POLİTİKA - 27 Ocak 2023 Cuma 15:13

Mart ayı sonunda Karadeniz gazını hanelere verilmeye başlanacak

A
A
A
Mart ayı sonunda Karadeniz gazını hanelere verilmeye başlanacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Değeri 1 trilyon dolara ulaşan bu doğal gazı millî şebekemize bağlamak için gemiler ve personel şu anda harıl harıl çalışıyor. İnşallah milletimize taahhüt ettiğimiz şekilde Mart ayı sonu itibariyle Karadeniz gazını hanelere vermeye başlıyoruz" dedi.

Altı buçuk milyar dolar değerinde altın keşfinin yapıldığı Bilecik’in Söğüt ilçesinde Gübretaş’a ait maden tesisinin açılışını yaparak ilk külçe altını döken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “3 buçuk milyon ons, kaynağı 1,92 milyon ons rezerve tekabül eden bu altının bir an önce Türk ekonomisine kazandırılması için çalışmaları hızlandırdık. Bu tesis ilk etapta yıllık 2 buçuk tona kadar altın üretme kapasitesi ile çalışacak. Kalan 2 fazın yatırımlarını da 3 yıl içinde neticelendirmeyi planlıyoruz. Böylece yıllık üretim miktarını yaklaşık 6 buçuk tona yükselteceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanlığı döneminde ilk kez Bilecik’e geldi. Ziyaretlerine Söğüt ilçesinde başlayan Erdoğan, Cuma namazını Ertuğrul Gazi Camii’nde kıldı. Namazın ardından Ertuğrul Gazi Türbesi’ni ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin en büyük altın keşiflerinden biri olan 6.5 milyar dolar değerindeki 109 ton altın rezervinin işleneceği Gübretaş'a ait Söğüt'teki maden tesisinin açılışını yaparak ilk külçe altını döktü. Açılışa Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay katıldı.

“Söğüt Altın Madeni’nin önemi daha iyi anlaşılacaktır”

Maden tesisinin açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tesisin ilk etapta yıllık 2 buçuk tona kadar altın üretme kapasitesiyle çalışacağını belirterek, “Gübretaş Maden Yatırımları uhdesinde bulunan Söğüt Altın Madeni ile ilgili yatırım sürecini 2021 yılı Ocak itibariyle başlatmıştık. Maden sahasında yapılan çalışmalar neticesinde, 109 ton altın kaynağı ile 60 ton altın rezervi tespit edildi. Bir baka ifadeyle 3 buçuk milyon ons kaynağı 1,92 milyon ons rezerve tekabül eden bu altının bir an önce Türk ekonomisine kazandırılması için çalışmaları hızlandırdık. Maden sahasındaki yatırım faaliyetleri 3 ayrı faz olarak toplam 500 milyon dolara ulaşacak şekilde planlandı. Bugüne kadar yaklaşık 70 milyon dolar yatırım gerçekleştirilerek, projenin ilk kısmı tamamlandı. Daha önce söz verdiğimiz gibi tesis ilk altın dökümünü yapacak şekilde hazır hale getirildi. Bu tesis ilk etapta yıllık 2 buçuk tona kadar altın üretme kapasitesi ile çalışacak. Kalan 2 fazın yatırımlarını da 3 yıl içinde neticelendirmeyi planlıyoruz. Böylece yıllık üretim miktarını yaklaşık 6 buçuk tona yükselteceğiz. Ülkemizin ortalama yıllık altın üretiminin 35 ton civarı olduğu dikkate alındığında, Söğüt Altın Madeni’nin önemi daha iyi anlaşılacaktır. Burası tam kapasite ile faaliyete geçtiğinde ülkemizde en çok altın üretimi yapılan ilk 3 madenden birisi olacaktır. Bugün itibari ile Söğüt altın madeni sahasında yaklaşık bin kardeşimiz istihdam ediliyor. İlerleyen dönemlerde bu sayının bin 300’ü bulmasını bekliyoruz. Söğüt ve Bilecik’le birlikte Türkiye'nin ekonomisine katkı sağlayacak tesisimizin hayırlı olmasını Allah'tan diliyorum. Tesisin bugünlere gelmesinde emeği geçen herkesi tebrik ediyorum” dedi.

