ASAYİŞ - 09 Kasım 2020 Pazartesi 09:43

Mesai arkadaşlarının sesini kaydetmek kovulma sebebi

A
A
A
Mesai arkadaşlarının sesini kaydetmek kovulma sebebi

Çalıştığı özel bir şirkette mesai arkadaşlarının, özel görüşme ve konuşmalarını, kendi cep telefonu ile gizlice kayıt ettiği öne sürülen işçi, kapı önüne konuldu. Mahkemenin kapısını çalan işçiye kötü haber Yargıtay'dan geldi.

Yüksek Mahkeme; cep telefonu ile iş arkadaşlarının özel görüşme ve konuşmalarını kayıt altına aldığı gerekçesiyle işten çıkartılan işçiye tazminat ödenmemesi gerektiğine hükmetti.

İşten çıkartıldığını öğrenen işçi, İş Mahkemesi'nin kapısını çaldı.

İşçi, haklı bir neden olmaksızın işten çıkarıldığını belirterek, kıdem ve ihbar tazminatları, son aya ait ücret, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsilini talep etti. Davalı işveren, davacının iş akdinin haklı nedenle sona erdirildiğini, davacının herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etti. Mahkeme, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verdi. Kararı, davalı vekili temyiz etti.


Yargıtay 9. Hukuk Dairesi emsal nitelikte bir karara imza attı. Davacının, iş arkadaşlarının özel görüşme ve konuşmalarını kendi cep telefonu ile gizlice kayıt ettiğinin vurgulandığı Yargıtay kararında; "Fesih öncesi davacı işçiden yazılı savunma talep edildiği ancak davacı işçinin savunma yapmadığı, iş akdinin 6 iş günlük hak düşürücü süre içinde feshedildiği anlaşılmaktadır. Çalışma arkadaşlarının özel hayatına doğrudan müdahale ve şikayete konu edilmesi halinde suç teşkil eden feshe konu eylemin haklı fesih ağırlığında olduğu ortadadır. Mahkemenin eylemin sübutunu kabul ile birlikte bu durumun ancak geçerli feshe konu edilebileceği şeklindeki kabulünün ise yerinde olmadığı, dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Sonuç itibariyle davalı işveren fesihte haklı olduğu için davacının kıdem ve ihbar tazminatları taleplerinin reddi gerekirken kabulü hatalıdır. Mahkeme hükmünün oy birliği ile bozulmasına karar verilmiştir." ifadeleri yer aldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da Hz. Mevlana 752. Vuslat Yıldönümünde anıldı Muğla’da Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının 752. yıldönümü dolayısıyla ’Şeb-i Arus’ programı düzenlendi. Muğla’da faaliyet gösteren Konya Karamanlılar Derneği’nin organizasyonuyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma töreninde protokol üyeleri ve sayıda vatandaş bir araya geldi. Gecede, Mevlana’nın öğretileri ve insanlığa mirası üzerine önemli vurgular yapıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Konya Karamanlılar Derneği Başkanı Erol Kütahyalı, Mevlana’nın sadece söz söyleyen değil, söylediklerini bizzat hayatına tatbik eden bir şahsiyet olduğunu vurguladı. Kütahyalı konuşmasında, "İnsan, bildiği için değil, bildiğini yaşadığı zaman insandır. Hz. Mevlana’nın asırlardır gönüllerde diri kalmasının asıl sebebi budur. O, sadece süslü sözler söyleyen biri değil, öğütlerini bizzat yaşayan bir kişi olduğu için hala aramızdadır. Geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki asırlarda da hoşgörü timsali Hz. Mevlana’yı anmaya ve onun felsefesini içimizde yaşatmaya devam edeceğiz" dedi. Törene katılan Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan ise Mevlana’nın evrensel değerlerine dikkat çekti. Soykan, Mevlana’nın 1207 yılında Belh şehrinde doğup 17 Aralık 1273’te Konya’da vuslata erdiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Mevlana’nın insan anlayışının temelinde; nefsini arındırarak ilahi aşka ulaşmak vardır. Bu yolun temel taşları aşk, sabır, tevazu ve hoşgörüdür. Bu özellikler o dönemde olduğu gibi bugün de toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz değerlerdir. Bu felsefeyi ve Hz. Mevlana’nın ruhunu yaşatan bu güzel geceyi organize eden Konya Karamanlılar Derneği Başkanı’na ve üyelerine teşekkür ediyorum." Konuşmaların ardından programın finalinde gerçekleştirilen ve manevi atmosferin doruğa çıktığı semazen gösterisi, katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ve beğeniyle izlendi.