GÜNDEM - 04 Mart 2016 Cuma 10:04

Osmanlı'dan günümüze kalan kapı tokmakları yaşatılıyor

A
A
A
Osmanlı'dan günümüze kalan kapı tokmakları yaşatılıyor

Osmanlı’dan günümüze kalan kapı tokmakları Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden Kapadokya’da yaşatılmaya devam ediyor.

Nevşehir’in merkez ilçeye bağlı Göreme beldesinde kapı tokmaklarını koleksiyon yapan ve orjinaline göre yeniden imal eden Mehmet Yoğuran, koleksiyoncuların ve turistlerin kapı tokmaklarına ilgi gösterdiğini söyledi. Osmanlının kapı tokmaklarında zengin bir kültürü olduğunu kaydeden Mehmet Yoğuran, fiyatları 50 TL ile 200 TL arasında değişen kapı tokmakları ile ilgili şu bilgileri verdi:

"Osmanlı'da farklı milletlerin farklı kapı tokmakları vardı. Osmanlı evlerinde lale, çiçek figürlü tokmaklar, Ermeni ve Rum evlerinde ise hayvan figürlü, çoğunlukla aslan veya kartal başlarının resmedildiği tokmaklar kullanılırdı. O dönemlerde tokmaklar bugünkü zilin yerine geçerdi. Yöreye göre de değişik tokmaklar vardı. Kapı tokmaklarında yerli ve yabancı turistler ilgi gösteriyor. Bunlar aynı zamanda alıp kapılarına takıyorlar, yazlıklarına takıyorlar. Bazen de bunların koleksiyoncuları var. Bunlarda yüksek paralar verip orjinallerini almaya çalışıyorlar. Ama böyle genelde kapıda kullanmak için genelde imitasyon olanlarını kullanıyorlar. Fiyatları ise 50 lira ile 200 lira arasında değişiyor. Tabi 300 ila 500 lira arasında olan kapı tokmakları da var. Şu anda elimizde 50 tane değişik modelimiz var. Çoğu da zaten bu zil sistemi çıktıktan sonra sökülüp hurdaya verilmiş, çoğu da böyle kaybolmuş hiç bilmediklerimiz var. Bazen de böyle müzelerden değişik camilerden model alıp tekrar bunları canlandırmaya çalışıyoruz."

“KAPI TOKMAKLARININ DİLİ”
Kapı tokmaklarının kadın, erkek ve çocuklar için farklı şekillerde yapıldığını da kaydeden Yoğuran, ”Genelde çatal kapılarda iki tane kapı tokmağı kullanılmış. Ya bir tanesi büyük bir tanesi küçük olarak kullanılmış. Büyük olanı erkekler geldiği zaman çalışıyor, küçük olanı tiz sesli bayanlar geldiğinde çalıyor. Ona göre de haremlik selamlık usulü içeriden erkek çalmışsa erkek karşılıyor, bayan çaldıysa içeriden bayan karşılıyor. Bir de iki tokmak da aynı ise eğer kapının biri sabit biri de devamlı açılır olduğu için sabit olandan daha bir tok ses çıkıyor. O tarafı bayanlar çalıyor, diğer tarafı erkekler çalıyor. Aynı şekilde haremlik selamlık usulü erkek çaldıysa erkek, bayan çaldıysa bayan çıkıyor” şeklinde konuştu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Burdur Burdur Gölü’nde alarm: Su seviyesi yarım asırda 21 metre düştü Türkiye’nin 7. büyük gölü olan Burdur Gölü, iklim değişikliği, kaçak sondajlar ve vahşi sulama gibi etkenlerle hızla su kaybediyor. Türkiye’nin 7. büyük gölü olan ve kuraklıkla boğuşan Burdur Gölü, gün geçtikçe su kaybediyor. Özellikle son 3 yıldır bölgede yağış miktarının çok düşük olması nedeniyle beslenemeyen göl, çevresinde yerli halk tarafından yapılan büyükbaş hayvancılık ve vahşi sulama nedeniyle de günden güne yok oluyor. Burdur Gölü’nde su seviyesi ve hacimde dramatik düşü Gölün en yüksek seviyeye ulaştığı 1971 yılının Temmuz ayında 857,37 metre olarak ölçülen su kotu 2024 Ocak ayındaki ölçümde 837,35 metre iken Ocak 2025’te ise 836,72 metreye düştü. Yine 1971 yılı Temmuz ayında 17 bin 998, 210 hektar alan ölçülen yüzey alanı 2024 Ocak ayında 12 bin 59,85 hektar alan olarak ölçülürken Ocak 2025’te 11 bin 644, 2 hektar alan olarak hesaplandı. Burdur Gölü’nün hacmi ise Ocak 2024’te 3 bin 575, 33 hektometre küp iken Ocak 2025’te 3 bin 480,44 hektometre küpe kadar düşmüş durumda. Kuraklık nedeniyle gün geçtikçe çekilen Burdur Gölü bir yandan da çevre kirliliği ile mücadele ediyor. Duyarsız vatandaşlar tarafından getirilen birçok çöpün göl kenarına döküldüğü görülüyor. Kirlilik nedeniyle göl yüzeyinde