EKONOMİ - 05 Mayıs 2022 Perşembe 13:12

Nisan ayı ihracatında 23,4 milyar dolar ile rekor kırıldı

A
A
A
Nisan ayı ihracatında 23,4 milyar dolar ile rekor kırıldı

Nisan ayında ihracat, geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 25 artışla, 23,4 milyar dolar oldu. Bu rakamla beraber, Cumhuriyet tarihinin aylık bazında en yüksek ihracat rakamına ulaşılarak son 20 ayın 18’inde aylık rekor kırılmış oldu.

Yılın ilk çeyreğinde Cumhuriyet tarihinin en yüksek ilk çeyrek performansına ulaşan, Türk ihracatçısı, bir tarihi rekora daha imza attı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Ticaret Bakanı Mehmet Muş'un katılımıyla Nisan ayına ilişkin dış ticaret verilerini, Ankara'da düzenlenen toplantıyla açıkladı.

İhracat ailesi geçtiğimiz yılın aynı ayına göre, yüzde 25 artışla, 23,4 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Bu rakamlarla beraber, ihracatta aylık en yüksek ihracat rakamına ulaşılmış oldu. Ayrıca bu ay ilk kez bir ülkeye 2 milyar doların üzerinde ihracat yapıldı. Nisan ayında ulaşılan 23,4 milyar dolar ihracat ile yıl sonu 250 milyar dolarlık ihracat hedefine giden yolda çok önemli bir eşik geçilmiş oldu.

Nisan ayında ihracat, yüzde 25 artışla, 23,4 milyar dolar oldu

İhracatta kırılan tarihi rekorları detaylarıyla birlikte kamuoyu ile paylaşan TİM Başkanı İsmail Gülle, “İhracat ailemiz tarihi bir performans göstererek, geçtiğimiz yılın aynı ayına göre, yüzde 25 artışla, 23,4 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Bu rakamla beraber, aylık en yüksek ihracat rakamımıza erişmeyi başardık. Böylece son 20 ayın 18’inde aylık rekor kaydedilmiş oldu. 12 aylık ihracatımız ise 240 milyar doları aştı. Yıl sonu 250 milyar doları hedefine inşallah yılı tamamlamadan ulaşacağız” dedi.

8 sektör rekoru kırdı

25 sektörün ihracatını artırdığını ve 21 sektörün ihracatında yüzde 10’dan fazla artış kaydedildiğini belirten Gülle, en çok ihracat gerçekleştiren sektörleri şu şekilde sıraladı: “Bu ay 3,3 milyar dolar ile ihracatını rekor bir düzeye taşıyan kimya sektörümüz ilk sırada yer alırken, 2,7 milyar dolara ulaşan otomotiv sektörümüz ikinci ve 2 milyar dolar ihracat gerçekleştirilen hazırgiyim sektörümüz ise üçüncü oldu. Bu sektörlerimizin yanı sıra, sektörel anlamda en dikkat çekici artışlar, demir ve demir Dışı metaller ile çelik sektörlerimizde yaşandı. Tam 8 sektörümüz nisan ayında ihracat rekoru kırdı. Farklı sektörlerde aynı anda kaydedilen bu başarılar Türkiye’nin topyekün bir üretim ve ihracat hamlesi içinde olduğunun ispatıdır”.

Nisan ayında 61 il ihracatını artırırken 16 il tarihlerinin en yüksek ihracatını gerçekleştirdi

Nisan ayında 61 ilin ihracatını artırma başarısı gösterdiğini ifade eden Gülle, en çok ihracat gerçekleştiren ilk 3 ili sırasıyla yüzde 30 artış ile 9,4 milyar dolarla İstanbul, yüzde 48 artış ile 1,9 milyar dolarla Kocaeli ve yüzde 41 artış ile 1,4 milyar dolarla İzmir şeklinde sıraladı. TİM Başkanı İsmail Gülle, ihracat artışıyla dikkat çeken diğer illerin ise ihracatını 200 milyon dolar artıran Ankara ile 94 milyon dolar artıran Denizli olduğunu belirtti.

