EKONOMİ - 04 Mayıs 2023 Perşembe 11:51

Merkez Bankası yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 22,3'te sabit tuttu

A
A
A
Merkez Bankası yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 22,3'te sabit tuttu

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, enflasyon tahmin aralığının, 2023 yılı sonunda yüzde 22,3, 2024 yılı sonu için yüzde 8,8 seviyelerine tekabül ettiğini belirtti. Böylelikle Merkez Bankası, 2023 yıl sonu ve 2024 yıl sonu tahminlerini geçtiğimiz üç rapor dönemi ile aynı olarak sabit tuttu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, TCMB İdare Merkezinde düzenlenen "Enflasyon Raporu 2023-II" bilgilendirme toplantısında, geçtiğimiz üç ay içinde açıklanan veriler ışığında küresel ve yurt içi makroekonomik gelişmelere dair analizleri ve para politikası uygulamaları ve depremin iktisadi faaliyet üzerindeki ilk etkilerine dair değerlendirmelerinin yanı sıra orta vadeli enflasyon tahminlerini açıklayarak, önümüzdeki döneme ilişkin genel bir değerlendirmede bulunduğu bir sunum yaptı.

“Petrol fiyatları ise 2022 yılındaki yüksek seviyelerine kıyasla düşüş gösterse de dalgalı seyretmeye devam etmektedir”

Kavcıoğlu burada yaptığı konuşmada, 2022 yılında, başta enerji olmak üzere, emtia fiyatlarındaki artış nedeniyle yükselen enflasyonun fiyatların gerilemesiyle birlikte küresel çapta aşağı yönlü bir eğilim gösterdiğine dikkati çekerek, “Küresel enflasyonun önemli belirleyicilerinden olan doğal gaz fiyatları, tedarik endişelerinin ortadan kalkmasıyla tarihi ortalamalara yaklaşmıştır. Petrol fiyatları ise 2022 yılındaki yüksek seviyelerine kıyasla düşüş gösterse de tarihi ortalamaların üzerinde ve jeopolitik riskler nedeniyle dalgalı seyretmeye devam etmektedir” değerlendirmesini yaptı.

“Afet bölgesindeki tüketim harcamalarına ilişkin öncü göstergeler, deprem genelinde oldukça güçlü bir toparlanma eğilimine işaret etmektedir”

Kavcıoğlu, deprem sonrasında toparlanmanın hem afet bölgesinde hem de ülke genelinde hızlı bir şekilde gerçekleştiğini savunarak, “Afet bölgesindeki tüketim harcamalarına ilişkin öncü göstergeler deprem sonrasında düşüş göstermiş olsa da yakın zamanda deprem öncesi seviyelerini aşmıştır. Bu durum, deprem genelinde oldukça güçlü bir toparlanma eğilimine işaret etmektedir” dedi.

“Enflasyondaki düşüş sürecinde etkin politikalarımız sonucu oluşan kur istikrarı belirleyici rol oynamaktadır”

Kavcıoğlu, enflasyonun ekim ayındaki zirve noktası olan yüzde 85,5'ten yaklaşık 42 puan gerileyerek nisan ayı itibarıyla yüzde 43,7'ye ulaştığını hatırlatarak, “Enflasyondaki düşüş sürecinde etkin politikalarımız sonucu oluşan kur istikrarı, beklentilerdeki iyileşme ve küresel emtia fiyatlarındaki yavaşlama belirleyici rol oynamaktadır” diye konuştu.

Enflasyondaki düşüş sürecinin, önceki enflasyon raporunda ilan ettikleri patikadan yavaş gerçekleştiğini ifade ederek, “Bu sapmada işlenmemiş gıda piyasasındaki sorunlar nedeniyle et ve süt ürünleri temel rol oynamıştır. Ayrıca, ücret artışları, emeklilik düzenlemeleri ve kredilerdeki ivmelenmenin aynı anda gerçekleşmesi sonucunda güçlenen tüketim talebi ve deprem nedeniyle özellikle konut piyasasında ortaya çıkan arz-talep uyumsuzlukları da bu gelişmede etkili olmuştur” ifadelerini kullandı.

