POLİTİKA - 05 Mart 2017 Pazar 19:44

Numan Kurtulmuş’tan Deniz Baykal’a teşekkür

A
A
A
Numan Kurtulmuş’tan Deniz Baykal’a teşekkür

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Almanya’da Türk vatandaşlarımızın varlığı, Almanya için bir garantidir. Müslüman bir toplum olarak orada problemsiz bir şekilde yaşıyorlar. ‘Hayır’ diyeceğini bildiğiniz Deniz Baykal geleceği zaman toplantı yapabilir diyeceksiniz. Deniz Baykal’a teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum. Çok hassas bir şekilde yaklaştı. Türkiye düşmanlığı, Erdoğan düşmanlığı gözlerini karartıyor” dedi.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, AK Parti Sincan İlçe Başkanlığı ile Sincan Belediyesi tarafından düzenlenen 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Anayasa Değişikliği Paketi Referandum Oylaması Tanıtım ve Bilgilendirme Toplantısına' katıldı. Sincan’daki berber esnafına seslenen Kurtulmuş, “Türkiye’nin güçlü, büyük bir ülke olarak bu bölgede oynanan oyunları bozamaması için Türkiye’nin ayaklarına prangalar vuruyorlar. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı iken terörün Türkiye’ye maliyetiyle ilgili bir çalışma yapmıştık. O gün ki parayla 1.5 trilyonun üzerinde maliyeti vardı. Türkiye’nin 30 yılını PKK ile çaldılar. Şimdi Marmaray’ı, 3’üncü köprüyü, 3’üncü havalimanını yapıyoruz. Teröre oluk oluk para harcamak mecburiyetinde kalmasaydık bugün ki seviyemize 30 yıl önce gelirdik. Elin oğlu, bir asır evvel bu sınırları böylesine suni bir şekilde çizerken, dağın tepesinde geçirirmiş. Çünkü bir asır evvel dağın tepesinden o sınırları geçirenler, bir gün geldiğinde bu ülkenin çocuklarını kandırıp onlara ayrılıkçı bir terör örgütü kurduracaklarını ve ellerine silah vererek Türkiye’nin başına bela edeceklerini hesap ettiler. Şimdi aynı şekilde DEAŞ, PYD, FETÖ’nün üzerinden ayaklarımıza prangalar vurmaya çalışıyorlar. Hiç uğraşmasınlar. Bu millet nasıl geçmiş oyunları bozduysa bundan sonraki oyunları da bozacaktır. 16 Nisan Türkiye’nin prangalarından kurtulma tarihidir. Daha güçlü olma istikametinde yürüyecek, hızlı karar alan bir Türkiye olacak. PKK’nın bütün üst düzey yöneticileri hayır kampanyası yapıyor, FETÖ ve DEAŞ’ta aynı şekilde. Size ne oluyor. Bu millet evet mi diyecek hayır mı diyecek kendisi karar verecek” açıklamasında bulundu.

“Niye bu kadar çok ürküyorsunuz, niye bu kadar çok evetlerin yüksek çıkması sizi telaşlandırıyor?”
Almanya ve Avusturya’nın, referandum etkinliğine izin vermemesini eleştiren Kurtulmuş, “Almanya, Adalet Bakanı Bozdağ ve Ekonomi Bakanı Zeybekci’nin toplantı yapmasını engelliyor. Niye engelliyorsunuz? Böylesine çifte standart olur mu? Almanya’da Türk vatandaşlarımızın varlığı, Almanya için bir garantidir. Müslüman bir toplum olarak orada problemsiz bir şekilde yaşıyorlar. ‘Hayır’ diyeceğini bildiğiniz Deniz Baykal geleceği zaman toplantı yapabilir diyeceksiniz. Deniz Baykal’a teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum. Çok hassas bir şekilde yaklaştı. Türkiye düşmanlığı, Erdoğan düşmanlığı gözlerini karartıyor. Faşizmin ayak sesleri Avrupa’da artık duyuluyor. Aşırı ırkçılar Almanya’nın, Fransa’nın, Avusturya’nın, Belçika’nın başına bela olacaklar. Şimdiden dostça uyarıyoruz. Nerede insan hakları, demokrasi. Bütün bunları ayaklar altına alıyorsunuz. İstediğiniz yasağı yapın. Biz oradaki dostlarımızla her yerde buluşuruz. Biz gönülden gönüle, zihinden zihine, kalpten kalbe oradaki kardeşlerimiz ile buluşur ve onlarında büyük oranda evet vermesini sağlarız.

