GENEL - 18 Mart 2010 Perşembe 23:16

TRT Haber yayın hayatına başladı

A
A
A
TRT Haber yayın hayatına başladı

TRT'nin yeni kanalı TRT HABER Rixos Otel'de düzenlenen törenle yayın hayatına başladı.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, son dakika başlıklı haberlerin TRT ekranlarından da izlenmeye başlandığını belirterek, "TRT bundan sonra her yerde olacaktır. Bülent Arınç hakkında da haber yapacak, Sayın Deniz Baykal hakkında da. Başbakanlıkta, Sağlık Bakanlığında yaşanan olayları da ekranlara taşıyacaktır, TSK'da meydana gelen bir gelişmeyi de şüphesiz" dedi.

 


TRT'nin yeni kanalı TRT HABER Rixos Otel'de düzenlenen törenle yayın hayatına başladı. Törene Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, milletvekilleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile çok sayıda davetli katıldı.

 


Başbakan Yardımcısı Arınç, törende yaptığı konuşmada, TRT'nin son 2 yılda yayıncılık ve habercilik adına hızlı bir değişim ve dönüşüm sürecine girdiğini belirterek, TRT kanununun değiştirildiğini, teknolojinin yenilendiğini, böylece hem Türkiye, hem dünyada yayıncılık adına önemli boşlukları dolduracak adımlar atıldığını söyledi. Bakanlık görevine geldiği ilk günlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Türkiye'nin sesini tüm dünyaya Türkçe duyurmak adına yayına başlayan TRT Türk kanalının açılışını
yaptıklarını hatırlatan Arınç, bu kanalın başarılı yayıncılığıyla kısa sürede kendisini, Türkiye ve yurt dışında en çok izlenen haber kanallarından birisi konumuna getirdiğini söyledi. Arınç, ''Artık dünyada olup biteni uluslararası ajanslar ve haber kanallarından değil, bizzat dünyanın pek çok önemli bölgesinde bulunan ve orada yaşayan kendi muhabirlerimizin derlediği haberlerden izlemeye başladık'' dedi.

 

Türkiye'nin en köklü müzik okulu, konservatuvarı niteliğindeki Türkiye Radyo Televizyon Kurumu'nun bu potansiyelini dikkate alarak, 24 saat kesintisiz müzik yayını yapan TRT Müzik kanalını kurduğunu da anımsatan Arınç, bu kanalın düzeyli, nitelikli müzik yayıncılığıyla hem türkülerin, hem şarkıların yeniden hayat bulduğunu söyledi. Arınç, 'bunun ardından güzel İzmir'de turizm ve belgesel kanalı açtıklarını'' belirterek, ülke turizmine, dolayısıyla ekonomisine ve ülke imajına büyük katkılar sağlayacağına inandığı bu kanalın aynı zamanda kaliteli belgesel ihtiyacına karşılık verecek nitelikte yayın yaptığını anlattı. Arınç, TRT'de her geçen gün yayınların daha da kaliteli hale geleceğine olan inancını ifade etti.

 

 



"TRT ARAPÇA VE İNGİLİZCE YOLDA"

 

 


''TRT'de atılımların ardı arkası kesilmiyor. Artık TRT hem kendi kabına, hem de ülkemiz sınırları içine sığmamaya başladı'' diyen Arınç, Türkiye'nin AB'ye tam üyelik yolunda kararlı adımlar attığı, bölgesel ve küresel barış yolunda tayin edici bir konuma yükseldiği bu günlerde, Türkiye'nin sesinin Türkçe ile bütün dünyada yankılanması için Euronews'e ortak olduklarını, bunun açılışını da geçen aylarda yine Başbakan Erdoğan ile yaptıklarını söyledi.

 

 

Gelecek dönemde 2 büyük uluslararası projeye daha imza atacaklarını açıklayan Arınç, ''Bunlardan birisi TRT Arapça kanalı, diğeri İngilizce yayın yapacak bir başka kanalımız olacak. Bunları tamamladığımızda Türkiye Radyo Televizyon Kurumu dünyanın en büyük medya gruplarıyla rekabet edebilecek, aynı zamanda dünyanın en büyük medya güçlerinden birisi olacaktır. Bu bir dünya devleti olan Türkiye'nin gücü ve büyüklüğüdür. Bütün bunları ülkemizi hakkıyla temsil edebilmek ve bu ülkenin büyük insanlarına layık olmak amacıyla yapıyoruz'' dedi.