16 ilin tarihlerinin en yüksek ihracatını gerçekleştirdiğini belirten Gülle, “Yeni yatırımlar devreye girdikçe Anadolu’da ihracatımız süratle artmaya devam ediyor. Nisan ayında, Yozgat’ın ihracatını 4 katına, Nevşehir’in ihracatını 2,5 katına çıkardığını özellikle vurgulamak istiyorum. Bu başarılı performans için tüm illerimizi tebrik ediyorum” dedi.

“Bu ay ilk kez bir ülkeye 2 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdik”

İhracat ailesinin Türk bayrağını 214 ülke ve bölgede dalgalandırmayı başardığını ve 155 ülkeye ihracatını artırma başarısını gösterdiğini söyleyen İsmail Gülle, şöyle devam etti: “İhracatçılarımızın en çok ihracat gerçekleştirdiği ilk 3 ülke; yüzde 21 artış ile 2 milyar dolarla Almanya, yüzde 50 artış ile 1,8 milyar dolarla ABD ve yüzde 12,4 artış ile 1,2 milyar dolarla Birleşik Krallık oldu. Aralarında Almanya, ABD, İsrail ve İspanya’nın da dahil olduğu tam 27 ülkeye ihracatta rekor kırdık. İsrail ve İspanya’da geçen ay yoğun bir katılımla ticaret heyetleri gerçekleştirmiştik. Akabinde gelen bu başarı bizler için sevinç kaynağı oldu. İspanya’ya ihracatımız 270 milyon dolar, İsrail’e ihracatımız 190 milyon dolar artış kaydetti. Bu ay ilk kez bir ülkeye 2 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdik”.

Avrupa Birliğine ihracat yüzde 29 artışla, 10 milyar dolara ulaştı

Ülke gruplarına göre ihracata bakıldığında ise, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne olan ihracatının yüzde 29 artışla, 10 milyar dolara ulaştığını ifade eden Gülle, “AB’nin ihracatımızdaki payı ise, yüzde 42 oldu. AB haricindeki diğer Avrupa ülkelerini de dahil ettiğimizde, Avrupa kıtasının nisan ayı ihracatımızdaki payı yüzde 55 oldu. Diğer ülke gruplarında ise, Yakın ve Orta Doğu ülkelerine 3,9 milyar dolar, Afrika kıtasına 2,9 milyar dolar, Kuzey Amerika’ya 2 milyar dolar ve Uzak Doğu ülkelerine 1,6 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. Sahra altı Afrika’ya ihracatımız ise yüzde 68’in üzerinde artış kaydederek ilk defa bir ay içerisinde 1 milyar doları aştı” şeklinde konuştu.

İhracat değerinde yüzde 20’lik artış

İhracat birim fiyatında pozitif ivmenin devam ettiğini dile getiren Gülle, “Birim ihracat değerimiz geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 20 artışla 1,44 dolara yükseldi. Miktar bazında ihracatımız ise, yüzde 4 artarak 16,2 milyon ton olarak gerçekleşti” bilgilerini verdi.

2 bin 80 firma bu ay ilk kez ihracat gerçekleştirdi

Firmaların ihracata duydukları yoğun ilginin 2022 yılında da ihracatçı firma sayısına yansımaya devam ettiğini belirten Gülle, “2 bin 80 firmamız, bu ay ilk kez ihracat yaparak ihracat ailemize katıldı. Yeni firmalarımız, nisan ayında 123,4 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Bu ay ihracat yapan firma sayımız ise 48 bin 938 oldu” diye konuştu.

“Türk Lirası ile ihracat yüzde 55 arttı”

Türk Lirası ile gerçekleştirilen ihracattaki yükselişin devam ettiğini vurgulayan Gülle, “Türk lirası ile açılan beyannamelere göre, 162 ülkeye toplam 8,7 milyar TL tutarında Türk Lirası ile ihracat gerçekleştirildi. Nisan ayında Türk Lirası ile ihracat yüzde 55 arttı. Bir diğer müjde ise ihracat ailemizin en önem verdiği başlıklardan olan “Dış Ticaret Dengesi”nden geldi. Rakamlara enerji hariç bakıldığında bu ay dış ticaret fazlası vermeyi başardık. Enerji hariç ihracatımızın ithalatı karşılama oranı yüzde 101’e yükseldi. Artık net bir şekilde görüyoruz ki, Türkiye ihracatta yaptığı bu atılımın meyvelerini toplamaya başlamıştır. Enerji dahil doğrudan “Dış Ticaret Fazlası” vereceğimiz günler ise Allah’ın izniyle yakındır. Bunu başarmak için kenetlenmiş, 100 bin kişilik kocaman bir ihracat ailesi var” dedi.