“Toplam yatırım tutarı 1 milyar 771 milyon lirayı bulan kamu ile, 653 milyon lirayı olan özel sektör projelerinin resmi açılış sevincini vatandaşlarımızla birlikte Bilecik'te yaşayacağız”

Bilecik’te yapılacak toplu açılışlara değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabi bugün Bilecik'e sadece altın madenin açılışı için gelmedik. İnşallah buradan şehir merkezimize gidecek, valilik önünde bizleri bekleyen Bilecikli kardeşlerimizle kucaklaşacağız. Bu vesileyle toplam yatırım tutarı 1 milyar 771 milyon lirayı bulan kamu ile, 653 milyon lira olan özel sektör projelerinin resmi açılış sevincini vatandaşlarımızla birlikte Bilecik'te yaşayacağız. Ardından Bilecikli gençlerimizin heyecanına, coşkusuna ortak olacağız. Böylece müjdelerle, açılışlarla, hizmetlerle dolu bir programla yıllar sonra Bilecik'te ve Bilecikli kardeşlerimizle hasret gidereceğiz. Değerli dostlar, Türkiye 2002 yılından itibaren tarihinin en büyük kalkınma ve demokrasi hamlelerini gerçekleştirmiş bir ülkedir. Son 20 yılda gerçekten büyük bir gayretle, samimiyetle çalışarak ülkemizin bölgesini üretim ve ticaret merkezi haline getirdik. Nerede bir eksiğimiz, sıkıntımız veya geliştirilmeye muhtaç bir alan varsa hiçbirini ihmal etmeden hepsini de çözüme kavuşturduk. Göreve geldiğimiz Türkiye ile bugünün Türkiye'si arasındaki o devasa farkı, meselelere ideolojilerinin penceresinden bakmayan herkes görebiliyor. Bilhassa yaşı 35-40’ın üzerinde olan ve ülkemizin eski sorunlarını bilen, hatırlayan vatandaşlarımız, iktidarlarımız döneminde yapılan hizmetlerin büyüklüğünü ne manaya geldiğini gayet iyi biliyor. Kalkınmanın temel altyapısını oluşturan eğitim, sağlık, ulaştırma, haberleşme, enerji gibi alanlarda sadece 20 yılda kat ettiğimiz mesafe gerçekten takdire şayandır. Eğitimde, binadan personele pek çok kronik sorunu çözdük. Hastanelerimiz sağlık hizmetlerinde örnek gösteriliyor. Yollarımızın standardı birçok Avrupa ülkesinin bile üzerinde” ifadelerini kullandı.

“Mart ayı sonunda Karadeniz gazını hanelere vermeye başlıyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şu sözlerle devam etti:
“Enerjide yeni boru hatları, arama, sondaj faaliyetleri, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla kendi hikâyemizi yazıyoruz. Hükûmete geldiğimizde sadece 5 ildeki 57 yerleşim yerinde kullanılan doğal gazı bugün 81 ilimizdeki 703 yerleşim yerimize yaygınlaştırdık. Böylece nüfusumuzun yüzde 85’ine yakını doğal gaza kavuştu. Birileri güneş ve rüzgâr enerjisini yeni yeni keşfeden dursun, biz yenilenebilir enerjide Avrupa'da 5’inci dünyada 12‘nci sıraya yükseldik. Filomuza kattığımız sondaj ve sismik araştırma gemilerimizle dünyanın en geniş filosunu kurduk. Millî imkânlarla yürüttüğümüz çalışmalar sayesinde Karadeniz'de 710 milyar metreküplük ülkemizin en büyük doğal gaz rezervi keşfini yaptık. Değeri 1 trilyon dolara ulaşan bu doğal gazı millî şebekemize bağlamak için gemiler ve personel şu anda harıl harıl çalışıyor. İnşallah milletimize taahhüt ettiğimiz şekilde Mart ayı sonu itibariyle Karadeniz gazını hanelere vermeye başlıyoruz. Yaptığımız keşiflerle petrol üretimimizi artırdık. Akkuyu Nükleer Santrali’nin inşası da aralıksız devam ediyor. Bu sene içerisinde nükleer güç santralimizin ilk ünitesinde elektrik üretimine başlıyoruz. Rabbimizin bizlere bahşettiği hangi enerji kaynağı varsa bir yolunu bulup ülkemiz ekonomisine kazandırmanın gayretindeyiz.”