“Fiyatı artan kalemlerin fiyatı azalan kalemlere oranına ilişkin bilgi sunan yayılım endeksi, özellikle üçüncü çeyrekten itibaren enflasyonda gerçekleşen hız kaybını doğrulamaktadır”

Enflasyonun ana eğilimine yönelik göstergelerin, fiyat artış oranlarındaki belili olduğunu söylediği yavaşlamayı teyit ettiğini aktaran Kavcıoğlu, “Çekirdek ve medyan enflasyon göstergeleri ocak ayındaki zamana bağlı fiyat ve ücret ayarlamaları kaynaklı artış dışında istikrarlı azalış eğilimini sürdürmektedir. Son dönemde çekirdek göstergeler Ekim 2021'den bu yana kaydedilen en düşük seviyelere gerilemiştir. Enflasyonun sadece ana eğilimine değil, yayılımına ilişkin göstergeler de gerilemektedir. Fiyatı artan kalemlerin fiyatı azalan kalemlere oranına ilişkin bilgi sunan yayılım endeksi, özellikle üçüncü çeyrekten itibaren enflasyonda gerçekleşen hız kaybını doğrulamaktadır” değerlendirmesini yaptı.

“Enerji ve emtia fiyatlarının bir önceki raporda beklediğimizden daha olumlu gerçekleşeceğini varsayıyoruz”

Orta vadeli tahminler bölümünde, tahminlere baz teşkil eden temel varsayımlarla ilgili olarak emtia fiyatlarındaki aşağı yönlü seyri dikkate aldıklarını dile getiren Kavcıoğlu, “İthalat fiyatlarında 2023 yılı için aşağı yönlü beklentimiz güçlenmiştir. Bir önceki rapor dönemine göre küresel büyümenin bölgesel olarak daha dengeli ve hızlı toparlandığını, arz kısıtlarının ve tedarik şartlarının tahmin ettiğimizden daha güçlü iyileştiğini gözlemliyoruz. Dolayısıyla enerji ve emtia fiyatlarının bir önceki raporda beklediğimizden daha olumlu gerçekleşeceğini varsayıyoruz” dedi.

“2023 yıl sonu tahminimizi yüzde 22,3, 2024 yıl sonu tahminimizi de yüzde 8,8'de sabit tuttuk”

Ürettikleri enflasyon tahminlerini paylaşan Kavcıoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Enflasyon tahmin aralığımızın orta noktaları, 2023 yılı sonunda yüzde 22,3; 2024 yılı sonunda yüzde 8,8 seviyelerine tekabül etmektedir. Enflasyon gerilemeye devam etmekle birlikte önceki Enflasyon Raporu'nda sunulan tahmin aralığının üzerinde gerçekleşmiştir. Bu gelişmede, işlenmemiş gıda fiyatlarında öngörülerin üzerinde gerçekleşen artışlar önemli bir rol oynamıştır. Buna rağmen, 2023 Yılı Para Politikası ve Liralaşma Stratejisi metninde de ifade ettiğimiz gibi enflasyon tahminlerimizi bir ara hedef olarak değerlendiriyoruz. Liralaşma Stratejimizin tüm araçlarını tahminlerimizle uyumlu bir enflasyon patikasını desteklemek için kullanmaya devam edeceğiz. Dolayısıyla, tahminlerimizde herhangi bir değişikliğe gitmeyerek 2023 yıl sonu tahminimizi yüzde 22,3, 2024 yıl sonu tahminimizi de yüzde 8,8'de sabit tuttuk.”

Kavcıoğlu, güncellemeler ele alındığında Türk Lirası'ndaki istikrarlı olduğunu söylediği seyrin devamıyla birlikte Türk Lirası cinsi ithalat fiyatlarının, tahminlere 2,3 puanlık düşürücü etkide bulunduğunu dile getirdi. Toplantı, Kavcıoğlu'nun programı takip eden basın mensuplarının yönelttiği soruları cevaplaması ile devam etti.