Avusturya’nın Dışişleri Bakanı, ‘Sayın Erdoğan’ın Avusturya’ya gelmesini istemiyoruz’ diyor. Arkadaş, aklınızı başınıza alın. Sayın Erdoğan veya AK Partili bakanlar oraya gittiği zaman ‘Ey Avusturyalılar. Kendi siyasetinizde şuna oy verin’ diye bir şey demeyecek. Zaten meşru olarak Türkiye’de bir anayasa değişikliği ile ilgili halk oylamasına katılacak. Niye bu kadar çok ürküyorsunuz, niye bu kadar çok evetlerin yüksek çıkması sizi telaşlandırıyor. Aynı Dışişleri Bakanı geçtiğimiz yıl Makedonya’daki seçim kampanyasına katılmış. Hem de Makedonya’da mevcut siyasi partisine oy verin diye bir konuşma yapmış. Hiç merak etmesinler, bu yaptıklarını bu millet görüyor. Dünyanın her yerinde bu sandıklara sahip çıkacaktır. Büyük resimde 2. Sykes Picot’ta büyük Türkiye’ye, güçlü Türkiye’ye, hızlı karar alan Türkiye’ye, dünya 5’ten büyüktür diyerek dünyaya meydan okuyan bir Türkiye’ye yer yoktur” diye konuştu.

“Karargah falan rahatsız değil”

‘Karargah Rahatsız’ haberine ilişkin de değerlendirmede bulunan Kurtulmuş, şöyle devam etti:

“Karargah falan rahatsız değil. Türkiye’de, sivil iradenin bir emrindeki askerin tıkır tıkır işini yapıyor olmasından ve sivil irade ile uyumlu çalışmasından rahatsız olanlar var. Askeri siyasete çekme devri 15 Temmuz akşamı bitmiştir. TSK, 15 Temmuz’dan sonra en ağır bedeli ödemiştir. TSK, 15 Temmuz darbe girişimi ile tarihinin en büyük itibar kaybına uğramıştır. Şimdi şimdi itibarını düzeltiyor. Eğer içindeki FETÖ’cü eşkıyayı temizlemeseydi Fırat Kalkanı Operasyonunu bu kadar rahat yapamazdı. Darbenin ya da askeri bir şekilde teşvik ederek olağanüstü döneme gitmenin önünde en büyük engelin millet olduğunu göstermiştir. Artık bunlar geride kaldı. Birileri Türkiye siyasetinin köşeye sıkıştırmak için belli numaralar yapmasınlar. Manşetleri de söylüyorum, Sayın Erdoğan buraya gelmesin toplantı yapmasın diyenleri de söylüyorum, hepiniz bir araya gelseniz ne yaparsanız yapın milletin üstünde hiçbir sözü kabul etmiyor, millet iradesinden başka hiçbir güce değer vermiyoruz. 15 Temmuz’un devamı 16 Nisan’da. Oradaki cesaret ve kararlılığı bu millet 16 Nisan’da da gösterecektir.”

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin avantajlarını anlatan Kurtulmuş, bu sistem ile yönetimde çift başlılığın olmadığını vurgulayarak, “Birisi o tarafa çeviriyor, birisi bu tarafa çekiyor. Dolayısıyla bu çift başlılığın ortadan kalkması için cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ihtiyacımız var. Yoksa bunu herhangi bir kişi için istemiyoruz. Cumhurbaşkanımız daha ne desin? ‘Ya benim 16 Nisan’a çıkacağıma dair garantim mi var’ diyor. Bunu şahıslar için istemiyoruz. Diktatör isteyenler 104. maddeye baksınlar. Bunu 12 Eylül darbecileri yazdı. 12 Eylül darbecileri gidin şuraya oturun bize anayasa yazın dediler” değerlendirmesinde bulundu.