“Son 8 yılda binde8 olan madenciliğin millî gelir içindeki payı geçen yıl itibariyle yüzde 1,4’e yükseldi”

Türkiye’nin madencilik alanındaki gelişmelerinden bahseden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Petrol, doğal gaz ve madencilik gibi alanlarda karşılaştığımız onca engele ve sabotaja rağmen elde ettiğimiz başarıları ayrıca değerlendiriyoruz. Nitekim temel göstergelere bakmak bile Türkiye'nin bu başlıklarda nereden nereye geldiğini. Görmek için kâfidir. Son 10 yılda ortalama yıllık 742 milyon ton maden üretimi yapılıyor. Toplam madencilik üretimimiz 2021’de bir önceki yıla göre yüzde 14 artışla 814 milyon tona ulaştı. Geçtiğimiz yıl maden ihracatımız bir önceki yıla göre yüzde 9,1 artışla 6 buçuk milyar dolara ulaştı ve bu alanda cumhuriyet tarihinin rekoru kırılıyor. Bor üretiminde ve ihracatında da cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesini yakaladık. Eti Maden yüzde 95 kapasiteyle çalışarak 2 milyon 650 bin ton rafine bor satışı yaptı. Böylece yaklaşık 1 milyar 300 milyon dolar gelir elde ettik. Tüm bu hamleler sayesinde madencilik sektörümüzün gayri safi yurt içi hasılaya katkısının son 14 yılda 11 milyar liradan, burası çok önemli, 93 milyar liraya çıkardık. Aynı şekilde son 8 yılda binde 8 olan madenciliğin millî gelir içindeki payı her yıl kademeli olarak artarak, geçen yıl itibariyle yüzde 1,4’e yükseldi. Altın, petrolle birlikte en fazla ithal ettiğimiz ürünleri başında. Bu alanda talebimizin en az yarısını karşılayabilecek bir rezerve sahibiz” şeklinde konuştu.

“Çevrecilik bahanesiyle ülkemize çekilen yabancı destekli operasyonların sayısı bir hayli fazladır”

Türkiye’nin aleyhine yürütülen lobi çalışmaları nedeniyle kıymetli maden sektöründeki potansiyelini harekete geçiremediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye çok uzun yıllar boyunca kıymetli maden sektöründe kendi potansiyelini harekete geçirememiştir. Bunda teknolojik imkânların yetersizliği ve kapasite eksikliğinin yanı sıra ülkemiz aleyhine yürütülen lobi çalışmalarının etkisi de vardır. Çevrecilik bahanesiyle ülkemize çekilen yabancı destekli operasyonların sayısı bir hayli fazladır. Sivil toplum kuruluşu görünümlü yapılan en iyi kamuoyunun hassasiyetinin istismar edilmesi başta olmak üzere pek çok araç bu doğrultuda kullanılmıştır. Kıymetli maden sektörümüzün gelişmemesi için her yol denenmiştir. Tüm dünyada kabul gören maden çıkarma yöntemlerine ses etmeyenlerin ülkemiz söz konusu olunca ortalığı nasıl ayağa kaldırdığını, milletimizi nasıl galeyana getirdiğini hepimiz hatırlıyoruz. Türkiye'nin yeraltı kaynaklarını gün yüzüne çıkarmak ve ekonomimize kazandırma mücadelemizde biz de pek çok saldırıyla karşılaştık. Gezi olaylarındaki sokak terörünün de, kara propaganda faaliyetlerinin de bizi yolumuzdan alıkoymasına müsaade etmedik” dedi.

