyesi’nde Şerif Tören’in cinayetle yargılandığı duruşma öncesinde birbirine girdi. Bıçak ve sopaların kullanıldığı kavgada iki aileden 7'si ağır 30 kişi yaralandı. Polis aileler arasındaki kavgayı ayırmakta güçlük çekince, çevik kuvvet ekiplerinden yardım istendi. Adliye bahçesinin savaş alanına döndüğü kavgada yaralılar ambulanslarla hastaneye taşındı.

AİLELER CİNAYETTEN 9 YIL SONRA BARIŞTI

Adliyede kavga eden Tören ve Taş aileleri, Güldünya’nın ölümünden 9 yıl sonra barıştı. İki aile arasında Zeytinburnu Gündoğan Camii’nin toplantı salonunda gerçekleşen barışma törenine Bitlis’ten gelen aşiret mensupları katıldı. Taş ve Tören ailelerinin barıştırıldığı törene siyasiler ve Şıh Muhiddin Aydın da katıldı.

DEVLETİN SAHİP ÇIKTIĞI “UMUT” BEBEK 10 YAŞINDA

Töre cinayetine kurban giden Güldünya’nın 1 Aralık 2003 tarihinde dünyaya getirdiği Umut’a devlet sahip çıktı. Güldünya’nın ölümünden iki ay önce bebeğini evlatlık olarak verdiği Şekernaz ve Hufsullah Kaymaz çiftinin evine giden polis, Umut bebeği alarak Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Güldal Akşit'in talimatıyla Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü yetkililerine teslim etti. Yıllarca çocuk hasretiyle yanıp tutuşan Hufzullah Kaymaz ile eşi Şekernaz Kaymaz çifti, Umut’u geri almak için Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğü'ne başvurdu. Şimdi 10 yaşında olan Umut, güvenlik nedeniyle ismi açıklanmayan bir yuvada büyüyor.