Mustafa Cenik
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Jose Mourinho’dan, Kayserispor maçında hücumda rotasyon Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, Kayserispor karşısında hücum hattında rotasyona giderken, son oynadıkları Sivasspor maçının 11’ine göre 3 değişiklik yaptı. Trendyol Süper Lig’in 13. haftasında Fenerbahçe, deplasmanda Kayserispor ile karşılaşıyor. Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, milli maç arası öncesi oynanan Sivasspor karşılaşmasının 11’ine göre 5 değişikliğe yaptı. Sakatlığı bulunan Çağlar Söyüncü’nün yerine Alexander Djiku, Sebastian Szymanski’nin yerine Fred görev aldı. Hafif sakatlığı bulunan ve Kayseri’ye getirilmeyen Allan Saint-Maximin’in yerine de Oğuz Aydın’a şans verdi. Oğuz Aydın ilk kez 11’de Sezon öncesi takıma dahil olan Oğuz Aydın, sarı-lacivertli formayla ilk kez Süper Lig’de 11 başladı. Milli maç arasında Rus takımı Zenit ile oynanan hazırlık maçında sahaya 11’de çıkan Oğuz, bu sezon ligde 2, UEFA Şampiyonlar Ligi elemelerinde de 2 mücadelede süre aldı. Mert Hakan Yandaş ve Samet Akaydin, 2. kez 11’de Sarı-lacivertlilerin Sivasspor ile oynadığı maçta 11’de sahaya çıkan Mert Hakan Yandaş, üst üste 2. kez 11’de forma şansı buldu. UEFA Şampiyonlar Ligi elemeleri ve Avrupa Ligi’nde toplam 7 müsabakada forma giyen Mert Hakan, bu sezon Süper Lig’de 7. kez sarı-lacivertli formayı terletti. Savunma oyuncusu Samet Akaydin de Sivasspor mücadelesinin ardından yine 11’de başladı. 30 yaşındaki futbolcu, bu sezon ligde 3. maçında görev aldı. Fenerbahçe mücadeleye; Dominik Livakovic, Bright Osayi-Samuel, Samet Akaydin, Alexander Djiku, Filip Kostic, Sofyan Amrabat, Fred, Dusan Tadic, Mert Hakan Yandaş, Oğuz Aydın ve Youssef En Nesyri 11’i ile başladı. Yedeklerde ise, Mert Müldür, Rodrigo Becao, İsmail Yüksek, İrfan Can Kahveci, Levent Mercan, Bartuğ Elmaz, Sebastian Szymanski, Edin Dzeko ve Cenk Tosun bekledi.
Aydın Vali Canbolat’ın 24 Kasım Öğretmenler Günü mesajı Aydın Valisi Yakup Canbolat 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Vali Canbolat mesajında, "Öğretmenler Günü sadece bir kutlama değil, aynı zamanda öğretmenlerimizin hayatlarımız üzerindeki derin etkilerini takdir etme fırsatıdır" dedi. Aydın Valisi Yakup Canbolat 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, "Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ’başöğretmenlik’ unvanının verilişinin ve millet mekteplerinin açılışının 96. yıl dönümünde, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlamanın mutluluğunu ve heyecanını bir kez daha yaşıyoruz. Öğretmenler Günü sadece bir kutlama değil, aynı zamanda öğretmenlerimizin hayatlarımız üzerindeki derin etkilerini takdir etme fırsatıdır. Dünyadaki en onurlu mesleklerin başında gelen öğretmenlik; emek, özveri, sabır ve hoşgörü isteyen, bedeli hiçbir maddi karşılıkla ölçülemeyecek kadar değerli, saygın ve kutsal bir meslektir. Anne ve babaların en değerli varlıklarını emanet ettiği öğretmenlerimiz, bulunduğu her ortamda mum misali yanarak etrafını aydınlatan, geleceğimizin teminatı çocuklarımızı ve gençlerimizi milli ve manevi değerlerimizi özümsemiş bir şekilde yetiştiren kahramanlardır. Öğretmenlerimiz tarihten bugüne dek nice bilim insanları, düşünürler, sanatçılar ve liderler yetiştirmişlerdir. Milli birlik ve bütünlüğün sağlanmasında da en önemli aktörlerden biri olan öğretmenlerimiz, her türlü takdire fazlasıyla layıktır. Atatürk, ’Gelecek gençlerin, gençler ise öğretmenlerin eseridir’ sözüyle öğretmenlerin toplumun aydınlanmasında ve ilerlemesinde oynadığı kritik rolü sıkça vurgulamış, onları toplumun mimarları olarak nitelendirmiştir. Onun bu vizyonu, eğitim sistemimize ve öğretmenlerimize duyduğumuz saygının da temelini oluşturur "dedi. "Türkiye Yüzyıl’ını inşa edecek nesilleri yetiştiren günümüz öğretmenleri artık sadece bilgi veren değil, doğru bilgiye ulaşmakta rehberlik eden, öğrencilere 21.yüzyıl becerilerini edindiren, yeri geldiğinde öğrencileri gözlemleyip yol gösteren yeri geldiğinde onlara öğrenme yolculuklarında eşlik ederek destek veren konumdadır" ifadelerini kullanan Vali Canbolat mesajını şu sözlerle noktaladı; "Eğitici, öğretici, rehberlik edici kimlikleriyle toplumsal yaşantımızda saygın bir yeri olan öğretmenlerimizin, her zaman büyük ve güçlü bir Türkiye için