POLİTİKA - 14 Ağustos 2014 Perşembe 13:01

Muharrem İnce: Bence ortada bir yenilgi, hezimet var

A
A
A
Muharrem İnce: Bence ortada bir yenilgi, hezimet var

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, “Bence ortada bir yenilgi, hezimet var, böyle bir ortamda amacım partimi yıpratmak değil, çözüm olmaktır. Böyle bir ortamın çözümü, bu riskin bedeli kurultaydır. Sayın Genel Başkan partiyi kurultaya çağırmalıdır” dedi.

 

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde alınan ağır yenilginin ardından CHP’nin içinde ilk sesini yükselten isim olarak bilinen Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Kılıçdaroğlu’nun partiyi kurultaya götürmesi gerektiğinin altını çizdi.

Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin kurucu partisi CHP’nin çözüm üretemediğini, umut olamadığını, AK Parti’nin oluşturduğu gündemde savrulup gittiğini belirten Muharrem İnce, partinin karar organlarına gerek yerel, gerekse Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde bu uyarıları yaptığını, fakat CHP’nin karar organlarının işlevini yitirdiğini söyledi.

CHP’nin karar organlarının CHP Genel Başkanı’nın kimlerle aldığı belli olamayan kararların onay makamı haline geldiğini söyleyen İnce, ”Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde 130 milletvekilinden hiçbiri, partililerden hiçbirisi sayın adayı önermemiştir, hiçbirisinin bu adaydan haberi yoktur. Bu eleştirilerim Sayın Cumhurbaşkanı adayının kişiliği, birikimi ile alakası yoktur. Türkiye daralırken, kuşatılırken CHP bu gerekçelerle, ortak aklı kullanmadığı için, organlar çalışmadığı için yanlış kararlar verdi” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı adayının tek başına belirlenmesini eleştirdiğini söyleyen ve bu haberi televizyondan öğrendiğinin altını çizen İnce, “Sayın adayın partimizin önemli bir kesimi ile kan uyuşmazlığı olabileceğini öngörülmemiştir. Sandığa gidiş heyecanı yaratmak, motive etmek yerine ‘tıpış tıpış gideceksiniz’ diyerek halkla inatlaşmaya benim itirazım. Birinci turda bir çatı adaş göstermek matematik bilimine ters düşmektedir. Bu kadarcık küçük matematik bilgisinin olmamasını yadırgıyorum. Birden fazla aday gösterilmesi katılımı artıracaktır. Artmasıyla birlikte Recep Tayyip Erdoğan birinci turda seçilemeyecektir. Aday kim ile belirlendi, bunu öğrenmek benim de, kamuoyunun da, CHP’lilerin de hakkı. Sayın Genel Başkan bir risk aldığını söylemişti, bu risk nedir, karşılığında ne olacaktır? Bence ortada bir yenilgi, hezimet var, böyle bir ortamda amacım partimi yıpratmak değil, çözüm olmaktır. Böyle bir ortamın çözümü, bu riskin bedeli kurultaydır. Sayın Genel Başkan partiyi kurultaya çağırmalıdır” şeklinde konuştu.

Genel Başkan Kılıçdaroğlu’ndan “ağabeyim” diyerek söz eden İnce, Genel Başkanın görevinin partiyi kurultaya taşımak olduğunun altını çizdi. İnce, ”Sayın Genel Başkan’ın bu tür bir tutum içinde olduğunu hissediyorum, umarım dediğim gibi olur. Benim amacım ülkemin ve partimin gözlerimin önünde eriyip gitmesine çare olmaktır. Yok edilmiş iktidar olma arzusunu yeniden yaratmaktır. Partili kadrolarla birlikte eksilen kardeşlik, birlik ve bütünlük duygusunu yeniden ortaya koymaktır. Sandığa gitmeyen seçmene kızmak yerine ‘sandığa neden gitmediler’ diye kendimizi sorgulamaktır. Derdimiz yurttaşı tıpış tıpış sandığa göndermek değil, seçmeni koşa koşa, aşkla sandığa göndermektir” ifadelerini kullandı.

