SAĞLIK - 10 Eylül 2016 Cumartesi 12:06

Kurban Bayramı’nda et tüketimine dikkat

A
A
A
Kurban Bayramı’nda et tüketimine dikkat

Kurban Bayramında etin kesildikten sonra hemen tüketilmemesi gerektiğini belirten Diyetisyen Ayşegül Keskinkılıç, etin kesildikten sonra 24 saat bekletilip, öyle tüketilmesi gerektiğini söyledi.

Medical Park Elazığ Hastanesi Diyetisyeni Ayşegül Keskinkılıç, Kurban Bayramı öncesi et tüketimi ve saklanma koşullarıyla ilgili bilgi verdi. Kurban Bayramında tatlı tüketimi ile birlikte et tüketimin de arttığını vurgulayan Keskinkılıç, "Kurban bayramında tatlı tüketimi ile birlikte et tüketiminin de artması, kalp damar hastalığı, yüksek kolesterolü ve diyabeti olanlar için risk taşımaktadır. Özellikte sakat et tüketilmesi risklidir. Bu kalp damar hastaları için oldukça risk taşıyor. Özellikle karaciğerde zararlı maddelerin birikimi olduğu için besin zehirlenmelerine yol açabileceğinden sakatat tüketimini tavsiye etmiyorum" dedi.

Etin kesildikten sonra aynı gün içerisinde tüketilmemesi gerektiğini aktaran Keskinkılıç, "Etlerde 24 saat boyunca ölüm sertliği dediğimiz sindirim rahatsızlığına yol açan bir takım özellikler bulunuyor. Et 24 saat bekletilip ve daha sonra tüketilmelidir. Pişirme yöntemleri olarak kızartma ve kavurma tarzı tercih edilmemeli. Et, fırında, ızgara, sebzeli ve haşlama şeklinde yemeklerle tüketilmelidir" diye konuştu. 

Etin saklanma koşulları hakkında bilgi veren Keskinkılıç, "Eti buzdolabında ortamında 3 gün muhafaza edebiliriz. Buzlukta eksi 2 derecede 3 hafta muhafaza edilebilir, derin dondurucu da ise 3 aya kadar saklanabilir. Daha fazlası önerilmez. Dondurulan etleri çözerken mikro dalga fırın ve soğuk su altında çözdürmeliyiz. Çözülen eti kesinlikle tekrar dondurulmamalıyız. Eti kavururken ve pişirirken kendi yağı haricinde tere yağ, iç yağ ve kuyruk yağı kesinlikle eklenmemelidir. Kısık ateşte kendi suyunda pişirilmelidir" ifadelerinde bulundu.  

Yunus Özhanlı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Iğdır Iğdır’da hava kirliliği alarm veriyor Hava kirliliği oranının hem yaz hem de kış mevsiminde ulusal sınır değerlerinin üzerinde olduğu Iğdır’da hava kirliliği alarm vermeye devam ediyor. Hava kirliliğinde Avrupa’da birinci sırada yer alan Iğdır’da kış ayı ile birlikte artan hava kirliliği yeniden alarm veriyor. Iğdır’da hava kirliliğinde coğrafi konum, rüzgâr erozyonu, Ermenistan’daki Metzamor Nükleer Santrali, kalitesiz kömür tüketimi, egzoz salınımları kirliliğin başlıca sebepleri arasında yer alıyor. Ayrıca Iğdır’da ölümlerin başında yine kirli hava yer alıyor. Iğdırlı vatandaşlar şehir genelinde doğal gazın yaygınlaştırılmasını istiyor. Bazı vatandaşlar da hava kirliliğine neden olan kişilere para cezası, yeri geldiğinde hapis cezası verilmesini istiyor. Iğdır’da alınan verilere göre ölçülen parametrelerden PM10 (Partikül madde) değerlerinin hem yaz mevsiminde hem de kış mevsiminde ulusal sınır değerlerin üzerinde olduğu ortaya çıktı. Dünyada meme kanseri ile hava kirliliği arasındaki ilişkiye işaret eden bilim adamları araştırmaların sayısının giderek arttığına dikkat çekti. Iğdır’da esnaf olan Ekrem Eray şehirde zehirli bir hava soluduklarını belirterek, “Iğdır’da hava kirliliği sorununu biz Iğdırlılar hepimiz yaşıyoruz. Zaten son yıllarda da hastalıklar özellikle kanser çok arttı. Sobalarda çıkan kömür dumanlarına bir çözüm bulunmalı ki bu sorun bitsin.” dedi. Şehirdeki sis bulutları dron ile görüntülendi .