GÜNDEM - 23 Şubat 2015 Pazartesi 15:30

‘Süleyman Şah Operasyonu ne kahramanlık ne de hezimet’

A
A
A
‘Süleyman Şah Operasyonu ne kahramanlık ne de hezimet’

Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu tahliye operasyonunu ne kahramanlık ne de hezimet olarak değerlendirmemek gerektiğini belirten Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın, operasyon kapsamında PYD ile yapılan işbirliğinin ise barış sürecine katkı sağlayacağını söyledi.

Halep’in Karakozak köyünde bulunan ve Türkiye’nin kendi sınırları dışında sahip olduğu tek toprak olan Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu’nun, Kürt güçlerinin kontrolündeki Kobani’nin Eşme köyüne taşınmasının ardından ‘kahramanlık’ hikâyeleri yazılmasının yanı sıra ‘hezimet’ tabloları da çizildi. Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından 39 tank, 57’si zırhlı olmak üzere 100 araç ve 572 personelle gerçekleştirilen Şah Fırat Operasyonu’nun sonucunu değerlendiren Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın, tahliye operasyonu hakkında kahramanlık hikâyeleri yazmak kadar hezimet tabloları çizmenin de yanlış olduğunu söyledi. Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu’nda görev yapan 49 personelin 11 Haziran’dan 20 Eylül tarihine kadar IŞİD tarafından rehin alınmasını hatırlatarak benzeri bir olayın yaşanmaması amacıyla operasyonun gerçekleştirildiğini belirten Prof. Dr. Mustafa Aydın, “O bölgede Türkiye’nin önem verdiği manevi değerler ve onları koruyan askerler vardı. Askerlerin sayısı normal zamanda 11 kişi olmasına rağmen IŞİD tehdidin başlamasının ardından bu sayı 40’a kadar çıktı. Bu durumda iki seçeneğiniz var, ya orada kalıp askeri ve türbeyi korumak için Türkiye’nin tüm gücünü kullanacaksınız ve sıcak savaşa girmeyi göze alacaksınız ya da Türkiye’ye politika anlamında daha serbestlik sağlamak amacıyla askerleri çekeceksiniz. Son aylarda bölgeden, IŞİD güçlerinin Süleyman Şah Türbesi yakınlarında hareketlendiği, türbeyi kuşatmaya başladıkları ve operasyon yapacakları bilgisi geliyordu. Yapılan değerlendirmelerde oradaki askerlerin pazarlık unsuru haline gelme ihtimali göz önüne alındı ve bu istenmedi. Türbenin, IŞİD’in eline geçmesi ülkeyi çok yaralayacak sonuçlar doğururdu. Bu nedenle Saygı Karakolu’nda görev yapan askerlerin IŞİD’in eline geçmemesi için operasyon yapıldı” diye konuştu.

“BİR TAHLİYE OPERASYONU”
Şah Fırat Operasyonu’nu, ‘Tahliye’ olarak değerlendirmenin hukuki, askeri ve stratejik olarak daha doğru olduğunu belirten Prof. Dr. Mustafa Aydın, “Siyasette durulan yer itibariyle bu operasyon kahramanlık olarak da hezimet olarak da değerlendirilebilir. Her ikisi de duyusal ve siyasi bakış açısına sahip söylemler. Hatta Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki ilk toprak kaybı olarak da değerlendiriliyor. Akademik, askeri ve stratejik açıdan bakıldığında ise ne bir kahramanlık hikayesi ne de bir hezimet var. Şah Fırat, belli hedefleri olan bir tahliye operasyonu. Kaza sonucu şehit olan bir astsubay dışında kayıp yaşanmaması da olumlu bir sonuç” diye konuştu.

“ŞAH FIRAT BARIŞ SÜRECİNE KATKI SAĞLAYACAK”
Türkiye’nin Şah Fırat Operasyonu kapsamında PYD ile yaptığı işbirliğinin barış sürecine de katkı sağlayacağını belirten Prof. Dr. Mustafa Aydın, “Türkiye, bu operasyonu gerçekleştirirken pek çok kişi ve grupla görüşmüş olmalı. Kimseyle işbirliği yapılmamış olsa bile bir başka ülkenin topraklarına giriyorsanız bunun işgal olmadığını söylemek zorundasınız. Türkiye’nin çatışan tarafların hepsiyle temas halinde olduğu görülüyor. O coğrafyada hareket eden ABD, PYD, Özgür Suriye Ordusu ve en sonunda da IŞİD’e bile haber verildiği anlaşılıyor. Ortak bir operasyon olmasa da PYD ile yapılan görüşmeler bir adım daha ileriye gitmiş olabilir. PYD liderinin operasyon yapıldığı gün Türkiye’de olması ise Osmanlı İmparatorluğu döneminde ayaklanan aşiret liderlerinin çocuklarının İstanbul’a eğitim almaları için getirilerek o grupların bağlılığının sağlanması örneğini çağrıştırıyor. Bu da Türkiye’nin gelecek politikaları açısından önemli işaretler veriyor. PYD ile işbirliğine gidilmesi önümüzdeki dönemde Türkiye’deki barış sürecine de katkı sağlar” ifadelerini kullandı.