 



"EKRANLAR ESKİ ROMA'NIN SAVAŞ ARENALARINI ANDIRIYOR"

 


Kitle iletişim araçlarının dünyayı küresel bir köye dönüştürdüğü iddia edilen çağın iletişim çağı, bilgi çağı, enformasyon çağı olarak da nitelendirilebileceğini belirten Arınç, "Ama üzülerek ifade etmek durumundayım ki ülkemizdeki habercilik anlayışı bilgilendirmek, haberdar etmek işlevlerini yerine getirmekten oldukça uzak bir görüntü sergiliyor. Ekranlar sadece gerçek yerine, gerçeğin kullanılarak magazinleştirildiği, anlamsız bir reyting yarışının yapıldığı, eski Roma'nın savaş arenalarını
andırmaktadır.

 

 

Kan, gözyaşı, dram, abartılı spotlar, insanı çileden çıkartacak tekrarlar, kurgulanmış görüntüler, insanımızın haber ihtiyacını gidermek yerine maalesef sanki onun ruh dünyasını tahrip etmek üzerine kurulu bir nitelik taşımaktadır. Tabii ki bunu bütün kanallar için söylemiyorum. Türkiye'de iyi ve kaliteli habercilik yapan haber kanalları da var. Bizler de haber ihtiyacımızı bugüne kadar onların ekranlarından gidermeye çalıştık. Ancak ortada bir boşluk olduğu da aşikar. İşte TRT Haber, insanımızın doğruya ulaşmakta, nitelikli haber ihtiyacını gidermekte en sağlam adres olacaktır" diye konuştu.

 


Habercilikte doğru ve tarafsız olmanın altın kural olduğunu belirten Arınç, bunun aynı zamanda habercinin de namusu olduğunu söyledi. Yalanın, manüpilasyonun, provokasyonun, ajitasyonun haberciye yakışmayacağını belirten Arınç, ''Bu saydıklarım olsa olsa bir takım illegal örgütlenmelerin yer altı yapılanmalarının, karanlık hedef peşinde koşan çetecilerin başvuracağı yöntemlerdir'' şeklinde konuştu.

 


Arınç, habercinin yaşadığı topluma karşı sorumluluk7hayat bulduğunu söyledi. Ar taşıdığını, görmezden gelemeyeceğini, yok sayamayacağını, toplumu aldatamayacağını, çünkü tarihin yazılışına tanıklık eden bir konumda olduğunu bildirdi.

 



''HABERCİ KALEMİNİ SATMAZ''

 

 


''Haberci kalemini satmaz. Çünkü onun mürekkebi erdem denen imbikten süzülmüştür'' diyen Arınç, objektifinin daima doğruluk, hak ve hukuka çevrildiğini söyledi. Bütün bunların yanı sıra aynı zamanda haberin, ciddi bir yarış süreci olduğuna dikkati çeken Arınç, özellikle bir bilginin saniyeler içinde tüm dünyayı dolaştığı bu internet çağında, habercinin zamanın sınırlarını zorlayacak kadar pratik ve hızlı olması gerektiğini söyledi. Arınç, haberin dünyanın maliyeti en yüksek ürünlerinden birisi olduğunu da dile getirerek, habercinin bekleme lüksü olmadığını anlattı. Arınç, TRT'nin son zamanlarda habercilik konusunda ciddi bir atak başlattığına işaret ederek, şunları kaydetti:

 


''Eskiden monoton bir protokol haberciliği yapıyor diyerek eleştirilen TRT, şimdi haberlerinde daha dinamik ve aktif olmaya başlamıştır. Artık adliye, emniyet, hastane, havalimanı, bakanlıklar ve genel müdürlük koridorlarında, stadyumlarda, sokaklarda, toplumsal olaylarda, kısaca haberin olabileceği her yerde TRT muhabirleri haber peşinde koşmaktadır. Bu çabalar, bir süreden beri ekranlara da yansımaya başladı. Artık özel televizyonlardan alışık olduğumuz son dakika başlıklı haberler TRT ekranlarından da
izlenmeye başlandı.