“Yaklaşık 17 ayda bir hükümet gelmiş”

Siyasi iktidarsızlıkların ortadan kaldırılmasının bir gereklilik olduğunu altını çizen Kurtulmuş, “94 yıllık cumhuriyet tarihi, biz 65’inci hükümetiz. Yani yaklaşık 17 ayda bir hükümet gelmiş. 17 ayda siz berber dükkanı açsanız, berber dükkanına anca müşteri çekersiniz. Koskoca Türkiye’yi yöneteceksiniz, böylesine büyük bir ülkeyi 17 aylık hükümet ile yöneteceksiniz, mümkün değil. Siyasi iktidarın sağlanması için mutlaka ve mutlaka kalıcı hükümetlere ihtiyacımız var. Türkiye’de seçim 3 buçuk yılda bir yapılıyor. Türkiye’de ne zaman seçimlerin olacağı belli değil. Bundan sonra Allah’ın izniyle 5 yıldan 5 yıla seçim olacak” diye konuştu.

“Yönetimde çift başlılık olunca siyasette istikrar olmuyor, siyasi iktidar olmayınca ekonomik iktidar da olmuyor” diyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:

“Tek parti iktidarları döneminde yıllık kalkınma hızımız 5.6’dır, koalisyon zamanlarında yüzde 4’tü, darbe dönemlerinde 3.4’tü. Türkiye maalesef sadece siyasi iktidarsızlıkla kalmıyor, ekonomik istikrarsızlıkla da kalıyor. Vesayetin kalkması, yönetimde çift başlılığın kalkması, siyasi istikrarsızlıkların önüne geçilmesi, ekonomik istikrarsızlıkların tarihe karışması için yeni bir sisteme ihtiyacımız var. Sistem cumhurbaşkanlığı hükümet modelidir. Nasıl olacak? Sandıklar geldiği gün milletimiz doğrudan doğruya cumhurbaşkanını seçecek. Bir sandık cumhurbaşkanı, bir sandık milletvekili sandığı. Aynı gün, aynı akşam kimin ülkeyi idare edeceği belli. Seçilen cumhurbaşkanı ertesi gün sabahtan hükümetini açıklayıp milletle paylaşabilir. Ancak milletvekili olan bakan olamayacak. Ya milletvekili olacak, ya bakan olacak. Böylelikle yürütme ve yargı tamamen birbirinden ayrı ve bağımsız olacak. Efendim partili cumhurbaşkanı olur mu? Şimdi kusura bakmayın CHP’li arkadaşlarımız bilmiyormuş, görmüyormuş gibi yapmayı çok seviyorlar. Sanki Türkiye’de hiç partili cumhurbaşkanı olmadı. İsmet İnönü, Celal Bayar, Süleyman Demirel, Turgut Özal partili değil miydi? Efendim parti ile bir adamın arasındaki bağı bir attığı imza mühürlemez. Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’de evet anayasa gereği şuanda partinin bir üyesi değildir, ama Recep Tayyip Erdoğan ile AK Partinin arasındaki bağ attığı bir imza değil ki. AK Parti kadrolarıyla bu gönül bağıdır, zihniyet bağıdır, bir dava ortaklığıdır. Cumhurbaşkanı partili olacak. Bu anayasa değişikliği ile birlikte cumhurbaşkanı hesap verecek. Bir hesabı sandıkta verecek, iki sandığa kadar beklemeye gerek yok eğer cumhurbaşkanı herhangi bir şekilde yanlış yaparsa, parlamento gerekli çoğunluğu bulduğu zaman cumhurbaşkanının yargılanmasının önünü açacak. Hangisi daha demokratik? Hesap vermeyen bir cumhurbaşkanı mı, hesap vermeyen cumhurbaşkanı mı?”

