GÜNDEM - 25 Aralık 2015 Cuma 11:24

Süt annenin yeni adresi

A
A
A
Süt annenin yeni adresi

İzmir’de yaşayan Açelya Görgü, sosyal medya üzerinde kurduğu “süt anne” grubu ile yüzlerce anneyi bir araya getirdi.

Emzirme problemi yaşayan annelere, süt bağışı yapmak isteyen anneler ile ortak bir bağlantı kuran Açelya Görgü, bebekleri sütsüz bırakmazken, emziremeyen annelerin sesi oldu. İki çocuk annesi 31 yaşındaki Açelya Görgü, sosyal medya üzerinden kurduğu süt anne grubu sayesinde emzirme sıkıntısı yaşayan annelerle süt bağışı yapmak isteyen anneleri buluşturuyor. Şu an 3200 üyesi bulunan facebook sayfasının yanı sıra “sutanne.blogspot” adresi üzerinden anneleri buluşturan Görgü, iki buçuk yıl önce ilk çocuğu doğduğunda yaşadığı sıkıntı sonrası bu projeyi hayata geçirmeye karar verdi. İlk çocuğu doğduğunda süt kanallarının tıkanık olduğunu belirten Açelya Görgü, “Galaktosel hastalığına yakalandım. Bu hastalık sonucu devamlı süt sağmam gerekti. Ama bebeğime fazla gelen sütleri özel bir poşete koyup, derin dondurucuda sakladım. Daha sonra sosyal medya da kurduğum süt anne grubunda, sütü olmayan annelere ulaştırıp onların sesi oldum” dedi.

ANNELERİN YARDIMINA KOŞTU
Projeye kendi hastalığı ile birlikte başladığını belirten Açelya Görgü, “Kızım doğduğunda meme kanallarımın tıkanmasından dolayı süt sağmak zorunda kaldım. Sağdığım sütleri özel poşetliyordum ama dolabımda yer kalmamıştı. Sonra internet üzerinden bir anneyle tanıştım. Onun aracılığı ile süt kızımın ailesiyle görüştüm. Sağdığım sütleri süt kızıma vermeye başladım. Sonra çevremdeki sütünü vermek isteyen, kimi anne sütüne ihtiyaç duyan anneleri tanıştırdım. Hikayemi anlatmak için blog yazmaya başladım. Sosyal medya üzerinden daha çok kitlelere ulaşmaya başladım” diye konuştu.

ARACILIK YAPIYOR
Şimdiye kadar 47 emziremeyen veya sütü gelmeyen anne ile 47 süt anneyi bir araya getirdiğini belirten Açelya Görgü, şunları söyledi: “Bu 47 bebeğin süt ihtiyacının karşılandığını gösterir. Daha çok anne sütü bağışçısına ve anne sütüne ihtiyaç duyan bebeğin ihtiyacını karşılamak istiyorum. Ülkemizde eskiden popüler olan süt anneliğini tekrar canlandırmak istiyorum.”

Sistemin nasıl işlediğini anlatan Görgü, sözlerini şöyle sürdürdü: “Süt bağışçısı anne ve anne sütüne ihtiyaç duyanlar, bana mail ya da sosyal medyadan ulaşıyor. Annelere ayrıntılı olarak soru soruyorum. Bebeklerinin tam doğum tarihi, cinsiyetleri, yaşadıkları ve iletişim bilgileri gibi. Eğer uygun bebek ve süt anneyse, ailelere birbirlerinin telefonlarını verip tanışmalarını sağlıyorum. Geriye ne kalıyorsa aileler kendi aralarında konuşuyor. Kısacası ben tanışmalarına vesile oluyorum. Ama daha sonra bakıyorum ki anneler hâlâ görüşüyor bu benim çok hoşuma gidiyor.”

TÜRKİYE’NİN DÖRT BİR YANINA SÜT GİDİYOR
Bağış yapmak isteyenlerden öncelikle bağışıklık testi istediklerinin altını çizen Görgü, sözlerine şöyle devam etti: "Bağış yapacak annenin bulaşıcı bir hastalığının olmaması gerekiyor. Sonuçta onun sütü başka bir bebeğe ulaştırılacak. Ben sadece aracıyım. Türkiye'nin hangi şehrinde sütü eksik bir anne varsa sosyal medya üzerinden bana ulaşıyor. Batıdan doğuya süt gönderiliyor. Ben de o şehirde, mümkünse o semtte, süt bağışlamak isteyen anneyi buluyorum. Bir de son zamanlarda kanser hastaları bize müracaat ediyor. Onlarda anne sütünden faydalanıyor.”

