Marmara Denizi Zeytinburnu açıklarında demirlemiş olan Kamboçya bayraklı Tallas isimli kuru yük gemisinden yaklaşık 3 hafta düşük bir şekilde yardım talebi gelmesi üzerine sivil toplum örgütü GEDDAD harekete geçti. Durumu ilk olarak yetkililere bildiren dernek problemin çözüldüğü bilgisini almasının ardından gemiye gitti. Ancak geminin bordasında çarşafa yazılı İngilizce “Help” yazısını fark eden dernek üyeleri, akşam saatlerinde hücum botlarıyla gemiye çıkarma yaptı. Gemiye ulaşmasının ardından 5 kişiden oluşan mürettebatın yaklaşık 5 aydır gemide mahsur kaldığı öğrenilince bir insanlık dramı ortaya çıktı. Dışarıyla hiçbir şekilde iletişim kurmayan ve yasalar gereği karaya da çıkamayan mürettebatın yağmur suyu ve denizde avladıkları balıklarla beslendikleri öğrenildi.
ŞİRKETLERİ İFLAS ETTİĞİ İÇİN ONLARI KADERİNE TERK ETTİ
Rus kökenli bir şirketin sahibinin iflas etmesi üzerine Ağustos ayından itibaren Zeytinburnu açıklarında demirlenmiş bir şekilde yardım bekleyen mürettebata yardım elini GEDDAD uzattı. İlk olarak Ukraynalı olan geminin kaptanı Nalyvayko Valeriy ile görüşen GEDDAD Yönetim Kurulu Başkanı Umur Zamanoğlu, mürettebatın yağmur suyu ve denizden avladıkları balıklarla beslendikleri ve üzerilerine giyecek elbiselerinin kalmadığını öğrendi. Mürettebatın aylardır denizde mahsur kaldıkları için hiç kimseyle irtibata geçemediği bundan dolayı aileleriyle de görüşemedikleri öğrenildi. Şirketlerinin iflas etmesi nedeniyle toplamda 62 bin dolar alacakları olduğunu ifade eden mürettebata yardım elini GEDDAD uzattı. Yapılan organizasyonla gemideki mürettebatın beslenebilmesi için gemiye içme suyu ve kumanya taşındı. Geçici olarak sorunları çözülen mürettebat ülkelerine dönebilmek için yetkililerden ve Uluslararası Denizcilik Örgütü’nde yardım bekliyor.
“AĞUSTOS AYINDAN BERİ YAĞMUR SUYU İÇİP, AVLADIKLARI BALIKLARLA BESLENİYORLAR”
Olay hakkında açıklamalarda bulunan GEDDAD Yönetim Kurulu Başkanı Umur Zamanoğlu, “Geminin bordasına ‘Help’ yani yardım çağrısının asılması üzerine standart bir olay olmadığını düşündük. Geminin ismine baktığımızda yaklaşık 3 hafta önce telsiz kanalıyla çok düşük bir şekilde yardım talep edildiğini işittik. Çağrı sinyaline baktığımız gemide asayişlik bir durum olduğunu düşündük. Ancak ‘gemide bir problemimiz var yardım istiyoruz’ denilince acil yardım çağrısı olmadığını düşünüp ilgili kurumlara bilgi verdik. Onlarda ilgilendik dediler ve arkasından olay kesildi. Bizde bordasında kocaman yardım yazan bir çağrıyı görmezden gelemedik. Her şey bir kenara kaptanı görünce güverteye çıkmayı rica ettik. Zaten bizi de büyük bir mutlulukla karşıladılar. Gemiye çıktığımızda gemide 40 yaş üzeri 5 tane personel ile karşılaştık. Bu personeller Ağustos ayından beri burada yağmur suyu içerek, dışarıdan 1-2 kişinin gönderdiği damacana suyla ve avladıkları balıklarla besleniyorlar. Hiçbir şekilde de maaş almıyorlar. Şirket ise Rus kökenli bir şirketmiş ve iflas etmiş, gemide burada kalmış. Gemi burada kalınca buradaki insanların ailelerini bırakın, kendileri yemek yiyecek bir şey bulamıyorlar. Balık avlayamadıkları için bugünü de aç geçirmişler. İflas boyutu ve hukuki yönüne bilemeyiz ama biz STK olarak bu duruma kayıtsız kalamadık. Böyle bir durumda bu geminin yardım çağrısına kayıtsız kalamayarak geldik. Durumu organize ederek, insanların açlığını gidermek için mürettebata 12 koli kumanya temin ettik” dedi.
“TÜRKİYE’DEN VE IMO’DAN YARDIM BEKLİYORUZ”
Geminin kaptanı Nalyvayko Valeriy, “Çok uzun zamandır gemideyiz, bundan dolayı da kontrat süremiz bitti. Uluslar arası kanunlara göre bu geminin personeli değiliz. Maaşlarımızı alamadığımız gibi aynı zamanda da üstümüzde kışlık bir kıyafetimiz dahi kalmadı. Kalanlarda yıprandı. Şu anda üstümüzde giyecek elbiselerimiz dahi yok. Aylarda doğru dürüst yemek yemediğimiz için eğer gelmeseydiniz son çare olarak filikadaki acil durum yemeklerini kullanacaktık. Bunları yiyerek kahvaltı yaparak gücümüzü toplamayı umut ediyorduk. Ailelerimiz uzun zamandır bizden haber alamıyor. Çok nadir zamanlarda görüşebiliyoruz. Ciddi olarak artık ülkemizde dönmek istiyoruz. Problemlerimizi şirkete aktardığımızda şirket hiçbir şekilde umursamıyor. Buradan hiçbir kimsede irtibata geçmedi. Müdürlerimiz bizi oyaladığı için burada kalmak zorunda kaldık. Türkiye’deki yetkililerden yardım bekliyoruz. Uluslararası Denizcilik Örgütü’nden yardım bekliyoruz. Ülkemizde şuanda birtakım sorunlar olduğu için bu nedenle ailemizin bulunduğu köyde elektrik yok. Bundan dolayı ailemizle görüşemiyoruz. Ancak ailemin bizim yaşadığımız ve insanların bize yardım ettiklerini bilmelerini istiyorum” diye konuştu.
DOĞAN CAN CESUR