EKONOMİ - 09 Eylül 2022 Cuma 14:30

Türkiye dijitalleşiyor, hanehalklarının iletişim harcamaları düşüyor

A
A
A
Türkiye dijitalleşiyor, hanehalklarının iletişim harcamaları düşüyor

Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM), ‘Türkiye’de Bilgi İletişim Harcamaları ve Dijitalleşme’ raporu hazırladı. Rapor Türkiye’deki hanehalklarının bilgi iletişim teknolojilerine dair harcama analizini ve toplumun dijitalleşmede geldiği aşamayı içeriyor.

Ülkelerin büyüme ve kalkınma süreçlerinde gün geçtikçe daha önemli bir yer tutan bilgi iletişim teknolojileri, toplumların dijitalleşmesi açısından da kritik rol oynuyor. Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) tarafından hazırlanan ve iki farklı bölümden oluşan ‘Türkiye’de Bilgi İletişim Harcamaları ve Dijitalleşme’ raporu, bilgi iletişim teknolojilerinin hanehalkı harcamalarındaki payını ortaya koyuyor.

Raporun ilk bölümünde; TÜİK’in Hanehalkı Bütçe Anketi (HBA) verileri kullanılarak, hanehalklarının iletişim harcamalarının yıllar içindeki değişimi, ikinci kısımda ise hanehalklarının dijitalleşme alanında katettiği mesafeyi ölçmek amacıyla bir dijital toplum endeksi de tasarlandı.

“En kapsamlı endeks”

Raporla ilgili bilgiler veren Bahçeşehir Üniversitesi BETAM Direktörü Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, “Bilgi iletişim teknolojilerinin toplumları dönüştürebilmesi için erişilebilir ve kullanılabilir olması gerekiyor. ‘Erişilebilirlik’, hanehalklarının harcamaları içerisinde bu teknolojilere yönelik harcamaların makul bir yer kaplaması olarak ifade edilebilecekken, ‘kullanılabilirlik’, bu teknolojilerin nasıl ve hangi yaygınlıkta kullanıldığı ile ilişkilendirilebilir. Bu sebeple raporu oluştururken özellikle hanehalklarının yıllar içindeki iletişim harcamalarının analizini yaptık ve toplumun bu teknolojileri kullanarak dijitalleşmede geldiği seviyeyi ölçmeye odaklandık. TÜİK’in Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması (HBTKA) verilerini kullanarak oluşturduğumuz endeks, dijitalleşme performansını ölçmeyi ve izlemeyi hedefleyen ve Türkiye için tasarlanmış en kapsamlı endeks olma özelliğini taşıyor” dedi.

İletişim harcamalarının cüzdandaki payı düşük

Raporun ilk bölümünde hanehalklarının bilgi ve iletişim harcamaları için ayırdığı bütçe ve bu bütçenin zaman içindeki değişimi incelendi. Gıdadan tütüne, tekstilden konut giderlerine, ev aletlerinden sağlığa, iletişim, ulaştırma, eğlence kültür, eğitim hizmetleri, lokanta ve yemek hizmetleri, konaklama giderlerine kadar toplam 12 farklı temel ürün ve harcama grubunun değerlendirildiği raporda, tüm gruplar için kişi başı reel harcama seviyeleri yıllar içinde artış sergiliyor. 2002-2019 arasında ulaştırma harcamalarının toplam harcamalar içindeki payı 7,7 yüzde puan, yemek hizmetleri ve otellerin ise 2,1 yüzde puan artış gösterdiği süre içerisinde, iletişim harcamalarının toplam harcamalar içindeki payının ise yüzde 4,5’ten yüzde 3,6’ya kadar gerilediği görülüyor. Bu, iletişim harcamalarının diğer harcamalar kadar hızlı artmadığını gösteriyor.

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) yayınladığı aylık ortalama abone başına gelir verileri, abonelerin ortalama mobil ve sabit hizmetlere ödedikleri tutarın reel olarak azaldığını ortaya koyuyor. 2008-2021 döneminde dört telekomünikasyon firmasının ortalaması olarak hesaplanan abone başına aylık reel gelirin (2021 3. çeyrek fiyatları ile) yaklaşık 65 TL seviyelerinden 45 TL seviyelerine gerilediği görülüyor. Bu iletişim hizmetlerinde fiyatların artış oranının reel olarak düştüğünü gösteriyor.

