SAĞLIK - 14 Kasım 2016 Pazartesi 17:25

Prof. Dr. Can Öztürk: '10 KOAH'lı hastadan sadece birisi hastaneye veya doktora başvuruyor'

A
A
A
Prof. Dr. Can Öztürk: '10 KOAH'lı hastadan sadece birisi hastaneye veya doktora başvuruyor'

Prof Dr. Can Öztürk, "10 KOAH'lı hastadan sadece birisi hastaneye veya doktora başvuruyor. Tüm dünyada bu oran yaklaşık 4 hastadan 1’i şeklinde. Ama bizim ülkemiz açısından baktığımız zaman gerçekten insanlar bu hastalıkla beraber yaşadıklarının farkına varmıyorlar" dedi.

Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) önemli bir küresel halk sağlığı sorunu olmaya devam ediyor. Obstrüktif Akciğer Hastalıkları Küresel Girişimi (Global Initiative of Obstructive Lung Diseases - GOLD) önderliğinde 2002 yılından bu yana her yıl Kasım ayında Dünya genelinde KOAH günü etkinlikleri düzenlenmektedir. 2016 yılının sloganı 'Bilerek Nefes Al' olarak belirlendi. Bu slogan KOAH tanı, tedavi ve korunması ile ilgili konuları kapsıyor. Sigara bıraktırılması, erken tanının konulması, spirometrinin önemi, fiziksel aktiviteler, semptom kontrolü, uygun beslenme, uygun ilaç kullanımı ve komorbiditelerin yönetimi konularına dikkat çekiliyor.

Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) KOAH Çalışma Grubu her yıl Kasım ayı içinde toplumun KOAH farkındalığını artırmak ve bilinçlendirmek amacıyla değişik aktivasyonlar gerçekleştiriyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Can Öztürk , KOAH hastalığı ile ilgili önemli bilgiler verdi.

KOAH'ın, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı olarak isimlendirilen bir hava yolu hastalığının kısaltılmış şekli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Can Öztürk, tüm dünyada ve ülkemizde çok yaygın görülen bir hastalık olduğunu ve ağırlıklı olarak sigaraya bağlı olarak geliştiğini belirtti.

Sigara içen kişilerin yaklaşık yarısında 40 yaş sonrası bu hastalık ortaya çıktığı bilgisini veren Prof. Dr. Öztürk, ''Ne yazık ki bu hastalığa yönelik olarak insanların ve sigara içen kişilerin bilgilenmeleri ve bilinçlikleri yeteri kadar olmadığı için ülkemizde örneğin, 10 KOAH' lı hastadan sadece birisi hastaneye veya doktora başvuruyor. Tüm dünyada bu oran yaklaşık 4 hastadan 1’i şeklinde. Ama bizim ülkemiz açısından baktığımız zaman gerçekten insanlar bu hastalıkla beraber yaşadıklarının farkına varmıyorlar. Özellikle sigara içen kişiler de 40 yaş sonrası yolda yürürken, merdiven çıkarken, biraz uzun mesafeli efor gerektiren işleri yaptıklarında meydana gelen tıkanma, erken yorulma ve nefes darlığı şikayetini insanlar yaşa bağlı olarak yorumluyorlar. Aslında bakarsanız büyük olasılıkla altta yatan bir KOAH'ın ilk belirtileri oluyor. Ne kadar erken tanı konursa o kadar tedavide başarılı olup hastalığın ilerlemesi önlenebiliyor. İşte Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği olarak biz toplumda bu hastalığa yönelik farkındalığın ve bilinçlenmenin artması amacıyla, Kasım ayı tüm dünyada KOAH Farkındalık Ayı olduğu için ve özellikle 16 Kasım tarihi burada belirleyici bir tarih olduğu için değişik kuruluşların desteğini alarak toplumu bu konuda bilgilendirme faaliyetleri yapıyoruz'' dedi.

Farkındalık çalışmaları
Türkiye Basketbol Federasyonu desteği ile yaptıkları ortak çalışmadan bahseden Prof. Dr. Öztürk, ''Özellikle geçtiğimiz hafta sonu oynanan Basketbol Süper Ligi maçlarında basketbolcular sahaya bu konuda insanlara mesaj verebilecek şekilde donanımlı olarak çıktılar. Basketbol Süper Ligi maçlarında özellikle TV’de canlı yayınlanan maçlarda bu çalışma yapıldı. Diğer kuruluşlarla da birlikte bir çok faaliyetimiz olacak. Özellikle bu hafta ve bu ay içerisinde ve uzun dönemde insanlarımızın bu hastalığın farkında olarak nefeslerinin kıymetini daha iyi bilmelerini amaçlıyoruz ve gerçekten rahat bir nefes almanın çok değerli bir şey olduğunu herkesin hissetmesini hedefliyoruz'' şeklinde konuştu.