TÖRE CİNAYETLERİNİN SEMBOL İSMİ OLDU

Güldünya Tören’in ölümünden on yıl geçti ancak, ismi Türkiye'de tecavüz ve töre cinayeti konularında sembol oldu. Tecavüz ve töre cinayeti konularında tezlere konu olan Güldünya, İnsan Hakları 2007 raporunda aile içi şiddet örneği olarak gösterildi. Gürsel Yaktıl Oğuz, “Toplumsal Yaşamda Kadın” adlı tezinde örnek olay olarak Güldünya'nın hikâyesine yer verdi. Sanatçı Aylin Aslım, Güldünya isminde bir şarkı yaparken 13 kadın şarkıcı, “Güldünya” adlı bir albüm hazırlayarak aile içi şiddete dikkat çekti. 9 Mart 2009'da Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı’nın kullanma bilincinin arttırılması için, “Güldünya Şarkıları” albümünün konseri gerçekleşti. Zülfü Livaneli Hayata Dair albümünde Güldünya isimli bir şarkıya yer verdi. Güldünya şiddet gören kadınlara dair bir diziye adını verdi. Ankara Yenimahalle'de kurulan bir parka ve Bitlis'te kurulan kadın derneğine Güldünya'nın ismi verildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya MÜSİAD Antalya şubesi heyetinden Mısır’a ticari ve kültürel temas MÜSİAD Antalya Şube Başkanı Ali Akçay ve yönetim kurulu üyeleri, Mısır’a gerçekleştirdikleri ziyaretle hem ticari hem de kültürel temaslarda bulundu. Yoğun bir program çerçevesinde gerçekleşen ziyaret, iş dünyasının önde gelen temsilcileriyle görüşmelerin yanı sıra Mısır’ın tarihi ve kültürel zenginliklerini de içine aldı. Heyet, Kahire’de Türkiye’nin Mısır Büyükelçisi Salih Mutlu Şen ile bir araya gelerek iki ülke arasındaki ticari ilişkiler üzerine fikir alışverişinde bulundu. Ayrıca, Ticari Ateşeler Hakan Atay ve Çağlar Göksu ile yapılan görüşmelerde, işbirliği fırsatları ve yatırım potansiyelleri değerlendirildi. Bu ziyaretler sırasında, MÜSİAD Mısır Başkanı Ekin Gümüşdağ ile de bir toplantı gerçekleştirildi. İş dünyasının temsilcileri, Mısır’daki Türk iş insanlarının mevcut durumunu, karşılaşılan zorlukları ve geleceğe dönük projeleri ele aldı. MÜSİAD heyeti, Kahire Merkez ve Yeni Kahire bölgelerinde iş bağlantılarını güçlendirmek adına çeşitli ticari görüşmelere de imza attı. Bu görüşmeler, Türk ve Mısırlı iş dünyası arasındaki bağların daha da kuvvetlendirilmesi adına önemli bir adım olarak değerlendirildi. Ticari temasların yanı sıra heyet, Mısır’ın dünya mirası kabul edilen kültürel değerlerini de yakından tanıma fırsatı buldu. Piramitler ve diğer tarihi yapıları ziyaret eden grup, Mısır’ın eşsiz tarihini yerinde gözlemledi. MÜSİAD Antalya Şube Başkanı Ali Akçay, ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, “Mısır, Türk iş insanları için stratejik öneme sahip bir ülke. Burada hem işbirliği fırsatlarını değerlendirme hem de kültürel bağlarımızı güçlendirme şansı yakaladık. Bu temasların iki ülke arasında yeni kapılar açacağına inanıyorum” dedi.
Antalya Başkan Özçelik: "Alanya’nın kalitesini yukarıya çıkaracağız" Alanya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik, Alanya’nın kalitesini yukarıya çıkarmak istediklerini belirterek, turizmle ilgili önümüzdeki yıllarda yapılacak çalışmaları aktardı. Alanya protokolü, STK, turizm ve tarım sektörü temsilcilerinin katıldığı ’Alanya Otelcileriyle Arama Toplantısı’na katılan Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik, "Vizyonumuzu ve bakış açımızı, gelecekte Alanya’mız için ne istediğimizi sizlere anlatmak bizim için çok önemli. Alanya’nın en önemli iki geliri tarım ve turizmdir. Turizm olursa tarım daha fazla var, turizm olursa tarımdan gelir elde eden arkadaşlarımızın da geliri daha yüksek olur. Alanya’da 170 bine yakın yatak var ve sizler gibi yanınızda çalışan arkadaşlarımız gibi, köyde domates yetiştiren amcamız da para kazanıyor. Biz geldikten sonra arkadaşlarımızla birlikte tespit ettiğimiz en önemli sorunlardan birisi ulaşım. Ulaşımla ilgili de önümüzde bir planımız var. İnşallah bizim dönemimiz içerisinde Atatürk Caddesi’ni bir ucundan bir ucuna tramvayla geçip, şehir merkezindeki bu kalabalığı aşacağız” dedi. "Yeni hizmet binamıza aralık ayında taşınmaya başlıyoruz" Şehri yeniden planladıklarının altını çizen Başkan Özçelik, “Bizim eski karakol dediğimiz kısımlarda inşallah bir iki yıl içerisinde çalışma başlatacağız. Oradaki çarpık yapıyı düzelteceğimizi şimdiden söyleyebilirim. Yeni Belediye Hizmet Binamıza da Aralık ayında taşınmaya başlayacağız ve büyük ihtimalle Ocak ayında meclis toplantımızı orada gerçekleştireceğiz. Mevcut binadaki sonradan yapılan ek kısmı yıkıp, o bölgeye farklı bir proje çerçevesinde ulusal bir