GÜNDEM - 07 Ağustos 2017 Pazartesi 11:41

Özel Kuvvetler'de o gece! İşte darbeci generalin iletişim trafiği

A
A
A
Özel Kuvvetler'de o gece! İşte darbeci generalin iletişim trafiği

TSK'nın göz bebeği Özel Kuvvetler'i basan cuntacı general Semih Terzi'nin 15 Temmuz gecesindeki iletişim trafiğine Türkiye gazetesi ulaştı.

Özel Kuvvetler Komutanlığını (ÖKK) ele geçirmek isteyen cuntacı general Semih Terzi’yi vurarak, darbe girişiminin seyrini değiştiren Astsubay Ömer Halisdemir’i şehit eden darbecilerin iletişim trafiği darbe gecesi ülkemizin göz bebeği kurumu özel kuvvetlerde yaşananları ve karşı duranların mücadelesini gözler önüne seriyor. Türkiye gazetesinin ulaştığı görüşmeler FETÖ’nün o gece olan biten hareketliliğini en net şekli ile ortaya koyuyor.

Darbeci hainler tarafından o gece sözde Özel Kuvvetler Komutanlığı görevine getirildiğini söyleyerek ülkemizin göz bebeği kurumunu ele geçirmeye çalışan Semih Terzi’nin tüm iletişim trafiğine ulaştık. Darbeciler hainlerin başarılı olacaklarından o kadar emin hareket ettikleri gözleniyor ki, darbe girişiminin başladığı saatlerde her türlü iletişim sistemini kullandıkları belirlendi. Terzi’nin o gece ve öncesi 4 farklı uygulamadan mesajlaşma ve görüşme trafiği ortaya çıktı. Terzi’nin o gece kullandığı 4 farklı yazışma programı ise Silence, Threema, WhatsApp ve Haberci gibi sistemler...
İlk hamle olarak hain Semih Terzi, kendisinin sözde Özel Kuvvetler Komutanlığına getirildiğini iletişim sisteminden ilan ediyor. Türkiye gazetesinin elde ettiği kayıtlara göre;
Kurmay Albay Osman Kılıç, 15 Temmuz günü saat 22.12’de Tuğgeneral Semih Terzi’nin Silopi’den Diyarbakır’a intikalini koordine etti. Kılıç, mesajında “Komutanım çıktınız mı?” diye sordu. Semih Terzi’nin hedefi Silopi’den Diyarbakır’a oradan da Ankara’ya gelmekti. Terzi, “Şimdi kalktım” dedi. Muhtemelen saat 23.15’te Diyarbakır’a iniş yaptı. Burada Terzi’yi Özel Kuvvetlerin en savaşçı birimleri olarak bilinen 12 ve 16’ncı Özel Kuvvetler Taburu karşıladı. Daha sonra Osman Kılıç, Diyarbakır’dan Semih Terzi’yi Ankara’ya getirecek uçağı ve personeli koordine etti.
Bu sırada Osman Kılıç, Terzi’ye bir mesaj daha gönderdi: “Zekai’yi alamadılar, Fatih takipte”. Kılıç, Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı’nın Kurmay Albay Fatih Yarımbaş tarafından derdest edilemediğini bildiriyordu. Saat 23.57’de Semih Terzi, 12’nci Tabur’la birlikte olduğunu haber ederek CASA uçağı ile Ankara’ya hareket etti.
Ancak 16’ncı Özel Kuvvetler Taburunu müteakip intikal için Diyarbakır Üssü’nde bıraktı. Semih Terzi ve beraberindeki 12’nci Özel Kuvvetler Taburu’nun CASA uçağı ile Diyarbakır’dan Ankara’ya gelmesinin ardından 10 dakika içerisinde Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın Gölbaşı’ndaki Oğulbey Kışlası’nda olacağını bildirdi. (02.12)

“HALİL PAŞAYI ALMAYIN!”

