POLİTİKA - 15 Nisan 2016 Cuma 23:36

Meral Akşener: Baş paralel bu durumda Bahçeli

A
A
A
Meral Akşener: Baş paralel bu durumda Bahçeli

Eski MHP Milletvekili Meral Akşener, paralel proje söylentileriyle ilgili, “Eski Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu için de böyle demişlerdi. Şimdi de benim için diyorlar. O dönem sayın İhsanoğlu, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'nin adayıydı. Ekmeleddin İhsanoğlu bir paralel proje ise, onun seçen baş paralel de Sayın Bahçeli oluyor" dedi.

Eski MHP Milletvekili Meral Akşener, CNN Türk’te Akif Beki’nin sorularını yanıtladı. Şehitlere rahmet dileyerek sözlerine başlayan Akşener, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile ilişkilerinin kopmasının nedeniyle ilgili, “Sayın Bahçeli’nin bizzat davetiyle 2001 yılında MHP’ye katıldım. Milletvekili adayı oldum. 2004’te İstanbul büyükşehir adayı yapıldım. 2007’de 1. Sıra milletvekili adayı oldum. Bunlar Bahçeli’nin tasarrufuyla oldu. Ne olduğunu anlayamadığım bir biçimde cumhurbaşkanlığı seçimine giderken benim ismim geçti medyada. Benim dışımda gelişti bu süreç. Benimle ilgili yazı yazın diyen bir pozisyonda değilim o yazarlalar ilgili. Sonuç itibariyle buradan bir gerilim başladı. Bazı anketlerde CHP’nin adayının yüzde 22, benim yüzde 28 Erdoğan’ın 38 olduğu çıktı. İkinci turda benim kalabileceğim gibi yorumlar yapıldı. Ve bir gün Bahçeli çatı aday önerisinde bulundu. Partileri gezdi ve İhsanoğlu aday olarak ortaya çıktı. Ben İhsanoğlu için çok çalıştım. Daha sonra 2015 seçimlerinde aday oldum ve birinci sıradan 3. bölge Sayın Bahçeli tarafından” dedi.

“1 KASIM SEÇİMLERİNDE BAHÇELİ BENİ LİSTEDEN ÇIKARDI”

“Çirkin şey yaşadım o süreçte malum bir iftira yaşadım Bahçeli’yi bilgilendirdim. Kafana takma üzülme dedi. Sonrasında devam ettim” diyen Akşener, “Sonunda seçimler bitti. Gönül alma konusuyla ilgili Abdülkadir Sevli bir yazı yazdı. MHP AK Parti koalisyonu kurulsa diye bir yazı yazıldı. Sayın Bahçeli; hep Meral hep Meral bir daha olursa üstünü çizerim dedi. 1 Kasım seçimlerinde Bahçeli beni listeden çıkardı. Buna bir itirazım olmadı. Kararlar böyle konulduğu için itirazım olmadı. Bu süreç içinde hiçbir beyanım sitemim olmadı” diye konuştu.
Sonuçların ardından harekette aşağıdan yukarıya bir kaynama olduğunu belirten Akşener, şunları kaydetti:
“Çık yola dendi. Daha önceden de söylemişti. Ben o zaman böyle bir şey düşünmediğimi söylemiştim. Ancak bu sefer sonuç değiştirdi işi. Ben olağan üstü kongre talebimi dile getirdim. Siz imzalarınızı toplasanız da yapmıyoruz cevabını aldık. Bu imzaların özelliği şu, il ilçe başkanları, belediye başkaları imza verdi. Bir talimat daha geldi Bahçeli’den ‘1100 imzada toplasanız da hükmündedir.’ Biz de mahkemeye gittik. Mahkeme karar verdi. 8 Nisan’da 3 kişilik çağrı heyeti atadı. Birdenbire bu mahkemenin bu karar veremeyeceği tartışması çıktı. Dolayısıyla çağrı heyeti şunu yapacak; delegelere çağı yapacak ve kongreyi toplayacak. Bütün kurullar devam ediyor. Sadece bu 3 arkadaşımız bu kongreyi yapmakla görevlendirildi. Partinin iç işleyişiyle ilgilisi yok. Divan seçildiği andan itibaren de görevleri bitecek.”