yarışma açarak Alanya’mızı şekillendirmek istiyoruz. Alanya’ya gelen bir misafirimiz tekrar memleketine döndüğünde daha önce geldiyse ‘Alanya çok değişmiş, güzel işler olmuş’ ilk defa geldiyse de ‘Alanya çok güzelmiş’ dedirtmek istiyoruz. Alanya’mızın kalitesini yukarıya çıkaracağız. Benim hedefim bu ve sizlerden bu hedef için destek istiyoruz. Benim yönetim şeklimde, kendi konusunda uzman olan ve en iyi bildiğini düşündüğüm arkadaşlarla bu işi yürütmektir. Alanya’yı belki de ilk defa 7 kişi yönetiyoruz" diye konuştu. "İnsanların kafasına Alanya’ya gitmek gibi bir fikri oturtabilmeliyiz" Bugüne kadar herkesin kış turizmini geliştirmek istediğini söylediğini belirten Başkan Özçelik, "Artık lafla kalmasın diye projelerimizle bu kış turizmine hazırlanıyoruz. Alanya’nın kış dönemini hareketlendiriyoruz. Bu projelerle ilgili resmi prosedürüler pazartesi itibariyle başlıyor. Milli Egemenlik Stadı, Okurcalar spor alanı ve Galip Dere Plajı ile ilgili projelerimizin resmi görüşmelerine başlıyoruz. Büyükşehir ile istişarelerimiz de devam ediyor ve arıtma gibi sorunları çözmek için büyük adımlar atıyoruz. Alanya Belediyesi olarak 1 Ocak’tan itibaren planladığımız her şeyi yapacağız. Zabıtalarımız 1 Ocak itibariyle de yeniden yapılanmış bir şekilde sahada olacaklar. Her ay en az bir defa bir pastaneye zabıta girecek ve ceza yazmak için değil, oranın temiz, tertipli olduğunu görmek için girecek. Toplu taşıma ile ilgili görüşmelerimiz de devam ediyor. Batı tarafındaki otellerdeki turistlerin şehre taşınmasıyla ilgili yaptığımız görüşmeler de bu doğrultuda sürüyor. Hedeflerimiz elbette 1-2 senede olacak bir şey değil ama insanların kafasına Alanya’ya gitmek gibi bir fikri oturtabilmeliyiz. Geçmiş sebepler beni ilgilendirmiyor ben önüme bakıyorum ve bu yıl ilk defa ‘Biz Alanya’yız’ dedik. Fuarlara katıldık ve emin olalım bu çok etkili oldu” dedi. Program soru ve cevap kısmının ardından sona erdi.
Bursa AK Parti Bursa İl Başkanı Gürkan’dan Büyükşehir Belediyesi’ne eleştiri AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’i eleştirerek, "LGBT ve cinsiyetsiz toplum savunucusu, milli ve manevi değerlere karşı düşman bir isim ne yazık ki, ağzı bozuk “terzi yamağı” ve ustası, Belediye Başkanı Mustafa Bozbey tarafından ihya edilmek isteniyor. FETÖ firarilerinin kanallarında canlı yayına katılıp keyifle, Bozbey’in yaptığı kıyakları, resmi plakalı araçlarla alınıp yemek masalarında nasıl ağırlandığını anlatıyor” dedi. CHP’li Bursa Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, geçen hafta modacı Yıldırım Mayruk’la birlikte Barbaros Şansal’ı makamında ağırladı. Başkan Bozbey Bursa’ya Yıldırım Mayruk adına bir Tekstil ve Moda Tasarım Merkezi kurulacağını belirtti. Sosyal medyadan yapılan bu yayına bir tepki de AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan’dan geldi. Gürkan, “Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni nasıl bir zihniyet yönetiyor? Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, bu kadim kentin değerlerine, tarihine, kültürüne en uzak ve saygısı olmayan bir belediye başkanı olmuştur. Ne yazık ki, son yaşanılanlarla da Bursa’ya çok yazık olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Ekmeğini Türkiye’de kazanan bir kişi düşünün aynı zamanda ülkesine sürekli hakaret eden biri. Hakaret de yetmeyince, ağıza alınmayacak galiz küfürlere başvuruyor. Utanma duygusundan o kadar yoksun ki, tüm bu hakaret ve küfürleri kendi sosyal medya hesaplarından da rahatça paylaşabiliyor. O kadar rahat ki, FETÖ firarilerinin kanallarında canlı yayına katılıp keyifle, Bozbey’in yaptığı kıyakları, resmi plakalı araçlarla alınıp yemek masalarında nasıl ağırlandığını anlatıyor. Ülkesine, milletine, devletine hakaret ve iftira atan bu kişi, ‘terzi yamağı’ Barbaros Şansal... LGBT ve cinsiyetsiz toplum savunucusu, bu toprakların vazgeçilmezi olan tüm milli ve manevi değerlere karşı düşman bir isim. Ne yazık ki, ağzı bozuk bu “terzi yamağı” ve ustası, Belediye Başkanı Mustafa Bozbey tarafından ihya edilmek isteniyor. Bu yapıyı iyi tanımak lazım. Bunlar, Türk aile yapısıyla, milli ve manevi değerlerle ve devletle sorunu olan, millete kibirle tepeden bakan samimiyetsiz bir yapıdır. Halkı sevmezler ancak, toplumun mesafeli durduğu konu ve tartışmalı yapıları, tüm akçeli işleri severler. Bizi hiç yanıltmayan bu zihniyet, tamda CHP zihniyetidir. Bu zihniyete karşı milletimiz adına, hemşerilerimiz adına mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.