yetiştirecekleri kuşaklar, ülkemizi gelişmiş ülkeler içerisinde söz sahibi yapacaktır. Değişimin, gelişimin, yenilenmenin ve daha ileri hedeflere doğru yürümenin anahtarıdır öğretmenlerimiz Yaydıkları ilim ışığıyla, vatanını, milletini, bayrağını, ülkesini seven; okuyan, araştıran, kendine güvenen, spor, sanat ve sosyal bilimlerde başarılı, beşerî ilişkileri güçlü bireyler yetiştirme konusunda azimle, kararlılıkla eğitim meşalesini taşıyan öğretmenlerimize müteşekkiriz. Bu duygu ve düşüncelerle; başta Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, görevlerini ifa ederken şehit olan öğretmenlerimize Allah’tan rahmet diliyor, Ülkemizin her köşesinde fedakârca çalışarak bu ulvi görevi hakkı ile yerine getiren öğretmenlerimizin ve emekliye ayrılmış tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü en içten duygularımla kutluyorum. İyi ki öğretmenim! dediğiniz nice günleriniz olsun."
İstanbul Yenidoğan Çetesi davasında örgüt lideri Fırat Sarı: "Tıp merkezlerinden hastaların alınması gerekiyor, size gelmezse başka bir hastaneye gidiyor" İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine altıncı gününde devam ediliyor. Duruşmada örgüt lideri Fırat Sarı’ya üye hakim ve cumhuriyet savcısı tarafından sorular yöneltildi. Savcının “Hasta diye bahsettiğimiz kişiler yeni doğan yoğun bakım hastaları, benim mantığımda bu artırılacak bir şey değil ki. Estetik gibi bir alan değil. Nasıl bir artırım olabilir?” sorusuna Fırat Sarı, “Tıp merkezlerinden hastaların alınması gerekiyor. Size gelmezse başka bir hastaneye gidiyor” yanıtını verdi. Sarı savunmasında, “Ben genel olarak bir ihmal eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Biz elimizden geleni yaptık. Genel olarak bir eksiklik yaşandığını söyleyemem” dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava altıncı gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, Medisense şirketinin sahibi olan, anlaşma yaptığı hastanelerin yenidoğan yoğun bakımlarını işleten, bebeklerin ihmalen ölmesine neden olan örgüt lideri Doktor Fırat Sarı’ya hakim ve Cumhuriyet savcısı soru yöneltiyor. “Tıp merkezlerinden hastaların alınması gerekiyor, size gelmezse başka bir hastaneye gidiyor” Duruşmada üye hakim tarafından, “Sizin hastaneler ile anlaşmanız tam olarak neydi?’ sorusu soruldu. Fırat Sarı soruya “Bize başvuran hastane yöneticileri oluyor. Bir aksaklık, sorun vardır bana bunun için ulaşırlar. Hemşire eksikliği vardır, doktor eksikliği vardır. Bunun için beni ararlar” dedi. Savcının “Bir konuşmanda ‘bu sistemden herkes nasipleniyor’ diyorsun, bu sistem nedir?” sorusuna ise Fırat Sarı, “Ticari bir ilişkiden bahsediyorum” diye cevap verdi. Cumhuriyet savcısı sanık Sarı’ya “Bir süre epikrizleri aynı yazacağız, ciddi zararımız var diyorsun, bu konuşman dahilinde cevap verir misin?” şeklinde soru sordu. Sanık, “Ben konuşmayı hatırlamıyorum. Ama epikrizler aynı yazılır zaten” cevabını verdi. Savcının, “Hasta diye bahsettiğimiz kişiler yeni doğan yoğun bakım hastaları, benim mantığımda bu artırılacak bir şey değil ki. Estetik gibi bir alan değil. Nasıl bir artırım olabilir?” sorusuna ise Fırat Sarı, “Tıp merkezlerinden hastaların alınması gerekiyor. Size gelmezse başka bir hastaneye gidiyor” yanıtını verdi. “Ben genel olarak bir ihmal, eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Biz elimizden geleni yaptık” Savcının “Neden çalışanlarının üzerine şirket kuruyorsun ve kurmaya çalışıyorsun? Her şeyim legal diyorsun neden başkasının üzerine şirket kuruyorsun?” sorusuna sanık Sarı, “Çalışan doktorlarımızı ortak edecektim o şirkete. Medisense benimdi, oraya ortak almak istemedim. Diğer şirkete arkadaşları alıp ortak yapmak istedim” dedi. “Sanık Hasan Basri ‘biz hocanın illegal kısmıyız’ diyor, illegal kısım nedir?” sorusuna ise Fırat Sarı, “Hasan Basri’nin değişik konuşmaları oluyordu. Bence bir anlamı yok” cevabını verdi. Cumhuriyet savcısının, “Sanık Hakan Doğukan ‘ben çocuk öldürmem Fırat Hocanın dediği gibi ilacını kesmem’ diyor açıklar mısın?” sorusuna ise örgüt lideri Sarı, “Ben çocuğun ilacını neden keseyim, kabul etmiyorum” yanıtını verdi. Fırat Sarı savunmasının devamında, “Ben genel olarak bir ihmal, eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Biz elimizden geleni yaptık. Genel olarak bir eksiklik yaşandığını söyleyemem” dedi.