“BAŞ PARALEL BAHÇELİ OLUYOR”

Ekmeleddin İhsanoğlu’nun paralel proje söylentileriyle ilgili soru üzerine Akşener, “MHP’nin Sayın İhsanoğlu’nun önerisi olduğunu biliyorum. Muhafazakar dediğimiz alanın temsilcisi olduğunu ve Abdullah Gül’le yakınlığını biliyordum. İktidar tarafından da İTÖ başına getirdiğini biliyorum.
Ben Sayın İhsanoğlu’nu tenzih ediyorum. Ekmeleddin İhsanoğlu için de böyle demişlerdi. Şimdi de benim için diyorlar. O dönem sayın İhsanoğlu, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'nin adayıydı. Ekmeleddin İhsanoğlu bir paralel proje ise, onun seçen baş paralel de Sayın Bahçeli oluyor" şeklinde konuştu.

“NİYE KAÇILIYOR ANLAMIŞ DEĞİLİM”

2 milyon oy kayıbıyla ilgili soru üzerine Akşener, “Biz öncelikle kongre talebinde bulunduk. Bin 153 delegenin karşısına çıkmayı talep ettik. Kendisinin de aday olması halinde, burada bir garanti yok ki şu seçilecek diye. 2 milyon oy kaybı MHP için makul ise bizim için, taban için makul değil. Bunun tartışılması gerekiyor. Kurultayı toplarsınız bu tartışma zeminin oluşturulur. Niye kaçılıyor anlamış değilim” dedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüferli kadınlardan şiddete karşı tek ses Nilüferli kadınlar şiddete, eşitliğe ve haksızlığa karşı ses yükseltti. ’Yaşasın Kadın Dayanışması’” pankartları ve sloganlar eşliğinde yürüyüş yapan kadınlar, şiddete karşı ’dur’ dedi. Şiddete karşı seslerini duyurmak isteyen kadınlar, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında, Nilüfer Belediyesi ve Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi’nin düzenlediği yürüyüşte bir araya geldi. Kadınlar yürüyüşe Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’ndaki Nilüfer Kent Konseyi önünden başladı. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’in eşi Nuray Özdemir, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Serpil Altun, Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Nazlı Ünalan ve çok sayıda kadın, ’Yaşasın Kadın Dayanışması’ ’Kadınlar Birlikte Yaşam İçin Direnişte’ pankartları ve sloganları ile Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüyüş yaptı. Nilüfer Belediyesi Halk Evi önünde yapılan basın açıklamasında konuşan Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Serpil Altun, dünyanın dört bir yanında milyonlarca kadının maruz kaldığı şiddete ‘dur’ demek ve bu mücadeleye bir kez daha ses vermek için toplandıklarını söyledi. Kadına yönelik şiddetin yalnızca bireysel bir sorun değil, toplumsal bir yara ve evrensel bir insan hakları ihlali olduğunu dile getiren Altun, “Her kadının şiddetten uzak bir yaşam sürme hakkı vardır ve bu hakkın korunması hepimizin sorumluluğudur” diye konuştu. Nilüfer Belediyesi olarak, şiddetle mücadelede kararlı olduklarına vurgu yapan Altun şöyle konuştu: “Kadınların güçlenmesi, haklarının korunması ve dayanışma ağlarının güçlendirilmesi için durmaksızın çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda, 6284 sayılı Kanun’un etkin bir şekilde uygulanması ve kadınlara yönelik koruma ve destek mekanizmalarının yaygınlaştırılması en büyük önceliklerimiz