Türkiye hızlı dijitalleşiyor

İletişim harcamalarının artış hızının, diğer harcamalara göre daha yavaş kalmasına rağmen Türkiye, dijitalleşme konusunda oldukça hızlı gelişim gösteriyor. Rapor kapsamında oluşturulan Türkiye Dijital Toplum Endeksi (TDTE) için bu alanda yayınlanan yerli ve yabancı kaynaklar ile Türkiye’de dijitalleşmeyi ölçebilecek veri kaynakları incelendi. Raporda, internete bağlanma, internet kullanımı ve dijital kamu hizmetleri olmak üzere üç temel alanın bileşkesinden oluşan TDTE değerlerinin gelişimi ele alınıyor. Buna göre 2004 yılında 2,19 olan endeks değeri, 2021’de 22 kat artarak 49,45’e kadar yükseliyor.

TDTE’yi oluşturan üç temel alandan olan ‘internete bağlanma’, hanelerin sabit ve mobil internet bağlantısındaki gelişmeyi endekse yansıtıyor. 2000’li yılların başından itibaren yaygınlaşmaya başlayan sabit genişbant internet bağlantısının 2011 yılına kadar endekse katkısı artarak devam ederken, takip eden yıllarda endekse olan katkı, daha büyük oranda mobil genişbant teknolojisine geçilmesiyle mobilden geliyor. Bir diğer temel alan olan internet kullanımına dair endeks seviyelerine e-ticaret ve internet bankacılığı önemli katkı sağlıyor. Mal ve hizmetler hakkında bilgi arama, online haber kaynaklarını okuma ve sağlıkla ilgili bilgi arama olmak üzere üç internet faaliyetinin bileşkesi olan ‘bilgi edinme’ ise dijitalleşmede önemli bir unsur olarak tanımlanıyor.

Sosyal medya ve e-devlet kullanımı artırdı

Raporda, endekse katkıda bulunan bir diğer alt alan olarak sosyal medya kullanımı da ele alındı. Haberleşme amaçlı internet kullanımı, e-posta ve internet üzerinden sesli/görüntülü görüşme faaliyetlerinden oluşuyor. Bireylerin temel internet faaliyeti olan e-posta kullanımının endekse katkısı, genel anlamda sabit kalırken, sesli ve görüntülü görüşmenin özellikle 2017 yılı itibarıyla hızla arttığı dikkat çekiyor. Eğlence amaçlı internet kullanımında, oyun oynama/indirmenin endekse katkısı zaman zaman değişse de genelde sabit seyir izlerken, müzik dinlemenin katkısının 2015 itibarıyla arttığı gözlemleniyor.

TDTE içindeki diğer temel alan olan dijital kamu hizmetlerinin kullanımına dair gelişim de dikkat çekiyor. Dijital kamu hizmetleri, e-devlet gibi kamu kurumlarına ait sayfalardan/uygulamalardan bilgi edinme, form doldurma, başvuru, randevu alma gibi faaliyetleri içeriyor. Faaliyetler 2020 yılına kadar istikrarlı bir artış eğiliminde endekse katkıda bulunsa da 2020 yılında aktif kullanımın endekse katkısı 2019’a göre azalıyor. Ancak pandemi sürecinde bu hizmetlerin kullanımının arttığı görülüyor.

Kıyı bölgeleri hızlı dijitalleşiyor, erkekler dijitalleşmede önde

Endeks, bölge ve demografik boyutlara göre incelendiğinde başta İstanbul olmak üzere batı ve kıyı kesimler, 2011-2021 arasında endekste en hızlı yükseliş gösteren bölgeler arasında. Dijitalleşme performansı Türkiye geneline göre en düşük olan bölgeler ise Kuzeydoğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri olarak sıralanıyor. Endeksler yaş gruplarına göre hesaplandığında, genç yaş gruplarının daha çok dijitalleştiği görülüyor. Öte yandan erkekler kadınlardan, yüksek eğitimliler daha az eğitimlilerden daha iyi dijitalleşme performansı sergiliyor. Eğitim seviyesi arttıkça dijitalleşme performansı da artıyor.

