EKONOMİ - 28 Ekim 2021 Perşembe 10:49

Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu: 'Enflasyonun kademeli olarak hedeflere yakın sayacağını öngörüyoruz'

A
A
A
Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu: 'Enflasyonun kademeli olarak hedeflere yakın sayacağını öngörüyoruz'

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, 15 Ekim tarihi itibarıyla rezervlerin 126 milyar ABD dolarına yükseldiğini açıkladı.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu, "Enflasyon Raporu 2021-IV" başlıklı bilgilendirme toplantısında küresel iktisadi faaliyette yılın ilk yarısında yaşanan toparlanmaya rağmen yakın dönemde açıklanan güven endekslerinin salgının etkisiyle gerilemeye başladığını belirterek, aşılama oranlarındaki artışa rağmen salgında yeni varyantların küresel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tuttuğunu dile getirdi. Kavcıoğlu, ödemeler dengesindeki gelişmelerin TCMB’nin uluslararası rezervleri üzerinde olumlu yansımalarını gördüklerini dile getirerek, “Son dönemde rezervlerde istikrarlı bir artış eğilimi gözleniyor.

Bu dönemde özellikle reeskont kredi geri dönüşleri, zorunlu karşılık adımları ve cevherden altın alımları TCMB rezervlerini yukarı yönlü etkileyen faktörler olarak ön plana çıkıyor. Ayrıca diğer merkez bankalarıyla yapılan swap işlemleri ve SDR tahsisatı gibi gelişmeler de rezervleri yukarı yönlü etkileyen diğer faktörler oldu. 15 Ekim tarihi itibarıyla rezerv rakamı yaklaşık 126 milyar ABD doları seviyesine yükseldi. Önümüzdeki dönemde de TCMB olarak para politikasının aktarım mekanizmasını kuvvetlendirmek amacıyla rezerv birikiminin devam etmesini amaçlıyoruz” dedi.

Kavcıoğlu, enflasyon beklentilerinin seyrine bakıldığında hem piyasa katılımcıları anketi hem de piyasa bazlı göstergelere göre enflasyon beklentilerinde son dönemde bir miktar artışa devam ettiğini belirtti. Kavcıoğlu, enflasyon görünümünün salgının seyri ile salgın dönemine özgü koşulların arz zincirleri üzerindeki etkileri, iktisadi faaliyetin, talep kompozisyonunun durumu ve finansal koşullar birlikte dikkate alındığında para politikasında güncelleme ihtiyacı olduğunu değerlendirdiklerini belirterek, “Bu çerçevede eylül ve ekim aylarında politika faizinde toplam 300 baz puan indirime gidilmiştir” dedi.

Para politikası duruşu belirlenirken para politikasının etkilendiği talep unsurlarının, çekirdek enflasyon gelişmelerinin ve arz şoklarının oluşturduğu etkilerin ayrıştırılmasına yönelik analizlerin değerlendirildiğini ifade eden Kavcıoğlu, “Geçtiğimiz üç aylık dönemde Merkez Bankası fonlaması sade bir operasyonel çerçevede açık piyasa işlemleri ve kur takası işlemleri kanalıyla yapılmıştır. Para piyasasındaki gecelik faizler, Merkez Bankası politika faizi etrafında oluşmaya devam etmektedir” diye konuştu. Orta vadeli tahminler üretilirken başlangıç noktası olarak iktisadi görünümü esas aldıklarını dile getiren Kavcıoğlu, “İthalat fiyatları, gıda fiyatları, küresel büyüme ve maliye politikası gibi dışsal unsurlar için varsayımlarımızı gözden geçirdik ve güncelledik” ifadelerini kullandı.

“Petrol fiyatı varsayımımızı 2021 yılı için ortalama 70.8 ABD dolarına, 2022 yılı için ise 77 buçuk ABD dolarına yükselttik”

Ham petrol fiyatlarının temmuz enflasyon raporu tahminleri ile büyük oranda uyumlu olarak gerçekleştiğini hatırlatan Kavcıoğlu, “Ancak arz talep uyumsuzluğuna bağlı olarak eylül ayında başlayıp ekim ayında da devam eden fiyat artışları ham petrol fiyatlarının önümüzdeki dönemde temmuz ayı tahminlerimizin üzerinde kalacağına işaret etmektedir. Bu nedenle ham petrol varsayımlarımızı yukarı yönlü güncelledik. Bildiğiniz gibi ham petrol fiyatlarına dair varsayımlarımızı uluslararası piyasalarda oluşan vadeli fiyat eğrilerinin ortalamasını alarak oluşturuyoruz. Buna göre petrol fiyatı varsayımımızı 2021 yılı için ortalama 70.8 ABD dolarına, 2022 yılı için ise 77 buçuk ABD dolarına yükselttik” dedi.