Gülle’den Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Ticaret Bakanı Mehmet Muş’a teşekkür
Hükümetin bayram öncesinde ticaret diplomasisinin sahadaki neferleri olan ihracatçılara
çok önemli müjdeler verdiğini söyleyen Gülle konuşmasını şöyle devam etti:

“Son müjdeler neticesinde, bayramdan önce TBMM’ye sunulan kanun teklifi ile, fuar alanlarındaki ilan ve reklamlar vergiden muaf olacak, İhracatımızın merkez üssü Dış Ticaret Kompleksi’nde ihracatçılar tarafından kullanılan bölümler TİM’e devrolunacak. Ayrıca iflas eden, ticareti terk eden ve son 5 yılda ihracat yapmayan üyelerin borçları, genel kurullarda alınacak kararla terkin edilebilecek. Diğer yandan ihracatımızın yükseliş ivmesine ivme katacak, yeni yatırımlarla daha yüksek ihracat rakamlarına vesile olacak yeni destek paketi de açıklandı. Sayın Cumhurbaşkanımız ihracatçılara 150 milyar TL'lik kredi desteği müjdesi verdi. Ayrıca KOBİ'ler için de 250 milyon lira ve KOBİ dışı firmalar için 1,5 milyar lira limit öngörülmesi de son derece önemli. İhracat ailemiz bu destekle çok daha büyük hedeflere yürüyecek. Sizlerin huzurunda, ihracat ailemize vermiş oldukları büyük desteklerden ötürü Sayın Bakanımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Ne mutlu ki, ihracatçımızın derdiyle dertlenen bir hükümetimiz, ihracatçıları yol arkadaşı olarak addeden bir Cumhurbaşkanımız var”.

“Nisan ayında ulaştığımız 23,4 milyar dolarlık ihracat, yıl sonu 250 milyar dolar ihracat hedefimize giden yolda çok önemli bir adım oldu”

Genel ihracat rakamlarında, yılın ilk çeyreğini son derece başarılı bir performansla kapatmış, çeyreklik ihracatı 60 milyar doların üzerine taşımayı başarmış olduklarını kaydeden TİM Başkanı İsmail Gülle, bu başarının ivmelenerek devam edeceğini önceki aylar da ifade etmiş olduklarını söyledi. TİM Başkanı İsmail Gülle, “Nisan ayında ulaştığımız 23,4 milyar dolarlık ihracat yıl sonu 250 milyar dolar ihracat hedefimize giden yolda çok önemli bir adım oldu. Bu başarıların küresel ölçekte ciddi belirsizliklerin olduğu bir dönemde kaydedildiğini özellikle vurgulamak istiyorum. Bu süreçte ihracatçılarımız devletimizin her kademesiyle koordinasyon halinde çalışabiliyor” diye konuştu.

TİM Export Talks ile ihracatçılar T.C. Büyükelçileri tarafından bilgilendiriliyor

