GÜNDEM - 27 Aralık 2013 Cuma 14:34

Piri Reis Anıtı yenilendi

A
A
A
Piri Reis Anıtı yenilendi

Çanakkale'nin Gelibolu ilçesinde, Piri Reis'in 500. yılı nedeniyle ilçedeki anıtı yenilendi.

İskele meydanında bulunan Piri Reis'in anıtı tamamen yıkılarak, Kaymakamlığın girişimleri ile, Kale Grubu kurucusu ve Onursal Başkanı İbrahim Bodur tarafından yaptırılan anıtın açılışı yapıldı.

Seramik Sanatçısı Ayşegül Şahin tarafından yapılan anıt açılışından sonra konuşan Gelibolu Kaymakamı Namık Kemal Nazlı, "Unesco tarafından 2013 yılı Piri Reis Haritasının 500. yılı olması nedeniyle piri reis yılı ilan edilmişti. Bu vesile ile bizde 2013 yılının son günlerinde bizde Piri Reisin hatırasını yaşatmak ve gelecek nesillerimize aktarmak üzere bir dizi etkinlikler düzenledik. Bu etkinliklerin başında da büstünün yapılması vardı ve bu büstün yapılmasında Kala Şirketler Grubu bize yardımcı oldu. Bu vesile ile Kale şirketler grubu Kurucusu ve onursal başkanı İbrahim Bodur beyefendiye ve bu yapının hazırlanmasında emeği geçen Ayşegül Şahin hanıma da teşekkür ediyoruz. Bu vesile ile İnşallah Piri Reisin tanıtılmasına bu etkinlikler vesile olur" dedi.

Anıtın açılışının yapılmasının ardından, Atatürk Kız Teknik ve Meslek Lisesinde seramik sanatçısı Ayşegül Şahin'in yaptığı seramikten piri reis haritası ve çeşitli şekiller ilgi gördü. Sergi açılışının ardından konferans salonuna geçildi. Piri Reis konulu konferansı Piri Reis Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Nazmi Çeşmeci iki bölüme ayırdığı konuşmasının ilk bölümünde Piri Reis Üniversitesini anlatarak, öğrencilere bilgi verdi. Çeşmeci konuşmasında, “Piri Reis Üniversitesi Türkiye’nin ilk ve tek denizcilik ihtisas üniversitesidir. Piri Reis Üniversitesini tercih eden öğrencilerin mezuniyetlerinde değil, üniversiteye adım attıkları ilk günden itibaren iş garantisi var” dedi. Piri Reis Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Nazmi Çeşmeci ikinci bölümünde ise Piri Reis ile ilgili düşüncelerini ve pek bilinmeyenleri anlattı.

Piri Reis’in 500 yıldır yaşayan bir değer olduğunu belirten Çeşmeci böyle bir değere daha fazla sahip çıkılması gerektiğini belirtti. Piri Reis’in yalnızca bir denizci değil, bir bilim insanı olduğunu sözlerine ekledi. Piri Reis haritasının bilinmeyen yönlerini ve tarihi süreçleri anlattı. Piri Reis’in yaşadığı dönemdeki tarihi olaylara ve Akdeniz’in durumuna dikkat çeken Çeşmeci, dönemin sosyolojik ve politik şartları hakkında bilgiler verdi. Piri Reis haritasının teknik yönlerine dikkat çekti. 500 yıl önce çizilen haritanın çok ciddi bir bakış açısı gerektirdiğini, bu nedenle piri reisin çok iyi bir araştırmacı olduğunu ifade etti. Seminere Gelibolu Piri Reis Meslek Yüksek Okulu ile Piri Reis İlkokulu öğrencileri de katıldı. Açılış ve konferansa Gelibolu Kaymakamı Namık Kemal Nazlı, Biga Kaymakamı Fatih Genel, Gelibolu Belediye Başkan Vekili Mustafa Çoban, Gale Gıda Üretimler Müdürü Gürsel Olgaç, Kale Nakliyat Genel Müdürü Ahmet Sert, Seramik Sanatçısı Ayşegül Şahin, İlçe Milli Eğitim Müdürü Haki Mutlu ve davetliler katıldı.