Petrol fiyatlarındaki artışın yanı sıra doğal gaz fiyatlarının da son dönemde hızlı bir şekilde artmasına bağlı olarak uluslararası emtia fiyatlarının enerji fiyatlarının katkısı ile yükseldiğine dikkati çeken Kavcıoğlu, “Bu doğrultuda ithalat fiyatlarının genel seviyesine ilişkin varsayımlar da enerji kaynaklı olarak temmuz enflasyon raporu varsayımlarımızın üzerinde gerçekleşti. Uluslararası piyasalarda oluşan vadeli fiyat eğrisi, önümüzdeki dönemde bir süre daha yükseldikten sonra düşüşe geçeceğine işaret etmektedir” diye konuştu.

Kavcıoğlu, gıda enflasyonu varsayımlarını uluslararası fiyatlarda gözlenen artışlar ve tarımsal kuraklık gelişmelerini göz önünde bulundurarak 2021 ve 2022 yılları için yukarı yönlü güncellediklerini dile getirdi. Kavcıoğlu, küresel iktisadi faaliyet üzerinde Delta varyantı kaynaklı belirsizliklerin artmasına rağmen dış talep görünümüne ilişkin varsayımlarında temmuz ayı raporunun yayınlandığı döneme göre bir güncelleme olmadığını ifade etti. Kavcıoğlu, maliye politikası ve finansal politikaların para politikası ile eşgüdüm içerisinde enflasyonda öngörülen düşüş patikası ile uyumlu bir makro çerçevede belirleneceği bir orta vadeli görünümü esas aldıklarını kaydetti.

“Enflasyonun 2021 yıl sonunda yüzde 18.4 olarak gerçekleşeceğini, 2022 yıl sonunda yüzde 11.8 ve 2023 yıl sonunda ise yüzde 7 seviyesinde olacağını tahmin ediyoruz”

TCMB’nin temel varsayımlarının ve kısa vadeli öngörüleri doğrultusunda para politikası duruşunun geçici etkilerinin ortadan kalkması ile enflasyonun yeniden düşüş eğilimine dönmesini sağlayacak sıkılıkta oluşturulmaya devam edileceği bir görünüm altında kademeli olarak hedeflere yakın sayacağını öngördüklerini belirten Kavcıoğlu, “Bu çerçevede enflasyonun 2021 yılı sonunda yüzde 18.4 olarak gerçekleşeceğini, 2022 yılı sonunda yüzde 11.8 ve 2023 yılı sonunda yüzde 7 seviyesine geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını tahmin ediyoruz” diye konuştu.

"Türk lira cinsinden ithalat fiyatları varsayımındaki güncellemeler enflasyon tahminini 1.5 puan artırdı"

2021 yılı sonu enflasyon tahminini yüzde 4.3 puanlık güncelleme ile yüzde 14.1’den yüzde 18.4’e yükselttiklerini hatırlatan Kavcıoğlu, “Bir önceki rapor dönemine göre gıda fiyatları ve Türk lira cinsinden ithalat fiyatları varsayımlarındaki güncellemeler enflasyon tahminini sırasıyla 2.1 puan ve 1.5 puan artırdı. Yönetilen-yönlendirilen fiyatlar ise büyük ölçüde alkol, tütün kaynaklı olarak tahmini 0.3 puan yükseltti. Ayrıca çıktı açığındaki güncelleme de tahmini 0.4 puan yukarı çekti” dedi.

2022 yılı sonu enflasyon tahminini yüzde 7.8’den yüzde 11.8’e yükselttiklerini anımsatan TCMB Başkanı Kavcıoğlu, “Başlangıç koşullarındaki güncellemenin enflasyonun ana eğilimine etkileri 2022 yılı sonu enflasyon tahminini 2.2 puan artırdı. Diğer yandan gıda enflasyonu varsayımındaki güncelleme tahmini 1 puan artırırken, çıktı açığındaki değişiklik ise 0.8 puan yükseltici yönde katkıda bulundu” diye konuştu.

“Tedarik sürecine yönelik veriler, küresel ölçekte arz yönlü unsurların etkisini koruduğuna işaret ediyor”

Enflasyonda son dönemde gözlenen yükselişte gıda ve ithalat fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurların, yönetilen-yönlendirilene fiyatlardaki artışlar ve açılmaya bağlı gelişmelerin etkili olduğunu dile getiren Kavcıoğlu, “Yeniden açılmaya bağlı olarak bilhassa yaz aylarında lokanta-otel gibi bazı sektörlerde talep yönlü etkiler gözlemledik. Ayrıca salgın döneminde bazı sektörlerde ülkemize olan ek taleple ihracatımızda güçlü artış eğilimini izledik. Halihazırda tedarik sürecine yönelik veriler, küresel ölçekte arz yönlü unsurların etkisini koruduğuna işaret ediyor” ifadelerini kullandı.

