EKONOMİ - 04 Şubat 2021 Perşembe 14:48

Ticaret Bakanı Pekcan: '1 milyon 300 bin esnafımızın 13 milyar lira kredisi Haziran sonuna kadar ertelendi'

A
A
A
Ticaret Bakanı Pekcan: '1 milyon 300 bin esnafımızın 13 milyar lira kredisi Haziran sonuna kadar ertelendi'

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Diyarbakır’da iş dünyası ile bir araya geldi. Bakan Pekcan, “1 milyon 300 bin esnafımızın 13 milyar lira kredisi Haziran sonuna kadar ertelendi. Diyarbakır, yüzde 16.4 ihracat artışı ile 255 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi” dedi.

Diyarbakır’a gelen Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, valilik konutunda iş dünyası ve oda başkanlarıyla bir araya geldi. Burada açıklamalarda bulunan Bakan Pekcan, esnafa müjdeli haber verirken, Diyarbakır’ın ihracat rakamlarını açıkladı. Bütün dünyanın pandemi nedeniyle hem sağlık hem ekonomik alanda çok zorlu süreçten geçtiğini vurgulayan Bakan Pekcan, Cumhurbaşkanı liderliğinde hem sağlık alanında hem de ekonomik aslında diğer ülkelerden ayrışarak çok başarılı bir şekilde yürüttüklerini söyledi. Bakan Pekcan, “İş insanımızın, esnafımızın bu süreçteki zorlukların farkındayız. Devlet olarak yanlarında olduğumuz her an hissettirmek için gayret sarf ediyoruz. Cumhurbaşkanımız 14 Aralıkta esnaflara yönelik 3 ay süreyle 1000 lira gelir kaybı desteği ve büyükşehirlerde 750, diğer şehirlerde de 500 lira olmak üzere kira desteği yardımı açıkladı. Gene geçtiğimiz günlerde özellikle kafe, restoranlarda cirosu 3 milyon liraya kadar olan işletmelerin ciro kaybının yüzde 50 ve üzeri olduğu işletmelerde ciro kaybının yüzde 3’ü kadar 2 bin liradan az, 40 bin liradan çok olmamak üzere gelir kaybı desteğini devreye aldık. IMF’nin en son açıkladığı rakamlara göre 2020 yılında dünya ekonomisinin yüzde 3,5 küçüleceği, bizim en büyük ticaret ortağımız olan Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin yüzde 7 ile 10’da küçüleceği. Japonya’nın yüzde 5, Almanya’nın yüzde 5, İngiltere’nin yüzde 10, ABD’nin yüzde 3,5 küçülmesinin beklendiği 2020 yılında biz üçüncü çeyrekte göstermiş olduğumuz yüzde 6.7 büyüme ile ve IMF tarafında 2020 yılını pozitif büyüme ile kapayacak az sayıda ülkelerden olduğumuz ve Türkiye’nin büyümesi 1.2 olarak beklendiği açıklanmış bulunmakta. Bunu her insanımızın emeğiyle gerçekleştiriyoruz. Gene bu süreçte Türkiye gerçekten ihracatta üçüncü çeyrekte yüzde 33.4 büyüme gerçekleştirdik. Son çeyrekte de önceki çeyreğe göre yüzde 18.4 büyüme gerçekleştirdik. Bir önceki seneye göre yüzde 6 büyüme gerçekleştirdik” dedi.

“Diyarbakır, yüzde 16.4 ihracat artışı ile 255 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi”

İlk defa çeyreklik ihracatının 50 milyarı aşarak 51.2 milyar dolar seviyesine ulaştığını belirten Bakan Pekcan, "2020 yılı ihracatımız orta vadeli hedefimizin de üzerine çıkarak 169 buçuk milyar olarak gerçekleştirdik. Gene çok şükür ocak ayında da bu trendimiz devam ediyor. 15 milyarın üzerine çıkarak ocak ayı ihracatı olarak en yüksek rakamı yakaladık. Diyarbakır üzerinde de çalışmalarımız devam ediyor. Esnaf sanatkarla TESKOP aracılığıyla düşük faizli kredi kullanıyorlar. Ve kredi toplam tutarı 68 milyar dolara ulaştı ve bunun sadece 42 milyar doları 2020 yılında verildi. Bu kredilere baktığımız zaman Diyarbakır’a 4 milyon lira kredi verdiğimizi görüyoruz. Bugün yine müjdeli bir haberle geldik. Düşük faizli kredi kullanan TESKOP kefaletiyle kredi kullanan esnaflarımız yaklaşık 1 milyon 300 bin esnafımızın 13 milyar lira kredisi Haziran sonuna kadar ertelendi. Dünyada doğrudan yatırımların yüzde 42 azaldığı dönemde Türkiye, ocak, kasım döneminde 6. 1 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım almış bulunmakta. Son iki sende Diyarbakır’a Ticaret Bakanlığı olarak 7 milyon lira ihracat desteği verdik. Diyarbakır’da bizi mahcup etmedi. Yüzde 16.4 ihracat artışı ile 255 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. İnşallah 2021’de bu rakamları artırarak sürdüreceğiz. Kadın kooperatiflerimiz için 150 bin liraya kadar olan desteklerden Diyarbakır’da 5 kadın kooperatifimiz yararlandı. Ve 452 bin lira da kadın kooperatiflerimize destek verdik. 2021’de de bu süreci devam ettireceğiz. Başvuru süreçlerimiz 28 Şubatta kadar da devam edecek” şeklinde konuştu.

Rıdvan Kılıç - Sedat Irmak
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.