GÜNDEM - 23 Temmuz 2014 Çarşamba 23:48

Sultanahmet'in gözdesi Tavşanlı leblebisi

A
A
A
Sultanahmet'in gözdesi Tavşanlı leblebisi

Sultanahmet Meydanı'nda düzenlenen Asırlık Tatlar ve Sanatlar Fuarı'na Kütahya'nın Tavşanlı ilçesinde üretilen 43 çeşit leblebi damgasını vurdu. Fuarda yaklaşık 7 ton leblebi satıldı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 3 yıl önce Ramazan etkinlikleri kapsamında başlattığı her yıl on binlerce kişiyi ağırlayan Asırlık Tatlar ve Sanatlar Fuarı, bu yıl da yoğun ilgi gördü.

Osmanlı dönemindeki çarşıları anımsatan fuarın en çok ilgi çekenleri arasında Kütahya'nın Tavşanlı ilçesine ait stant bulunuyor. Günde ortalama yüz bin kişinin ziyaret ettiği fuarda, geçmişten günümüze uzanan sanatlar ve Anadolu'da üretilen ürünler sergileniyor. Çinicilik, bakırcılık, cam üfleme, ebru gibi sanat eserlerinin yanısıra eskimeyen tatlar da tanıtılıyor. Osmanlı şerbeti, Kanlıca yoğurdu, baklava ve dondurması ile ün yapmış firmaların bulunduğu çarşıda Tavşanlı'da üretilen 43 çeşit leblebiye de yer veriliyor. Sultanahmet Meydanı'nda kavrulan leblebinin kokusunu hissedenler, taze leblebi alabilmek için standın önünde uzun kuyruk oluşturuyor. Kavrulmuş leblebinin yanısıra rengarenk leblebiler de dikkat çekiyor. Susamlı, haşhaşlı, baharatlı, şekerli, çikolatalı, tarçınlı ve nostalji gibi çeşitlerin yer aldığı stantta leblebinin anavatanı Tavşanlı'nın tanıtımı yapılıyor. Leblebi ustası İbrahim Harmancıklıoğlu, fuarın leblebicilik mesleği ve ilçe tanıtımı için önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Kütahya'nın Çorum gibi leblebiyle ünlenmediğini ancak leblebiciliğin çıkış noktası olduğunu anlatan Harmancıklıoğlu, "Üç yıl önce, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki hemşehrimiz Rıdvan Durgut'un girişimi sayesinde burada stant açma imkanı bulduk. Fuarın ilk açıldığı yıldan itibaren İstanbullular ve yabancı turistler bizi sevdi, biz de onları sevdik. Kavurduğumuz leblebinin sıcaklığı ve kokusu, diğer stantlara kıyasla daha fazla ilgi görmemize neden oluyor. Geçen yılki Ramazan etkinliklerinde 5 tona yakın sade leblebi, 2-3 ton da diğer çeşitler satıldı. Bir ayda ortalama 7-8 ton satışımız oldu. Bu yıl da aynı oranlara ulaştık. Yabancı turistlerin ilgisi hayli ilginç" dedi.