Hanehalkları pandemiyle yüksek dijitalleşme performansı sergiledi

Covid-19 pandemisi ülke ekonomilerinde olumsuz etkilere neden olurken, BT hizmetleri özelinde talep artışı yaşandı. Uzaktan çalışma ve çevrim içi eğitim uygulamaları hızlı bir şekilde hayata geçerken, birçok özel ve kamusal hizmet de mekandan bağımsız olarak, çevrim içi verilebilir hale geldi. BTK’nın 2021 verilerine göre salgının ilk dalgasında Türkiye’de genişbant abone sayısı yüzde 8,4, abone başına ortalama veri kullanımı ise yüzde 42 artış gösterdi.

Raporda Covid-19 döneminde Türkiye’nin dijitalleşme performansı da araştırıldı. TDTE ve temel alanlara bakıldığında, 2019 ve 2020 yılında birbirlerine yakın olan endeks değerleri, salgının etkisinin yoğun hissedildiği 2021’de kayda değer şekilde arttı. Her bir temel alandaki artış, değerleri yukarı çekerken, endeks 5 puandan fazla yükseldi. Bu durum hanehalklarının Covid-19 sürecinde yüksek bir dijitalleşme performansı sergilediğine işaret ediyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Asgari ücret artışı sonrası Tunceli’de fiyatlar mercek altında 2026 yılı için asgari ücretin yüzde 27 artışla net 28 bin 75 liraya yükselmesinin ardından, Tunceli’de yılbaşı öncesi fahiş fiyat ve hijyen denetimleri dört kurumun ortak çalışmasıyla kent merkezi ve ilçelerde gerçekleştirildi. Asgari ücretin 2026 yılı için yüzde 27 zamla net 28 bin 75 lira belirlenmesinin ardından, yılbaşı öncesi fiyat istikrarının korunması ve vatandaşların mağdur edilmemesi amacıyla denetimler artırıldı. Ticaret Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, asgari ücret artışının tüm mal ve hizmet fiyatlarına birebir yansıtılmasının ekonomik gerçeklerle bağdaşmadığı vurgulanarak, ücret artışını gerekçe göstererek fahiş fiyat uygulamalarına yönelen işletmelere karşı en ağır idari ve hukuki yaptırımların uygulanacağı bildirildi. Bu kapsamda Ticaret Bakanlığı talimatları doğrultusunda Tunceli Valiliği koordinesinde yürütülen çalışmalarda; Ticaret İl Müdürlüğü, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Tunceli Belediyesi ve Defterdarlık ekipleri kent merkeziyle birlikte ilçelerde sahaya inerek fiyat, hijyen ve tüketici hakları başta olmak üzere çok yönlü denetimler gerçekleştirdi. "Vatandaşlarımızın mağdur olmaması adına bizler denetimlerimizi ekipler halinde sürdüreceğiz" Ticaret Bakanlığı’nın talimatıyla kent genelinde denetimlerin aralıksız devam ettiğini ve vatandaşların mağdur olmaması için gereken her önlemin alınacağını vurgulayan Tunceli Ticaret İl Müdürü Kayahan Topal, "Yaklaşan yılbaşı öncesi Ticaret Bakanlığı ve valiliğimizin talimatlarıyla sadece Tunceli şehir merkezinde değil, ilçelerimizde de rutin denetimlerimize devam ediyoruz. Bugün de Tarım ve Orman İl Müdürlüğümüzden, Tunceli Belediyesinden ve Defterdarlığımızdan denetim ekiplerimizle beraber 4 kurum ortak bir denetim gerçekleştirdik. Her kurum kendi bünyesinde denetimlerini gerçekleştirdiler. Çok fazla olumsuz bir durumla karşılaşmadık. Vatandaşlarımızın mağdur olmaması adına bizler denetimlerimizi ekipler halinde sürdüreceğiz. Desteklerinden dolayı valimize ve bakanımıza teşekkür ediyorum" dedi. "Denetim sıklığımızı bugünlerde artırmaya devam ediyoruz" Tunceli Tarım ve Orman İl Müdürü Yavuz