birçok alanda metan gazı çıkışı olduğu da görüldü. "Burdur Gölü’nün kurtarılması için acil önlemler alınmalı" Burdur Gölü’nün kurtarılması için yıllardır çalışma Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İskender Gülle gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bölgede kışın en sert geçmesi gereken, en yoğun yağış görmemiz gereken aylardayız. Fakat görüldüğü üzere yazdan kalma bir gün, adeta bir ilkbahar havası yaşıyoruz. Tabii bu aslında belki bazılarımızın hoşuna gidebilir fakat çevre için, doğa için şu anda içerisinde bulunduğumuz manzara hiç de güzel bir manzara değil. Zira özellikle son yıllardaki normalin altında gördüğümüz yağış azalmaları, başta sulak alanlar olmak üzere bütün çevreyi etkiliyor. Göller bölgesinin sulak alanları olan Eğirdir Gölü, Beyşehir Gölü, Burdur Gölü görüldüğü üzere su seviyesinde çok büyük kayıplar yaşanıyor. Özellikle Burdur Gölü açısından bakacak olursak her zaman değindiğimiz gibi yarım asırlık bir dönemde 20 metrenin üzerinde bir seviye kaybı yaşamış ve alan ve hacminin yarısını kaybetmiş durumda" diye konuştu. 2000’li yılların başında hissedilmeye başlanan yağış rejimindeki değişimin şu anda inanılmaz bir düzeye ulaştığını anlatan Gülle, "Tahminlere göre bu yıl daha iyi geçmesini beklediğimiz bir kış mevsimi vardı ama görüldüğü üzere şu anda her tarafın kar olması gerekirken inanılmaz derecede bir kuraklık yaşıyoruz. Buradan insanoğlu olarak önemli bir ders çıkarmamız gerekiyor. Kötü anlamda değişen bir çevrede bizler sağlıklı, huzurlu bir gelecek bulamayız. Bir an önce iklim değişikliğine uyum çerçevesinde bir şeyler yapmamızın vaktinin geldiğini hatta geçiyor olduğunu görebilmemiz gerekiyor” dedi.
İstanbul İbrahim Hatipoğlu: “Ajax’ı yenerek, ilk 8’e kalarak yolumuza devam edeceğiz” Galatasaray Yönetim Kurulu Üyesi ve Sportif A.Ş. Başkan Vekili İbrahim Hatipoğlu, 3-3 berabere kaldıkları Dinamo Kiev maçının ardından, “Biz bugün burada berabere kaldık ama haftaya Amsterdam’da Ajax’ı yenerek, ilk 8’e kalarak yolumuza devam edeceğiz” dedi. Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi’nin 7. haftasında evinde karşılaştığı Dinamo Kiev ile 3-3 berabere kaldı. Karşılaşmanın ardından Galatasaray Yönetim Kurulu Üyesi ve Sportif A.Ş. Başkan Vekili İbrahim Hatipoğlu basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Hedeflerinde bir değişme olmadığını ve önümüzdeki hafta Ajax’ı yenmek için sahada olacaklarının altını çizen Hatipoğlu, “Futbolda maalesef bu tip sonuçlar var. Lig uzun bir maraton, Avrupa Ligi de öyle. Biz her iki ligde de namağlup olarak yolumuza devam ediyoruz. Hedeflerimizde bir değişiklik yok. Hem ligde şampiyon olacağız hem de UEFA Avrupa Ligi’nde final oynamak istiyoruz. Şu anda ligin yarısını bu oyuncularla başarılı bir şekilde geçirdik. Ligde de Avrupa’da da bulunduğumuz yer itibariyle oyuncularımızı kutlamamız gerekiyor. Futbolda bazen hayal kırıklıkları olabiliyor. Bu maçı da böyle değerlendirmek lazım. Galatasaray büyük bir takım. Kendisine lazım olan sonuçları bugüne kadar hep elde etmiş bir takım. Biz bugün burada berabere kaldık ama haftaya Amsterdam’da Ajax’ı yenerek, ilk 8’e kalarak yolumuza devam edeceğiz. Bu oyuncularla devam edeceğiz. Bu oyuncuların hepsine saygı duyuyoruz. Buraya onlar getirdi, bundan sonrasını da birlikte götüreceğiz. Biz Galatasaray olarak birlikte olduğumuz, kenetlendiğimiz sürece bu işi sonuna kadar götürüp başarıya ulaşacağımıza yürekten inanıyoruz” şeklinde konuştu. “Galatasaray, ihtiyacı olan transferleri bu dönem yerine getirecektir” Eyüpspor forması giyen Ahmed Kutucu’nun Galatasaray’a transferinin gündemde olmasıyla ilgili gelen soru üzerine Hatipoğlu, “Ben transferle ilgili açıklama yapmak istemiyorum. Şunun altını çizmek istiyorum; Galatasaray ihtiyacı olan transferleri bu dönem yerine getirecektir. Buna kimsenin şüphesi olmasın. İyi