POLİTİKA - 16 Mart 2023 Perşembe 23:29

Türk dünyasından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seçim desteği

A
A
A
Türk dünyasından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seçim desteği

Türk Devletleri Teşkilatı Olağanüstü Zirve Toplantısı’nın Zirve Bildirisi'nde, “Türk devletleri başkanlarının Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Türk dünyasının birlik ve beraberliğine, güvenlik ve refahına sağladıkları güçlü ve kalıcı katkılar ile Teşkilatın birlik ruhunun pekiştirilmesindeki dirayetli liderliği dolayısıyla şükranlarını sundukları ve önümüzdeki seçimlerde başarılar diledikleri” kaydedildi.

Türk Devletleri Teşkilatı dönem başkanı olan Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, zirvede yaptığı konuşmada, deprem gibi sınamalı bir dönemde kardeş Türk milletinin eşsiz cesaret, yiğitlik, güçlü irade ve yüksek seferberlik ruhuyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın etrafında kenetlendiğini söyledi.
Son 20 yılda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin uluslararası arenadaki itibarı ve nüfuzunun arttığını belirten Mirziyoyev, “Türkiye’nin küresel ekonomi ve politikadaki yeri ve etkisi giderek artıyor. Modern ve kudretli Türkiye’nin bugünkü tüm başarılarında ve elde ettiği kazanımlarında hürmetli Cumhurbaşkanı’nın emsalsiz katkıları olduğunun altını özellikle çizmek istiyorum. Dolayısıyla tüm kardeş halklarımız adına, Türk halkına seçimlerde aday olan kardeşimiz Recep Tayyip Erdoğan’ı desteklemeleri çağrısında bulunuyoruz. Bu ortak arzumuzun bugün kabul edilecek olan Ankara Bildirisinden de yer alması uygun olacaktır.” diye konuştu.

Aliyev: “Değerli kardeşimin daha uzun yıllar büyük katkıları olacak”

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türkiye’nin son 20 yılda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde büyük ve onurlu bir yol kat ettiğini, dünyada söz sahibi olduğunu ve güç merkezine dönüştüğünü vurguladı. Türkiye’nin bugün dünyada sayılan ve saygı gören ülke olduğuna işaret eden Aliyev, “Türkiye’nin askeri gücünü ve savunma sanayi alanındaki büyük başarılarını artık tüm dünya görüyor.” dedi.
Türkiye’de istikrarın sürekliliğinin ve ülkenin kalkınmasının tüm Türk dünyası için önemli bir koşul olduğunu belirten Aliyev, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türk dünyasının güçlenmesinde büyük hizmetleri olduğuna dikkati çekti. İlham Aliyev, “Ülkelerimiz arasında kardeşlik temelinde kurulan ilişkilerin daha da güçlenmesinde değerli kardeşimin daha uzun yıllar büyük katkıları olacağına eminim" dedi.

Tokayev: “Türk halkı size gerekli desteği verecektir”

Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev de depremin ardından uluslararası toplumun Türk halkına sağladığı geniş destek ve yardımın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yüksek itibarının ve ülkesinin çıkarları için özverili çalışmasının bir sonucu olduğunu ifade etti. Türkiye’nin uluslararası arenada gerçekten güçlü, etkili ve saygın bir devlet haline geldiğine işaret eden Tokayev, “Bunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çok büyük emeği ve katkısı apaçık ortada. Bu, tüm dünya topluluğu tarafından kabul edilmektedir. Kendisine Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimlerinde başarılar diliyorum. Türk halkı size gerekli desteği verecektir diye inanıyorum.” ifadelerini kullandı.

Caparov: “Erdoğan’ın reformları Türk halkını kalkınmaya ve refaha taşıyacak”

Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov da, “Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a seçimlerde başarılar diliyorum. Çünkü kendisinin liderliğinde gerçekleştirilen reformlar Türk halkını kalkınmaya ve refaha taşıyacağına inanıyorum” dedi.

Berdimuhamedov: “Erdoğan’ı barış alanında Nobel ödülüne aday gösteriyoruz”

Türkmenistan Halk Maslahatı Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünyada saygın bir siyasi şahsiyet olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“O sadece kendi halkının değil aynı zamanda tüm Müslüman halkların barış içerisinde yaşaması için büyük gayretler sarf ediyor. Hürmetli kardeşim Recep Tayyip Erdoğan, bölgede ve dünyada barış, güvenlik, sürdürülebilir kalkınmayı, uluslararası ilişkilerde karşılıklı anlayışı sağlama konusunda büyük çalışmalar gerçekleştiriyor. Bunları göz önüne alarak biz de Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı barış alanında Nobel ödülüne aday gösteriyoruz ve bu alandaki tekliflerin tümünü destekliyoruz. Erdoğan gerçekten de bu uluslararası ödüle layık bir yönetici. Recep Tayyip Erdoğan, 21. asırda İslam dünyasının ülkelerinin devlet ve hükümet başkanlarının arasında ilk olarak bu yüksek ödüle layık şahsiyet olarak tarihin altın sayfalarında yazılırsa elbette hakikate uygun olacak.”

Orban: “Erdoğan’ın liderliğinde yeniden inşa sürecinin de başarılı olacağına eminim”

Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliği altında gerçekleşen Türkiye’deki büyük gelişimi ve harika gelişmeleri bizzat gördüğünü belirterek, yeniden inşa sürecinin de başarılı olacağına emin olduğunu dile getirdi.

Rusya-Ukrayna savaşında taraflar arasında bugüne kadar başarılı bir şekilde müzakere yürüten tek kişinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu belirten Orban, “Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın girişimlerine müteşekkiriz ve bu girişimlerini gelecekte de sürdürmesini rica ediyoruz. Barışın sağlanması sadece bu şekilde olabilir” dedi.

Tatar: “Kıbrıs davasına destekleri için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür ediyorum”

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın her zaman Kuzey Kıbrıs’ın yanında olduğuna değinerek, Birleşmiş Milletler 77. Genel Kurulu konuşmasında “KKTC’nin resmi olarak tanınması ve Kıbrıs halkına uygulanan izolasyonun kaldırılması” çağrısı yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Kıbrıs davasına destekleri için bir kez daha teşekkür etti. Tatar, “Doğu Akdeniz’deki Türk varlığının devamı için onurlu mücadelesini ve direnişini sürdüren bir halkın Cumhurbaşkanı olarak şahsıma sizlere hitap etme fırsatı veren başta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzer tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi.

Zirve Bildirisi: “Erdoğan’a önümüzdeki seçimlerde başarılar diliyoruz”

Zirve Bildirisinde de, “Türk devletleri başkanlarının Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Türk dünyasının birlik ve beraberliğine, güvenlik ve refahına sağladıkları güçlü ve kalıcı katkılar ile Teşkilatın birlik ruhunun pekiştirilmesindeki dirayetli liderliği dolayısıyla şükranlarını sundukları ve önümüzdeki seçimlerde başarılar diledikleri” kaydedildi.

Musa Erdoğan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.