SEÇİM TURŞUCU
ÇANAKKALE

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Prof. Dr. Pampal: “Türkiye’nin santimetrekaresi yok ki tehlikeden muaf olsun” Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal, “Türkiye’nin santimetrekaresi yok ki tehlikeden muaf olsun. Tüm yapıları depreme dayanıklı hale getirmeliyiz” dedi. Adana Büyükşehir Belediyesince deprem eylem planı çalışmaları kapsamında "Adana’da Fay Hatları ve Deprem Paneli" düzenlendi. Panel öncesi Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Kurucu Başkanı ve Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Pampal, Kahramanmaraş merkezli depremlerden 11 ilin etkilendiğini ve Doğu Anadolu Fayı ile Çardak Fayı’nın deprem üretmeye devam ettiğini belirterek, şunları söyledi: “Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman en büyük depremlere kaynaklık eden Doğu Anadolu Fayı’nın üzerinde. Ayrıca Kahramanmaraş’ın ilçeleri, en büyük ikinci depremi üreten Çardak Fayı’nın üzerinde. 6 Şubat’ta birisi 7.7, diğeri 7.6 olmak üzere iki büyük deprem yaşandı. Bu faylar kırıldı. Ancak bu fayın çevresinde bu kadar büyük deprem üretmeyecek ancak deprem üretme potansiyeli olan başka faylar var. Bu faylar maalesef kırılmaya devam ediyor. Özellikle fayların uç kısmına transfer edilen stres nedeniyle Malatya, Sivas, Adıyaman ve Suriye’de depremler oluyor. Bu depremler olmaya devam edecek. Daha büyüklerini de bekleyebiliriz ancak ne zaman olacağını bilemeyiz.” “Adana’daki faylar 6 Şubat’taki kadar yıkıcı değil” Adana’da bulunan Akçalıuşağı ve Bozdoğanuşağı faylarının 5 ile 6 büyüklüğünde depremler üretebileceğini söyleyen Prof. Dr. Pampal, “Adana’da en son kasım ayının başında Kozan ilçesinde 5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Son durumları kontrol etmek için Adana’ya geldik. Adana’da Akçalıuşağı ve Bozdoğanuşağı fayları var. Bu faylar, Kozan, Saimbeyli ve Feke gibi yerleşim alanlarına yakın. Bu faylar kırılıyor. Bu faylar 6 Şubat’taki kadar yıkıcı deprem üretecek faylar değil ama 5-6 büyüklüğü arasında deprem üretebilecek faylar” diye konuştu. “Tüm yapıları depreme dayanıklı hale getirmeliyiz" Tüm Türkiye’nin depreme hazırlanması gerektiğini ve yapı stokunun yüzde 80-90’ının depreme dayanıklı olmadığını anlatan Prof. Dr. Süleyman Pampal, “Ülkemizi bir seferberlik ruhuyla depreme hazırlamamız lazım. Bunun için de bir kentsel dönüşüm yasası çıktı. Bu yasa gelişerek devam ediyor. Ülkemizdeki yapı stoğunun yüzde 80-90’ı depreme dayanıklı değil. Bu çerçevede yapı stoğunu güçlendirmekten başka çaremiz yok. Riskleri azaltmamız lazım. Tehlike var, tehlike büyük ama tehlike her yer için var. Türkiye’nin santimetrekaresi yok ki tehlikeden muaf olsun. O halde yapacağımız tek bir şey var, o da vatandaşlarımızı bilgilendirip, bilinçlendirmek. Tüm yapıları depreme dayanıklı hale getirmeliyiz. Öyle ayrı gayrı değil, herkesin bu işin altına elini koyması lazım. Çünkü deprem gelirse kimseyi ayırmıyor. El ele verip bu problemi çözmemiz lazım” ifadelerini kullandı. “İstanbul yıkılırsa Türkiye altında kalabilir” Beklenen İstanbul depremi hakkında da konuşan Prof. Dr. Pampal, 7 ve üzeri bir depremin meydana gelmesinin beklendiğini ifade ederek, “7 ve 7,5 arası bir deprem bekliyoruz. 7,2 civarında bir depremin olmasını temenni ediyorum. Bu temenniyle olacak bir şey değil ama üst sınır ve alt sınıra baktığımızda alt sınıra yakın olsa keşke. İstanbul’un yapı stoğunu dikkate aldığımızda sonuç çok kötü olabilir. İstanbul yıkılırsa Türkiye altında kalabilir, hepimiz kalabiliriz. Onun için de İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana diyerek şehirleri ayırmadan tüm Türkiye’yi depreme hazırlamalıyız” dedi.
Malatya Psiko-sosyal destek çalışmalarına katılan çıraklara sertifika verildi Malatya’da, 6 Şubat depremlerinin ardından Hacı Hasan Kavuk Mesleki Eğitim Merkezi’nde düzenlenen psiko-sosyal destek çalışmalarına katılan çıraklar, törenle sertifika ve çeşitli hediyelerle ödüllendirildi. Törene katılan Malatya Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Şevket Keskin, gençlerle bir araya gelmekten duyduğu mutluluğu dile getirerek, konuşmasında çıraklık, kalfalık ve ustalık sisteminin önemine vurgu yaptı. Keskin, "Bugün burada, hem geçmişten gelen değerlerimize sahip çıkan hem de geleceği şekillendirecek gençlerle bir aradayız" diyerek esnaf ve sanatkarlar camiasının en önemli yapı taşlarından birinin de çıraklık olduğunu belirtti. Keskin, konuşmasının devamında, "Çıraklık, kalfalık ve ustalık, sadece mesleki becerileri değil, aynı zamanda kişisel sorumlulukları, iş ahlakını ve disiplinini de kazandıran bir okul gibidir. Bugün, bu salonda bulunan gençlerin gelecekte çok iyi ustalar olacağına yürekten inanıyorum. İnşallah sizin pabucunuzu dama atmayacak çok iyi ustalar yetişecek. Bu tür çalışmalar, hem gençlerimizin psikolojik olarak güçlenmesini sağlıyor, hem de toplumsal dayanışmamızı pekiştiriyor" dedi. Hacı Hasan Kavuk Mesleki Eğitim Merkezi Müdürü Remzi Sevim de törende yaptığı konuşma da psiko-sosyal destek çalışmalarının önemini vurgulayarak, "Bugün, 6 Şubat depreminin ardından yaşanan travmalarla başa çıkabilmek için önemli bir adım atıyoruz. Bu çalışmalar, bireylerin psikolojik dayanıklılığını artırırken, toplumsal bağlarımızı da güçlendiriyor. Sizler, bu süreçte sadece kendinize değil, çevrenize de büyük katkı sağladınız. Hepinizi yürekten tebrik ediyorum" diye konuştu. Sevim, eğitim süreçlerinin sadece mesleki beceriler kazandırmakla kalmadığını aynı zamanda kişisel gelişim ve sosyal sorumluluk anlamında da büyük önem taşıdığını ifade etti. Öğrencilere katılım belgelerini ve hediyelerini takdim eden Sevim, depremzede çıraklara ise maddi destek sağlanacağı bilgisini verdi.