‘Süleyman Şah Operasyonu ne kahramanlık ne de hezimet’

“KAMU DİPLOMASİSİ ÖRNEĞİ”
Suriye hükümeti tarafından yapılan “Türkiye, doğacak sonuçlardan sorumludur” açıklamasının ciddiye alınacak bir tehdit olmadığını belirten Prof. Dr. Mustafa Aydın, süreç boyunca iyi bir kamu diplomasisi sergilendiğine de dikkat çekti. Hükümet tarafından operasyon sonrasında verilen mesajda olayın tüm kısımlarının değil, belli parçalarının görünmesi ve özellikle muhalefetin eleştirmek için kullanabileceği unsurların görünmemesine yönelik bir politika izlendiğini belirten Prof. Dr. Aydın, “Uluslararası politikada, karar verme ve bu kararın halka anlatılması tarafları vardır. Operasyonun halka anlatıldığı tarafta kahramanlık resmi çizilmeye çalışıldı. Başbakan’ın Genelkurmay’daki karargâhta operasyonu yönetiyormuş durumdaki fotoğrafları ve bayrak dikilmesi görüntüleri halkın gururunu okşayıcı türdendi. Operasyon gerçekleştirilirken nerelerden nasıl geçildiği ve oradakilerle neler konuşulduğu ise ilk açıklamalarda yer almıyordu. Boşaltılan yerdeki türbe ve civarındaki binaların havaya uçurulmasına rağmen bu ifade yerine ‘Kullanılamaz hale getirildi’ söylemi tercih edildi. Bunu kamu diplomasisinin bir parçası olarak görmek gerekiyor” şeklinde konuştu.

“ASKERLERİN CAN GÜVENLİĞİ Mİ, GERİ ÇEKİLMEK Mİ?”
Vatandaşların, Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu’nda görev yapan askerlerin can güvenliği ile toprak bırakarak geri çekilmenin siyasi ve ahlaki değerlendirmesini bir arada yapmak zorunda olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Mustafa Aydın, “Olayın birkaç boyut var. Devletler sadece maddi varlıkları olan oluşumlar değildir. Toprak ve nüfus gibi maddi varlıkların yanı sıra sınırlar, toprak bütünlüğü ve bayrak da manevi taraflardır. Devletleri ayakta tutan ise bu maddi ve manevi boyutların bir arada değerlendirilmesidir. Bunlardan birinde gösterilecek zafiyet, o devlet açısından yıkıcı sonuçlara neden olabilir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kendisine ait bir topraktan geri çekildiği ortada; ancak bir de orada görev yapan askerlerin can güvenliği tehlikesi vardı. Vatandaşlar, askerlerin can güvenliği tehlikesi ile geri çekilmenin ahlaki değerlendirmesini bir arada yapmak zorunda” ifadelerine yer verdi. 