Ülkemizde KOAH yaygın bir sağlık sorunu. Toplumumuzdaki sigara içme oranının yüksek olmasına bağlı olarak gün geçtikçe KOAH tanısı konulan hasta sayısı artmakta. Artan hasta sayısına rağmen, nefes darlığının olduğunu fark etmeyen KOAH’lı hastalar toplum içerisinde yaşamakta. Erken tanının önemi bu noktada devreye giriyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin’de 150 bin ton zeytin rekoltesi elde edildi Mersin’in Mut ilçesinde 150 bin ton zeytin ve 20 bin ton zeytinyağı rekoltesi elde edildiği bildirildi. Mut ilçesinde zeytin hasadı sona erdi. Her yıl 300 bin ton üzeri zeytin ve 50 bin ton üzeri zeytinyağı rekoltesi elde edilirken, bu yıl 150 bin ton zeytin ve 20 bin tonda zeytinyağı rekoltesi elde edildiği bildirildi. Bölgede bu yıl rekoltenin geçen yıllara göre düşük olduğunu dikkat çeken Mut Ziraat Odası Başkanı Muharrem Yılmaz, “Bunun sebebi geçen yıla kıyasla havaların biraz kurak geçmesi. Ağaçların yeteri kadar sulanamaması kurak bir yılın olmasından kaynaklıdır. Zeytinyağının kilosu 180 ile 200 lira arasında satışı yapılmaktadır. Zeytin elek dediğimiz yani boylamada alt sınır 10 lira ile en üst sınır 40 lira arasında satışı yapıldı. Bu sezon zeytin toplama işçilerinin günlük kazançlarının da bin liraydı. Gübre, sulama, ilaçlama gibi masrafların aşırı derecede yüksek olması sebebiyle üreticinin kar oranı düşük oldu. Bu yıl işçilerin yılı oldu parayı onlar kazandı” dedi. Mut İlçe Tarım ve Orman Müdürü Ekrem Bayır ise, “İlçemizde 700 bin dekar tarım arazisi mevcut olup, bunun 300 bin dekarında zeytin bahçesi bulunmakta. Çiftçi kayıt sistemine kayıtlı yaklaşık 12.5 milyon zeytin ağacı var. Kayıtsız zeytin ağaçlarımızla beraber ilçemizde 15 milyon zeytin ağacı varlığımız vardır” diye konuştu. Bayır, sözlerine şöyle devam etti: "İlçemizde zeytincilik yüzyıllar öncesine dayanmaktadır. Haydar Mahallemizdeki bin 300 yıllık anıt zeytin ağacımız bulunmaktadır. Mut zeytinimizin ve zeytinyağımızın gerek iklimsel avantajıyla kaliteli, natürel, organik üretimin avantajıyla yurt içine ve yurt dışına satımı yapılmaktadır. Gerek Fransa’ya, gerek Japonya’ya, gerek Birleşik Arap Emirlikleri’ne ilçemizden ihracat yapan firmalarımız bulunmaktadır.”
Ankara 9 ayrı suç örgütüne “Hücre” operasyonları: 76 şüpheli yakalandı, 50’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya son bir haftadır düzenlenen “Hücre” operasyonları ile 9 ayrı organize suç örgütünün çökertildiğini ve yakalanan 76 şüpheliden 50’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre; Aksaray, Kırşehir, Hatay, Balıkesir, İstanbul, Tunceli, İzmir, Kahramanmaraş ve Antalya Cumhuriyet Başsavcılıkları ve Jandarma Genel Komutanlığı KOM Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Jandarma Komutanlıklarınca organize suç örgütlerine yönelik “Hücre” operasyonları düzenlendi. Düzenlenen operasyonlar sonucu Kırşehir’de M.C.K.’nin elebaşılığını yaptığı, Kahramanmaraş’ta M.Y.’nin elebaşılığını yaptığı, Aksaray’da Y.T.’nin elebaşılığını yaptığı, İstanbul’da A.A.’nın elebaşılığını yaptığı, Hatay’da E.B.’nin elebaşılığını yaptığı, Balıkesir’de M.A.K.’nin elebaşılığını yaptığı, Tunceli’de S.M.’nin elebaşılığını yaptığı, İzmir’de E.K.’nin elebaşılığını yaptığı, Antalya’da M.D.’nin elebaşılığını yaptığı 9 ayrı organize suç örgütü çökertildi. Operasyonlarda 76 şüpheli yakalanırken şüphelilerden 50’si tutuklandı. 25’i hakkında adli kontrol kararı verildi, 1’inin işlemleri ise devam ediyor. Operasyonlarda yakalanan organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, silah ve mühimmat kaçakçılığı, tefecilik, nitelikli dolandırıcılık, futbol ve diğer spor müsabaka oyunlarında bahis oynatmak, göçmen kaçakçılığı, sınai mülkiyet kanuna muhalefet, kasten yaralama, mala zarar verme, tehdit, uyuşturucu imal ve ticareti, nitelikli yağma ve suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçlarından savcılıklar tarafından haklarında soruşturma başlatıldı. Ayrıca operasyonlar sonucu; 10 adet ruhsatsız tabanca, 5 adet ruhsatsız av tüfeği ve çok sayıda çek ve tapu senedi, muhtelif miktarda uyuşturucu madde ile çok sayıda bilgisayar, cep telefonu ve banka kartı ele geçirildi.