bir takımımız var. Daha iyi bir noktaya getirmek için takviyeleri yapacağız. Biz bu yolda çalışıyoruz, çalışmalarımız da yolunda gidiyor. Şu anda isim vererek birtakım yönlendirmeler yapmak istemiyorum. Bugün konuşmamız gereken transfer değil hedeflerimize doğru ilerlemek ve Galatasaray forması giyen oyuncularımıza sahip çıkmak” yanıtını verdi. “Bugün yapmamız gereken efsanemize, kaptanımıza sahip çıkmak” Müsabakada takımın Uruguaylı kalecisi ve takım kaptanı Fernando Muslera’nın gördüğü tepki üzerine konuşan İbrahim Hatipoğlu, “Muslera’nın nasıl önemli bir oyuncu olduğunu burada anlatmak durumunda kalsam kendimden utanırım. Bugün ligde 428 maça çıkmış. Galatasaray’ın 7 şampiyonluğunda bizzat emeği olan bir kaptanımızdan bahsediyoruz. Konya maçında Bülent Korkmaz’a ait olan ligde en fazla maç oynayan futbolcu olma rekorunu kıracak. Bizim çok büyük bir oyuncumuz. Kendisine bugüne kadar çok maçta çok şey borçluyuz. Onun ne kadar büyük bir oyuncu olduğunu tüm Galatasaray camiası ve taraftarı biliyor. Bugün yapmamız gereken kaptanımıza, efsanemize sahip çıkmak. Galatasaray’ın en büyük gücü Ali Sami Yen’den gelen, genlerimizde olan şey oyuncularımıza sahip çıkmak, ihtiyaçları olan itici gücü vermek. Cumartesi günü burada 50 bin aslanla tüm oyuncularımıza, başta kaptanımız Muslera’ya en büyük desteği yine bizim taraftarımızın vereceğine inanıyorum. Bugün onları mutlu edemedik, birtakım tepkiler oldu. Bunu mutsuzluğun getirdiği bir tepki olarak, geçici ve anlık bir şey olarak kabul ediyoruz. Bizim taraftarımız kendi oyuncusunu protesto etmez. Bizim taraftarımız gereken her türlü fedakarlığı ve desteği verir. Bunun böyle olduğunu da cumartesi günü dünya alem tekrar görecek” ifadelerini kullandı. “Transfer her an olabilir” Transfer çalışmaları ile ilgili bilgiler veren Hatipoğlu, “Transfer her an olabilir. Yarın bir transfer yapabiliriz, hafta sonuna kadar birkaç tane transfer yapabiliriz. Böyle süreye bağlı kalmanın anlamı yok. Biz kulübemizi de sahadaki kadromuzu da güçlendirmek için belirlediğimiz eksikleri tamamlamak için çalışıyoruz. Sadece ben çalışmıyorum. Maruf Güneş, Abdullah Kavukçu hep birlikte Galatasaray için en iyisini yapmaya gayret ediyoruz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Belli mesafeler kat edilmiş önemli transfer hamlelerimiz var. Bu konuda herkes müsterih olsun. Galatasaray kendisine lazım olan takviyeleri bu dönem yapacaktır” dedi. Sarı-kırmızılı kulübün başkanı Dursun Özbek’in sağlık durumunun iyi olduğunu aktaran İbrahim Hatipoğlu, “Başkanımız bir ameliyat geçirdi. Şu anda sağlığı gayet yerinde. Hastanede tedavisine devam ediliyor. Son derece iyi vaziyette, kendisiyle her an iletişim halindeyiz. Her anında Galatasaray ile ilgilenmeye devam ediyor. Çok yakında da aramızda olacaktır” açıklamasında bulundu. “Galatasaray, 50 bin aslanı her türlü buraya getirir” Göztepe ile oynanan Süper Lig maçının ardından stadyumdaki birçok koltuğun bloke edildiğinin hatırlatılması üzerine Hatipoğlu, “Burada gerekeni yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Galatasaray 50 bin aslanı her türlü buraya getirir. Biz kenetlendiğimiz zaman aşamayacağımız hiçbir zorluk yok. Bugün bu ortamdan kendilerine avantaj çıkaracağını düşünenler cumartesi günü ve haftaya Perşembe günkü Ajax maçında tekrar bir hayal kırıklığına ve hüsrana uğrayacaklar. Dimdik yolumuza devam edeceğiz. Biz takımımıza, taraftarımıza inanıyoruz. Birlikte neler başardığımızı geçmişte görmüştük. Uzun maratonlarda böyle istenmeyen sonuçlar oluyor. Bunlar futbolun içinde var. Önemli olan yolunuza kendinize güvenerek devam etmek. Zor bir dönem, Galatasaray büyük mücadelelerle yoluna devam ediyor. Bu mücadelede ihtiyacımız olan şey sadece kendimiz, camiamızın kenetlenmesi, birlikte hareket etmek. Kenetlenelim, başka Galatasaray yok” diyerek sözlerini noktaladı.