Suat Pala ise "Tüketim sıklığının arttığı bugünlerde gerek halk sağlığını korumak, gerekse tüketicini daha sağlıklı gıdaya ulaşmasını sağlamak için bugün burada Ticaret İl Müdürlüğü, zabıta ve Tarım İl Müdürlüğünden gıda kontrol ekiplerimizle beraber toplu tüketim yerlerini, üretim ve satış yerlerini fiyat ve hijyen yönünden denetliyoruz. Denetim sıklığımızı bugünlerde artırmaya devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Adana Yüz felcine yönelik güncel cerrahi yaklaşımlar Adana’da değerlendirildi Yüz felcinde rekonstrüksiyon yöntemlerinin tüm yönleriyle ele alındığı 21. Başkent Kulak Burun Boğaz Günleri, Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kışla Yerleşkesi’nde gerçekleştirildi. Kulak burun boğaz alanının bilimsel buluşmalarından biri olan 21. Başkent Kulak Burun Boğaz Günleri, yüz felcinde rekonstrüksiyon yöntemlerinin tüm yönleriyle ele alındığı kapsamlı bir programla Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kışla Yerleşkesi’nde yapıldı. Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı tarafından düzenlenen toplantı, alanında uzman hekimleri Adana’da bir araya getirdi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Alper Nabi Erkan, "Bu yılın ana teması, kulak burun boğaz cerrahisinin en zorlu alanlarından biri olan ‘Fasiyal Paralizide Rekonstrüksiyon Yöntemleri’ olarak belirlendi. Toplantı kapsamında, yüz felci hastalarına güncel yaklaşım yöntemleri, cerrahi teknikler ve uzun dönem sonuçlar hem teorik sunumlar hem de canlı cerrahi uygulamalar eşliğinde ele alınacak. Yıllar içinde istikrarlı biçimde büyüyerek bilimsel bir platform haline gelen toplantımıza katkı sunan herkese teşekkür ederim" ifadelerini kullandı. Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent N. Özlüoğlu da Başkent Kulak Burun Boğaz Günleri’nin her yıl artan bilimsel içerik ve katılımla sürdüğünü kaydetti. Özlüoğlu"Bugün yapacağımız toplantıda yüz felci gibi emek, sabır ve deneyim gerektiren bir alana kapsamlı biçimde odaklanmayı hedefledik. Toplantının teorik bilgi ve canlı cerrahi uygulamalarıyla katılımcılara en iyi şekilde fayda sağlamasını ve genç meslektaşlarımız için ilham verici bir ortam oluşturmasını diliyorum. Organizasyonun gerçekleşmesine verdikleri destek dolayısıyla Başkent Üniversitesi yönetimine, Merkez Müdürü Prof. Dr. Birol Özer’e ve Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi çalışanlarına emeklerinden dolayı teşekkür ederim" dedi. Toplantının davetli konuşmacısı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. İsa Kaya, yüz felcinin yalnızca kasların değil, yüz ifadesi ve bireyin kimliğini de etkileyen bir durum olduğunu belirtti. Kaya, bu alandaki cerrahi yaklaşımların teknik olduğu kadar hastaya saygıyı ve hekimlik anlayışını da yansıttığını ifade etti. Dört ana oturum şeklinde düzenlenen bilimsel program kapsamında, akut ve uzun dönem yüz felçlerinde sinir dekompresyonu, sinir ve kas transferleri, üst ve alt yüz reanimasyonu ile gözün korunmasına yönelik cerrahi stratejiler olgu sunumları ve videolar eşliğinde değerlendirildi. Toplantının en dikkat çekici kısımlarından biri olan canlı cerrahi bölümünde, Doç. Dr. Kaya tarafından gerçekleştirilen operasyon katılımcılar tarafından ilgiyle takip edildi.