BANU EZBER - HÜSEYİN ÇAKMAK

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kayseri’de kasım ayında son 20 yılın en fazla kar yağışı yaşandı Meteoroloji 7. Bölge Müdürlüğü Şube Müdürü Mehmet Bütüner, Kayseri’de kar yağışının çarşamba gününe kadar devam etmesini beklediklerini belirterek, kalınlığı 26 santimetreyi bulan kar yağışının Kayseri merkezde son 20 yılın en yüksek kar seviyesi olduğunu söyledi. Meteoroloji 7. Bölge Müdürlüğü Şube Müdürü Mehmet Bütüner, Kayseri’de çarşamba gününden sonra gece sıcaklıkların eksik 13 dereceye kadar düşeceğini söyledi. Bütüner, "Yaptığımız tahminlere göre çarşamba günü sabahın ilk saatlerine kadar aralıklı olarak kar yağışımız devam edecek. Ancak salı günü kar yağışının yer yer yine orta kuvvette ve kuvvetli olacağını tahmin ediyoruz. Bu da yine hafta sonu yaşadığımız olumsuzlukların bir benzerini yaşamamıza sebep olabilir. Hava sıcaklıklarımız şu anda zaten mevsim normallerimizin çok altında. Çarşamba gününe kadar yağışla birlikte hava sıcaklıklarımız merkez için konuştuğumuzda asgaride eksi 5, eksi 6 derece civarında seyredecek. Tabii bu yükseltiye göre biraz daha düşecek. Azami sıcaklıklarımız da eksi 1 ile 1 derece arasında devam edecek. Ancak çarşamba gününden sonra bulutların azalmasıyla gece sıcaklıkları eksi 12, eksi 13 derecelere kadar gerileyecek. Azami sıcaklıklar da yine 2-3 derecelere kadar artacak. Rüzgarlarımız genellikle orta kuvvette ve yağış anında zaman zaman kuzeyli kuvvetli rüzgarlar görebiliriz. Bu da yer yer tipi gibi hadiselere sebep olabilir. Bununla ilgili gerekli önlemlerin alınmasını rica ediyoruz” dedi. “Son 20 yılın en yüksek kar kalınlığı” Bütüner, yağışlarla beraber 2004 yılından beri Kayseri merkezde kasım ayında ulaşılan en yüksek kar kalınlığı olduğunu ifade ederek, “Vatandaşlarımıza uyarımız da 24 Kasım itibarıyla kuvvetli buzlanma ve don olayı ile ilgili bir değerlendirme yayınladık. Hafta boyunca özellikle gece ve sabah saatlerinde kuvvetli buzlanma ve don olaylarına çok dikkat etsinler. Çarşamba gününden sonra da sis ve pus hadiseleri görmeye başlayacağız. Yine ilgililerin ve vatandaşların bu konuda gerekli önlemleri almalarını rica ediyoruz. 2024 Kasım tarihinde yağan kar sonrası yaptığımız değerlendirmelere göre son 30 yıla baktığımızda sadece 2004 yılında bir 42 santimetre kar yağmış. Son 20 yıldır kasım aylarında Kayseri merkez için yağan en yüksek kar kalınlığına ulaştık. Son 30 yılı da genel olarak değerlendirdiğimizde 2004 yılından sonra yağan en yüksek kar örtüsü diyebiliriz” ifadelerini kullandı.
Muğla Kış geldi, risk arttı, baca yangınlarına dikkat Kış aylarının gelmesiyle birlikte baca yangınları riskine karşı Muğla Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı uyarıda bulunuldu. Baca yangınlarının can ve mal güvenliği açısından büyük tehdit oluşturduğunu belirtilen açıklamada, düzenli baca temizliğinin önemine dikkat çekildi. Baca Yangınlarının Nedenleri ve Önlemleri hakkında Muğla Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Mehmet Karyağdı, baca yangınlarının başlıca nedenlerini, bacaların uygun standartlarda imal edilmemesi, periyodik temizliğin yapılmaması ve yetkisiz kişi veya firmalar tarafından yapılan temizlikler olarak sıraladı. Muğla Büyükşehir Belediyesi olarak, il genelinde baca yangınlarını önlemek amacıyla oluşturulan yönerge kapsamında 17 firmaya yetki verildiğini açıklayan Karyağdı, “Yetkili firmalarca yapılan baca temizliği, İtfaiye Daire Başkanlığımız ekiplerince düzenli olarak denetleniyor. Bu denetimlerin sonucunda baca yangınlarında azalma olduğunu gözlemliyoruz” dedi. “Doğalgazın yaygınlaşmasıyla kuru baca yangınlarında azalma” Doğalgaz kullanımının yaygınlaşmasının baca yangınlarını azalttığını belirten Karyağdı, özellikle soba kullanılan evlerde karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. Karyağdı, “Soba kullanımında üstten yakma tekniği uygulandığında, zehirli gaz salınımı azalır ve güvenlik sağlanır” dedi. “Yetkili firmaları tercih edin” Karyağdı, baca temizliği için yetkili firmaların tercih edilmesi gerektiğini belirtti. Yetkili firma bilgilerine Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin web sitesi ve basın-halkla ilişkiler birimi aracılığıyla ulaşılabileceğini hatırlattı. Ayrıca, herhangi bir baca yangını durumunda vatandaşların 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aramaları gerektiğini söyledi.
