TEKNOLOJİ - 29 Mart 2016 Salı 09:10

Öğrenci evinde kuruldu, Facebook ve Twitter’a rakip oldu

A
A
A
Öğrenci evinde kuruldu, Facebook ve Twitter’a rakip oldu

Bilgisayar Yazılım Mühendisliği bölümünde okuyan öğrenciler, Facebook ve Twitter gibi milyarlarca kullanıcısı olan sosyal medya platformlarına rakip oldu. Tez konusu fikrini aşarak Papiroom adlı bir site kuran gençler, kullanıcılarına kişisel gazetelerini oluşturma imkanı sunuyor ve orada fikirlerini paylaşmalarını, haberlere yorumlarını katmalarını sağlıyor.

İzmir’de, özel bir üniversitede Bilgisayar Yazılım Mühendisliği bölümü 4. sınıfta okuyan 27 yaşındaki Mert Karaok’un tez konusu, Papiroom adıyla sosyal medya platformuna dönüştü. 3. sınıftayken yazılımını geliştireceği bir sosyal medya platformu kurmayı hayal eden Karaok, bu hayalini arkadaşlarıyla birlikte hayata geçirdi. 12 gencin yazılımı üzerine çalıştığı Papiroom adlı site, kullanıcılarına kişisel gazetelerini oluşturma imkanı sunuyor. 40 binden fazla yazarı, 800 binden fazla okuru olan Papiroom’da yazmak için gazeteci olmak gerekmiyor. Kullanıcılar, önce siteye kaydolup istedikleri kategoride bir gazete oluşturuyor ve okudukları bir haberi gazetelerinde paylaşarak kendi yorumlarını katıyor. Haber yorumu paylaşmanın yanı sıra kişilerin kendi fikirlerini çok sayıda kişiye ulaştırma imkanı sunan Papiroom’da; otomotivden spora, teknolojiden kişisel yaşama kadar pek çok konuda inceleme yazısı ve hikaye yer alabiliyor, kullanıcılar başlarından geçen ilginç bir olayı anlatabiliyor. Paylaşılan yazıların diğer kullanıcılar tarafından görülmesi için arkadaş olmak ya da takip etmek gerekmiyor. Hedeflerinin ilk aşamada 1 milyon kullanıcı olduğunu belirten Mert Karaok, ilerleyen süreçte yurt dışına da açılacaklarını kaydetti.

KATEGORİYE GÖRE YAYIN YAPILIYOR

Papiroom’u anlatan Karaok, “Papiroom, kişisel gazetecilik uygulaması. Herkesin kendi bakış açısıyla haberleri değerlendirmesi ve kişisel yorumunu kattıkları yeni nesil sosyal platform. Kullanıcılar, bir haberi paylaşıp kendi yorumlarını katıyor. Açtığınız gazetenin bir kategorisi oluyor ve o kategoriye göre yayın yapıyorsunuz. Diğer kullanıcılar da ilgilendikleri alandaki gazetelere abone olup ulaşabiliyor. Gündem bölümümüzde, abone olmadığınız diğer gazeteleri de okuyabiliyorsunuz. Paylaşılan şeyler sadece haber olmak zorunda değil. Bir blog yazısı ya da hikaye de paylaşabiliyorsunuz. Otomobilden kişisel yaşama kadar 40 kategorimiz var. Burada bir arabanın incelemesini de bulabilirsiniz, bir kullanıcının başından geçen ilginç bir olayı ya da bir futbol maçı sonrasında yapılan bir yorumu da okuyabilirsiniz. Geniş yelpazede gazete yapan kullanıcılar mevcut.”