Geçen hafta gerçekleştirdikleri TİM Export Talks programıyla ihracatçıları sanal görüşmeyle Moskova Büyükelçisi Mehmet Samsar ile bir araya getirdiklerini belirten TİM Başkanı İsmail Gülle, “İhracatçılarımız doğrudan Büyükelçimizden bilgi alma olanağı elde ettiler. Kriz dönemlerinde hükümetimiz ve devletimizle ortak çalışmak sorunların daha etkili bir şekilde çözümüne vesile oluyor. Belirsizlik ticaretin önündeki en büyük engeldir. Ancak ihracatçılarımız bu belirsizlik ortamında bile yeni rekorlara ulaşmayı başarıyor, üretim ve ihracatta kesintiye asla müsaade etmiyorlar. Nitekim bu durum istatistiklerde de kendini gösteriyor. İmalat sanayinin ekonomiye dair beklentilerini gösteren Reel Kesim Güven endeksi bir önceki aya göre 1,2 puan artarak 109,7 oldu. İmalat sanayi genelinde kapasite kullanım oranı ise önceki aya göre 0,5 puan artarak 77,8’e ulaştı. Sanayi üretim endeksinde son gelişmelerle yıllık bazda yüzde 13,3 seviyesine artış kaydedildi. Türkiye, son derece güçlü bir üretim performansı gösteriyor. Bu tablodan oldukça memnun olmak üzere hem üretim hem de ihracat tarafını çok daha ilerilere taşımak gerektiğini biliyoruz ve gelecek planlamalarımızı bu doğrultuda hazırlıyoruz. Çünkü biliyoruz ki ülkemizi daha müreffeh yarınlara taşıyacak olan, Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokacak olan üretimdir, mal ve hizmet ihracatıdır” dedi.

“Ticaretin önündeki engelleri kaldıran bölgesel yakınlaşmaları son derece önemli buluyoruz“

Küresel ölçekte ardı arkası kesilmeyen krizlerin ve Türkiye’nin kesintisiz, dinamik üretim yapısının “Güvenilir Tedarikçi Liman” olma özelliklerini pekiştirdiğini söyleyen TİM Başkanı İsmail Gülle, “Pandemi aşamasıyla başlayan, savaş sebebiyle devam eden küresel tedarik zincirindeki dönüşüm ve yükselen yakından tedarik eğilimi Türkiye’nin jeopolitik konum avantajını daha etkin kullanacağımız bir dönemin habercisidir. Son dönemde ikili ilişkilerdeki yakınlaşmanın ardından ihracat ailesi olarak, Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail’le çok önemli temaslarda bulunduk. Bu ülkelerde bize gösterilen teveccüh ve Türk mallarına olan ilgi son derece yüksek. Sayın Cumhurbaşkanımızın açtığı kapılardan girmek ihracatçılarımızın işidir. İnşallah yakın bir dönemde, benzeri sorunlar yaşadığımız diğer ülkelerde de ciddi bir ihracat atılımı başlatacağız. Ticaretin önündeki engelleri kaldıran bölgesel yakınlaşmaları son derece önemli buluyoruz. Bu yakınlaşmaları tesis eden, ihracatçılarımızın önünü açan başta Saygıdeğer Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm hükümetimize ihracat ailesi olarak şükranlarımızı sunuyoruz” diye konuştu.

“250 milyar dolara giden yolda 15 milyar dolar artıdayız”