Kurultay’da Genel Başkanlığa aday olup olmayacağının sorulması üzerine, “Genel Başkanlığa aday olacak kişi bunun kararını kendisi veremez, kurultayın sorumlu delegeleri verir. Böyle bir zemin olursa o zaman bakarız. Kişiler aday olmaz, aday gösterilir. Ben partim için elimden geleni yaptım” açıklamasında bulunan İnce, grup başkanvekilliğinden istifa edip etmeyeceği konusunda, “Beni kimsenin uyarmasına gerek yok, ben ne zaman ne yapacağımı bilirim. Ben buraya yapışmış falan değil, makam derdim yok. Beni kimsenin uyarmasına gerek yok. Ben koltuk peşinde değilim, kırmızı plaka peşinde değilim. Nezaketi de bilirim, etiği de bilirim, siyasetin kurallarını da bilirim. Ama uyarı almak bize yakışmaz. Bunca yıllık dostluğumuz var, bırakacağım merak etme” dedi.

İnce, Deniz Baykal’ın yanında olup olmadığının sorulması üzerine, 3 eski Genel Başkan ile görüştüğünü belirterek, “Sayın Baykal benim Genel Başkanlığımı yapmıştır. Sayın Baykal beni milletvekili yapmıştır. Benim Genel Başkanlığımı yapmış bir kişi benim için saygınlığını sonsuza kadar sürdürür. Benim ile ne zaman gelse iki elim kanda olsa giderim karşılarım” diye konuştu.

“MHP kendi adayını, CHP kendi adayını göstermeliydi’ diyerek Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gösterilen adayın etkinliğine ilişkin soruya cevap veren İnce, CHP kurultayının toplanmaması durumunda, yarıdan bir fazla imzanın toplanmasıyla birlikte Kılıçdaroğlu’nun fiilen Genel Başkanlığın düşeceğini belirtti.
Parti içinden kendisine yönelik gelen eleştirilere de cevap veren Muharrem İnce, seçim sonuçlarıyla ilgili bir özeleştiri de yaptı. İnce, “Adam yüzde 52 almış, ‘neden 55 almadım’ diye tartışıyor, sen rezil olmuşsun, hezimete uğramışsın, ‘bunu tartışırsak AK Parti’nin üstünü kapatırız’ diyorsun. Böyle bir kafa olur mu? İktidar olamamanın sebebi bu. Bu soru bir takım yöneticilerinin kafasında varsa yazık, bu kafa iktidar olamaz. Yüzde 52’yi araştırıyor, ‘neden 57 değilim, 58 değilim’ diye tartışıyor. Sen ‘14 parti bir araya geldik’ diyorsun. 38 almışsın, yenmiş seni. Her seçimde yenmiş seni, çıkmışsın yenmiş, çıkmışsın yenmiş, çıkmışsın yenmiş, yenmişte yenmiş, yenmişte yenmiş. Meydan okuyor, ‘birinci çıkamazsam istifa ederim, sen edebilir misin?’ diyor. Sen böyle bir ortamda yenilgiyi tartışmak yerine, ‘gel bunu tartışalım’ diyene ‘AK Parti’nin içindeki tartışmayı gölgelersin’ diyorsun. Yok ya derler adama. Bu ayıp, bu düşüncede olan birisinin iktidar olması mümkün değil, 250 sene de iktidar olması mümkün değil” şeklinde konuştu. 