 

 

Hızlı habercilikten başka hiç bir amaç taşımayan bu başarılar, maalesef bir kısım medyada maksatlı bir şekilde yorumlanmaya başladı. Bazı işgüzar siyasetçiler de medyanın yönlendirmesine kanarak, soru önergeleri hazırladılar. Bu haberler TRT'de habercilik açısından çağdaşlaşmanın bir göstergesidir. Hızlı ve doğru haberciliğin birer yansımasıdır. Kısacası bu TRT'nin habercilikteki başarısından başka bir şey değildir. TRT bundan sonra her yerde olacaktır. Bülent Arınç hakkında da haber yapacak, sayın Deniz Baykal hakkında da...

 

 

Başbakanlıkta, Sağlık Bakanlığında yaşanan olayları da ekranlara taşıyacaktır, TSK'da meydana gelen bir gelişmeyi de şüphesiz. Haberde ayrıcalık olmaz. Hele bu TRT söz konusu ise ayrıcalık kapımızdan içeri bile giremez. Çünkü millete ait bir kurumdur TRT. Millet nerede duruyorsa TRT de orada duracaktır. Kimseye pembe gözlükler takacak değiliz. Ancak Türkiye'nin sadece hüzün dolu, keder yüklü olumsuz haberlerin var olduğu bir ülke olmadığını da herkes görmek
zorundadır.

 

 

TRT objektiflerini sadece intiharlara, cinayetlere çevirmeyecek, iyiye ve güzele de yönelecek. Ülkemizde iyi şeylerin de yaşandığı, Türkiye'nin hızla değiştiği, dünyanın yükselen bir yıldızı olduğu, çok zengin bir kültürel mirasa, eşsiz zenginliklere sahip olduğu da her halde haberlerinde yer alacaktır. Ben TRT Haber'in dünya çapında bir referans kanalı olacağına, kısa süre içinde haber üretip, dağıtabilen bir kaynak haline geleceğine yürekten inanıyorum.''
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Arınç, başta TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin olmak üzere tüm TRT çalışanlarını kutlayarak, kanalın başarılı günlerde, güzel habercilikle, güzelliklerle anılmasını diledi.

 


TRT Genel Müdürü Şahin de, yeni7hayat bulduğunu söyledi. Ar haber kanalı ile TRT'nin güvenirliliğini ortaya çıkaracaklarını belirterek, "Zaman zaman son dakika haberlerini verdiğimizde eleştiriliyoruz ama ufak tefek yanlışlıklarımızı hoşgörünüze bırakıyorum. Kısa bir zaman sonra son dakika haberlerini verirken hatalarımızda asgari düzeye inecek" dedi.

 

 


Konuşmaların ardından Başbakan Yardımcısı butona basarak TRT Haber'in yayın hayatını başlattı. Programda Türkiye'nin bazı no
ktalarından muhabirlere canla bağlantılar yapıldı.

 

 