2022 yılında belirledikleri hedef olan 250 milyar dolara ulaşmak için ihracatı geçen yıla göre her ay 2,1 milyar dolar artırmalarının gerektiğinin altını çizen TİM Başkanı İsmail Gülle, ”Biz bu ay, ihracatımızı bu rakamın neredeyse iki katı kadar artırdık. Son rakamların neticesinde, 250 milyar dolara giden yolda 15 milyar dolar artıdayız. Mevcut ivmenin yükselişle devam ediyor olması, son derece önemli. Tüm hedeflerimize büyük bir azim ve inançla yürüyoruz. İhracat artışından kaynaklanan yüksek bir refah seviyesi hedefliyoruz. Çünkü ihracatla yükselen Türkiye, ihracatla yükselen 84 milyon demek” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Rize Çayın karbon ayak izini Adana’da aradı, Rizeli çay üreticilerini kızdırdı İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Görkem Üçtuğ ve birlikte çalıştığı 5 kişilik ekip, Türkiye’de ilk olan bir çalışmaya imza atarak çayın karbon ayak izini hesapladı. Ancak çayın karbon ayak izini hesaplayan Prof. Dr. Görkem Üçtuğ’un "Adana’da çay üreten bir firmadan verileri aldık. Çayın tarlada üretimi, nakliyesi, fabrikada paketlenmesi, ürünün müşteriye ulaşması, çayın demlenmesi ve çay posasının bertarafı gibi tüm unsurları ölçüm yaparken dikkate aldık" açıklaması çayın başkenti Rize’deki çay üreticilerini kızdırdı. Çay Üreticileri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ÇAYÜDAD) Başkanı Mustafa Mavi, Adana’da çay yetişmediğini ancak kaçak çay olarak adlandırılan ve ülke dışından gelen ithal çayın bu ifadelerle meşru hale getirilmeye çalışıldığını söyledi. TÜBİTAK’ın da desteği ile hazırlanan bu raporun Rize’ye gelinmeden hazırlanmasının yanlış olabileceğine dikkat çeken Mavi, "Aslında yapılan araştırma güzel bir araştırma. Öncelikle hocamıza teşekkür ediyoruz, bize tercüman olmuş. Biz 100 yıldır bu sonuçları görmemize rağmen duyuramadık. Hocamız bir araştırma yaparak çayın karbon ayak izinin bütün içeceklerden daha az olduğunu ispatladı. Biz zaten Rizeliler olarak 100 yıldan beri buna inandığımız için sahip çıkıyoruz. Sıcak çaya, bölgemizde yetişen çaya sahip çıkıyoruz. Biz bunu biliyorduk. Ama gönül isterdi ki sayın hocamız Adana’dan değil, bir zahmet kalkıp Rize’ye gelseydi, çay bahçelerini görseydi, yaşam şartlarını görerek insanların görüşlerini alsaydı, raporu taçlandırsaydı. Oturduğu yerden raporu yazması Rizeliler olarak bizi üzdü. Verdiğiniz emeğe saygı duyuyoruz ama bunu Rizelilerle danışarak yapsaydınız çok daha anlamlı olacaktı" ifadelerini kullandı. "Bilmeyerek de olsa oradaki kaçak çaya yol açmış oldu" Adana’da çay yetişmediğini, Prof. Dr. Üçtuğ’un istemeden de olsa kurduğu cümleler ile kaçak çayı meşru hale getirdiğini kaydeden Mavi, "Adana’da çay yetişmiyor ve Adana bugün Türkiye’nin kaçak çay cenneti. Bilmeyerek de olsa oradaki kaçak çaya yol açmış oldu. Bu bütün Türkiye’ye, özellikle Karadeniz’deki 210 bin çay üreticisine zarar vermektedir. Bir dahaki sefere umarım bu raporları Rize’de düzenler ve biz de kendisine Rize çayı ikram ederiz" dedi.
Samsun Samsun’un yerel afet grubu eğitimlerini sürdürüyor Samsun’da, Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamında oluşturulan 23 adet yerel düzey afet grubu, muhtemel olumsuzluklara karşı eğitim ve toplantılarını sürdürüyor. Afet ve acil durum öncesi, sırası ve sonrasında meydana gelebilecek muhtemel can ve mal kayıplarının önlenmesi ve azaltılması amacıyla TAMP kapsamında oluşturulan 23 adet yerel düzey afet grubunun görev, sorumluluk ve yaptığı çalışmalara yönelik düzenlenen eğitim ve toplantılar devam ediyor. Afet öncesi, sırası ve sonrasında yapılacak tahliyenin planlaması, uygulaması ve yerleştirme işlemlerinin yapılmasına yönelik koordinasyondan sorumlu olan Afet Tahliye, Yerleştirme ve Planlama Grubu, ana çözüm ortağı İl Jandarma Komutanlığı’nın ev sahipliğinde ve İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü’nün koordinesinde, İlkadım Kaymakamı Abdulkadir Demir ve destek çözüm ortağı kurumların yetkililerinin katılımıyla toplandı. Toplantıda, afet