“Son dönemde ülkemizde de sürdürülebilirlik temalı sendikasyon kredi temini ve Eurobond kıymet ihraçlarının gerçekleştiğini gözlüyoruz”

İklim değişikliğinin merkez bankalarına etkisine değinen Kavcıoğlu, “Teknolojinin gelişimi ve hızlı sanayileşmenin yol açtığı küresel ısınma sorunu iklim değişikliğini de beraberinde getiriyor. İklim değişiklikleri iktisadi faaliyetleri etkileyerek başta gıda fiyatları olmak üzere genel fiyat düzeyinde ve dolayısıyla enflasyonda dalgalanmaya neden oluyor. Ayrıca küresel iklim değişiklikleri ortaya koyduğu farklı finansal riskler aracılığıyla finansal sistemi de olumsuz etkileyebiliyor. Nitekim küresel iklim değişikliği; fiyat istikrarı ve finansal istikrara dair ortaya koyduğu riskler nedeniyle pek çok merkez bankası ve uluslararası finansal kuruluşlar tarafından yakından izleniyor. Bu kapsamda son dönemde ülkemizde de yurtiçi bankalar ve reel sektör tarafından da sürdürülebilirlik temalı sendikasyon kredi temini ve Eurobond kıymet ihraçlarının gerçekleştiğini gözlüyoruz” dedi.

Yurtiçi bankalar ve reel sektörün fonlama yapısı içinde sürdürülebilir temalı kaynakların payının artması ve bu şekilde çevre dostu ve sosyal temalı yatırımların gerçekleştirilmesinin önemli olduğunu değerlendirdiklerine vurgu yapan Kavcıoğlu, “Bu çerçevede TCMB olarak para politikasının ana hedeflerinde bir değişikliğe yol açmadan küresel iklim değişikliğinin oluşturduğu finansal riskleri azaltmak amacıyla sürdürülebilir finans uygulamalarını uzun vadeli bir politika olarak desteklemeyi önemsiyoruz. Bu doğrultuda söz konusu fonlama kaynaklarına dair teşvik edici zorunlu karşılık uygulamaları sürdürülebilir temalı kıymetlerin merkez bankası likidite yönetimi çerçevesinde teminat olarak kabul edilmesi gibi çeşitli adımlara dair çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu. Kavcıoğlu’nun açıklamalarının ardından soru-cevap bölümüne geçildi.