“Altın üretimimizi 2020 yılında 42 tonla cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı”

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Elimizdeki tüm imkânları seferber ederek kıymetli maden sektörümüzün önündeki engelleri tek tek kaldırmaya çalıştık. Böylece 2000 yılında neredeyse 0 olan altın üretimimizi 2020 yılında 42 tonla cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Son 5 yıllık verilere göre ortalama üretimimiz yıllık 35 ton civarındadır. Göreve geldiğimizden bu yana toplam 455 ton altının üretilmesini sağladık. Günümüzde 16 farklı madende üretim gerçekleştiriliyor. Yapacağımız yeni keşiflerle yerli altın üretimini artırmayı hedefliyoruz. Dış ticaretimizin dengeye kavuşabilmesi için ülkemizin potansiyelini her alanda olduğu gibi altında da en üst seviyede kullanmamız gerekiyor. Bugün açılışını yapacağımız Söğüt Altın Madeni’ni bu hedef doğrultusunda atılmış önemli bir adım olarak görüyorum. Söğüt Altın Madeninin burada çalışan kardeşlerimizle birlikte tüm ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum.”

Abdullah Güçlü - Ali Furkan Çetiner - Hüseyin Samet Öksüz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde milli teknoloji atölyesi kurulacak Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Bilim ve Toplum Başkanı (BİTO) Ömer Kökçam, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu’nu ziyaret ederek Milli Teknoloji Atölyesi kurulması planına dair iş birliği sürecini başlattı. Ziyarette BİTO Başkan Yardımcısı Cengiz Helvacı, BİTO Atölyeler Müdürü Eda Aşılı, Erzurum Büyükşehir Belediyesi (EBB) Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Ergün Engin ve EBB Bilim Merkezi Müdürü Yakup Koçak da hazır bulundu. TÜBİTAK’ın ülke genelinde yürüttüğü “Milli Teknoloji Hamlesi” projesi kapsamında, 81 ilde Milli Teknoloji Atölyelerinin kurulması hedeflenirken, bu atölyelerden birinin Atatürk Üniversitesi bünyesinde yer alması planlanıyor. TÜBİTAK ve Atatürk Üniversitesi iş birliğinde gerçekleşecek olan bu proje, gençlere hayallerindeki projeleri hayata geçirme, bilim ve teknoloji yarışmalarına hazırlanma imkânı sunacak. Milli Teknoloji Hamlesi Erzurum’a Uzanıyor BİTO Başkanı Ömer Kökçam, Erzurumlu olarak Atatürk Üniversitesinin bölge için taşıdığı değeri yakından bildiğini belirtti ve TÜBİTAK’ın 81 ilde gençlerin teknoloji alanında projeler geliştirmelerini desteklemek amacıyla başlattığı Milli Teknoloji Atölyeleri projesini tanıttı. Kökçam, bu atölyelerin gençlerin milli teknoloji alanında gelişim göstermelerine katkı sağlarken yerli ve milli sanayi için nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesine de destek olacağını vurguladı. “Üniversitelerimizde ve TÜBİTAK destekli bilim merkezlerinde kuracağımız atölyelerle gençlerimize, ulusal ve uluslararası bilim ve teknoloji yarışmalarına katılım fırsatları sunacağız. Bu sayede, milli teknolojiler geliştirecek gençlerimizi destekleyerek girişimci ruhlarını güçlendirmeyi amaçlıyoruz” ifadelerini kullanan Başkan Kökçam ayrıca, 200 metrekarelik alanlarda kurulacak atölyeler için “Atölye Kurulum Projesi” ve uzun süreli projeler için “Sürdürülebilirlik ve Kapasite Artırımı Projesi” gibi destek programlarının sunulacağı bilgisini paylaştı. Üniversite-Sanayi İş Birlikleri ile Destek Sağlanacak Milli