Kütahya çinilerinin de sergilendiği fuar, bayramın son gününe kadar ziyaret edilebilecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Sosyal medyanın ticaret hayatına etkileri ATO’da konuşuldu Ankara Ticaret Odası’nın medya meslek komitesi organizasyonuyla gerçekleştirdiği toplantıda, sosyal medyanın iş dünyasına etkileri konuşuldu. Ankara Ticaret Odası’nın medya meslek komitesi organizasyonuyla gerçekleştirdiği toplantıda, sosyal medyanın iş dünyasına etkileri, dijital platformların ticari faaliyetlerdeki rolü, güvenli içerik üretimi ve paylaşımı, KOBİ’lerin sosyal medya araçlarıyla büyüme imkanları gibi konular ele alındı. Ankara Ticaret Odası’nın 14 No’lu Medya Meslek Komitesi’nin organizasyonuyla gerçekleştirilen “Kamu Politikaları ve Dijital Platformların Ticaret Hayatına Etkileri Sektörel İstişare Toplantısı” ATO’nun Duatepe Salonu’nda yapıldı. “Sosyal medya, günümüzde ticaret platformları haline geldi” 21 Kasım 2024- Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, sosyal medya platformlarının işlerini büyütmek ve geliştirmek isteyen işletmeler için cazibe merkezi haline geldiğini belirterek, “Sosyal medya, günümüzün ticaret platformları haline geldi. Türkiye’de en çok kullanılan sosyal medya araçları arasında yer alan TikTok’taki işletme sayısının 10 bini aştığı ve bu işletmelerin yaklaşık yüzde 96’sını KOBİ’lerin oluşturduğu ifade ediliyor” diye konuştu. ATO Başkanı Gürsel Baran, ByteDance/TikTok Devletlerle İlişkiler ve Kamu Politikaları Türkiye Bölge Başkanı M. Fatih Kafadar, TikTok Türkiye, Orta ve Güney Asya Küresel İş Çözümleri Lideri Barış Aldanmaz, ATO Komite ve Meclis üyeleri ile sektör temsilcilerinin katıldığı toplantıda, sosyal medyanın iş dünyasına etkileri, dijital platformların ticari faaliyetlerdeki rolü, güvenli içerik üretimi ve paylaşımı, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin (KOBİ) sosyal medya araçlarıyla büyüme imkanları gibi konular ele alındı. ATO Başkanı Gürsel Baran, toplantıda yaptığı konuşmada sosyal medya ve dijitalleşme sürecinin sosyal ve ekonomik gelişmelere zemin hazırladığını belirterek, ticaret, satış ve pazarlama açısından da fırsatları beraberinde getirdiğini söyledi. Baran, “İnsanlar için vakit geçirme ve eğlence kaynağı olan sosyal medya son birkaç yılda, işlerini büyütmek isteyen işletmeler için bir cazibe merkezi. Sosyal medya, günümüzün ticaret platformları haline geldi. Türkiye’de en çok kullanılan sosyal medya araçları arasında yer alan TikTok’taki işletme sayısının 10 bini aştığı ve bu işletmelerin yaklaşık yüzde 96’sını KOBİ’lerin oluşturduğu ifade ediliyor” açıklamasında bulundu. “Dünya nüfusunun yarısından fazlası sosyal medya kullanıyor” Sosyal medya platformlarının artık hayatın önemli bir parçası durumuna geldiğini kaydeden Baran, “8 milyarlık dünya nüfusunun, yaklaşık 5 milyarı, yani yarısından fazlası sosyal medya kullanıyor. Bugün yetkililerini konuk ettiğimiz TikTok ise Facebook, Youtube ve Instagram’dan sonra en çok kullanılan sosyal medya platformu. Ülkemizde TikTok’a duyulan ilgi ve kullanım çok daha fazla. TikTok, Youtube ve Instagram’ın ardından en çok kullanılan üçüncü platform durumunda. Türkiye’de yaklaşık 38 milyon kişinin TikTok kullanıcısı olduğu belirtiliyor. İstatistiklere göre, sosyal medya kullanıcılarının, günlük yaklaşık 2 saat 23 dakikası sosyal medyada geçiyor. Bu veri, bizim ülkemizde biraz daha yüksek” ifadelerini kullandı.
Malatya Sadıkoğlu’ndan mücbir sebep çağrısı Mücbir sebep süresinin sona ermesine 9 gün kaldığını belirten Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Mücbir sebep hali dolayısıyla borçlar çığ gibi büyüyor. Süre sona erdiğinde ortaya çıkacak vergi borcu binlerce firmayı iflasa sürükleyecek. Mücbir sebep halinin iş yerleri teslim edilinceye kadar uzatılmasını, ardından da biriken vergi borçlarının 1999 Marmara depreminde olduğu gibi silinmesini talep ediyoruz” dedi. Vergi, SGK ve BAĞ-KUR gibi kamu alacaklarının ötelenmesini kapsayan mücbir sebep süresinin sona ermesine 9 gün kaldı. Malatya, Hatay, Adıyaman, Kahramanmaraş illeri ile Gaziantep’in Nurdağı ve İslahiye ilçelerinde uygulanan mücbir sebep halinin uzatılması için siyasilere ve STK’lara seslenen Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, “Talebimizi hep bir ağızdan dile getirmezsek esnafımız, tüccarımız ve sanayicimiz büyük mağduriyetler yaşayacak” dedi. “Sürenin uzatılması tüm şehre fayda sağlayacak" Mücbir sebebin, vergi levhası bulunan tüm işletmeleri yakından ilgilendirdiğini kaydeden Başkan Sadıkoğlu, “Mücbir sebep süresinin uzatılması için uzun zamandır resmi girişimlerde bulunuyor ve basın yoluyla ısrarlı çalışmalar yürütüyoruz. Depremin sosyal, fiziki ve ekonomik anlamda yıktığı şehirlerimizdeki işletmelerimizin hiç biri 6 Şubat öncesine dönemedi. Binlerce esnafımız hala 21 metrekare konteynerlerde ayakta kalma mücadelesi veriyor. Nitelikli göç vermiş ve koca bir şantiyeye dönmüş şehrimizde bütün işletmeler iş daralması yaşıyor. Günü siftahsız kapatan yüzlerce esnafımız var. Böyle bir ortamda hiçbir işletmemizin, biriken vergi, SGK ve BAĞ-KUR borçlarını ödeyebilecek ekonomik durumu yok. Mücbir Sebep konusunda şehrimizdeki tüm siyasiler ve STK’lar olarak tek ses halinde bu konuyu dile getirmemiz şart. Sürenin sona ermesine 9 gün kaldı, ancak uzatılacağına dair hiçbir emare yok. Mücbir sebep halinin işyeri ve konutlar teslim edilinceye kadar uzatılması sadece işletmelere değil, tüm şehre fayda sağlayacaktır” diye konuştu. “1999’da silinmişti" 1999 Marmara ve Düzce depremlerinde mal varlıklarının yüzde 10 veya daha fazlasını yitirenlerin vergi borç ve cezalarının yasa ile silindiğini, benzer uygulamanın 6 Şubat asrın felaketinden en çok etkilenen 4 il ve 2 ilçe için de olması gerektiğini belirten Başkan Sadıkoğlu, “Mücbir sebep hali dolayısıyla vergiler, SGK ve BAĞKUR prim ödemeleri erteleniyor, ancak borçlar bir çığ gibi büyüyor. Mücbir sebep sona erdiğinde ortaya çıkacak vergi borcu binlerce firmayı iflasa sürükleyecek. Yüzyılın felaketini yaşamış, yine de pes etmeyerek var olma mücadelesi veren şirketlerimiz için radikal bir destek kararı alınarak, mücbir sebep uygulanan il ve ilçelerdeki depremzede işletmelerin biriken vergi borçlarının bir defaya mahsus silinmesini talep ediyoruz. 1999 yılında meydana gelen Marmara Depremi başta olmak üzere birçok afet sonrası benzer uygulamalar yapan devletimizin 6 Şubat asrın felaketinden en çok etkilenen 4 il ve 2 ilçe içinde benzer bir af yasası çıkarmasını bekliyoruz. Bu konuda hazırladığımız resmi yazımızı Cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere ilgili bakanlıklara gönderdik. Takipçisi olacağız” ifadelerine yer verdi.