Mustafa Cenik - Ali Nargüner
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ticaret Bakanı Bolat: "Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin tutuklama kararı alması çok önemli bir adım" Türkiye-Cezayir İş ve Yatırım Forumu’nda katılan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) birkaç gün önce İsrail’in soykırımının baş mimarları olan kişileri tutuklama kararı alarak suçlu ilan etmesi çok önemli bir adımdı. Filistin’de, Gazze’de, Batı Şeria’da, Lübnan’daki vahşi katliamın ve soykırımın son bulması noktasında cesaretlendirici olmuştur” dedi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türkiye-Cezayir İş ve Yatırım Forumu’na katıldı. Beylikdüzü’nde bir otelde düzenlenen etkinlikte iki ülke arasındaki stratejik ortaklık ve ekonomik iş birliği konuları ele alındı. Foruma Bakan Bolat’ın yanı sıra Uluslararası İş Forumu Başkanı Erol Yarar, Cezayir İktisat Eski Bakanı Prof. Dr. Abdelkader Sammari, Cezayir Ankara Büyükelçisi Ammar Bellani, Müteahhitler ve Sanayiciler Kulübü Başkanı Rashid Bouhamid ve çok sayıda sektör paydaşları katıldı. “Bu yılın ilk yarısı itibariyle milli gelirimizi tam 5 katı artırarak, 230 milyar dolardan 1,2 trilyon dolara yükselttik” Türkiye-Cezayir İş ve Yatırım Forumu’nda konuşan Ömer Bolat, "Cezayir-Türkiye Karma Ekonomik Komisyon 12. Dönem Toplantısı da geçtiğimiz Mayıs ayında Ankara’da yapılmıştı. İki ülke liderleri ve hükümetleri arasında çok büyük bir yakınlık var ve yakın ilişkilerimiz devam etmektedir. 22 yıldan bu yana Türkiye Cumhuriyeti olarak ekonomide çok büyük atılımlar ve başarılar kaydettik. Milli gelirimizi tam 5 katı artırarak, 230 milyar dolardan 1,2 trilyon dolara yükselttik, bu yılın ilk yarısı itibariyle. Kişi başına milli gelirimizi yine 22 yılda 3 bin 600 dolardan 13 bin 300 dolara yükselttik. Bu yılın sonunda inşallah 14 bin 500-15 bin dolar civarında kişi başı milli gelire ulaşacağız. Mal ihracatlarımızı 7.5 kat arttırarak 36 milyar dolardan 262 milyar dolara, hizmetler ihracatımızı da yine 7.5 kat artışla 14 milyar dolardan 112 milyar dolara yükselttik. Bugün Türkiye 340 milyar dolar mal ithalatı, 260 milyar dolar mal ihracatı ile 600 milyar dolar civarında bir toplam dış ticarete sahiptir. Milli gelirimizin yaklaşık yüzde 50’sini oluşturmaktadır. Dış yatırımlarda da, 2002’ye kadar 14 milyar dolar yabancı doğrudan yatırım gelmişken Türkiye’ye, bu rakam son 22 yılda 269 milyar doları aşmıştır. Bunları reformlarla, doğru politikalarla, siyasi ve ekonomik istikrarı koruyarak, hep yurt içi ve yurt dışı yatırımları, istihdamı ve ihracatı arttırmaya çalışarak başardık" dedi. “Cezayir bizim Afrika’daki ikinci büyük dış ticaret ortağımızdır” Cezayir ile yürütülen ticari ilişkilere değinen Bakan Bolat, "Cezayir bizim Afrika’daki ikinci büyük dış ticaret ortağımızdır. Birinci sırada Mısır, ikinci sırada Cezayir yer alıyor. Ancak Cezayir, Türkiye yatırımları için birinci ülkedir Afrika’da. Bin 500 Türk firması 6 milyar dolarlık yatırımlarla Cezayir’de yatırım, üretim, istihdam ve ihracat peşinde koşmaktadırlar. Bunu yaparlarken de Türkiye ile ticarette de köprü rolü oynamaktadırlar. Müteahhitlik bir başka başarı hikayemizdir. Türkiye’nin dünyada 2002’ye kadar 50 milyar dolarlık müteahhitlik hizmetleri varken, son 22 yılda buna 472 milyar dolar daha ilave oldu. 522 milyar dolara yükseldik,137 ülkede 12 bin 330 proje ile. Ve Afrika’da en büyük müteahhitlik hizmetlerini Cezayir’de gerçekleştirdik. 700’e yakın proje ve 33 milyar dolarlık müteahhitlik hizmetlerini gerçekleştirdik. Cezayir’de dış ticaret bakanımızla beraber bu tercihli ticaret anlaşması müzakerelerini hızlandıracağız. Bu ticaret diplomasisi çabalarımız, dünyayla maksimum ekonomik iş birliği çabalarımız, siyasi istikrar ve yurt dışı ilişkilerde kazan-kazan, birlikte güçlenmek, birlikte büyümek hedefleri doğrultusunda hızlı adımlarla yol alıyoruz. İslam ülkeleri ile dış ticaret anlaşmalarımız 22 yılda tam 11 kat yükseldi. 10,8 milyar dolardan 2023 yılında 130 milyar dolara artış gerçekleştirmiş olduk” ifadelerini kullandı. “UCM heyetini yürekten tebrik ediyoruz” Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni tutuklama kararı alması çok önemli bir adım olduğunu söyleyen Bakan Bolat, "Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) birkaç gün önce İsrail’in soykırımının baş mimarları olan kişileri tutuklama kararı alarak suçlu ilan etmesi çok önemli bir adımdı. Filistin’de, Gazze’de, Batı Şeria’da, Lübnan’daki vahşi katliamın ve soykırımın son bulması noktasında cesaretlendirici olmuştur. Suçların cezasız kalmayacağı ve adaletin ahirete kalmadan bu dünyada da tecelli edeceği noktasında yüreklere su serpmiştir. UCM heyetini yürekten tebrik ediyoruz. Türkiye olarak gerçekten dünyada tek başımıza da olsak, İsrail ile ihracat ve ithalatı 6 ay önce durdurma kararı almıştık ve bu kararımızı uygulamaktayız. Ama Filistin ekonomisine ayakta kalması için Filistin’in istediği ticaret noktasında da onlara gerek ihracatta gerek ithalatta destek vermekteyiz. Ve Gazze’dekiler başta olmak üzere kardeşlerimize 85 bin ton gıda ve sağlık yardımları, hijyen yardımları konusunda öncülük ediyoruz, etmeye devam edeceğiz" diye konuştu.