arasındadır. Bugün burada attığımız her adım, yalnızca bir yürüyüş değil; adalet, eşitlik ve barış yolunda atılmış güçlü bir adımdır. Hep birlikte, kadınların yalnız olmadığını, dayanışma içinde olduğumuzu ve şiddete karşı sıfır tolerans ilkemizden asla vazgeçmeyeceğimizi haykırıyoruz.” Nilüfer Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Nazlı Ünalan ise günün önemine dikkat çekerek, son dönemde kadına ve çocuklara yönelik şiddetin arttığının altını çizdi. Ünalan, sadece Ekim ayında 48 kadının, bu yıl başından beri ise 406 kadının öldürüldüğünü vurgulayarak, şiddete karşı dayanışma çağrısında bulundu. Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü çerçevesinde “Masallara Sığmayan Kadınlar” isimli tiyatro oyunu izleyiciyle buluştu. Nilüfer Belediyesi Nâzım Hikmet Kültürevi’nde sahnelenen, kadınların günlük yaşam mücadelelerini ve masalsı hikayelerle harmanlanan hayatlarını esprili bir dille ele alan oyun, izleyicilerden tam not aldı.
Ankara Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü Turan: "Bugüne kadar 14 bin öğrenciyi Türkiye’ye getirdik okuttuk, onların her biri Türkiye’nin gönüllü elçileri" Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü İzani Turan, Türkiye genelinde 25 bin 216 öğrenciye Kur’an-ı Kerim hediye edildiğini belirterek, dünya coğrafyasından da bugüne kadar 14 bin öğrenciyi Türkiye’ye getirerek okuttuklarını söyledi. Turan, "Onların her biri Türkiye’nin şu anda gönüllü elçileri. Hangi ülkeye giderseniz gidin size refakat edecek, Türkçeyi bizim gibi konuşan çocuklarla karşılaşacaksınız" dedi. Türkiye Diyanet Vakfı, Ankara’nın Pursaklar ilçesinde bulunan Abdurrahim Karakoç Ortaokulu’nda Öğretmenler Günü vesilesiyle ‘Dersimi Seçiyorum Kur’an’ımı Alıyorum’ adlı program düzenledi. Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü İzani Turan, Türkiye genelinde 25 bin 216 öğrenciye Kur’an-ı Kerim hediye edildiğini belirterek, bu projeyle hem eğitim camiasında hem de toplum genelinde farkındalık oluşturmayı ve öğrencilerin dini bilgilerini pekiştirmeyi amaçladıklarını söyledi. Nijerya’da su kuyusu açacaklarını ifade eden Turan, “Bin 350 civarında su kuyusu açtık. Dünya coğrafyasından bugüne kadar 14 bin öğrenciyi Türkiye’ye getirdik okuttuk. Onların her biri Türkiye’nin şu anda gönüllü elçileri. Hangi ülkeye giderseniz gidin size refakat edecek, Türkçeyi bizim gibi konuşan çocuklarla karşılaşacaksınız. Bu Diyanet Vakfımızın 52 tane yurdunda okuyan, barınan öğrencilerimiz. Ve şunu gördüm, şunu söyleyebilirim bu sömürücü dünyanın şu anda sömürüsünün hemen hemen sonlarına doğru geliniyor. İnsanlar hakikaten bundan bergüzar olmuşlar, çok perişan olmuşlar. Bunun farkındalar. Türkiye’ye muhteşem bir sevgi olduğunu görmekten mutlu olduk. Öğretmenler Gününüz kutlu olsun. Hepinize sağlıklı, sıhhatli günler diliyorum. Allah keder vermesin, ailenizde de huzur diliyorum, başarılar diliyorum” diye konuştu. Turan, "Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimizin Hayatı" derslerini seçen 5. ve 9. sınıf öğrencilerine Kur’an-ı Kerim hediye ederek, öğretmenlere gül ve kitap hediye etti.