EN ÖNEMLİSİ GÜVEN
Süt anne ve anne sütü ihtiyacı olan annelere seslenen Görgü, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bebeklerimiz hayata başlarken anne sütünden mahrum kalmasın. Tanışacağınız, güveneceğiniz ve bir aile olacağınız bir süt aile mutlaka vardır. Sütleri dolapları dolduran anne sütlerini lavaboya dökme. Senin sütüne ihtiyaç duyan bir bebek bulabilirim. Ona hayata daha sağlıklı başlamasını sağlayabilirsin. Sütü kesilen veya azalan anne yalnız değilsin. Sana destek olmak için her gün süt sağan bir anne var. Onun desteğiyle bebeğini sağlıklı bir şekilde büyütebilirsin. Bebeklerimizi bu kendiliğinden bize bahşedilmiş sütten mahrum etmeyelim. Korkmayalım. Birbirimize güvenelim.” 

ERAY ARPAŞİN - HALİL KARAHAN 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Çobanların en güvendiği dostları: Çoban köpekleri Erzincan’ın Başpınar köyünde çobanlık yapan Celal Gül, çoban köpeklerinin hayvanlarını koruma ve güvenliğini sağlama konusundaki önemini vurguladı. Çoban köpeklerinin zorlu arazilerde gösterdiği başarıları ve köpeklerin koyun sürüleri için ne kadar önemli olduğuna dikkat çekti. Başpınar köyünde çobanlık yapan Celal Gül (37) isimli üretici, yıllardır sürülerini koruyan çoban köpeklerinin kendileri için vazgeçilmez birer dost ve güvenlik aracı olduğunu kaydetti. Gül, "Köpeklerimiz hayvanlarımızın can güvenliğini sağlıyor. Onlar olmazsa, sürülerimizi kurtlara karşı korumamız imkânsız" diyerek köpeklerinin, zorlu arazi şartlarında bile sürülerini nasıl başarıyla koruduklarına dikkat çekti. "Köpeklerimiz olmadan hayvanlarımızı kurtlara karşı koruyamayız" Çobanlık yapan Celal Gül, 25 yılı aşkın bir süredir sürülerinin güvenliğini çoban köpeklerine emanet ettiğini belirtti. Gül, köpeklerin sürülerini korumadaki rolüne şu sözlerle değindi: “Eğer köpeklerimiz olmasaydı, hayvanlarımızın yarısı kurtların avı olurdu. Yaylada ve merada en büyük güvencemiz köpeklerimiz. Onlar bize her türlü tehlikeye karşı koruma sağlıyor.” Çoban köpeklerinin sadece sürüleri korumakla kalmadığını, aynı zamanda çobanların da dinlenebilmesi için bir güvenlik sağladığını belirten Gül, "Yaylada çok yoruluyoruz ve köpeklerimize güvenerek biraz dinlenebiliyoruz. Onlar olmasa, koyunları koruyabilmemiz mümkün olmaz" dedi. Çoban köpekleri ve kangal köpekleri arasındaki fark Celal Gül, çoban köpeklerinin kangal köpeklerinden daha üstün olduğunu belirterek, "Kangal köpekleri büyük ve güçlü olsa da, taşlık arazilerde kurdun peşinden koşamayabilirler. Çoban köpeklerimiz ise zorlu arazilerde çok hızlıdır ve bu yüzden sürüyü korumada çok etkilidirler" şeklinde konuştu. Zorlu arazilerde tehlike Çoban köpekleri, sadece koyunları korumakla kalmıyor, aynı zamanda kurtlarla mücadele sırasında hayati risklerle de karşılaşıyor. Gül, köpeklerinin boğazlarına kurt tüylerinin kaçtığını ve bu yüzden hastalanabildiklerini söyledi. Celal Gül, köpeklerin sürülerinin güvenliğini sağlamak ve çobanlık yapmak için en önemli yardımcıları olduğunu belirterek, "Köpeksiz çoban, çobansız da köpek olmaz. Köpeklerimiz bizim gözümüz, kulağımız ve en önemli güvenliğimizdir" diyerek çoban köpeklerinin hayvanlar için ne kadar kritik bir rol oynadığını vurguladı. 12 yaşındaki Berat Topal ise, ara tatilde babasına yardım etmek amacıyla köpeğiyle birlikte koyunları otlatmaya geldiklerini söyledi. "Köpeğim benim için çok önemli. Onu ben büyüttüm, hastalandığında iyileştirdim. Köpeğimiz olmazsa koyunlarımız büyük tehlike altında kalır" diyen Berat Topal, köpeğiyle olan özel bağını da vurguladı. Başpınar köyünde hayvancılıkla uğraşan çobanlar, sürülerini korumanın zorluklarıyla başa çıkarken, en büyük destekçileri olarak gördükleri çoban köpeklerine olan minnettarlıklarını her fırsatta belirtiyorlar.