“DÜNYADA TAM KARŞILIĞI YOK”

“Bir blog sayfası açtığınızda bunu yaymak pek mümkün değil ama bunları sosyal medya bağlantısı ile daha farklı kitlelere ulaştırmak mümkün” diyen Karaok, Papiroom’u neden kurduklarını da açıkladı. Bu projenin 3. sınıftayken aklına geldiğini anlatan Karaok, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aynı zamanda benim tez konum. Artık kişisel gazeteciliğin daha ön plana çıkacağı tahmin ediliyor. Bu sebeple herkesin kendi gazetelerini oluşturması için arkadaşlarımla birlikte bu yazılımı gerçekleştirdik. Dünyada Papiroom’un tam karşılığı yok. Türkiye’de bilinirliği sağladıktan sonra yurt dışında da büyümeye başlayacağız. İlk aşamada 1 milyon üye hedefimiz var. Şuan aylık 800 binden fazla aylık okur kitlemiz var. En fazla ziyaretçimiz Türkiye, Almanya ve Rusya’dan. 40 binin üzerinde ise yazarımız var.”

EVDE KURULDU, 800 BİN KİŞİYE ULAŞTI

Öğrenci evinde kurulan ve kısa sürede şirketleşen Papiroom’da, patron ve çalışan ayrımı yok. Samimi bir ortamda çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Karaok, “Burada herkes kendinden bir şey katıyor. İyi bir ekibiz ve kimse patron, çalışan değil. Önce 3-4 arkadaş olarak evde başladık. Sonra aramızda yeni arkadaşlar katıldı. İki kadın ve 10 erkek olmak üzere 12 kişi çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

FACEBOOK VE TWİTTER’DAN FARKI

Karaok, Papiroom’u Facebook ve Twitter’dan ayıran özellikleri hakkında da şunları söyledi: “Facebook, yazılarınızı sadece arkadaşlarınıza ulaştırdığınız bir sosyal ağ. Papiroom ise sosyal medya. Kişilerin haberleri, yazıları ve düşüncelerini kapsıyor, daha fazla kişiye ulaştırıyor. Twitter anlık yaşayan bir yer. Burası fikir, tecrübe ve düşüncelerin yer aldığı bir platform.” Karaok, kurucular arasında kendisiyle beraber Umutcan Karaok, Ömür Kan, Tolga Yolal, Eren Çelik ve Uğur Gülsevim'in bulunduğunu söyledi. 