16 Temmuz Saat 00.35’te Semih Terzi, Kurmay Başkan Celal Koca arasında geçen mesajlaşmada, Irak’ın kuzeyinde görevli olan Tuğgeneral Halil Soysal’ın Habur Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye alınmaması için Jandarma Binbaşı Necmettin Berk’in görevlendirilmesini istedi. Terzi, Celal Koca’ya, “Halil General geçmesin”, “Necmettin’le görüş”, “Güveneceğin adamlardan bir AMM kur”, “Her şeye rağmen olmasın”, “Uyanık ol” talimatını verdi. Terzi ve kendisi ile birlikte hareket eden FETÖ’cü ekibin kendilerine yönelik harekete kalkışabilecek ve Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı’ya bağlı birimlerin Kuzey Irak’taki Başika ve diğer askerî üslerdeki birimlerinin destek için gelmesini dahi önledikleri belirlendi. 

AKSAKALLI YAŞIYOR!

Semih Terzi, 15 Temmuz’da izinde olan ve kendi tabur komutanı olmayan Kurmay Binbaşı Yıldıray Yılmaz’a, güvendiği personeli toplayarak Özel Kuvvetler Komutanlığının Gölbaşı’nda bulunan kışlasını FETÖ lehinde takviyeye gitmesi konusunda talimat verdi. Terzi, “Yıldıray, güvendiğin adamlara da haber ver, Ankara’da birlikte toplanın” mesajını gönderdi. (23.28) Bu mesajlar Terzi’nin bir yandan darbe girişimini daha şiddetli bir hâle sokma hamlesi şeklinde yorumlanırken en önemlisinin ise Zekai Aksakallı’yı o gece öldürtemediği için ÖKK’yı kendi kontrolüne çekmeye çalıştığı belirtiliyor.

“DERHAL TUTUKLAYIN...” 

Semih Terzi, 15 Temmuz gecesi Tuğgeneral Ömer Faruk Bozdemir’in darbeye karşı koymak maksadıyla kışlaya geldiğini ve engellenmesi gerektiği talimatını Kurmay Albay Ümit Bak’a verdi. Terzi, “Bozdemir’le görüştüm, durumu biliyor. El koymaya geliyor. Israrla dön dedim. İçeri almayın ya da tutuklayın bizim cezaevine koyun.” (23.40) sözleri ile darbecilerin ÖKK eli ile darbeyi gerçekleştirme konusunda ne kadar hareketli olduklarını ve ÖKK’nın ele geçmesi durumunda hain darbe girişiminin başarılı olabileceğini düşündükleri ortaya çıkıyor.

“ARTIK KOMUTAN BENİM”

Semih Terzi, 15 Temmuz’da kendisini sözde Özel Kuvvetler Komutanı olarak görevlendirildiğini ifade ederek, Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı’nın emri ile Irak’ın kuzeyinden Silopi’ye intikal hâlinde olan Tuğgeneral Halil Soysal’ı engellemeye çalıştı. Terzi, Halil Soysal’a 00.23’te şu mesajı gönderdi: “Halil Paşam, Genelkurmay’dan mesaj emri geldi. Özel Kuvvetler Komutanı olarak görev yapmam
emredilmiş. Şu an Ankara’ya gidiyorum. Siz Selahattin’e dönün ve talimat bekleyin. TSK hükûmete karşı harekât icra ediyor, siz yerinizde kalın. Durumu anlamaya çalışıyorum.” 