DUYGU BEKTAŞ - ANKARA

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Avukatlar CMK ücretlerinin avukatlık asgari ücret tarifesine yükseltilmesini istedi Samsun’da avukatlar CMK ücretlerinin avukatlık asgari ücret tarifesine yükseltilmesini isteyerek adliye önünde basın açıklamasında bulundu. CMK ücretlerinin avukatlık asgari ücret tarifesine yükseltilmesini isteyen avukatlar Samsun Adliyesi önünde toplanarak basın açıklaması yaptı. Genç Avukatlar Meclisi Başkanı Av. Berk Onaran yaptığı açıklamada, "Bugün burada, adaletin temelini oluşturan bir hak olan savunma hakkının, mevcut durumu ve geleceği hakkında konuşmak üzere toplandık. Samsun Barosu Genç Avukatlar Meclisi olarak, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) kapsamında sağlanan hukuki yardımların yetersizliğini ve bu durumun oluşturduğu derin sorunları dile getirmek için buradayız. Bu sorunlar sadece genç avukatların değil, kıdem gözetilmeksizin tüm avukatların sorunlarıdır. Adalet, sadece bir kelime değil, herkesin eşit şartlarda savunulması gerektiği anlamına gelen bir yaşam biçimidir. Ancak, bugün geldiğimiz noktada, CMK ile görevlendirilen avukatların aldığı ücretlerin, ne yazık ki bu adalet anlayışına uygun olmadığını söylemek zorundayız. Mevcut ücret tarifesi, avukatlarımızın özverili çalışmalarını ve mesleki yeterliliklerini göz ardı etmekte, birçoğunun maddi açıdan zor durumda kalmasına neden olmaktadır. Bu durum, sadece avukatların değil, tüm toplumun geleceğini tehdit eden bir mesele haline gelmiştir. Sadece bir meslek grubunun sorunlarıyla sınırlı kalmamalıyız. Bu sorunlar, bireylerin adil yargılanma haklarına doğrudan etki eden unsurlardır. CMK ile görevlendirilen avukatların alacakları ücretler, bu hizmetin kalitesini ve dolayısıyla adaletin sağlanmasını doğrudan etkilemektedir" dedi. Av. Berk Onaran, "Eğer avukatlar, emeklerinin karşılığını yeterince alamıyorsa, bu, savunma hakkının ihlalidir. İçinde bulunduğumuz durumu daha da acı bir şekilde ifade etmek gerekirse: Savunma hakkı, yalnızca lüks bir hizmet değil, temel bir insan hakkıdır. Ancak bu hak, avukatlarımızın yetersiz ücretler sebebiyle tam anlamıyla kullanılamaz hale gelmektedir. Adaletin terazisi, adil ücretlendirme ile dengelenmelidir. Aksi takdirde, bu terazi bir gün dengesizliğe, adaletsizliğe ve sonucunda da güvensizliğe yol açacaktır" diye konuştu. Samsun Barosu Başkanı Av. Pınar Gürsel Yıldıran da basın açıklamasına katılarak avukatlara destek verdi.
Sinop KUZKA’nın destek sağladığı Sinop’un un helvası, en yenilikçi yöresel ürün seçildi Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın Ar-Ge ve ürün geliştirme desteği verdiği Sinop’un yöresel ürünlerinden un helvası, en yenilikçi yöresel ürün seçildi. Yöresel Gıda Ürünlerinin İmalatı ve Ulusal Pazara Taşınması çalışmaları çerçevesinde Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın (KUZKA) Ar-Ge ve ürün geliştirme destekleri ile geliştirilerek inovatif bir ürüne dönüştürülen Sinop’un yöresel ürünlerinden un helvası, 2024 Gıda Plus Ödül Töreni’nde “En Yenilikçi Yöresel Ürün” kategorisinde finalist olma başarısı elde etti. Gıda, İçecek ve Tarım Politikaları Araştırmaları Merkezi (GIFT) tarafından düzenlenen 3. Gıda İnovasyon Zirvesi ve Gıda Plus Ödül Töreni geçtiğimiz günlerde İstanbul’da gerçekleştirildi. Kamu, özel sektör, akademi ve diğer alanlarda yer alan sektör paydaşlarının bir araya geldiği zirvenin bu yılki teması “İnovasyon ile Artı Değer Katmak” oldu. GIFT tarafından düzenlenen Gıda Plus Ödül Töreni çerçevesinde 35 farklı kategorideki “En Yenilikçi” ürünler, jüri üyelerinin değerlendirmeleri sonucunda ödüllendirildi. Zirvede KUZKA’nın Ar-Ge ve Ürün Geliştirme