CEREN ATMACA - FERRUH SERÇE

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Kurutma tesisi israfı önlüyor, üretim fazlası ürünler ekonomiye kazandırılıyor Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin “İsraf Azalıyor, Yerel Üretici Kazanıyor” sloganıyla hayata geçirdiği Kumluca Yaş Sebze Meyve Kurutma ve Paketleme Tesisleri, üretim fazlası ürünleri ekonomiye kazandırıyor. Yaş sebzenin yanında narenciye ürünlerinin işlendiği tesislerde, ilk kez ayva ve ejder meyvesi de kurutulan ürünler arasına girdi. Kumluca Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Özgür Gömlekli ve yönetimi, tesiste kurutulan ürünleri Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’e takdim etti. Antalya Büyükşehir Belediyesi, Kumluca Yaş Sebze Meyve Kurutma ve Paketleme Tesisleri ile üreticilere destek oluyor. “Kumluca’da İsraf Azalıyor, Yerel Üretici Kazanıyor” sloganıyla halkın hizmetine sunulan tesislerde paketleme ve kurutma işlemleri aralıksız sürdürülüyor. Kumluca Mavikent Toptancı Hali içerisinde günlük 3 ton kurutma, 130 ton paketleme kapasite bulunan tesiste, pazar bulamayan ve üretim fazlası olarak elde kalan ürünler alternatif ürün haline getiriliyor. Yerel üreticilerin emek ve maddi kaybını en aza indiren tesiste mevsimine göre yaş sebze ve meyveler işlenerek ekonomiye kazandırılıyor. Narenciyeler kurutuluyor Narenciye üretimi yapan çiftçilerin de imdadına yetişen kurutma tesisi ağaçta kalan ürünlerin değerlendirilmesini sağlıyor. Portakal ve limon ağırlıklı narenciyeler yıkama, dilimleme ve ortalama 20 saatlik kurutma işlemlerinin ardından paketlenerek tüketime hazır hale getiriliyor. Kısa sürede işlenen ürünler üreticilerin emek ve maddi kaybını en aza indirerek israf önleniyor. Her türlü meyve ve sebzenin kurutulabildiği tesiste bu yıl ilk kez ayva ve ejder meyvesi de kurutulan ürünler arasına girdi. Satışa hazır hale getirilen ürünler doğal ürün satan firmalardan, aktarlardan ve vatandaşlardan talep görüyor. Kumluca Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Özgür Gömlekli ve yönetimi, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’i ziyaret ederek, önemli bir ihtiyaç olan tesisi Kumluca’ya kazandırdığı için teşekkür etti. Tesiste, kurutulan ürünleri Başkan Muhittin Böcek’e takdim eden Gömlekli, “Ürünlerimizi pazara doğru bir şekilde ulaştırabilmemiz için çok gerekli bir tesisti. Kurutma tesisi israfı önleyen en önemli adımlardan birisi. Elimizde kalan fakat pazar değeri yüksek olan yenilebilir lezzetli ürünleri doğallığını bozmadan burada işliyoruz ” dedi. "Çeşitliliği artırmak istiyoruz" Narenciye ile birlikte farklı meyve türlerini de kurutmaya başladıklarını söyleyen Kumluca Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyesi İlyas Değirmenci de, “Narenciye başta olmak üzere bölgemizde yetiştirilmeye başlanan tropik ürünlerin de pazar değerini artırarak kurutuyor ve tüketicilere ulaşmasını sağlıyoruz. Bu bir süreç çiftçilerimiz artık bu tesisleri tanıyorlar her gün bizleri arayarak bilgi alıyorlar. Üreticilerin artan talebi bizler için gurur veriyor” diye konuştu. Kurutma ve Paketleme Tesisi Sorumlusu Ziraat Mühendisi Emel Acarbulut, “Şu an günlük 2-3 ton dilimleme, kurutma, depolama ve 40 tona kadar da paketleme gerçekleştiriyoruz. Muhittin Böcek başkanımızın yerelden kalkınma hamlesi doğrultusunda halkımızın yanındayız. Tüm üreticilerimizi tesislerimizi kullanmaya bekleriz ”dedi. Tesisler sayesinde Kumlucalı üreticiler olarak hiçbir ürünü ziyan etmediklerini söyleyen çiftçi Şahin Köse ise, “Uzun yıllardır örtü altı üretim yapmaktayım. Yıllardır israfla ilgili sıkıntılarımız var. Yaş sebze ve meyvenin bir ömrü var. Belirli bir süre sonra artık pazara sunulamıyor. Ürünlerimiz asla çöpe gitmemelidir. İsrafın önüne geçilmesi belediyemiz de öylesine güzel tesislerle yanımızda oluyor destek sağlıyor” ifadelerini kullandı.