İlker Turak 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Kahramanmaraş’ın yeni spor vadisi, sosyal merkez olarak planlandı Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi ve Spor Toto Teşkilat Başkanlığı iş birliğiyle 15 Temmuz Millet Bahçesi’nde başlatılan kapsamlı dönüşüm çalışmasında sona gelindi. Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, "Burayı yalnızca bir spor alanı olarak değil ailelerin huzurla vakit geçirebileceği, gençlerimizin enerjilerini doğru alanlara yönlendirebileceği, doğayla iç içe bir sosyal merkez olarak planladık" dedi. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, Başkan Fırat Görgel öncülüğünde şehri sporla bütünleştiren vizyon projelerini bir bir hayata geçirmeye devam ettiği bildirildi. "Spor Şehri Kahramanmaraş" hedefi doğrultusunda yatırımlarını artırarak sürdüren büyükşehir belediyesinin, Spor Toto Teşkilat Başkanlığı iş birliğiyle 15 Temmuz Millet Bahçesi’nde başlattığı kapsamlı dönüşümde sona yaklaştığı ifade edildi. 30 bin metrekarelik alan üzerinde hayata geçirilen projeyle, şehre modern standartlarda donatılmış yeni bir spor vadisi kazandırıldığına dikkat çekildi. Dönüşüm kapsamında alanda; 4 tenis kortu, 3 basketbol sahası, 2 açık fitness alanı, kaykay pisti, satranç üniteleri, masa tenisi alanları ve bocce sahaları yer alıyor. Spor Vadisi’nde spor alanları ve çocuk oyun gruplarının imalatı büyük ölçüde tamamlanırken, ekipler eş zamanlı olarak çevre düzenleme ve peyzaj uygulamalarını sürdürüyor. Yeşil alan düzenlemeleri, yürüyüş yolları ve dinlenme alanlarıyla birlikte proje, çok yönlü bir yaşam merkezi olarak planlandı. Son hazırlıkların da tamamlanmasının ardından 15 Temmuz Spor Vadisi, Kahramanmaraşlıların hizmetine sunulacak. Tesisin yalnızca spor tutkunlarının değil, doğayla iç içe vakit geçirmek isteyen ailelerin, gençlerin ve çocukların da yeni buluşma noktası olması bekleniyor. Her yaştan vatandaşa hitap eden yapısıyla spor kültürünü güçlendirmeyi, gençlerin spora erişimini artırmayı ve güvenli, nitelikli sosyal alanlar oluşturmayı amaçlayan projenin, Kahramanmaraş’ın spor altyapısına uzun yıllar katkı sağlaması hedefleniyor. "Bir sosyal merkez olarak planladık" Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, "Kahramanmaraş’ı sporla büyüyen, sporla güçlenen bir şehir haline getirme hedefiyle çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Spor Toto Teşkilat Başkanlığımızın destekleriyle hayata geçirdiğimiz 15 Temmuz Spor Vadisi, bu vizyonun en somut örneklerinden biri. 30 bin metrekarelik bu alanda tenis kortlarından basketbol sahalarına, kaykay pistinden açık fitness alanlarına kadar her yaştan vatandaşımıza hitap eden, modern ve nitelikli bir spor yaşam alanı oluşturduk. Burayı yalnızca bir spor alanı olarak değil ailelerin huzurla vakit geçirebileceği, gençlerimizin enerjilerini doğru alanlara yönlendirebileceği, doğayla iç içe bir sosyal merkez olarak planladık. İnşallah son hazırlıkların tamamlanmasıyla birlikte Spor Vadimizi hemşehrilerimizin hizmetine sunacağız" ifadelerini kullandı.