Teknoloji Atölyeleri kapsamında yalnızca bilimsel altyapı değil, aynı zamanda sanayi iş birlikleri de desteklenecek. Kökçam, atölye çalışmalarında gençlerin projelerine teknik ve mesleki eğitim süreçleri ile katkı sağlanacağını belirterek: “Takımlarımıza makine, teçhizat ve sarf malzeme desteği sunacağız. Yarışma süreçlerinde takımlarımıza uzmanlarla buluşma fırsatları yaratacak, proje başvurularına danışmanlık sağlayacağız. Eğitim programları ve tanıtım etkinlikleri ile takımlarımızın gelişimini destekleyeceğiz” diye konuştu. Kökçam ayrıca, Türkiye genelindeki öğrenci kulüplerine yönelik kurulacak Milli Teknoloji Kulüplerinin faaliyetlerine destek verileceğini müjdeledi. Türkiye genelinde ortalama 12.500 öğrenci kulübü olduğunu belirten Kökçam, teknoloji kulüplerinin bu destekler sayesinde daha etkin çalışmalar yürütebileceğini kaydetti. Rektör Hacımüftüoğlu: “Fiziksel ve Fikirsel Gerekli Tüm Desteği Vermeye Hazırız” Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, üniversite olarak gençlerin bilimle buluşmasına ve onların projelerle gelişim göstermelerine büyük önem verdiklerini vurguladı. Bu atölyenin üniversite bünyesinde kurulmasının heyecan verici olduğunu ifade eden Rektör Hacımüftüoğlu: “Oldukça geniş bir kampüse ve olanaklara sahibiz. Gençlerimizi bilimle buluşturacak bu atölyenin üniversitemizde kurulacak olması bizi ziyadesiyle mutlu eder. Rektörlük olarak gerek fiziksel gerekse fikirsel bağlamda gerekli tüm desteği vermeye hazırız. Kurulacak bu atölyenin çocuklarımızı bilimsel aktivitelerle buluşturup geleceğin Aziz Sancar’ı, Selçuk Bayraktar’ı olarak yetişmelerine vesile olacağına inanıyorum” şeklinde konuştu. Rektör Hacımüftüoğlu: “Ülkemizin milli teknoloji hamlesine katkı sunan böyle bir projeyi Erzurum’da hayata geçirmek, gençlerimizin bilimsel çalışmalarla donanmış bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayacaktır. Bu bağlamda, BİTO Başkanı Ömer Kökçam ve TÜBİTAK ailesine sundukları bu değerli fırsatlar için teşekkür ediyorum” dedi. Ziyaret, Biyoçeşitlilik Bilim Müzesi ile Devam Etti Ziyaret sonunda BİTO Başkanı Ömer Kökçam ve beraberindeki heyet, Atatürk Üniversitesi Biyoçeşitlilik Bilim Müzesini gezerek Müze Müdürü Prof. Dr. Levent Gültekin’den yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. Erzurum ve bölge için önemli bilimsel projelerin değerlendirildiği ziyaret, Atatürk Üniversitesinin bilim ve teknoloji alanında milli hedeflere yönelik olarak sunduğu katkının güçlü bir iş birliği ile devam edeceğinin göstergesi oldu. Atatürk Üniversitesi ve TÜBİTAK iş birliğinde yürütülecek Milli Teknoloji Atölyesi projesi, Erzurum’da gençlerin teknolojiye erişimini güçlendirecek ve milli sanayiye yönelik nitelikli insan kaynağı yetiştirilmesine katkı sunacak önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Bursa İnegöl Belediyesi 8. Kitap Fuarı başladı İnegöl Belediyesi’nin bu yıl 8’incisini düzenlediği kitap fuarı başladı. 