Bilecik Anne sütüyle beslenen çocukların ileride ciddi hastalıklara yakalanma ihtimali azalıyor Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Gökçen Ulualan, bir bebeğin sağlıklı büyümesi ve gelişmesi için en ideal beslenme yönteminin emzirme olduğunu söyleyerek, "Anne sütü ile beslenen bebeklerde, ileride diyabet, kalp ve damara hastalıklarına, obeziteye, bazı ruhsal hastalıklara, astım, alerjik hastalıklara ve birçok kanser türüne yakalanma ihtimali de azalmaktadır" dedi. Bilecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzm. Dr. Gökçen Ulualan, emzirmeye ne kadar erken başlanır ise süt yapımı artmak ve toplam emzirme süresi daha uzun olduğunu söyledi. Sütün bol ve uzun süre gelebilmesi için sık sık ve bebek her istediğinde emzirilmesi gerektiğinin altını çizen Ulualan sözlerine şöyle devam etti; "Anne sütü bebeğin ilk aşısıdır. Anne sütü ile beslenen bebeklerde, ileride diyabet, kalp ve damara hastalıklarına, obeziteye, bazı ruhsal hastalıklara, astım, alerjik hastalıklara ve birçok kanser türüne yakalanma ihtimali de azalmaktadır. Anne sütü, her zaman ve her yerde kullanıma hazırdır. Temiz ve uygun ısıdadır. Emzirme ile anne bebek arasındaki bağı kuvvetlenir, bebekte mutluluk ve güven hissi oluşur. Bebeklerin doğumdan hemen sonra emzirilmesini, ilk 6 ay sadece anne sütü verilmesi ve 6’ıncı aydan sonra uygun beslenme ile birlikte emzirmenin 2 yaş ve ötesine kadar sürdürülmesi önermektedir."
Tekirdağ Tekirdağ’da Sıla Bebek davası sürüyor Tekirdağ’da, 5 sanığın yargılandığı ve kamuoyunda “Sıla bebek davası” olarak bilinen davanın duruşması, Tekirdağ 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürüyor. Baro başkanı duruşma ile ilgili açıklamada bulundu. Tekirdağ 2. Ağır Mahkemesinde devam eden duruşmada Anne Bakiye Yeniçeri’nin sevgilisi sanık Sanlı Ö. ile sanık Kani A. duruşmaya katılırken, anne Bakiye Yeniçeri ile suça sürüklenen çocuklar G.K. ve K.A., tutuklu bulundukları cezaevlerinden SEGBİS ile bağlandı. Duruşmada taraf avukatları, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı temsilcisi, TBMM Araştırma Komisyonu avukatı ve Tekirdağ Barosu’ndan bir avukat gözlemci olarak hazır bulundu. Baroların katılım talepleri reddedildi Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve çeşitli illerden gelen baroların davaya katılma talepleri, mahkeme tarafından reddedildi. Ancak Tekirdağ Barosu’nun katılma talebi kabul edildi. TBB Başkan Yardımcısı Bahar Gültekin Candemir, duruşma sonrasında yaptığı açıklamada, “Sıla bebeğin yaşam hakkını savunmak için bu davayı yakından takip etmeye devam edeceğiz. Toplum adına hukuku savunmaktan vazgeçmeyeceğiz” dedi. Adalet arayışına geniş katılım Tekirdağ Barosu Başkanı Egemen Gürcün, olayın ilk gününden itibaren davanın takipçisi olduklarını belirtti. Gürcün, "Adliye sarayları haklının hakkını aradığı yerlerdir. Türkiye’nin dört bir yanından gelen avukatlar, barolar ve sivil toplum örgütleriyle adaletin peşindeyiz. Tekirdağ Barosu’nun gözlemci sıfatıyla bu davada yer alması, toplumun adalet beklentisinin somut bir ifadesidir" dedi. Türkiye’nin farklı illerinden gelen baro başkanları ve avukatlar, çocukların güvenle yaşayabileceği bir toplum oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Gürcün, "Çocuklarımızın saklambaç oynarken kaybolmadığı bir Türkiye hayal ediyoruz. Bu mücadeleye herkesin katkıda bulunması çok değerli" ifadelerini kullandı. Mücadele sürecek TBB Başkan Yardımcısı Candemir, baroların temel sorumluluğunun hukukun üstünlüğünü savunmak olduğunu vurgulayarak, “Sıla bebek adına mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Duruşmada taleplerimizin reddedilmesi, bizim kararlılığımızı etkilemeyecek. Gözlemci sıfatıyla davayı yakından takip edeceğiz” dedi. Sıla bebek davası, Türkiye’de çocuk haklarının korunması ve adaletin sağlanması açısından önemli bir sembol haline geldi.