İstanbul Reel Kesim Güven Endeksi Aralık ayında 0,5 puan arttı Aralık ayında mevsimsellikten arındırılmış Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE-MA), bir önceki aya göre 0,5 puan artarak 103,7 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Aralık ayı İktisadi Yönelim İstatistikleri ve Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) verilerini paylaştı. Aralık ayında İktisadi Yönelim Anketi sonuçları, imalat sanayinde faaliyet gösteren 1799 iş yerinin yanıtlarının ağırlıklandırılıp toplulaştırılmasıyla elde edildi. 2025 yılı Aralık ayında mevsimsellikten arındırılmış Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE-MA), bir önceki aya göre 0,5 puan artarak 103,7 seviyesinde gerçekleşti. Endeksi oluşturan anket sorularına ait yayılma endeksleri incelendiğinde, gelecek üç aydaki üretim hacmi, mevcut mamul mal stoku, genel gidişat ve gelecek üç aydaki toplam istihdama ilişkin değerlendirmeler endeksi artış yönünde etkilerken, mevcut toplam sipariş miktarı, gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı, sabit sermaye yatırım harcaması ve son üç aydaki toplam sipariş miktarına ilişkin değerlendirmeler endeksi azalış yönünde etkiledi. Mevsimsellikten arındırılmamış Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) bir önceki aya göre değişmeyerek 100,8 seviyesinde gerçekleşti. Son üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacminde artış bildirenler lehine olan seyrin bir önceki aya göre zayıfladığı, ihracat sipariş miktarında ve iç piyasa sipariş miktarında artış bildirenler lehine olan seyrin ise azalış bildirenler lehine döndüğü görüldü. Mevcut toplam siparişlerin mevsim normallerinin altında olduğu yönündeki değerlendirmelerin bir önceki aya göre güçlendiği, mevcut mamul mal stokları seviyesinin mevsim normallerinin üstünde olduğunu bildirenler lehine olan seyrin ise zayıfladığı gözlendi. Gelecek üç aya yönelik değerlendirmelerde, üretim hacmi ve iç piyasa sipariş miktarında artış bekleyenler lehine olan seyrin bir önceki aya göre güçlendiği, ihracat sipariş miktarında artış bekleyenler lehine olan seyrin ise zayıfladığı görüldü. Gelecek üç aydaki istihdama ilişkin azalış yönlü beklentilerin artış bekleyenler lehine döndüğü, gelecek on iki aydaki sabit sermaye yatırım harcamasına ilişkin artış yönlü beklentilerin ise bir önceki aya göre zayıfladığı gözlendi. Ortalama birim maliyetlerde, gelecek üç ayda artış olacağını bekleyenler ile son üç ayda artış olduğunu bildirenler lehine olan seyrin zayıfladığı görüldü. Gelecek üç aydaki satış fiyatına ilişkin artış yönlü beklentilerin ise güçlendiği gözlenmektedir. Gelecek on iki aylık dönem sonu itibarıyla yıllık ÜFE beklentisi bir önceki aya göre 0,5 puan azalarak yüzde 33,0 seviyesinde gerçekleşti. İçinde bulunduğu sanayi dalındaki genel gidişat konusunda, bir önceki aya kıyasla daha kötümser olduğunu belirtenler lehine olan seyrin zayıfladığı görüldü.
Adana Halk korosu ilk konserini verdi Adana’nın Kozan ilçesinde oluşturulan halk korosu, ilk konserini verdi. Kozan Belediyesi Ebulfez Elçibey Kültür ve Sanat Merkezi bünyesinde bir araya gelen sanatseverlerden halk korosu oluşturuldu. Koro, ilk halk konserini verdi. Ömürlük şarkılar konserinde nostalji rüzgarı esti. Yerel halktan oluşan halk korusu izleyicilerden tam not aldı. Kozan Belediye sinemasında düzenlenen konserde Türk sanat müziği, Türk halk müziği ve 90’lı yılların pop müzikleri sahnede seslendirildi. Konserde halktan oluşan halk korusu birbirinden güzel eserleri izleyicilere seslendirirken izleyiciler konsere tam not verdi. Kozan Belediye Başkanı Mustafa Atlı, ilçede bu kez siyasetin sustuğu ve sanatın konuşulduğunu ifade etti. Başkan Atlı," Kozan tarihimizde Dadaloğlu, Karacaoğlan’ın izinde ilerleyen Adana’da sanatın kültürün