Özel Kuvvetler'de o gece! İşte darbeci generalin iletişim trafiği

NURİ ELİBOL - ÇETİNER ÇETİN | Türkiye

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara RTÜK Başkanı Şahin: “Şahsıma ve kurumuma yapılan haksız ithamların, hatta daha ötesi iftiraların kabul edilmesi mümkün değildir” Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, “Konuları tam idrak edemeden veyahut meselelere hakim olunmadan ya da doğru bilgi sahibi olunmadan şahsıma ve kurumuma yapılan haksız ithamların, hatta daha ötesi iftiraların kabul edilmesi mümkün değildir” dedi. RTÜK Başkanı Şahin, sosyal paylaşım sitesi X hesabından yaptığı paylaşımda, “Düzenleme ve denetleme alanımızdaki yayın kuruşlarında yer alan diziler, programlar ve spor müsabakalarıyla ilgili RTÜK ve şahsım üzerinden yapılan eleştiriler ve yapıcı yorumların tamamını dikkatle takip ediyoruz. Konuları tam idrak edemeden veyahut meselelere hakim olunmadan ya da doğru bilgi sahibi olunmadan şahsıma ve kurumuma yapılan haksız ithamların, hatta daha ötesi iftiraların kabul edilmesi mümkün değildir. RTÜK, çağın hastalığı İslamofobiyi körükleyici yayınlara asla ve asla müsaade etmez. Üst Kurulumuz Sayın Cumhurbaşkanımızın destekleriyle ülkemizde ilk defa ’Uluslararası İslamofobi ve Medya Zirvesi’ni icra eden kurumdur. Özellikle Batı’da sirayet eden İslam karşıtlığının medya zemininde tartışılmasını temin eden RTÜK, uluslararası camiada faaliyet gösteren uzmanların engin görüşleriyle konuya neşter atarak çözüm önerilerini kamuoyuna sunmaktadır” ifadelerine yer verdi. “Şiddete özendiren, teşvik eden yayınları da görmezden gelmez” RTÜK’ün şiddete özendiren, teşvik eden yayınları da görmezden gelemeyeceğini belirten Şahin, “RTÜK yapılan her türlü yayında, spor müsabakalarında yasal olmayan reklamlara yer verilmesine asla müsaade etmez. RTÜK milli güvenliğimizi tehdit eden, terör ve terör propagandası içeren yayınlara geçit vermez ve bağımsız mahkemelerimiz tarafından verilen yayın yasaklarını uygulamayan yayıncı kuruluşları görmezden gelemez. Yayınlarda özellikle dramatik yapımlar olarak adlandırdığımız dizilerde barış dini olan İslam karşıtı sahnelere, dinimize mensup kimseleri küçük düşüren, din adamlarımızı hor gören içeriklere fırsat vermez. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, milletçe bizi biz yapan değerlerimize zarar verecek, birlik ve beraberliğimize halel getirecek söylemlere müsaade etmez ve bu minvaldeki görüntülere izin vermez. Üst Kurulumuz dizilerdeki hayat ışığı, huzurlu yaşam kılavuzu dinimizden uzaklaştırıcı sahneleri görmezden gelmeyerek gerekli tedbirleri almaktadır. Son dönemde İslam karşıtı ve muhafazakâr camiaya yönelik içeriklerin yer aldığı dizi fragmanlarının yayınlanma aşamasında bile sansür iddialarına azami dikkat ederek usulüne uygun olarak gerekli uyarı önlemlerini almıştır. Yapıcı ikazları dikkate almayan yayın kuruluşları hakkında dün olduğu gibi bugün de gerekli yasal yaptırımlar uygulanmıştır ve uygulanmaya devam edecektir. Kadına ve çocuğa yönelik başta olmak üzere toplumsal şiddeti özendirici yayınların hiçbirini tasvip etmemiz ve bu yayınlara müsaade etmemiz düşünülemez. Üst Kurulumuz son dönemde millî ve manevi değerlerimizi tahrip eden yayınlara 119 kez müeyyide uygulamıştır. Şiddet içeriklerine 18, terör propagandası içeren yayınlara ise 14 kez yaptırım uygulanmıştır. 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin a, b ve c fıkraları hükümlerini ihlalden de toplam 69 farklı müeyyide kararı alınmıştır. Bilinmelidir ki RTÜK sansür kurumu değildir. Anayasamız net bir hükümle sansürü yasaklar. RTÜK, medya hizmet sağlayıcı kuruluşları yayın sonrası denetler ve gerekli durumlarda cezai müeyyide uygular. Ayrıca, RTÜK icra ettiği her düzenleme faaliyeti hakkında gerekmedikçe bilgi paylaşımı yapmak durumunda değildir. RTÜK görevinin başındadır. İcraatlarını hayata geçirdikçe kamuoyuyla paylaşmaktadır. Duyarlı kamuoyumuzun takipleri ve yapıcı eleştirileri için teşekkür eder, RTÜK olarak halkımızın beklentileri doğrultusunda çalıştığımızı tekraren belirtir, kamuoyuna saygılarımızı arz ederiz” dedi.