Burdur Burdur Gölü’nde alarm: Su seviyesi yarım asırda 21 metre düştü Türkiye’nin 7. büyük gölü olan Burdur Gölü, iklim değişikliği, kaçak sondajlar ve vahşi sulama gibi etkenlerle hızla su kaybediyor. Türkiye’nin 7. büyük gölü olan ve kuraklıkla boğuşan Burdur Gölü, gün geçtikçe su kaybediyor. Özellikle son 3 yıldır bölgede yağış miktarının çok düşük olması nedeniyle beslenemeyen göl, çevresinde yerli halk tarafından yapılan büyükbaş hayvancılık ve vahşi sulama nedeniyle de günden güne yok oluyor. Burdur Gölü’nde su seviyesi ve hacimde dramatik düşü Gölün en yüksek seviyeye ulaştığı 1971 yılının Temmuz ayında 857,37 metre olarak ölçülen su kotu 2024 Ocak ayındaki ölçümde 837,35 metre iken Ocak 2025’te ise 836,72 metreye düştü. Yine 1971 yılı Temmuz ayında 17 bin 998, 210 hektar alan ölçülen yüzey alanı 2024 Ocak ayında 12 bin 59,85 hektar alan olarak ölçülürken Ocak 2025’te 11 bin 644, 2 hektar alan olarak hesaplandı. Burdur Gölü’nün hacmi ise Ocak 2024’te 3 bin 575, 33 hektometre küp iken Ocak 2025’te 3 bin 480,44 hektometre küpe kadar düşmüş durumda. Kuraklık nedeniyle gün geçtikçe çekilen Burdur Gölü bir yandan da çevre kirliliği ile mücadele ediyor. Duyarsız vatandaşlar tarafından getirilen birçok çöpün göl kenarına döküldüğü görülüyor. Kirlilik nedeniyle göl yüzeyinde birçok alanda metan gazı çıkışı olduğu da görüldü. "Burdur Gölü’nün kurtarılması için acil önlemler alınmalı" Burdur Gölü’nün kurtarılması için yıllardır çalışma Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İskender Gülle gazetecilere yaptığı açıklamada, “Bölgede kışın en sert geçmesi gereken, en yoğun yağış görmemiz gereken aylardayız. Fakat görüldüğü üzere yazdan kalma bir gün, adeta bir ilkbahar havası yaşıyoruz. Tabii bu aslında belki bazılarımızın hoşuna gidebilir fakat çevre için, doğa için şu anda içerisinde bulunduğumuz manzara hiç de güzel bir manzara değil. Zira özellikle son yıllardaki normalin altında gördüğümüz yağış azalmaları, başta sulak alanlar olmak üzere bütün çevreyi etkiliyor. Göller bölgesinin sulak alanları olan Eğirdir Gölü, Beyşehir Gölü, Burdur Gölü görüldüğü üzere su seviyesinde çok büyük kayıplar yaşanıyor. Özellikle Burdur Gölü açısından bakacak olursak her zaman değindiğimiz gibi yarım asırlık bir dönemde 20 metrenin üzerinde bir seviye kaybı yaşamış ve alan ve hacminin yarısını kaybetmiş durumda" diye konuştu. 2000’li yılların başında hissedilmeye başlanan yağış rejimindeki değişimin şu anda inanılmaz bir düzeye ulaştığını anlatan Gülle, "Tahminlere göre bu yıl daha iyi geçmesini beklediğimiz bir kış mevsimi vardı ama görüldüğü üzere şu anda her tarafın kar olması gerekirken inanılmaz derecede bir kuraklık yaşıyoruz. Buradan insanoğlu olarak önemli bir ders çıkarmamız gerekiyor. Kötü anlamda değişen bir çevrede bizler sağlıklı, huzurlu bir gelecek bulamayız. Bir an önce iklim değişikliğine uyum çerçevesinde bir şeyler yapmamızın vaktinin geldiğini hatta geçiyor olduğunu görebilmemiz gerekiyor” dedi.