DERYA YETİM

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Eksi derecelerde hayatta kalma ve savaşma sanatı: ‘Özel Kuvvetler Kış Eğitimi’ Türkiye’nin sınır ötesi operasyonlarında kritik bir rol üstlenen Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın seçkin personeli, ‘Kış ve Şiddetli Soğuklarda Muharebe Harekâtı Eğitimi’ kapsamında en sert şartlarda özel eğitimlere tabi tutuluyor. Türkiye’nin görünmez kalkanı Bordo Bereliler, en zor şartlarda görev yaparak ülkenin güvenliği için gece gündüz çalışıyor. En üst düzey seviyede eğitimli olan seçkin askerler, sınırları aşan operasyonlarda "Ülkem, Bayrağım, Onurum" mottosuyla cansiparane bir şekilde mücadelesine devam ediyor. En zorlu şartlara, sıkı eğitimlerle hazırlanıyorlar Mevsim şartlarının en zorlu olduğu coğrafyalarda başarıyla görev yapan kahraman Bordo Bereliler, aynı zamanda insan sınırlarını zorlayan eğitimlerden geçerek bu zorluklara karşı hazırlanıyor. Dondurucu soğuklarda, sarp dağlarda ve en çetin arazi şartlarında hayatta kalma ve savaşma becerilerini mükemmelleştiren ‘Kış ve Şiddetli Soğuklarda Muharebe Harekâtı Eğitimi’ ile Bordo Bereliler her duruma hazır hale getiriliyor. Bordo Bereliler, 46 haftalık zorlu eğitimden geçiyor Özel Kuvvetler Komutanlığı’na katılacak personel, en az 2-3 yıl kıta görevini tamamlamış askerler arasından gönüllülük esasıyla seçiliyor. Adaylar, 46 hafta süren özel bir eğitim sürecine tabi tutuluyor. Bu süreçte, teknolojinin tüm imkânlarından faydalanılarak eğitimler gerçekleştirilirken, Türkiye’de ilk olan simülasyon sistemi de aktif olarak kullanılıyor. 2014 yılından bu yana uygulanan bu sistem sayesinde, kursiyerler gerçek hayatta 7 saat sürecek bir eğitimi yalnızca 1 saatte tamamlayabiliyor. Yaz-kış, gece-gündüz demeden devam eden eğitimler, Bordo Berelileri her türlü koşula hazırlıyor. "Simülasyon sakatlanma riskini en aza indirir ve maliyeti azaltır" Kursiyerlere verilen simülasyon eğitime ilişkin bilgi veren Özel Kuvvetler Komutanlığı personeli, "Kayak Simülasyonu Eğitim Merkezinin maksadı, Özel Kuvvetler tim personelinin karla kaplı her türlü arazide kayakla intikal edebilecek düzeyde yetiştirmektir. Özel Kuvvetler tim personeli, şiddetli soğuklarda muharebe eğitimi öncesinde gerçek şartlarda icra edeceği görevlere hazırlık için kayak simülasyonunda eğitim almaktadır. 4 haftalık şiddetli soğuklarda muharebe safhasının 1 haftası kayak simülasyonu eğitim alanında, kalan 3 haftası gerçek şartlarda icra edilmektedir. Tesisimizde temel ve ileri seviyeye askeri kayakçılık, hedikle ve kayakla yürüyüş, kayakla yaralı tahliye eğitimleri verilmektedir. Kayak eğitimi simülasyonunda personeline ekonomik, etkin ve güvenli eğitim verilmektedir. Simülasyon kullanımı, eğitim süresini kısaltır, personelin sakatlanma riskini en aza indirir ve maliyeti azaltır" ifadelerini kullandı. Kursiyerler simülasyon eğitiminin ardından sahada en zorlu şartlarda eğitim görüyor Özel Kuvvetler kursiyerleri simülasyon eğitiminin ardından kış eğitimlerinin kapsamında Türkiye’nin yüksek dağlık kesimlerinde eğitim alıyor. Kursiyerler, şiddetli soğuk hava şartlarında muharebe eğitimi görerek derin karda ve yüksek irtifada harekât kabiliyetlerini geliştiriyor. Eğitim programı kapsamında temel kayak, tur kayağı ve özel kar yürüyüş tekniklerini içeren hedik ile intikal dersleri veriliyor. Hedikli intikal 30 santimetreyi aşan karda hareket kabiliyetini artırırken, dik yamaçlarda tur kayağı kullanımı sayesinde hızlı intikal sağlanıyor. Ayrıca harekât planlama, ilk yardım, kış dağcılığı ve yüksek irtifaya uyum gibi kritik konular da eğitimin önemli bir parçasını oluşturuyor. Kursiyerler, şiddetli