izlerini geleceğe taşıyan bir öncü ilçe olsun istiyoruz. ilçede ilimle bilimle gençlerimizi Nihat Atlı Eğitim Tesisleri’nde geleceğe hazırlarken, kültür sanat merkezinde bale, resim, gitar, saz ve ritim, değerler eğitimi kursu ile gençlerimizin önünü açıyoruz. Koza sokaklarında sadece tarih, siyaset değil sanat konuşulsun istiyoruz. Merkezimin oluşturduğu halk korosu ile unutulmaz bir konser izledik. emeği geçenleri kutluyoruz" dedi. Kozan Belediye Başkan Yardımcısı Alev Ataş’ta 645 kursiyere sanat merkezinde eğitim verildiğini kaydetti. Ataş, ayrıca sanat, eğitim ve kültür alanında ön plana çıktığı bir Kozan inşa etmek için çalışmaların hızla sürdüğünü sözlerine ekledi.
Adana Tarımda ’B-Reçete’ aşırı ilaç kullanımını önleyecek Tarımsal üretimde zirai ilaç kullanımının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekerek, bilinçsiz ve aşırı kullanımın insan sağlığı ve çevre açısından ciddi riskler taşıdığını vurgulayan Adana İl Tarım ve Orman Müdürü Atilla Bayazıt, "B-Reçete Sistemi, bilinçsiz ve aşırı ilaç kullanımının önüne geçecek" dedi. Bitki koruma ürünlerinin doğru kullanımı ve izlenebilirliğinin sağlanması amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hayata geçirilecek B-Reçete Sistemi hakkında bilgilendirme toplantısı yapıldı. Sarıçam ilçesi Evliya Çelebi Uygulama Oteli Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıda konuşan İl Tarım ve Orman Müdürü Atilla Bayazıt, tarımsal üretimde zirai ilaç kullanımının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti. Bilinçsiz ve aşırı kullanımın insan sağlığı ve çevre açısından ciddi riskler taşıdığını vurgulayan Bayazıt, "Bakanlığımız tarafından uygulamaya alınacak B-Reçete Sistemi, bilinçsiz ve aşırı ilaç kullanımının önüne geçerek bitki koruma ürünlerinin doğru, kontrollü ve izlenebilir şekilde kullanılmasını sağlayacaktır" diye konuştu. "B-Reçete Sistemi Türkiye’de bir ilk" Toplantıda konuşan Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Yunus Bayram ise Türkiye’nin yıllık bitkisel üretiminin 130-135 milyon ton olduğunu, bunun yaklaşık 50-55 milyon tonunu yaş meyve ve sebze üretiminin oluşturduğunu belirtti. Avrupa Birliği’ne üye 27 ülkenin toplam yaş meyve sebze üretiminin 80-85 milyon ton civarında olduğunu ifade eden Bayram, "Türkiye tek başına AB’nin üretiminin yaklaşık yüzde 70’ini gerçekleştirmektedir. Bu veriler, yapılan çalışmanın ne kadar önemli olduğunu açıkça ortaya koymaktadır" ifadelerini kullandı. Türkiye’de 669 kayıtlı zararlı organizma ile mücadele edildiğini hatırlatan Bayram, bu mücadelenin doğru yönetilmemesi halinde hem ürün kayıplarının hem de insan ve hayvan sağlığına yönelik risklerin arttığını söyledi. B-Reçete Sisteminin Türkiye’de bir ilk olduğuna dikkat çeken Bayram, "Bu sistem bir milat, adeta bir devrimdir. Bayiden üreticiye, reçete yazandan müdürlüklere kadar herkes bu sistemin bir paydaşıdır. Sistem sayesinde hangi tarlada, hangi ürüne, ne kadar bitki koruma ürünü kullanıldığı il, ilçe ve parsel bazında izlenebilecektir" şeklinde konuştu. Sistemin hâlen geliştirme aşamasında olduğunu belirten Bayram, ÇKS ve TÜKAS gibi mevcut sistemlerle entegre şekilde çalışacağını, kullanıcıların katkı ve önerileriyle zaman içerisinde daha da güçleneceğini de kaydetti. Bayram, amaçlarının üreticiyi zorlamak değil, tarımsal üretimde ihtiyaç kadar, doğru dozda ve doğru zamanda ilaç kullanımını sağlamak olduğunu sözlerine ekledi.