9 gün sürecek etkinlikte 100’ün üzerinde yazar ve yayınevi ile 1 milyonu aşkın kitap kitapseverlerle buluşacak. İlk günden vatandaşların akın ettiği organizasyonda her gün farklı yazarların imza ve söyleşi programları yer alıyor. İnegöl Belediyesi tarafından bu yıl 8’incisi düzenlenen “İnegöl Kitap Günleri Fuarı” bugün düzenlenen coşkulu törenle kapılarını açtı. MODEF Fuar Alanında düzenlenen ve 23 Kasım-01 Aralık tarihleri arasında 9 gün boyunca açık kalacak olan İnegöl Kitap Fuarında 100’ü aşkın yayınevi eserlerini sunuyor. Organizasyon kapsamında 35 yerel yazar ile 100’ü aşkın konuk yazar, 1 milyon kitap, konferanslar, söyleşiler ve imza günleri ile İnegöl’de dolu dolu bir kitap fuarı yaşanacak. İlk günden ziyaretçi akını Sadece İnegöl değil, çevre il ve ilçelerden de misafir ağırlayan etkinlik ilk günden yoğun bir ziyaretçi akınıyla karşılaştı. Bu 9 günlük sürede her gün aralarında pek çok sevilen yazarın yer aldığı güçlü kalemler ve sevilen yazarlar ‘Yazar Buluşmaları’ kapsamında vatandaşlarla bir araya gelecek. Kitap fuarı hafta içi 09.00-19.00 hafta sonu ise 10.00-20.00 saatleri arasında açık olacak. İnegöl Kitap Günlerinin açılış töreni bugün 12.00’da gerçekleştirildi. Açılışa; Kaymakam Eren Arslan, AK Parti Bursa Milletvekili Ayhan Salman, İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, siyasi parti temsilcileri, kurum temsilcileri ile öğrenciler, vatandaşlar ve davetliler katıldı. Açılışta fuarın onur konuğu olan yazar Alişan Kapaklıkaya da hazır bulundu. İlk günkü gibi heyecanlıyız Törende davetlilere yönelik konuşan Belediye Başkanı Alper Taban, “8’inci Kitap Fuarımızın açılışını gerçekleştirdik. Artık bu organizasyon İnegöl’ümüzde geleneksel bir hale geldi. 100’ün üzerinde yayınevi, yine aynı şekilde çok seçkin yazarlarımız ile 1 milyonun üzerinde kitap burada kitapseverlerimizle buluşuyor olacak. Ben tüm kitapseverleri Kültürpark içerisinde bulunan fuar alanımıza davet ediyorum. Belediyeler altyapı yapar, üstyapı yapar, şehri imar eden ama insana yapılan yatırım hepsinin üzerinde. Bugün burada ilk günkü gibi heyecanlı olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bizler şehrimizdeki tüm bireylerin burada kitaplarla buluşmasını arzu ediyoruz. Kitaplar yaşamlarının bir parçası olsun istiyoruz. Burada başka neler olacak? Söyleşiler, imza günleri olacak” dedi. İnegöl’ün yazarları artıyor Kitap fuarlarının İnegöl’e kattığı değerden de bahseden Başkan Taban, “Kitap fuarımızı ilk yaptığımız 2017 yılında 9 tane yerel yazarımız vardı. Bugün 8’inci Kitap Fuarımızda en küçüğü 7 yaşında olmak üzere 35 yerel yazarımız var. Bu da şehrimiz adına sevindirici bir durum” diye konuştu. “Kitap fuarları insanların kurumuş ruhlarını iyileştirir” Konuk yazar Alişan Kapaklıkaya ise “Hani kurumuş topraklar olur ya içerisine tohum ekersin bir şey çıkmaz. Sonra o toprağın üzerine bir yağmur yağar, toprağın tüm güzelliklerini dışına çıkarır. Toprağa bir tohum atarsın 30 kat çıkar, çekirdek atarsın ağaç olur. İşte kitap fuarları da insanların kurumuş ruhlarında dokunduğu zaman insanların içindeki tüm kapasiteyi açığa çıkaran bir etkinlik. İnegöl’de bu güzel etkinliğin oluşmasında emeği geçen Belediye Başkanımız Alper beye, emek verenlere, katılan herkese çok teşekkür ediyorum” ifadelerinde bulundu. Gençlerin kitaba olan ilgisi bizi mutlu ediyor AK Parti Bursa Milletvekili Ayhan Salman, 8. Kitap Fuarının hayırlı olmasını dileyerek; “Gençlerimiz görüyoruz ki kitapla çok ilgililer. Geçmişte gençlerin kitaplarla ilgilenmediği yönünde şehir efsaneleri vardı. Ama bugün bakıyoruz kütüphanelerimiz, kitap fuarlarımız gayet güzel ilgi görüyor. Bu da bizleri mutlu ediyor. Özellikle AK Parti belediyeciliği ile birlikte de yerel yönetimler sadece şehre yatırım yapan değil insanlara da yatırım yapan kurumlar haline geldi” şeklinde konuştu. Kasım ayı İNEGÖL’DE kitap mevsimi Son olarak konuşma yapan Kaymakam Eren Arslan da “Şehrimizde gurur duyduğumuz işler ortaya konuluyor. Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum. İnegöl genç ve dinamik bir şehir. 75 bin öğrencisi olan, bünyesindeki sanayi kuruluşlarıyla aktif çalışan nüfusu barındıran, kabuğuna sığmayan bir şehir. Bizler de bu dinamizme uygun faaliyetler ortaya koymaya gayet ediyoruz. 8 yıldır yapılan bu organizasyonla da Kasım ayı İnegöl’de kitap mevsimi haline gelmiş durumda” dedi. Ziyaretçiler fuara hayran kaldı Konuşmaların ardından kurdele kesilerek 8. İnegöl Kitap Günleri Fuarının açılışı gerçekleştirildi. Ardından protokol üyeleri tek tek stantları gezip kitapları inceledi. Fuara gelen vatandaşlar da memnuniyetlerini dile getirdiler. Bir vatandaş burada çok güzel kitaplarla tanıştıklarını ifade ederek “Çok güzel eserler var. Keyif aldığım bir ortam oldu” dedi. İnegöl Kitap Fuarına ilk 4 yılında öğretmen olarak katıldığını kaydeden bir yazar ise, “Bu yıl birlikte son 4 fuarda ise bir yazar olarak kendi kitabımı imzalamak için buradayım” şeklinde konuştu. Fuara oğluyla beraber gelen bir baba ise “Katılımın da çok olduğunu görmek bizleri ayrıca mutlu etti. Herkese mutlaka İnegöl Belediyesi 8. Kitap Fuarına gelmeli. Bir kitapsever olarak emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz” dedi.
Uşak Uşak Üniversitesi Spor Tesisleri tam donanımlı bir yapıya dönüşüyor UŞAK (İHA) – Uşak’ta 5 bin kişilik seyirci kapasiteli Spor Bilimleri Fakültesi ve Sentetik Atletizm Pistli Futbol Sahası, Uşak Üniversitesi ve Spor Toto Teşkilat Başkanlığı arasında yapılan reklam sözleşmesi protokolü ile tam donanımlı bir yapıya dönüşüyor. Uşak Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi ve Sentetik Atletizm Pistli Futbol Sahası’nın eksiklikleri, Spor Toto ile yapılan reklam sözleşmesi protokolü kapsamında sağlanan bütçe ile tamamlanacak. Rektör Prof. Dr. Ekrem Savaş, fiziki yapıların tamamlanması ve eksikliklerin giderilmesi noktasında önemli bir adım daha attıklarını belirtti. Öğrencilerin bilimsel, sosyal, kültürel ve sportif ihtiyaçlarının karşılanması için yoğun bir şekilde çalıştıklarını ifade eden Prof. Dr. Savaş, şu bilgileri verdi: “İhale süreçleri tamamlanan Spor Bilimleri Fakültesi ve Sentetik Atletizm Pistli Futbol Sahası ikmal işi kapsamında spor tesisimiz, FIFA standartlarında, 5000 seyirci kapasiteli tribünü ve modern saha aydınlatmalarıyla dikkat çekecek. Ayrıca, tribün altlarında judo, güreş, okçuluk ve basketbol branşlarına uygun modern salonlar ile tırmanma duvarı gibi alanlar yer alacak. Spor tesisimiz tamamlandığında modern altyapısı ve geniş imkanlarıyla öğrencilerimize ve Uşak’a hizmet verecek’’ Rektör Savaş, Uşak Üniversitesi’nin, gençliğe yatırımın geleceğe yatırım olduğu bilinciyle çalışmalarına devam ettiğini sözlerine ekleyerek desteklerinden dolayı Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak’a, Spor Toto Teşkilat Başkanlığı’na ve emeği geçen herkese teşekkür etti ve bu yatırımların gençlerin spora olan ilgisini artıracağını vurguladı.