soğuklarda uzun süreli operasyon icra edebilmek için özel olarak tasarlanmış bir muharebe eğitimi alarak her türlü zorluğa karşı hazırlanıyor. Özel Kuvvetler kursiyerleri, çığda arama-kurtarma eğitimlerinden muharebe sahasında iz bırakmadan hareket etmeye kadar geniş bir yelpazede eğitim alıyor. Bu süreçte yalnızca fiziksel dayanıklılıklarını değil, aynı zamanda psikolojik dirençlerini de artırıyorlar. Zorlu kış şartlarında hayatta kalma becerileri üzerinde yoğunlaşan kursiyerler, avlanma ve iz takibi eğitimleriyle doğada nasıl hayatta kalacaklarını öğreniyor. Son aşama ‘gerçekçi tatbikatlar’ Eğitimin son haftasında kursiyerler, üç gün süren zorlu bir tatbikata tabi tutuluyor. Bu süreçte doğada hayatta kalma becerileri test edilirken, avlanma, iz takibi ve güvenli intikal gibi kritik yetenekler sahada birebir uygulanıyor. Özel Kuvvetler eğitim programı, operasyon sahalarından alınan geri bildirimler doğrultusunda sürekli güncellenerek geliştiriliyor. Bu sayede Bordo Bereliler, her türlü zorlu koşulda en üst düzeyde görev yapabilecek donanıma sahip hale geliyor. Kış eğitimleri kapsamında verilen eğitimlere ilişkin konuşan Özel Kuvvetler Komutanlığı personeli, "Şiddetli Soğuklarda Muharebe Eğitimimizin maksadı, dağlık, karlı ve zor hava şartlarında görev yapacak Özel Kuvvetler personeline gerekli bilgi, beceri, yetenek, dayanıklılık ve kondisyon kazandırmaktır. Eğitim esnasında harekat ve muharebe konularının yanı sıra Özel Kuvvetler personeline, çığ, çığlık bölgede harekat, kış dağcılığı, ilk yardım, yaralı tahliyesi, giyinme, beslenme, barınma, karlı bölgede kamuflaj ve gizleme eğitimleri konusunda da gerekli bilgi, beceri ve yetenek kazandırılmaktadır. Özel Kuvvetler Komutanlığı olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin milli menfaatlerinin gerektirdiği her şart ve koşulda görev yapmaya her zaman hazırız" şeklinde konuştu. Kahraman Özel Kuvvetler Komutanlığı personeli, her şart ve koşulda göreve hazır şekilde yetiştiriliyor.
Manisa Vali Özkan: "Kadınlar; toplumsal düzenin öncüleridir" Manisa’da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü anlamlı bir programla kutlandı. Vali Vahdettin Özkan ve Eşi Dr. Ruhan Özkan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi tarafından düzenlenen iftar programında Merkezden hizmet alan kadınlar ve çocuklarla bir araya geldi. Vali Özkan, "Kadınlar;toplumsal düzenin inşasını ve rehberliğini yapan öncülerdir. Toplum olarak el birliğiyle çalışmalı, kadınlarımızın her alanda daha güçlü bir şekilde yer almasının önündeki engelleri aşmalıyız." dedi. Vali Vahdettin Özkan, kadınların medeniyetin asli taşıyıcıları olduğunu belirterek, kadınların şefkat kahramanları olarak toplumdaki önemli rollerini vurguladı. Toplumsal huzurun sağlanmasında kadınların çok büyük bir öneme sahip olduğunu ifade eden Vali Özkan, "Kadınların rehberliği, toplumsal barış için en önemli unsurlardan biridir. Hepimiz el birliğiyle, kadın haklarını savunmalı ve bu hakları ihlal eden her türlü olaya karşı durmalıyız." dedi. Eğitim ve toplumsal farkındalığın önemine de değinen Vali Özkan, eğitimle toplumda kadına yönelik şiddet ve ötekileştirmenin önlenebileceğini, bunun için tüm kurumların iş birliği içinde hareket etmesi gerektiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla bugün Resmi Gazete’de "Kadının Güçlenmesi" genelgesinin yayımlandığını ve genelge ile ’Kadını Güçlendirme Kurulu’ kurulduğunu ifade eden Vali Özkan, "Esas olan bütün kurumların bu mevzuatı çok iyi bir şekilde uygulaması ve bütün toplumun bunu benimsemesidir. Ben tekrar bütün kadınlarımızın Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum." şeklinde konuştu.