İstanbul Arama kurtarma köpekleri hakem semineri Çekmeköy’de düzenlendi Çekmeköy’de düzenlenecek Arama Kurtarma Köpekleri Dünya Şampiyonası öncesi Çekmeköy Belediyesi, Uluslararası Kinoloji Federasyonu ve Köpek Irkları ve Kinoloji Federasyonu işbirliğinde “FCI Arama Kurtarma Köpekleri: Hakem Semineri” düzenlendi. Türkiye dahil 5 ülkenin yüz yüze 35 ülkenin de çevrimiçi olarak katıldığı seminerde, 2025 yılından itibaren hayata geçecek arama kurtarma köpekleri sınav regülasyonları hakkında uzmanlar, hakem ve eğitmenlere bilgilendirme yaptılar. 2025 yılında Çekmeköy Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleşecek Dünya Arama Kurtarma Köpekleri şampiyonası öncesi “FCI Arama Kurtarma Köpekleri: Hakem Semineri” Crea Center Çekmeköy Yerleşkesi’nde düzenlendi. Romanya, Avusturya, Finlandiya ve Almanya’dan hakem ve arama kurtarma eğitmenlerinin yüz yüze katıldığı seminere 35 ülkeden hakem ve eğitmende çevrimiçi olarak katıldı. Türkiye’den de kamu kurum ve kuruluşları ile STK’lardan 14 arama kurtarma köpeği eğitmenin katıldığı seminerde IRO Hakemi Charlotte Kranz ve FCI Arama Kurtarma Köpekleri Komisyonu Başkanı Liviu Lonescu 2025 yılından itibaren hayata geçecek arama kurtarma köpekleri sınav regülasyonları konusunda bilgilendirmeler yaptı. Ömerli Sporcu Eğitim ve Kamp Merkezi’nde de sınavda yapılan değişiklikler uygulamalı olarak gösterildi. Programa, Çekmeköy Belediye Başkan Yardımcıları Seyfettin Yıldırım ve Halil İbrahim Kılıç’ta katılım sağladı. 2025 yılında Çekmeköy’de 2 şampiyona düzenlenecek Doğal afetlerde birçok cankurtaran arama kurtarma köpeklerinin sayısının arttırılmasına büyük katkı sağlayacak 2 uluslararası şampiyona 2025 yılında Çekmeköy Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenecek. Mart ayında “Uluslararası Arama Kurtarma Köpekleri Şampiyonası”, haziran ayında ise “Arama Kurtarma Köpekleri Dünya Şampiyonası’nda” onlarca ülkeden eğitmen, köpekleri ile arama kurtarma uygunluk ve yeterlilik belgesi almak için çeşitli kategorilerde yarışacak. IRO Hakemi Charlotte Kranz, “Bu ilgi için çok teşekkür ederim. İstanbul’da çok güzel karşılandık. Konumuzla ilgili yaptığımız çalışmalar kapsamında 2 gün boyunca çok keyifli ve verimli bir zaman geçirdik. Belediye başkanımıza ve bize destek veren ekiplerine de ayrıca çok teşekkür ederiz” dedi. “Türkiye gibi bölgelerde arama kurtarma köpeklerinin sayılarının arttırılması ve bununla ilgili çalışmaların yapılması son derece önemli” FCI Arama Kurtarma Köpekleri Komisyonu Başkanı Liviu Lonescu, “Çekmeköy Belediyesine ve Başkanı Orhan Çerkez’e, 2025 dünya şampiyonası kapsamında yapmış olduğumuz bu etkinliğe desteklerinden dolayı çok çok teşekkür ederim. Arama kurtarma köpekleri bir lüks değildir bir ihtiyaçtır, bir mecburiyettir o yüzden de bu çalışmaları burada yapabildiğimiz için çok teşekkür ederiz. Arama kurtarmayı bir spor olarak da görebilirsiniz ama sporun çok daha ötesinde bir ihtiyaçtır. Özelliklede Türkiye gibi bölgelerde arama kurtarma köpeklerinin sayılarının arttırılması ve bununla ilgili çalışmaların yapılması son derece önemli. Ümidimiz ve dileğimiz Haziran 2025’te gerçekleştireceğimiz dünya şampiyonasından sonrada yapılacak olan çalışmaların devam etmesi” dedi. “Türkiye’yi bu konuda söz sahibi yapmak istiyoruz” Köpek Irkları ve Kinoloji Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Göktan Eker, “2025 Dünya Arama Kurtarma Köpekleri Şampiyonası İstanbul’da Çekmeköy’de yapılacak. Bugün burada bulunduğumuz sahada da itaat ve çeviklik eğitimi olacak. Buraya 250 metre uzaklıkta ormanda kayıp arama bölümü, yaklaşık 1.5 kilometre uzaklıkta da enkaz bölümü olacak. 6 Şubat Depremi’nden sonra kendimize gelmemiz gerektiğini düşündüğümüz için dünya şampiyonası Türkiye’ye getirmek, ulusal bir farkındalık oluşturmak ve arama kurtarma köpeği sayımızı arttırmak istedik. Bu bağlamda Çekmeköy Belediye Başkanımız Orhan Çerkez destek sağladı. Bu organizasyonu yapabilmemiz için bize çok büyük bir destek verdi. Dünyada ki arama kurtarma hakemlerinin eğitimlerini de bugün burada yaptık. Hakemlerimizin eğitimi tamamlandı. Eğitime çevrimiçi ve yüz yüze onlarca ülkeden hakemler katıldı. Bu bilgiler bizim için çok önemli. Getirdiğimiz değerli hakemler ve eğitmenler ile arama kurtarma köpekleri konusunda ki bilgimizi, birikimimizi, deneyimimizi arttırmak ve Türkiye’yi bu konuda söz sahibi yapmak istiyoruz” dedi.