öncesi, sırası ve sonrasında tahliye öncelikleri, tahliye yolları ve tahliye edilecek bölgeleri tespit etme, planlama ve uygulama, acil durum alanlarını belirleme ve alanların kullanıma uygunluğunu kontrol etme, afet bölgesindeki halka tahliye yapılacağının duyurulmasını sağlama, tahliye edilenlerin afet bölgesinden güvenli bölgelere taşınarak yerleştirilmesini sağlama, taşınabilir milli servet, kıymetli evrak, eşyalar ve gerektiğinde hayvan tahliyesi yapma konularındaki görev ve sorumluluklara yönelik eğitim verildi. Afet Tahliye, Yerleştirme ve Planlama Grubu’nun destek çözüm ortağı kurumlar şunlar: Garnizon Komutanlığı, Büyükşehir Belediye Başkanlığı , Ondokuzmayıs Üniversitesi Rektörlüğü, Sahil Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanlığı, İl Emniyet Müdürlüğü, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı , Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, İl Müftülüğü, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Tapu İl Müdürlüğü, ilçe belediye başkanlıkları, Karayolları 7. Bölge Müdürlüğü, İl Göç İdaresi Müdürlüğü, İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü, TCDD 4. Bölge Müdürlüğü, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 9. Bölge Müdürlüğü, Merkez Bankası Samsun Şubesi ve Türk Kızılay Samsun Şubesi.
İzmir Türk ressamlar parşömeni tuvale dönüştürdü Türk ressamların parşömen üzerinde farklı tekniklerle çalışarak ürettiği 70 eserden oluşan ‘Gelenekten Geleceğe’ adlı resim sergisi, İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin (İEÜ) ev sahipliğinde açıldı. 25 Mart 2025 tarihine kadar sanatseverlerle buluşmaya devam edecek sergi, A Blok Fuaye Alanı’nda ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek. İEÜ Sanat Koordinatörü Sinemis Eser Akaoğlu’nun düzenlediği, proje koordinatörlüğünü Ressam Dilşad Atasoy’un yaptığı ve 37 ressamın eserlerinin yer aldığı ‘Gelenekten Geleceğe’ isimli resim sergisinin açılış töreni, büyük coşkuyla gerçekleşti. İEÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Hakan Abacıoğlu tarafından sanatçılara, adlarına Ege Orman Vakfı’na bağışlanan fidanlar anısına birer sertifika takdim edildi. "Sanata desteğimiz sürecek" Serginin açılışında konuşan Prof. Dr. Abacıoğlu, üniversitenin sanat koordinatörlüğünce, gençleri ve İzmirliler’i sanatla buluşturmak amacıyla 2020 yılından bu yana sürdürülen ‘Kampüste Sanat Var’ projesi kapsamında şimdiye dek birçok etkinliğe ev sahipliği yaptıklarını hatırlattı. Sanatı desteklemeye her daim devam edeceklerini belirten Prof. Dr. Abacıoğlu, "Değerli sanatçılarımız, parşömenin öyküsünü yine parşömenin üzerine yaptıkları eserlerle bizlere anlattı. ‘Kampüste Sanat Var’ projemiz; müzik, resim, tiyatro ve sanatın her alanındaki faaliyetlerde, üniversitede olabilme ruhunu yaşatmak için başlattığımız bir çalışma. Sadece sanat alanında değil, sporda ve tüm alanlarda da yaşamı desteklemeyi sürdüreceğiz. Üniversitemizi güzelleştirdikleri için tüm sanatçılarımıza en içten teşekkürlerimi sunuyorum" diye konuştu. "Parşömen bir serüvendir" Ressam Dilşad Atasoy ise, hayata geçirdikleri projenin büyük emekler sonucu ortaya çıktığına dikkat çekerek, "Biz projemize, ‘Parşömen Bir Serüvendir’ adını verdik. Çünkü parşömen, antik çağlardan bugüne kadar uzanan bir serüven. Biz de bu serüvene dahil olmak istedik. Parşömen sanatla buluşsun, adı tekrar duyulsun; Bergama’nın, parşömenin ve İzmir’in adı bu anlamda çok daha iyi bir yere taşınsın istedik. Çok emek verdik ve ortaya güzel bir sergi çıktı. Daha önce bu sergiyi Bergama Müzesi’nde, İzmir Arkeoloji Müzesi’nde ve Kültürpark’ta da açmıştık. Ama beni en çok heyecanlandıranı, bu eğitim yuvasında açılan sergi oldu. Çünkü bu eserler, gençlerle buluşacak. Gençler, parşömeni ve parşömen üzerine çalışmış sanatçılarımızı tanıyacak. Bu serginin kampüse taşınmasında büyük emeği olan İEÜ Sanat Koordinatörü Sinemis Eser Akaoğlu’na ve Rektör Prof. Dr. Yusuf Hakan Abacıoğlu’na çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.