desteklerinden yararlanan kadın girişimci Esra Çakır’ın geliştirdiği Sinop’un yöresel ürünlerinden olan “Pratik Un Helvası”, 2024 Gıda Plus Ödülleri’nde “En Yenilikçi Yöresel Ürün” kategorisinde finale kalarak başarılı oldu. Kadın girişimci Esra Çakır’a ait “Sinop Mantısı” geçtiğimiz yıl “Carrefour” ve “Filiz” markalarına ait ürünler ile birlikte 2023 Gıda Plus Ödülleri’nde “En Yenilikçi Yöresel Ürün” kategorisinde finale kalmıştı. Bu yıl düzenlenen 2024 Gıda Plus Ödülleri’nde ise Çakır’ın “Pratik Un Helvası”, “Coffy - Geleneksel Lezzetler Serisi” ve “Fersan - Turşuluk Sirkeli Salamura” ile birlikte “En Yenilikçi Yöresel Ürün” kategorisinde finale kalma başarısı elde etti. Yöresel ürünler ulusal pazara taşınıyor “Sinop Mantısı” ve “Pratik Un Helvası” ürünleri ile 2023 ve 2024 yıllarında GIFT tarafından düzenlenen Gıda Plus Ödüllerinde “En Yenilikçi Yöresel Ürün” kategorisinde art arda finalist olma başarısı gösteren kadın girişimci Esra Çakır, ulusal zincir market yetkililerinin de dikkatini çekti. Zirvede zincir marketlerin üst düzey temsilcileriyle gerçekleştirilen görüşmelerde, ürünlerin ulusal pazara taşınması amacıyla Çakır’a ait yöresel ürünlerin tanıtımı yapıldı.
Zonguldak Doğuştan görme engelli genç; engelli insanlara umut oldu Zonguldak’ta iki koyun ile çobanlık yapmaya başlayan 25 yaşındaki görme engelli Selim Demirci, hayatını adeta koyunlarına adadı. Demirci, azmiyle engelli vatandaşlara da örnek oldu. Alaplı ilçesine bağlı Gümeli bledesinde dünyaya gelen 25 yaşındaki Selim Demirci, görme engeli sebebiyle 8 yılını İstanbul’da geçirdiğini söyledi. Veysel Vardal Görme Engelliler İlköğretim Okulu’ndan mezun olan Demirci, Türkan Sabancı Ortaokulu’nu tamamladı. İstanbul’daki eğitim hayatı sonrası ilçeye dönen Demirci, burada da Alaplı Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde lise eğitimini tamamladı. Çiftçi bir ailenin çocuğu olduğunu ifade eden Demirci, çobanlık yapmaya karar verdi. Bir koyun ile mesleğe başlayan Demirci, hayırsever bir vatandaşın hediyesi ile iki koyuna çobanlık yapmaya devam ediyor. Çobanlık mesleğine merakı sayesinde başladığını ifade eden Selim Demirci, azmiyle de engelli vatandaşlara örnek oldu. "Koyunlarım beni tanıyor" Koyunlar ile ilgilenmenin, uğraşmanın kendisi için güzel bir uğraşı olduğunu belirten Demirci, "Hayvanlar ne kadar uzağa giderse gitsin, çağırınca gelir. Fakat şöyle bir durum var. Karınları doyunca geliyorlar. Yine de gelirler. Ünlü bir çobanımız vardı. ’Bunlar beni tanıyorlar’ diyordu. Ben onun gibi olmasam da koyunlarım beni tanıyor. Beni biliyorlar. Bazen ben olmayınca babamlar koyunlarımı otlatmaya götürür. Ama genellikle beni daha çok benimsiyorlar. Alandan uzaklaşayım, kendileri rahat bir şekilde gelip beni bulurlar" dedi. "Kendimi adeta hayvanlarıma adadım" Yakınlarının tarlalarına giderek, yamaçlara inerek hayvanlarını otlattığını söyleyen Demirci, "Bu iş engel değildir. Bir işi sevdiğiniz zaman yapabilirsiniz. Gerçekten böyle. Ben iki koyuna da bakabilirim. Üç ve daha fazlasına da bakabilirim, otlatabilirim. Yamaçlara gidip gelebiliyorum. Ailem bana ’gitme’ diyor. Sağolsunlar beni düşünüyorlar. Ben de ’hayvanlarım iyi olsun. Güzel gelişsinler. Karınları doysun’ diye gidiyorum. Zor olmuyor. Bir işi gerçekten severek yaparsanız. Hakikaten o iş size kolay geliyor. Herkesin kendine ait özelliği vardır. Ben de bu işi seviyorum. Doğuştan görme engelliyim. Kendimi bunlara adadım desem yeridir" şeklinde konuştu. İkinci koyunu kendisine hediye eden hayırsevere de teşekkür eden Demirci, "Koyunu bana hediye eden değerli büyüğüm Muharrem ağabey. Onun da kendine ait koyunları var. Bana sağolsun o koyun hediye etti" şeklinde konuştu.